T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/22
KARAR NO : 2023/194
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ----- ile davalı arasında ilişkinin başladığı tarihlerde şirketin unvanı; -----. iken 04.01.2016 tarihli,---- sayılı ----- Gazetesinin 547. Sayfasında yayınlanan kararla nevi ve isim değiştirmiş ve unvanı;----olduğunu buna ilişkin ---- sunulduğunu, dava dışı ----- ile davalı şirket arasındaki ticaretin 1990'lı yılların başlarında başladığını, 1999 yılında — yetkili satıcılık sözleşmesi imzalandığını sözleşmenin dilekçeyle sunulduğunu ve davalı şirketin TEK BAYİ olarak faaliyet yürüttüğü, davalının ----- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ----sayılı dosyası ile ----- marka haklarına tecavüz ettiğinden bahisle tedbir talebi aldığını, dayanak olarak tescilli olmayan ürünleri belirterek mahkemeleri yanılttığını ve aynı yanıltıcı içeriklerle davalı ---- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ----- sayılı dosyası ile marka haklarına tecavüz ettiğinden bahisle tedbir kararı aldığını bu kararlarını sadece davacı şirketin müşterilerine uyguladığını davalının bu dosyayı dayanak göstererek aldığı arama el koyma kararını karara konu ürünlerin-----. stoklarında ve deposunda binlerce olmasına rağmen müşteri olan davacı----- Adresinde yaptırarak bir kısım mallara el konulduğunu ----- Cumhuriyet Başsavcılığınca ---- soruşturma nolu dosyası ile 23.01.2012 tarihli talep uyarınca ----Sulh Ceza Mahkemesi -----Değişik İş Nolu dosya ile ------adresinde, 24.01.2012 tarihinde arama ve el koyma işlemi yapıldığını ve el koyma ile 39.014 adet 404 sıvı conta 45 gr. Kırmızı, 216 adet 404 sıvı conta 80gr. kırmızı ve 33 adet 404 sıvı conta 80 gr. beyaz ürü yediemin olarak şirket müdürü ...bırakıldığını, Haksız şikayetler neticesinde, -----Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi----. Sayılı dosyası ile davacı ... hakkında marka hakkına tecavüz suçlamasıyla dava açıldığını ve Mahkemenin ----- Sayı ile davacı sanık hakkında beraat kararı verdiğini ve dava esnasında tüm bu tedbirlere, davalara dayanak yapılan kutuların tescilli marka kapsamında korunmaya değer olmadığının anlaşıldığını ayrıca Müştekinin (davalı),----- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ----- sayılı dosyasına sunulan numune ürünler ile el konulan ürünlerin aynı nitelikte olduğu ancak Müştekinin (davalının) mahkeme aşamasında numune olarak getirdiği ürünlerin el konulan ürünlerle farklı olduğunu yani müştekinin farklı kutular basarak mahkemeyi yanıltmaya çalıştığının buna ilişkin mahkeme kararının da sunulduğunu, uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini talebi ile 10.03.2020 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğu, yaşanan virüs salgını nedeniyle sürecin 23.06.2020 tarihinde anlaşmama ile sonuçlandığını, Söz konusu ürünlerin 24.01.2012 tarihinden itibaren davacı şirketin deposunda kaldığını Tam ölçümleme yapılmamakla birlikte ancak yaklaşık 10 m2 alan yıllarca kullanılamamış, yediemin sorumluluğu gereği malların muhafazası için çaba harcanmak zorunda kalındığını ayrıca ürünlerin raf ömrünü doldurmuş olması ve mahkeme kararının kesinleşmesi nedeni ile davacı tarafından bu mallar dava dışı ----- iade edildiğini, bahse konu ürünlerin bedelinin davacı şirket tarafından ödenmeden el konulmuş olduğundan davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, Mallar da iade olduğundan malların bedeline ilişkin bir zarar oluşmadığını ancak ürünlerin zarar tarihi olan 24.01.2012 tarihinden iade tarihine kadar 8 yılı aşkın bir süre davacı şirketin deposunda kalması nedeniyle depolama gideri ve yediemin ücreti ödenmesinin gerektiğini bu nedenle Uuğranılan zararın hesabının bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini hesaplanması istenilen zararın el konulan ürünlerin davacı şirket deposunda kaldığı süre zarfındaki depolama maliyeti ve yediemin ücretinin toplamı olduğunu, davacının yıllardır ticaretle uğraştığını, -----ortağı ve müdürü olduğunu davalının haksız şikayeti nedeniyle davacının yargılanmasına sebebiyet verdiğini sadece ürün temin ettiği için haksız bir el koymaya tabi kaldığını yıllarca yediemin olarak cezai sorumluluk yükü altında kalıp el konulan mallar nedeniyle ticari kayıp yaşadığını, davalı tarafından mahkemelere sanki marka tescili varmış gibi bazı kutular sunarak tedbirler alıp el koymalar yaptırdığı, mahkemelere farklı kutular sunarak taklit ürün yapıldığı izlenimi verdirmeye çalışarak buradan kendisine yüksek ticari fayda sağladığı, aslında bu davayla da giderilemeyecek ağır zararları davacılara vermiş olduğunu ve bu durumun tüm deliller toplandığında anlaşılacağını beyan etmiş ve bu sebeplerle; -----. Sulh Ceza Mahkemesi ----- Değişik İş Nolu dosyası ile arama ve el koyma yapılan 39.014 adet 404 sıvı conta 45 gr. Kırmızı, 216 adet 404 sıvı conta 80 gr. kırmızı ve 33 adet 404 sıvı conta 80 gr. beyaz ürünün davacı şirket deposunda kaldığı süre zarfındaki depolama maliyeti ve yediemin ücretinin toplamı meblağın, el koyma tarihi (zararı doğuran haksız fiil tarihi) olan 24.01.2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesine bedellerin tam ve belirlenebilir olarak hesap edilmesi durumunda artırma hakkı saklı kalması kaydıyla HMK madde 107 kapsamında belirsiz alacak olarak kabul edilmesine, bu bedelin şu aşamada (harca esas teşkil etmek üzere) 1.000,00 TL. Olarak davalıdan alınarak 24.01.2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesine, davacı ... kişilik haklarının saldırıya uğraması ve zarar görmesi nedeniyle, davalıdan 15.000,00 TL. Manevi tazminatın 24.01.2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine, davacı ile vekillik ilişkisi çerçevesinde yapılan avukatlık sözleşmesi gereğince, kötü niyetli ve haksız olarak davanın açılmasına sebep vermesi nedeniyle HMK md.329 gereğince, avukatlık ücreti olarak kararlaştırılan 10.000,00 TL. bedelin davalıdan alınarak davacıya ödemesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılar ile ----- arasındaki 01.09.2009 ile 31.12.2010 tarihleri arasında geçerli olan sözleşme sonunda son kullanma tarihleri geçen ürünleri piyasaya sunduğunu, Ceza yargılamasında kutuların benzer olmadığını ancak yerel mahkemenin bilirkişi raporlarında benzer olduklarına yönelik kanaat kurulduğunu, sanığa ait ürün ambalajlarında son kullanma tarihi orijinal ürünün üretim tarihinden (07.2012) itibaren 3 ay sonrasını (10.2012) bastıklarını her iki ambalaj arasında farklılıklar olduğunu ve taklit edildiğini, SMK uyarınca söz konusu tescilli markaya dayanarak ambalajlardaki mevcut kullanımların da korunabildiğini Sözleşme sonunda ellerinde kalan kutusuz ürünlerin iade edilmesi gerekirken yeni taklit kutular bastırılmış olduğunu ve bu haliyle piyasa sunulduğunu beyan ederek davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, davalının haksız fiilleri neticesi davacıların uğramış oldukları maddi ve manevi tazminatların, zarar tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tazmini talebine ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan 31/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; 24.01.2012 tarihinde arama ve el koyma işlemi - 14.03.2019 kesinleşme tarih aralığında Yapıldığı tarafımdan yapılan incelemeler neticesinde işgal bedeli: 48.196,00-TL olarak hesaplanmıştır. Yedi Emin Muhafaza şartlarına göre taşınır mallarda; Malın hacmi 2m2 üzerinde ise Muhammen bedelin 962 si artı nakliye ve hamaliye şeklinde uygulama yapıldığını, dosyaya sunulan raporlar ve mahkeme kararlarında---- ibareli markaların ihtilafa konu olduğu, davalı şirket adına tescilli ---- ibareli 19 adet markanın tescilli olduğu, bu Markaların Davacılar Tarafından Satışa Sunulup Sunulmadığı İle İlgili Yapılan Delil Tespitlerinin -----. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ---- Ve ----- Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi -----) olduğu, yapılan suç duyuruları neticesinde açılan Ceza davaları (---- Fshem----Sayılı Dosyası, ---- Fshcm----- Sayılı Dosyasının anılan markalarla bağlantılı olduğu, Delillerin 2 ayrı hukuk mahkemesi tarafından toplandığı,----- Fshem ----- Sayılı Dosyası, .----- Fshcm ----Sayılı, dosyalarında BERAAT kararı verildiği, her iki kararda da Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi, ürünlerin orijinal olması (bazı ürünler ve kutular bakımından bilirkişi raporları arasında çelişkiler mevcuttur) ve Müşteki/katılan tarafın ürünlerin orijinalliği ancak ambalajların sahteliği ve ambalajların son kullanma tarihleri üzerinde oynanmış olduğunu beyan etmesi Gibi nedenlere dayanıldığı, Arama el koyma kararının ----- yerine----. Adresinde yapıldığı , ----Cumhuriyet Başsavcılığınca ----- soruşturma nolu dosyası ile 23.01.2012 tarihli talep uyarınca ----. Sulh Ceza Mahkemesi ----- Değişik İş Nolu dosya ile-----Mahallesi ---- Yolu No:----- adresinde, 24.01.2012 tarihinde arama ve el koyma işlemi yapıldığı, davacı şirketin hiçbir davada taraf olmadığı, -----Sulh Ceza Mahkemesi ----- Değişik İş Nolu dosyası kapsamında arama ve el koymanın bu şirketin adresinde yapıldığı, Ticaret sicil kayıtlarında, yeni unvanı ----olan ----- adresinin ----- olarak göründüğü, Arama el koyma yapılan adresin ise davacı şirkete ait olduğu, davacı tarafın, taraf olmadığı davalar ile ilgili olarak işyerinde arama el koyma uygulaması yapıldığı, bu irketin dosyaya sunulan hiçbir davada taraf olmadığı, diğer davacı ... da Beraat ettiği, davacı şirketin açılan davalar ve yapılan suç duyurularında taraf olmamasına karşın yediemin ücreti ödediği görülmektedir. Davacılardan ... tarafından davalı aleyhine “iftira" iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu, dosyada-----. Başsavcılığının---- soruşturma, ---- İddianame Numaralı iddianamesi mevcut olup henüz dava açıldığına dair bir belge bulunmadığı, Somut uyuşmazlık bakımından davalı şirketin, tarafı olmadığı davalar ve soruşturmalar gerekçesiyle işyerinde arama ve el koyma yapıldığı, anılan ceza davalarının beraatla sonuçlandığı ve kararların kesinleştiği dikkate alındığında orantısız bir zarara uğradığı ve bu zararın karşılanması gerektiği Davacı ... hakkında herhangi bir tutuklama tedbiri uygulanmadığı, anılan davacının hakkındaki Ceza davasında beraat ettiği, aynı zamanda davalı şirket aleyhine İftira iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu, davacı hakkındaki yargılamanın şirket ortağı sıfatıyla yapıldığı, davalının malvarlığı hakkında da bir tedbir kararı bulunmadığı , manevi tazminata ilişkin talepler muhterem mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı vekili ile davacılar arasındaki vekalet sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin tazminat olarak talep edilmesi bakımından yapılan değerlendirmede, davacı şirketin Dosyaya sunulan ----. FSHHM ----. FSHHM----- FSHCM -----ve----FSHCM ---- sayılı dosyada taraf olmadığı dikkate alındığında değerlendirilmesinin muhterem mahkemenin takdirinde olduğu, davacı ... taraf olduğu ----- FSHHM -----FSHHM ----- FSHCM -----sayılı dosyalar bakımından HMK 329 anlamında ödenen avukatlık ücreti ile ilgili ispatlayıcı belge sunulması durumunda takdirin muhterem mahkemeye ait olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan 02/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Dosyaya sunulan raporlar ve mahkeme kararlarında ----- ibareli markaların ihtilafa konu olduğu, davalı şirket adına tescilli ----- ibareli 19 adet markanın tescilli olduğu, delillerin 2 ayrı hukuk mahkemesi tarafından toplandığı, ----. Fshcm-----Sayılı Dosyası,----- Fshcm---- Sayılı dosyalarında beraat kararı verildiği, ----. ---- Değişik İş Nolu dosyasında Arama el koyma kararının dava dışı ---- Yerine davacılardan----- Adresinde yapıldığı, davacı şirketin hiçbir davada taraf olmadığı, ----. Sulh Ceza Mahkemesi ---- Değişik İş Nolu dosyası kapsamında arama ve el koymanın bu şirketin adresinde yapıldığı, diğer davacı ... Beraat ettiği, davacı şirketin açılan davalar ve yapılan suç duyurularında taraf olmamasına karşın yediemin ücreti ilgili tarafın ödediği ücretin belgelenmesi durumunda karşılanması gerektiği, somut uyuşmazlık bakımından davacı şirketin, tarafı olmadığı davalar ve soruşturmalar gerekçesiyle işyerinde bir defa arama ve el koyma yapıldığı, davacı şirketin tarafı olmadığı ceza davalarının beraatla sonuçlandığı ve kararların kesinleştiği dikkate alındığında orantısız bir zarara uğradığı ve bu zararın karşılanması gerektiği, davacı ... hakkında herhangi bir tutuklama tedbiri uygulanmadığı, anılan davacının hakkındaki Ceza davasında beraat ettiği, aynı zamanda davalı şirket aleyhine İftira iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu, davacı hakkındaki yargılamanın şirket ortağı sıfatıyla yapıldığı, davalının malvarlığı hakkında da bir tedbir kararı bulunmadığı, manevi tazminata ilişkin taleplerin muhterem mahkemenin takdirinde olduğu, davacı vekili ile davacılar arasındaki vekalet sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin tazminat olarak talep edilmesi bakımından yapılan değerlendirmede, davacı şirketin Dosyaya sunulan ----- FSHHM----FSHHM ----- FSHCM ----ve ---- FSHCM ---- sayılı dosyada taraf olmadığı dikkate alındığında değerlendirilmesinin muhterem mahkemenin takdirinde olduğu, davacı .--- taraf olduğu----. FSHHM------ FSHHM ---- FSHCM---- sayılı dosyalar bakımından HMK 329 anlamında ödenen avukatlık ücreti ile ilgili ispatlayıcı belge sunulması durumunda takdirin muhterem mahkemeye ait olduğu, 24.01.2012 - 14.03.2019 aralığında yapılan arama el koyma neticesinde işgal bedelinin 48.196,00-TL olarak hesaplandığı, enflasyon değerlemesi, ürünlerin değerindeki artış ve davalı şirketin bu ürünleri tekrar satışa sunup sunmadığı konularında ayrıca mali inceleme yapılması gerektiği, kök raporda da ifade edildiği üzere mahallinde yapılan tespitte işgal edilen yer bir işyerinin deposu olduğundan bu evsafta bir gayrimenkul ile 141 daire kıyaslamasının davaya konu ihtilaf bakımından mümkün olmadığı, Yönetmeliğe ek olarak sunulan ücret tarifesinde yer alan ücret kalemleri dışında diği bu nedenle belirtilen işgaliye ücretleri (muhafaza) dışında şirket yetkilisine ayrıca ücret ödenmesi gerekmediği, davacı ... hakkında herhangi bir tutuklama tedbiri uygulanmadığı, anılan davacının hakkındaki Ceza davasında beraat ettiği, aynı zamanda davalı şirket aleyhine İftira iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu, davacı hakkındaki yargılamanın şirket ortağı sıfatıyla yapıldığı, davalının malvarlığı hakkında da bir tedbir kararı bulunmadığı, manevi tazminata ilişkin talepler muhterem mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderildiği şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava haksız ihtiyati tedbir ve haksız fiiller sebebiyle maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup davacı tarafından davalının ---- Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin-----değişik iş sayılı dosyası ile dava dışı ----aleyhine ihtiyati tedbir kararını aldığı fakat bu kararı ---- Şirketi hariç olmak üzere bu şirketin müşterilerine uyguladığı davacı ----- Şirketinin bu tedbir kapsamında adresinde bir kısım mallara el konulduğu, yine ----Cumhuriyet Başsavcılığının----- soruşturma numaralı dosyasından yapılan talep ile ----- Sulh Ceza Mahkemesinin-----değişik iş sayılı dosyası ile davacı şirketin ----- ilçesindeki adresinde el koyma işlemi yapılıp işlem neticesinde 39014 adet 404 sıvı conta 45 gram kırmızı, 216 adet 404 sıvı conta 80 gram, kırmızı ve 33 adet 404 sıvı conta 80 gram beyaz ürüne el konulup yediemin olarak diğer davacı ... bırakıldığını, ... hakkında-----Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin -----esas sayılı dosyası ile marka hakkına tecavüz suçlaması ile dava açıldığı, davada beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği belirtilerek yedieminlik sebebiyle kullanılamayan depolama maliyeti yönünden maddi tazminat ... yönünden ise manevi tazminat talebinde bulunduğu ayrıca davalılarca kötüniyetli olarak iş bu davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden taraflar arasındaki vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini talep ettiği, davalı tarafından davacıların davalı şirket ile 2009 ve 2010 tarihleri arasında Tek satıcılık sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin sona ermesinden sonra davacıların son kullanma tarihi geçmiş ürünleri hileli ambalajlar kullanmak suretiyle piyasaya sürdüğünü, bu sebeple yasal haklarını kullandıklarını iddia ederek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce aldırılan kök ve ek raporda maddi tazminat yönünden işgal bedelinin her dönem için ayrı ayrı hesaplama suretiyle toplamda dava tarihi itibariyle 48.196 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, buna göre tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin-----esas unsurlu çok sayıda markanın yapıştırıcı ve benzeri emtialarda tescilli sahibi olduğu, davalı şirket ile dava dışı -----şirketi arasında 01/09/2009 ve 31/12/2010 tarihleri arasını kapsayacak şekilde yetkili satıcılık sözleşmesi düzenlendiği sözleşmenin sona ermesinden sonra davalı şirketin iddiasına göre -----şirketinin son kullanma tarihi geçen ürünleri ambalajlarını değiştirerek piyasaya sürdüğü ve bu nedenle ihtiyati tedbir kararları aldırılıp suç duyurusunda bulunulduğu, ihtiyati tedbire ilişkin olarak-----. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ----- Değişik İş sayılı dosyası ile davacı -----Şirketinin işyerinde ele geçirilen numune ürün olarak kabul edildiği, daha sonra davaya konu ----- Cumhuriyet Başsavcılığının ----- soruşturma numarası kapsamında el konulup yediemin olarak bırakılan ürünlerin davacı ... sanık olarak yargılandığı---- Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin ---- esas sayılı dosyası ile birleştirilen ---- Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin----- esas sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporunda ürünlerin ambalajları arasında farklılıklar olduğu fakat davalının ambalaj bakımından tescilli markasının olmadığı, yine ----- Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin tarafları farklı fakat dava konuları aynı olan davalının katılan olduğu dava dışı ---- yine uyuşmazlığa esas dava dışı ----- şirketinden satın almış olduğu ürünler sebebiyle açılan ceza davasında da beraat kararı verildiği, ürünlerin orjinal olup sadece ambalajların farklı olduğu hususuna yer verildiği, bütün bu kararlar incelendiğinde tarflar arasındaki uyuşmazlığın ceza mahkemesi kararında da belirtildiği üzere hukuki itilaf olduğu davalı şirket tarafından dava dışı ----- şirketi ve onun müşterilerine yönelik olarak ----. Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin ---- değişik iş sayılı dosyası ile ve Yine----- Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ----- değişik iş sayılı dosyası ile tedbir kararları aldırdığı fakat tedbir kararlarına rağmen uyuşmazlığın esası yönünden herhangi bir hukuk davası açmadığı bu nedenle ihtiyati tedbire konu taklit olduğu iddia edilen ürünler bakımından aldırılan yukarıda bahsedilen değişik iş sayılı dosyalarının yasal süresi içerisinde davası açılmadığından kendiliğinden kalkmış sayıldığı bu sebeple hukuki savunma olarak dinlenemeyeceği ceza davası bakımından ise davacı ... Ceza dosyasından beraat ettiği, beraat dosyasının kesinleştiği, bu yönüyle bakıldığında davacı şirketin el konulan ürünlerinin hukuki dayanağının kalmadığı yine bu ürünlere ilişkin olarak şirket yetkilisi ...ceza mahkemelerinde uzun süre sanık olarak yargılandığı, yaklaşık 10 11 yıllık bu süreç içerisinde mahkemelere gidip gelmek zorunda kalması yine şirketlerin benzer ticari alanlarda faaliyet göstermesi sebebiyle itibarlarının zedelenme ihtimali hususu da dikkate alındığında maddi tazminat yönünden hukuki dayanağı kalmayan ceza soruşturması kapsamında el konulan ürünlerin davacı ... beraat etmesi sebebiyle ve ürünlerin taklit olduğu hususunda kesin bir mahkeme kararı bulunmaması sebebiyle davacı şirketin bu ürünleri uzun yıllarca saklamak zorunda kaldığı bu sebeple bir kısım taşınmazı kullanamadığı bu sebeple yediemin deposu olarak kullanılan taşınmaz yönünden kullanamadığı kısımla ilgili olarak tazminat talebinin haklı olduğu kanaatine ulaşıldığı buna ilişkin olarak aldırılan bilirkişi raporuna göre toplam maliyetin 48.196 TL olup bu miktarın her dönem başından itibaren faiz işletilmek suretiyle kabulüne karar vermek gerektiği, manevi tazminat yönünden ise yukarıda da belirtildiği şekilde ... uzun süre mahkemede sanık olarak yargılanması bu yönde ticari itibarının zedelenmesi ve neticeten beraat etmesi sebebiyle dosya kapsamı sosyal ekonomik durum tespit raporu durumuna göre hesap edilen takdiren 7.500,00 TL manevi tazminatın kabulüne karar vermek gerekmiş, manevi tazminatın red edilen kısmı yönünden ise ürünlerin taklit olup olmadığı hususunun çekişmeli olduğu bu suretle davalının bu yöndeki şikayetinin nispeten haklı olabileceği fakat neticeten beraat etmesi ve bu yönde bir hukuk davası açılmamış olması sebebiyle davalının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ayrıca uyuşmazlığın çekişmeli olması ve ürün ambalajlarındaki farklılıkta dikkate alındığında davalının şikayet hakkını kullanması ve tedbir talebinde bulunmasının kötüniyetli olmadığı bu nedenle HMK 329.maddasindeki koşulların oluşmadığı anlaşıldığından bu yöndeki talebin reddi ile aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
HÜKÜM:
Davanın kısmen KABUL ile kısmEN REDDİ ile ;
1-48.196,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacı----- ödenmesine bu miktarın;
A-4.816,00 TL sine 24/01/2012 tarihinden itibaren,
B-5.604,00 TL sine 01/01/2013 tarihinden itibaren,
C-6.024,00 TL sine 01/01/2014 tarihinden itibaren,
D-6.552,00 TL sine 01/01/2015 tarihinden itibaren,
E-7.068,00 TL sine 01/01/2016 tarihinden itibaren,
F-7.620,00 TL sine 01/01/2017 tarihinden itibaren,
G-8.472,00 TL sine 01/01/2018 tarihinden itibaren,
H-2.040,00 TL sine 01/01/2019 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,
2-Manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile 7.500,00 TL manevi tazminatın 24/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ödenmesine,
3-Davacılar ile vekili arasında HMK 329 maddesi uyarınca düzenlenen vekalet ücretinin davalılardan alınması talebinin koşullar oluşmadığından reddine,
4-Alınması gereken 3.804,59 TL harçtan alınan 273,24 TL peşin harç ve 805,99 TL tamamlama harcının mahsubu ile kalan 2.725,36 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 1.079,23 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 3.320,00 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre^3/4'ü olan 2.490,00 TL sinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı -----şirketine ödenmesine,
7-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 7,500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı ... ödenmesine,
8-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 7,500,00 TL ücreti vekaletin davacı ...davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!