WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 12. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/406
KARAR NO : 2024/746

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 12/06/2023
KARAR TARİHİ : 16/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili ----, eski eşinin baskısı ile cebren, esasen tanımadığı kişiler olan ----. Noterliğinin 17.05.2019 tarihli ---- yevmiye ve ---- yevmiye numaralı vekaletnameleri ----.Noterliğinin 08.07.2019 tarih ve -----yevmiye numaralı vekaleti ile vekillik yetkisi vermek mecburiyetinde kaldığını, müvekkilinin ihtarnamelerin içeriklerini bile bilmeden, okumadan imzalamak zorunda kaldığını, bu şahısların ise usulsüzce ve zorla alınan vekalet ile müvekkilinin haberi olmaksızın, müvekkili adına davalı ----- açılışını yaptığını ve müvekkilini bu şirketin yetkilisi konumuna getirdiklerini, müvekkilinin ise şirketin varlığını hiçbir şekilde bilmediğini, bugüne kadar herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, davalı şirketle de esasen hiçbir bağlantısının bulunmadığını, dava dışı şahısların vekaleti kötüye kullanmak suretiyle müvekkili adına davalı şirketin tescili yaparak, müvekkili şirket adına hiçbir gelir elde etmediği gibi sadece şirket adına borçlandırdıklarını, vekaleti kötüye kullanan şahısların, şirket adına birçok vergi borcu altına girdiklerini ve bu borçları müvekkile yüklediklerini, sigortasız işçi çalıştırdıklarını ve idari para cezalarını yine müvekkilinin üstüne yıktıklarını, müvekkilinin haberi dahi olmadan aslında borçlu olmadığı halde birçok vergi borcu altına girdiğini, şahısların, vergi dairesine de müvekkili ile ilgisi olmayan ----- numaralı hattı tebligat adresi olarak bildirdiğini, vergi borçlarına ilişkin kesilen tüm ödeme emirlerinin bu telefon numarasına tebliğ olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin haberdar olmasının söz konusu olmadığını, son olarak, biriken borçlara ilişkin vergi dairesince müvekkilinin maaşına haciz konulması neticesinde gerçeği öğrenebildiğini, nitekim müvekkilinin güvenlik şirketinde sigortalı çalışan bir işçi olduğunu, müvekkilinin anılan vergi borç ve idari para cezaları sonucunda konulan hacizlerle durumdan haberdar olduğunu, adına şirket açıldığını ve kendisinin yetkili kılındığını, cebren verdiği vekaletin bu haksız işlemler için kullanıldığını bu şekilde öğrenebildiğini, ancak müvekkilinin bu şirket için herhangi bir evraka imza atmadığı gibi, ticaretle de uğraşma gibi bir durumunun bulunmadığını, haberdar olmasının ardından derhal terkin yoluna başvurduğunu, Gelir İdaresi Başkanlığından alınan şirket terkin yazısını ekte sunduklarını, davalı şahısları yetkili kılan vekaletnameler neticesinde bu borç altına girdiğini o an farkederek, ----.Noterliğinin 07.04.2021 tarihli ---- yevmiye numaralı ve ----- yevmiye numaralı azilnameler ile azil yoluna giderek şahısları azlettiğini, müvekkilinin şahısları azlettiğini, ancak haksız ve hukuksuzca adına açılan şirketin tüm borçlarının müvekkili üzerinde bırakıldığını ve ticaret sicilinde halen yetkili göründüğünü, ---- vergi dairesinden 17.05.2023 tarihli talebi ile aldığı borç durumuna ilişkin cevabi yazıda, ---- vergi dairesi kodu ile ---- Vergi Dairesi’nden adına ----- kodu ile 599.007,48 TL vergi borcu ve ----- kodu ile 320.987,56 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 919.995,04 TL borcu bulunduğunun görüldüğünü, vergi borçlarının yanı sıra şirkete kesilen birçok vergi ve idari para cezalarının bulunduğunu, şirket kayıtlarının incelenmesi halinde müvekkilinin, şirketin varlığından haberdar olmadığı, tek bir imzasının dahi bulunmadığı, hiçbir gelir elde etmediği ve ticari faaliyette bulunmadığının açıkça ortaya konulabileceğini, kaldı ki vergi dairesince gönderilen ödeme emirlerinin tebliğ olduğu telefon numarasının da müvekkili ile hiçbir ilişiğinin bulunmadığını, dolayısıyla yapılan tebligatların da usulsüz ve hatalı olduğunu, müvekkilinin fiili veya farazi olarak hiçbir şekilde bu şirketin ortağı, kurucusu veya yetkilisi konumunda olmadığını, gerekmesi halinde şirket çalışanlarının da bilgisine başvurulması halinde bu hususun açıklığa kavuşabileceğini, bu itibarla, davalı şirket adresinde keşif yapılması taleplerinin bulunduğunu, davalı şirketle hiçbir ilgisi bulunmadığı halde müvekkilinin, Ticaret Sicil kayıtlarında halen bu şirketin münferit yetkilisi konumunda gözüktüğünü belirtmiş olup, müvekkili ----- davalıların vekaleti kötüye kullanmak suretiyle açtıkları davalı şirket yetkilisi/ortağı olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirketin ticari kayıtları celp edilerek incelendiğinde, davacının halen davalı şirketi temsile yetkili olduğu, dolayısıyla davacı ve davalı şirket arasında menfaat çatışması doğduğundan dolayı davalı şirketi münhasıran mahkememizin ---- Esas sayılı dava dosyasında temsil etmek üzere bilirkişi listesinden resen seçilen SMMM ---- temsil kayyımı olarak atanmasına, karar verilmiştir.
Davalı şirkete temsil kayyımı olarak atanan ----- katıldığı duruşmada özetle; yaptığı inceleme sonucunda 2016 yılında tek hissedar olarak şirketi davacının kurduğunu, 2019 yılında vekalet verildiğini ve davacının dava tarihine kadar yapılan işlemlerden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı göründüğünü ayrıca Ticaret Sicil kayıtları incelendiğinde davacının ortaklığından sonra yapılan işlemlerde davacının imzasının bulunup bulunmadığı hususunun incelenmesinin gerektiğini, Vergi Dairesinden gelen beyannameler incelendiğin de davalı şirketin 2017 yılında kar elde ettiğini, 2018 yılında çok az bir kar ettiğini ve sonrasında da zarar ettiğinin görülmekte olduğunu, 2017 yılında gerçek bir ticaret olup olmadığı hususunun araştırılmasının gerektiğini, ayrıca her ne kadar davacı şirketten ayrılma talebinde bulunmuş ise de tek ortaklı şirketten ayrılmanın mümkün olmadığını, şirketin feshi ya da şirket hissesinin devri söz konusu olabileceğini ancak şirketin yüklü vergi borçları nedeniyle feshinin de mümkün olmadığını beyan etmiştir.Mahkememizce; tarafların bildirdiği deliller toplanmış, davacı tanıkları dinlenmiş ve ---- Ticaret Sicili Müdürlüğü'nden davalı şirketin kuruluşundan bu yana tüm ticari sicil kayıtları, tüm genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile varsa davacı ---- imzası bulunan tüm belgeler celp edilmiş, ----- Vergi Dairesi Başkanlığı'ndan davalı şirketin tüm vergi kayıtları ile şirket kuruluşundan 12.06.2023 tarihine kadar tüm vergi beyannameleri ve varsa eklerinde yer alan bilanço ve gelir tabloları ile birlikte birer örneği istenilmiş, ----- Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nden davacının SGK kayıtları ve davalı ----- Şirketi'ne ilişkin hazırlanan inceleme raporu ve uygulanan cezalara ilişkin tüm belgeler, --- Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden davalı ----- Şirketi'nin vergi borç durumunun ve vergi borçlarına ilişkin ödeme emirleri listesi, ---- Noterliği'nin 17/05/2019 tarihli ---- yevmiye ve ---- yevmiye numaralı, ---- Noterliği 08/07/2019 tarih ve ----- yevmiye numaralı vekaletname ve ----Noterliği'nin 07/04/2021 tarihli ---- yevmiye numarası ve ----- yevmiye numaralı evrakların onaylı örnekleri, ------ numarasına ilişkin hat bilgileri, ---- Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ---- Soruşturma sayılı dosyası, ---- Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ----- Soruşturma sayılı dosyası, ---- Cumhuriyet Başsavcılığı'nın --- Soruşturma sayılı dosyası ve --- . İş Mahkemesi'nin ---- Sayılı dosyaları UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiş, davalı şirketin tüm yasal ticari defterler ve kayıtları üzerinde mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişi eşliğinde davalı şirketin merkezinde incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, davacının davalı şirket yetkilisi/ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan tüm deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitler uyarınca; davalı şirketin ana sözleşmesinin 07/10/2016 tarihinde tescil edilmek suretiyle 10.000,00 TL sermaye ile tek ortaklı olarak kurulduğu, şirketin ortağı ve yetkilisinin münferiden davacı ----- olduğu, şirketin son tescilini 05/01/2018 tarihinde yaptırdığı, davacı vekilinin davacının eski eşinin baskısı ile cebren tanımadığı dava dışı şahıslara ----. Noterliğinin 17/05/2019 tarihli ---- yevmiye ve ---- yevmiye numaralı vekaletnameleri ve ----Noterliğinin 08/07/2019 tarih ve ---- yevmiye numaralı vekaleti ile vekillik yetkisi vermek mecburiyetinde kaldığını, bu şahıslar tarafından usulsüzce alınan vekaletnameler ile davacı adına davalı şirketin kurulduğu ve yine davacının haberi olmaksızın şirket yetiklisi haline getirildiği iddiaları esas alınarak işbu dava açılmış ise de; ----- Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yazı cevabı ekinde gönderilen ----Noterliğinin 05/10/2016 tarih, ----- yevmiye nolu tescil talepnamesi incelendiğinde; ------adresini şirket merkezi yapmak suretiyle kurmakta olduğum ve şirket ana sözleşmesinde belirtilen işlerle iştigal edecek ----- unvanlı şirketin her türlü iş ve işlemlerinde şirketi temsil ve ilzam etmek üzere şirket unvanı altında kullanacağım aşağıda örneği bulunan imzamın Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tescil ve ilanı için onaylanmasını talep ederim...” şeklinde düzenlenerek imza örneklerinin alınmış olduğu, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, davacı müvekkilinin, eski eşinin baskısı nedeniyle dava dışı kişilere vermiş olduğu vekâletnamelerin kötüye kullanılarak davalı şirketin açılışının yapıldığı belirtilmiş ise de söz konusu vekâletnamelerin, davalı şirketin kuruluşundan yaklaşık üç yıl sonraya ilişkin oldukları, davalı şirketin ana sözleşmesinin tescil tarihinin 07/10/2016 olduğu ve Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı ekinde gönderilen ----Noterliğinin 05/10/2016 tarih, ----- yevmiye no.lu tescil talepnamesinde, davacının davalı şirketi temsil ve ilzam etmek üzere şirket unvanı altında kullanacağı imza örneği ile tescilini talep ettiği, yani şirketin davacının baskı ile verdiğini iddia ettiği vekaletnameler yoluyla kurulmadığı, dolayısıyla davacı iddialarının mahkememizce inandırıcı bulunmadığı sonuç ve kanaatiyle ispatlanamayan davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 427,60 TL harçtan peşin yatırılan hacın mahsubu ile bakiye 247,7‬0 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair; davacı vekilleri ile davalı kayyımının yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ----- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

UYAP Entegrasyonu