T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/313
KARAR NO : 2024/687
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 08/05/2024
KARAR TARİHİ : 17/10/2024
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız ----. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan Tespit davasında dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortak Dışı hissedar olan davalı ile birlikte, merkezi ----adresinde bulunan ---- Ticaret Sicil Müdürlüğü ---- Sicil Numarasında Kayıtlı -----Şirketi'nin ortakları bulunduğunu, adı geçen şirketin 50.000,00 TL değerindeki ana sermayeye tekabül eden 25.000 TL sermayemin tamamını bütün aktif ve pasifiyle, hukuki ve mali yükümlülükleriyle birlikte ---- Noterliğinin 04 Şubat 2010 tarih ve ----- sayılı hisse devir sözleşmesi ile davalı ...' ye devrettiğini, ancak bugüne kadar hisselerimi devir ettiğim davalı, Ticaret Sicil Müdürlüğüne bu hisse devrinin tescil ve ilan işlemlerini yaptırmadığını, şifahi görüşmelere rağmen de, bu devire ilişkin tescil ve devir işlemlerini yaptırmayı başaramadığını, noterden hisse devri yapılmış olmasına rağmen, halen şirkette ortak gözükmesinin kamu kurumlarına ve üçüncü kişilere karşı sorumluluğuma sebebiyet verdiğinden, işbu davanın açılarak, adı geçen firma üzerindeki bütün hisselerini, belirtilen noter hisse devir sözleşmesi ile devrettiğinin tespitine, Mahkeme masrafı ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP:
Davalı ...'nin davadan önce vefat etmiş olması nedeniyle dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğe çıkarılamamıştır.
DELİLLER: Ticaret Sicil Kaydı, --- Gazetesi Örneği, Nüfus Kaydı, ------Noterliğinin 04/02/2010 tarih ------ yevmiyeli Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesi, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava; 6100 Sayılı HMK'nin 106. maddesi gereğince davcının----- Şirketindeki hissesinin ----Noterliğinin 04/02/2010 tarih ----- yevmiyeli sayılı hisse devir sözleşmesi işlemi ile davalıya devir edildiğinin tespiti istemine ilişkindir. Anayasa'nın 141/4 ve 6100 Sayılı HMK'nin 30.maddesi gereğince usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek 6100 sayılı HMK'nin 114 ve 115. maddelerinde bulunan düzenleme kapsamında ilk duruşmada dava şartlarına yönelik yapılan ilk inceleme ve değerlendirme sonucunda aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Dava Şartları Başlıklı madde 114/1-d) “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.” 114/1-e maddesi "Dava takip yetkisine sahip olunması" ve 114/1-h maddesi "Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması" hükümleri ile aynı kanunun Dava Şartlarının İncelenmesi başlıklı 115/2.maddesi” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar ve deliller ışığında somut olaya bakıldığında ; işbu davada davalı olarak gösterilen kişinin, UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıtlarına göre dava tarihi olan 08/05/2024 tarihinden yıllar önce 10/10/2012 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Davacının duruşmadaki beyanından bu durumdan haberinin olmadığı, davalıyı tanımadığı ve gerçekte davacının söz konusu şirket ile fiilen bir ilgisinin de bulunmadığı, zira şirketin eşi tarafından yönetildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 8 ve 28. maddelerine göre, her gerçek kişi yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir ve taraf ehliyeti, çocuğun sağ olarak bütünüyle doğduğu anda başlar, ölümle sona erer. Bu nedenle, ölmüş kişinin taraf ehliyeti yoktur. Dava tarihinden önce ölmüş kişi adına dava açılamayacağı gibi dava tarihinden önce ölmüş kişiye karşı açılmış olan bir dava, o kişinin mirasçılarına tebligat yapılmak suretiyle, mirasçılara karşı da sürdürülemez. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ise ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. (4721 sayılı TMK m. 28/1) Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölen tarafın mirasçılarına karşı veya onun mirasçıları tarafından davaya devam edilip edilmeyeceğinin tespiti için, bir ayrım yapmak gerekir. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılarına geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır; bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir. Bunlar malvarlığı haklarına ilişkin davalardır. Bu halde, ölen tarafın mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler. Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir (6100 sayılı HMK m. 55). Öte yandan; yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi de kural olarak sona erer (TBK m.43/1, 513/1). Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp,sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebilir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda davadan önce ölmüş kişiye karşı dava açıldığının ve davalı gösterilen kişinin taraf ehliyetinin son bulması karşısında 6100 Sayılı HMK'nin 114/1-d maddesi gereğince "tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının gerekmesine göre davalının davadan önce öldüğü ve böylece taraf ehliyetinin son bulduğunun tespit edilmesi nedeniyle" davanın 6100 Sayılı HMK'nin 115/2.maddesine göre dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK'nin 114/1-d maddesi gereğince "tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının gerekmesine göre davalının davadan önce öldüğü ve böylece taraf ehliyetinin son bulduğunun tespit edilmesi nedeniyle" davanın 6100 Sayılı HMK'nin 115/2.maddesine göre dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
4-)6100 sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, (Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına)Dair, davacının yüzüne karşı ; 6100 sayılı HMK'nin 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle ----- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!