WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 2. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/91 Esas
KARAR NO: 2024/793
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/02/2023
KARAR TARİHİ: 17/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ----------- Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalının karı-koca ve boşanma aşamasında olduğunu, boşanma davalarının ise derdest olduğunu, müvekkilinin tüm muamelelerinin evlilik esnasında eşi tarafından yapıldığını, davalının davaya konu bono (bono vasfını taşıdığını kabul anlamına gelmemekle birlikte) için müvekkiline bankaya beyanda bulunması gerektiğini, boş bir kağıda imza atması halinde muameleyi kendisinin gerçekleştirebileceğini beyan ederek davaya konu boş kağıdın üzerine imzalattığını, daha sonra müvekkilinin boşanma davası sırasında evlilik birliği içerisinde edinen malları talep ettiğinde bu boş kağıdın üstünü kambiyo senedi gibi doldurduğunu ve müvekkilinden katılım taleplerinden vazgeçmesini istediğini, müvekkili vazgeçmeyince bu bonoyu icra takibine konu ettiğini, dava konusu bono incelendiğinde müvekkiline attırılan ve bir borç ilişkisiyle alakası olmayan imzanın üzerinin bilgisayarda doldurulduğu ve maktu bono kağıtlarından olmadığı ve dahi bono vasfını taşımadığının açıkça görüleceğini, her ne kadar HMK senet ile ispat zorunluluğu getirmiş ise de eşler bu zorunluluğun istisnaları olup eşler arasındaki senede dayalı borç ilişkilerinin varlığı ya da yokluğu HMK 203. Madde gereğince tanıkla dahi ispat edilebileceğini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin ---------- İcra Dairesi ----------- Esas sayılı dosyasında davalı eşine borçlu olmadığının tespitine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin de davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça ileri sürülen hususların usule ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçlunun, 6 Aralık 2016 tarihinde --------- Bankası ---------- Şubesi'nde bulunan hesabından, müvekkiline ait olan 127.000 TL'yi muvazalı olarak kaçırdığını, özünde bu paranın davalı alacaklı müvekkiline ait olduğunu, bu sebepten davacı borçlu taraf takibe konulan senedi tanzim ederek müvekkiline verdiğini, müvekkilinin ----------- değişik iş dosyasıyla ihtiyati haciz kararı alınmak suretiyle ----------İcra Müdürlüğünün ------------ Esas numarasıyla borçlu ... aleyhine yasal takip başlattığını, Mahkemece ---------- Bankası ---------- Şubesi'ne yazı yazılınca gelecek müzekkere cevabından anlaşılacağı üzere , davacı borçlu kendi hesabında mevcut olan, müvekkiline ait 127.000 TL tutarı müvekkilinden kaçırdığını, bunun üzerine işbu durum sebebiyle müvekkiline 127.000 TL tutarında bono verdiğini, borçlu ...'in, icra takibinden haberdar olması üzerine imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali için ----------- E. Sayılı dosyası ile dava açtığını, dosya kapsamında mevcut olan 3 bilirkisi raporunda imzanın borçluya ait olduğunu belirttiğini, davanın reddine karar verildiğini, ----------- E. Sayılı dosyası yargılamasının 4 sene boyunca devam ettiğini, davada hiçbir şekilde imzayı kabul etmemesinin kendisinin haksızlığının açık göstergesi olduğunu, borçlu ile alacaklı müvekkili arasında sürekli olarak ticari ilişkiler mevcut olduğunu, örnek olarak taraflar arasında 23.02.2018 tarihli sulh sözleşmesi imzalandığını, imzalanan bu sözlesmede davacı borclunun , müvekkilinden 10.000.000 ( on milyon tl ) tutarında senet aldığı belirtildiğini, bu sözleşmeye şahit olarak davacının abisi ------------ imza attığını, davacı tarafın, dilekçesinde bono almanın aile icinde karsılasılan bir durum olmadığını ifade etmişse de işbu delil ile görüldüğü üzere davacı tarafın da , taraflarından bono aldığını, bu iddiaların asılsız olduğunu, ----------- e. Sayılı dosyası ile müvekkilinin ve davacı borçlunun beraberce 3.şahsa karsı bonodan kaynaklı borcu bulunduğunu, İşbu hususta geçmişteki ticari ilişkilere ait bir örnek olduğunu, davacı tarafın, --------- ili --------- İlçesi , pafta no ---------- , ---------- ada numaralı ,--------- parselde kayıtlı tasınmazın müteahhitliğini de üstlendiğini, davacı tarafın abisi ------------ ile davalı müvekkilinin ortak sahibi olduğu bazı tapu kayıtları da mevcut olduğunu, ---------- e. Sayılı dosya ve ile davacı ile müvekkilinin beraber şekilde borçlu olduğu 3.bir şahsa karsı da imza itirazı davasını yönelttiğini, işbu dosyanın ve --------İcra Müdürlüğü ---------- E. icra takip dosyasının celbini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle , hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz olarak alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla açılan işbu davanın reddine tüm alacak miktarın üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, ---------- İcra Dairesi'nin ---------- ESas sayılı dosyasında takibe konu 127.000 TL bedelli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ---------- İcra Dairesi'nin ----------- Esas sayılı dosyası, tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.---------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 127.000,00-TL Asıl Alacak, 203,55-TL işlemiş Faiz olmak üzere toplam 127.203,55-TL'nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 25/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın davacı ... --------- İcra Müdürlüğünün ----------- esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talepli olduğu, -----------İcra Müdürlüğünün ---------- esas sayılı takip dosyasında kambiyo takibi yolu ile 127.000,00-TL asıl alacak (bono bedeli), 203,55-TL-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 127.203,55-TL'nin tahsili için davalı ... tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ----------- İcra Müdürlüğünün ----------- esas sayılı dosyasında takip dayanağı bononun; 127.000,00-TL bedelli 06/09/2019 ödeme tarihli 01/09/2017 düzenleme tarihli, lehtarının davalı ..., keşidecisinin davacı davacı ... olduğu ve 6102 sayılı TTK'daki bono vasıflarını taşıdığı, esasen davacının öncelikle ----------- Esas sayılı dosyası ile imzaya ve borca itiraz davası açtığı ancak mezkur mahkemenin 30/03/2023 tarihli ----------- Karar numarası ile davacının açtığı imzaya ve borca itiraz davasının reddedildiği, akabinde davacının bu kez mahkememizde açığa atılan imzasının kötüye kullanılması sebebiyle huzurdaki menfi tespit talepli davayı açtığı, mezkur bononun davalı tarafça takibe konu edildiğini, davacının ise bononun açığa attığı imza kötüye kullanılarak tanzim edildiğinden bahisle iş bu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istediği, davacının mahkememiz huzurunda görülen iş bu davada imza inkarında bulunmadığı, bono metni incelendiğinde bononun şekil şartlarını taşıdığı, kanuni unsurları tam olarak ihtiva ettiği ve bu sebeple kıymetli evrak vasfına sahip olduğu, her ne kadar davacı vekilince aşamalarda bononun davacının imzasını havi boş bir kağıt üzerine bilgisayar marifeti ile doldurulduğu iddia edilse de, bu hususun bononun sıhhatini etkilemeyeceği, zira mezkur bononun keşideci imzasının davacıya ait olduğu hususunda ihtilaf olmadığı, davacının da böyle bir iddiasının bulunmadığı, bilakis imzasını kabul ettiği ancak kendisinden başkaca işler için alınan imzalı kağıdın doldurularak takibe konu bononun oluşturulduğu beyan ve iddia ettiği, bononun geçerli olabilmesi için illa uygulamada bakkal bonosu olarak tabir edilen matbu bono olması gerekmediği, kanuni şartları haiz soyut borç ikrarı içeren el yazılı yahut bilgisayar çıktısı olarak da tanzim edilebileceği, bu hususların bononun sıhhatini etkilemeyeceği, tüm bu yapılan açıklamalar çerçevesinde eldeki davada takibe konu bononun sıhhatli ve geçerli olduğu, menfi tespit davasının konusunu oluşturan senedin bedelsizliğine dair iddiayı ispat yükü üzerinde olan senet borçlusunun 6100 sayılı HMK'nın 201. maddesi gereğince ancak yazılı delille/kesin delille ispatlayabileceği, takip dayanağı senedin TTK'da öngörülen unsurları taşıdığı, davacının keşideci sıfatıyla bono metninin sağ alt kısmında senet metnini kapsayacak şekilde inkar etmediği imzasının bulunduğu, takibe konu senedin miktarı itibariyle HMK'nun 201. Maddesindeki düzenlenen senede karşı senetle ispa kuralı gereğince davacının iddiasını senetle ispat etmesi gerektiği, zira dosya kapsamından anlaşıldığı üzere taraflar boşanma aşamasında olan karı-koca iseler de davacının davalı ile beraber -----------isimli şirkette çalışan olduğu, bu hususun dinlenen davacı tanığı beyanı ile de sabit olduğu, dosya arasına alınan ------------ kayıtlarından davacının davalıya ait iş yerinde 24/02/2004 tarihinden 31/07/2017 tarihine kadar sigortalı olarak çalıştığı, taraflar arasında 23/02/2018 tarihli sulh sözleşmesi bulunduğu, bu sulh sözleşmesi çerçevesinde dosyamız davalısının da davacıya 07/04/2022 tanzim tarihli, 07/04/2023 vadeli 10.000.000,00-TL bedelli bono keşide ederek verdiği, nitekim dosyamız davacısının da mezkur bonoda lehdar hak sahibi olmakla bonoyu -------- İcra Müdürlüğü'nün ---------- esas numaralı dosyasında takibe koyduğu , ezcümle taraflar arasında ticari bir takım ticari alış veriş ve alacak verecek ilişkisinin bulunduğu ve sırf karı-koca ilişkisi sebebi ile bu ticari ilişkinin görmezlikten gelinerek 6100 sayılı HMK'nın 203. Maddesi gereğince senetle isbat kuralının istisnasının somut olayda uygulanamayacağı, 6102 sayılı TTK'nun 778/2 f ve 680 maddeleri uyarınca açığa bono düzenlenmesi mümkün olup bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddianın davacı keşideci tarafından yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, davacının takibe konu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığına dair herhangi bir yazılı belge sunamadığı, yemin deliline de dayanmadığı, ispat yükü kendisinde olan davacı senet borçlusunun iddiasını HMK'nın 201. maddesi gereğince yazılı delille ispat etmesi gerektiği, ancak iddiasını yazılı belge ile kanıtlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı görülmekle kanıtlanamayan davanın ve dosyada tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 427,60 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.168,85 TL harçtan mahsubu ile arta kalan bakiye 1.741,25‬ TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 30.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ----------- BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/10/2024

UYAP Entegrasyonu