T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/886 Esas
KARAR NO: 2024/805
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/11/2022
KARAR TARİHİ: 05/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 29/05/2022 tarihinde müvekkiline ait ---------- plaka nolu araç ile ------------ plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkiline ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, sigorta şirketine reel değer kaybı talebi için başvuru yapıldığını, başvuruya herhangi bir dönüş yapılmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, kaza sonucunda uğranılan zarara ilişkin alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi için daha sonra tespit sonucunda artırılmak üzere değer kaybı tazminini talep ettiklerini, dosyada bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00 TL reel değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin---------- Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, belirsiz alacak davası açmada başvuranın hukuki yararı bulunmadığını, başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebi ile taleplerin reddi gerektiğini, değer kaybı bedelinin genel şartlara göre hesaplanması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, KZMMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, başvuranın değer kaybı talebinin karşılandığını, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak; davanın usulden ve esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : ----------ş., ---------- Müdürlüğü, -----------ş., ----------- Noterler Birliği Başkanlığı'na müzekkere yazıldığı görüldü. 27/03/2024 tarihli bilirkişi ek raporunun mahkememiz dosyasına sunulduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, davacının mülkiyetindeki--------- plakalı araç ile davalının sigortacısı olduğu dava dışı şahıs sevk ve idaresindeki ---------- plakalı aracın karıştığı 29/05/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle davalının davacının değer kaybına ilişkin açtığı tazminat davasıdır. Davalının yetki itirazının, yetki itirazındaki yetkili mahkemelerin mahkememiz yargı çevresi olarak gösterilmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. 08/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:
Mahkememizce raporda anılan eksik hususlar tamamlanmış, dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir.14/09/2024 tarihli bilirkişi ek raporunda aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:
Davalının bedel artırım dilekçesine karşı zamanaşımı def'inin alacağın belirsiz alacak davası olması ve alacağın tümü yönünden zamanaşımı'nın dava tarihinde kesilmiş olması ve dava tarihinde alacağın zamanaşımına uğramamış olması nedenleriyle reddine karar verilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1473/1 maddesi uyarınca "Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder."6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1478 maddesi uyarınca "(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir."Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi uyarınca "Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir."Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca "Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar."
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 90. maddesi uyarınca "(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak, (...) Hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır."Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının mülkiyetindeki---------- plakalı araç ile davalının sigortacısı olduğu dava dışı şahıs sevk ve idaresindeki ----------- plakalı aracın karıştığı 29/05/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle davalının davacının değer kaybına ilişkin açtığı tazminat davası olduğu, davalı sigorta şirketinin hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda ----------- plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, zira kaza tarihinde --------- plakalı aracın davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalı olduğu, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davalı sigortalısının olayın gerçekleşmesinde %75 tamamen kusurlu olduğu, mahkememizce de olayın gerçekleşme biçimine göre bilirkişi raporu ile tespit edilen kusur durumunun somut olayın gerçeklerine ve hakkaniyete uygun bulunduğu, yine aynı rapor ile davacının 5.000,00 TL değer kaybı zararının bulunduğunun tespit edildiği, değer kaybı hesabının kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) esasına uygun olarak yapıldığı, mahkememizce de bu esasa göre hesaplama yapılmasının hukuka uygun bulunduğu, zira kaza tarihi itibariyle KTK'nun 90. Maddesindeki “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğu, kaldı ki Yasa'nın eski halinde "ve" kelimesi kullanılmakla normlar hiyerarşisine göre değer kaybı hesabının yasada ifade edildiği üzere "aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak," hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunun bu esasa uygun ve denetime açık şekilde düzenlendiği, bu sebeple hükme esas alınabileceği, zararın sigorta teminat limiti kapsamında bulunduğu, sigorta şirketi yönünden temerrütün KTK 99 maddesi uyarınca başvuru tarihinden (06/06/2022 günü) itibaren sekiz iş gününün geçmesiyle 17/06/2022 tarihinde gerçekleştiği, diğer bir yönden başvuru yapılmış olması nedeniyle özel dava şartının da yerine getirildiği, somut olayda hem davacının hem de davalının sigortalısının tacir ve işin ticari iş kapsamında olmaması nedeniyle alacağa yasal faiz işleyeceği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, değer kaybına ilişkin 3.750,00 TL maddi tazminatın 17/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (3.750,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harç ve 63,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 283,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı, 63,00 TL ıslah harcı ve 3.106,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.341,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK'nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (3.750,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 3.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 05/11/2024
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!