T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2024/760 Esas
KARAR NO:2024/790
DAVA: Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ: 23/10/2024
KARAR TARİHİ: 24/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri olan davacıların babası ----- adresinde ikamet etmekte iken ---- tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak ---- kaldığını, ---------- tarihli Veraset ilamının dilekçe ekinde sunulduğunu, davacıların kardeşler arasında var olan kopukluklar nedeni ile babalarının terekesi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını, Muris -------- adresinde faaliyet gösteren ve ----------- numarasıyla kayıtla------ortağı, ----- adresinde faaliyet gösteren------mersis numarasıyla kayıtlı -----adresinde faaliyet gösteren ve------ mersis numarasıyla kayıtlı bulunan ----- olduğunu, Muris -------bozulması üzerine---- sonlarına doğru, ------- göstermeye başlaması üzerine, bu hastalıklar yönünden tedavi görmeye başladığını, Muris ------- rahatsızlık geçirmesi üzerine tedavi olmak üzere gittiği ------- yapılan muayene ve tahlillerin incelenmesi sonucu verilen -------- konularak, hastanın teşhis konulan hastalıkları ile ilgili olarak kırmızı reçete olarak tanımlanan ve etken maddeli ----- kadar geçerli olmak üzere kullanmaya başladığını, Muris ----- tedavisi devam etmiş olup --------Baş ağrısı tanısı konularak, teşhis konulan hastalıkları ile ilgili olarak kırmızı reçete olarak tanımlanan ve etken maddeli ------ kadar bu ilaçları kullanması için rapor verildiğini, ------- yapılan muayene ve tahlillerin incelenmesi sonucu verilen ----------- HASTALIĞI, DİĞER tanısı konularak, teşhis konulan hastalıkları ile ilgili olarak kırmızı reçete olarak tanımlanan ve etken maddeli ------ kadar bu ilaçları kullanması için rapor verildiğini,----- yapılan muayene ve tahlillerin incelenmesi sonucu verilen ------- konularak, teşhis konulan hastalıkları ile ilgili olarak kırmızı reçete olarak tanımlanan ve etken maddeli ------- tarihine kadar bu ilaçları kullanması için rapor verildiğini, vasi tayini için ---------- vasi atanması İçin müracaat üzerine yapılan muayene ve tahlillerin incelenmesi sonucu verilen 3------ değildir. Hastalığı süreklidir. Kanuni Ehil Değildir. Sürekli yardıma muhtaçtır.'' raporu verildiğini, Muris ----- sağlığında hissedarı bulunduğu; -------- Tarihinde 600 hissesine karşılık 15.,000,00 TL bedelle davalıya verdiğini, Muris ---- ağır tedavi gördüğü ------ kararından anlaşıldığı üzere, hissedarı bulunduğu ------- hisselerini bedelli devir tarzında göstererek oğlu -------- devretmiş gibi gösterildiğini, murisin hukuki ehliyeti bulunmadığını atılan imzaların murise ait olmadığını, devir işlemlerinin yoklukla malul olduğunu, ---- hissesinin tamamını ------- devir işlemi yapılırken hukuki ehliyeti bulunup bulunmadığı yönünden noter tarafından herhangi bir sağlık raporu alınmadığını, yine dava konusu ---------- devir işlemlerinin 03.2023 ayında yapıldığını, Muris sürekli yardıma ihtiyacı bulunduğundan, imza atmasının fiilen mümkün olmadığını, devir işlemlerindeki imzalarda murise ait olmadığını, imza itirazında bulunduklarını, yapılan devir işleminin muvazza nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiğini, hisselerin gerçek bedelinden satılmadığını, bağış işleminin satış olarak gösterildiğini ileri sürerek İhtiyati Tedbir Taleplerinin kabulü ile dava konusu ------- bedelle davalı oğlu ------ davalı ------ tarihli kararından anlaşıldığı üzere, hissedarı bulunduğu ------murise ait davalı-------- hisselerin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi üzerine ayni şahsi hak tesis edilmemesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile dava konusu; I-) -------- Tarihinde; ----- ile davalı --------anlaşıldığı üzere, hissedarı bulunduğu ----------- devredilen hisselerin terekeye ait olduğunun tespitiyle davacı mirasçılar adına miras payları oranında tesciline, bu talepleri kabul edilmediği takdirde, devir işlemlerinin karşılıksız olduklarının tespitiyle, ortaya çıkacak gerçek alacak miktarını talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla davanın belirsiz alacak davası olarak görülerek dava konusu hisselerin yargılama sırasında yapılacak araştırma ve incelemeler sonucunda ayni ve nakdi sermaye değerleri üzerinden bilirkişi tarafından belirlenecek gerçek değerinden MK. 565/4- gereğince tenkis edilerek davacıların saklı paylarının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, 5. maddesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin kuruluşu ve hangi Mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.Dosya kapsamından; Huzurdaki dava davacılar murisinin, dava dışı limited şirketlerdeki paylarının tamamının davalıya devri işlemlerinin, devir sözleşmesi üzerindeki imzaların murise ait olmadığı ile murisin ehliyetsizliği nedeniyle geçersiz olduğu, devrin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı davalıya devredilen hisselerin terekeye ait olduğunun tespiti ile murise ait payın miras payları oranında davacılar adına tescili, mümkün olmaması halinde şirketin gerçek değerinin belirlenerek muris tarafından gerçekleştirilen işlemlerin davacıların saklı payları oranında tenkisine karar verilmesi istemine ilişkin açıldığı, uyuşmazlığın çözümünde genel hükümler yanında TMK'nın 560/1 ve 576/2 maddelerinde yer alan murisin tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılmasına dair hükümlerin de dikkate alınması gerektiği, TMK 576. madde hükümlerine dayalı davanın TTK'nın 4. madde kapsamındaki ticari dava niteliğinde olmadığı, miras hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, uyuşmazlığın ticari dava olmayıp Mahkememizin görevli olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)6100 Sayılı HMK m.114/c ve m.115/2 gereği göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görevli Mahkemenin ----------Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK m.21 kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-) 6100 Sayılı HMK m.331/2 uyarınca harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
5-)Davacının ihtiyati tedbir talebinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-)Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar veriliğinden, kararın HMK. madde 27/1-2 uyarınca tebliğine,
Dair; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ----------- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/10/2024
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!