T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/293
KARAR NO : 2024/685
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 15/10/2024
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız ------ Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasında dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ----- arasında 28/02/2009 keşide tarihli 30.000 TL değerinde çek keşide edildiğini, işbu çek ---- adına daha sonra da ----- ciro edildiğini, davalı ---- işbu çeki dayanak gösterip 15/06/2009 tarihinde -----. İcra Müdürlüğünün ---- esas numarası ile takibe koymuştur. Daha sonra yenilenen takip ----. İcra Müdürlüğü ---- esas numarası ile takibe devam edildiğini, davalı tarafından kötü niyetli takip başlatıldığını ve müvekkili aleyhine icra takibi devam ettiğinden hukuki yararının mevcut olduğunu, davalı tarafından kötü niyetli olarak açılan icra takibi nedeniyle, işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, işbu çekteki imza müvekkili --- ait olmadığını, müvekkilinin bilgisi dahilinde olmadan atılan bir imza söz konusu olduğunu, --- ---İcra Müdürlüğü ---- esas numarası icra dosyasının borç dayanağı olan 28/02/2009 keşide tarihli 30.000 TL değerindeki çekteki imza müvekkili -----ait olmadığını, bu imza müvekkilinin bilgisi olmadan, kötü niyetle ve müvekkili adına atıldığını, müvekkili ---- kendisine ait olmayan imza ile işbu çekin borçlusu haline gelmiş ve zarara uğradığını, takibe konu çekteki imzaların müvekkilin el ürünü olduğunu gösterir nitelikte bulguların bulunmadığı kurum raporlarından da anlaşılacağını, müvekkili aleyhinde açılan icra takibinde çeşitli haciz işlemleri yapılmış ve müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkili ---- davalıya borcu olmamasına ve çekteki imzanın kendisine ait olmamasına rağmen davalı tarafından hakkında icra takibi başlatılarak borcun tahsiline çalışıldığını beyan etmiş, müvekkili adına başlatılmış bulunan ----. İcra Müdürlüğü ---- Esas sayılı icra takibinin tarafımız aleyhine daha büyük zararlara yol açmadan durdurulması amacıyla teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini, söz konusun çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı İİK 72/4. maddesi gereğince %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının imza incelemesinin 2009 yılındaki örnek yazı ve imzalarının alınarak yapılması gerektiğini, her şeyin değiştiği gibi zamanla insanların atmış oldukları imzalarda değiştiğini, davacının 2009 yılında atmış olduğu imza ile bugün atmış olduğu imzadan farklılıkları olacağı muhakkak olduğunu, aksine yapılacak incelemelerde maddi gerçeğe ulaşılamayacağını, davalının takip konusu çeki ------ teslim aldığını, davacı ----ile ---- akraba olup, bu çekin ---- tarafından davalıya verildiğini, bu davanın ----- ihbarını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle; haksız yersiz kötü niyetli davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Son Tutanağı, -----. İcra Müdürlüğü---- Esas sayılı dosyası , Nüfus kayıtları, Çek Fotokopileri, Davacıya Ait İmza Örnekleri, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, 6100 Sayılı HMK'nin 106 ve 2004 Sayılı İİK'nin 72/1-3 maddeleri gereğince açılmış Menfi Tespit ( (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine İlişkindir.6102 sayılı TTK'nin 4/2 maddesi gereğince davanın niteliğine ve değerine göre 6100 Sayılı HMK'nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada, mahkememizce tensip zaptı hazırlanarak dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda ön inceleme duruşması açılarak resen değerlendirmeye tabi 6102 sayılı TTK'nin 5/A maddesi ve 6325 sayılı HUAK gereğince arabuluculuk dava şartı olmak üzere HMK'nin 114 ve 115 maddeleri kapsamında genel ve özel dava şartları, taraf sıfatı, harç eksikliği ve avans eksikliği gibi hususlar incelenip değerlendirilmiş ve devamında yasal bir engel bulunmadığı anlaşılmakla yasa gereği taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlık belirlenmiştir. Akabinde daha önce zorunlu arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığından bu kez tercihen esasları, süreci ve hukuki sonuçları açıklanarak taraflar sulh olmaya davet ve teşvik edilmelerine karşın duruşmaya katılan davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh yoluyla çözüme gitmek istemediklerinin anlaşılması üzerine belirlenen uyuşmazlığın hükmen giderimesi için tahkikat işlemlerine geçilmiş; delilerin toplanması ve incelenmesi sürdürülmüştür.Ne var ki, tahkikat / yargılama sırasında davacı vekili tarafından UYAP sistemi Avukat Portalı üzerinden gönderilen 06/09/2024 tarihinde dilekçeye göre eldeki davadan feragat edildiği anlaşılmıştır.Davalı vekili tarafından da, UYAP sistemi Avukat Portalı üzerinden gönderilen 06/09/2024 tarihli dilekçe ile; davacı vekilinin işbu davadan feragat etmesi halinde karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı bildirilmiştir. Bunun üzerine 6102 sayılı TTK'nin 4/2 maddesi gereğince davanın niteliğine ve değerine göre 6100 Sayılı HMK'nin 316 ilâ 322. maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabi işbu davada aynı yasanın 320/1 ve 30. maddeleri de gözetilerek tarafların ve vekillerinin yokluğunda resen duruşma açılmak suretiyle aşağıda açıklanan gerekçelere göre hüküm verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nin 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK'nin 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK'nin 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK'nin 309/4 maddesine göre de; feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.6100 Sayılı HMK'nin 311.maddesinde; "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur." hükmü bulunmaktadır.6100 Sayılı HMK'nin 312/1.maddesine göre ise "Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir." hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında yapılan inceleme ve değerlendirmede; usulüne uygun olarak yapılan ve davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğindeki vaki feragat nedeniyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK'nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderleri taraf vekillerinin beyanları ve dosya kapsamına göre karşılıklı olarak tarafların üzerinde bırakılmıştır. Ancak yargılama gideri kapsamında kalan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13)maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden AÜT uyarınca ödenen arabuluculuk ücretinden ise; vaki feragat beyanının taraflarca yapılan sulh sözleşmesi ve davacı/borçlu tarafından yapılan ödemeye dayandığı, buna göre davacı ---- işbu menfi tespit davasının aslında haksız ve yersiz olduğu, davanın açılmasına davalı / alacaklının sebebiyet vermediği değerlendirilerek davacı taraf taraf sorumlu tutulmuş ve bu kapsamda arabuluculuk ücretinin kısa karardaki yazım yanlışı düzeltilmek suretiyle davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK'nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın, FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
4-)492 Sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmınin 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcının, Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra feragat ile sonuçlanmış olması nedeniyle 2/3'ü alınacağından, alınması gereken 285,06 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan (580,88 TL) peşin harcın mahsubu ile bakiye 295,82 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesine göre AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)6100 sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine, (Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına )
7-)6100 sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine, (Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına Dair, taraf vekillerinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK'nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ----- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!