T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/59
KARAR NO : 2024/642
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2024
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 07/12/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Kaza sonucunda uğranılan zarara ilişkin alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesi sebebiyle bu hususta yapılacak tespit sonucu artırılmak üzere değer kaybı tazminini talep ettiklerini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 107/f.1'de " Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir." düzenlemesi yer aldığını, huzurdaki davaya konu 08.09.2022 tarihli trafik kazası neticesinde müvekkiline ait ---- plakalı araçtaki değer kaybı tazminatlarının belirlenmesinin mümkün olmadığı ve kendisinden böyle bir kalem belirlemesi beklenemediğini, değer kaybı hesaplanmasında; hasar gören aracın bilirkişilerce araçtaki hasarın durumu, resim, fatura ve dosyada mevcut diğer belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde hesaplanan aracın hasar miktarı belirlenerek hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin uğradığı zarar miktarı uzman bilirkişilerce yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu tam ve kesin olarak belirlenebilecek olduğunu beyan ettikleri görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyecek olan işbu davanın, kabul anlamı taşımamak kaydıyla, bir an için kısmi dava olarak değerlendirilmesi halinde yargılamanın ilerleyen aşamasında Davacı tarafça davanın ıslah edilmesi durumunda, ıslah tarihi itibariyle ıslah edilen kısım bakımından 2 yıllık zaman aşımı dolmuş olacağından, işbu kısma ilişkin talebin zaman aşımı nedeniyle reddi gerekeceğini, malum olduğu üzere, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması yalnızca alacağın kısmi davaya konu edilen kısmı için zaman aşımını kesip, saklı tutulan kısım için ise kesmediğini, bu sebeple ıslah tarihi ile zaman aşımı dolacağından işbu tarih itibariyle dava konusu edilmeyen kısma ilişkin olarak zaman aşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca huzurda ikame edilen davanın görevli mahkemede açılmadığını, bu kapsamda dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini bildirdikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TBK'nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (değer kaybı bedeli) talebine ilişkindir.Mahkememiz 30.05.2024 tarihli duruşması ----- nolu ara kararında davacı vekiline 3.500 TL delil avansını yatırmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede delil avansının yatırılmaması halinde bilirkişi delilinden vazgeçileceği ve mevcut delil durumuna göre karar verileceği hususunun davacıya ihtar edilmesine (ihtar edildi)" şeklinde ara karar oluşturulmuştur.
6100 sayılı HMK'nın 94. Maddesi " 1) Kanunun belirlediği süreler kesindir.(2) (Değişik:22/7/2020-7251/6 md.) Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.
(3) Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar." hükmüne haizdir.Kesin süreye ilişkin ara kararın verilmesiyle karşı taraf lehine usuli müktesep hak doğmaktadır. ( Bkz. Yargıtay ----. HD. ----- Kesin süreye dair verilen kararla birlikte usuli müktesep hak doğduğundan hakim bu karardan dönemez. ( BKZ. Yargıtay HGK 19.11.2014,----Sayılı kararı ) Kesin süreye dair karardan sonra bu sürenin uzatılmasına da karar verilemez.( Yargıtay ---- HD. ----)
Somut olayda mahkememizce 30.05.2024 tarihli celse de davacı vekiline delil avansının yatırılması için kesin süre verildiği ve sonuçları da usul ve yasaya uygun şekilde neticeleri ile birlikte ihtar edildiği ancak davacı tarafça delil avansının yatırılmadığı görülmüştür. Alacağın var olup olmadığına yönelik davacının bilirkişi deliline dayandığı teknik mesele olması nedeniyle bu hususta bilirkişi raporu alınması gerektiği ancak bilirkişi deliline ilişkin delil avansının yatırılmaması nedeniyle bu delilden vazgeçilmiş sayılacağından alacağın ispat edilemediği görülmekle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 427,60 TL harçtan peşin yatırılan 80,70 TL harcın düşümü ile geri kalan 346,90 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına ,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T'ye göre 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-3.200,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!