T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/3 Esas
KARAR NO:2023/212
DAVA:Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/07/2018
KARAR TARİHİ:24/10/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla, davacının ------tescil numaralı ------ markasının sahibi olduğunu, davalının -------- kayıtlı bir şirket olduğunu, ---- numaralı ----- davalı tarafça ----- tarihinde tescil ettirildiğini, ayrıca ---------adının davalı tarafça kullanıldığını, bu markanın davacı markası ile iltibasa neden olacak derecede benzer olduğunu, davalının davacının tanınmışlığından faydalanmaya çalıştığını, davalıya ------------ yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği halde tebliğ edilemediğini, internet üzerinden mail olarak gönderildiğini, daha sonra tekrar yeni adresine gönderilen ihtarnamenin 11/07/2018 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini belirterek, davalının davacı bankanın marka haklarına tecavüzünün hükmen tespitine, menine ve yasaklanmasına, SMK’nun 25/1 ve 27. maddeleri uyarınca davalı firma adına ----- nezdinde ------ tescil numaralı ve ------ tarihinde tescil edilmiş olan ------markasının geçmişe yürür olarak hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının davacı bankaya ait markaya tecavüz kapsamında, davalının markayı kullandığı her türlü yayınlar, hizmetler ve mallar, ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrak ile--------- başta olmak üzere internet alan adları da dahil olmak üzere internet üzerinde, yurt içi ve yırt dışında kullanmasının önlenmesine ve bunların toplatılarak, hükmün kesinleşmesini müteakip bu türden her türlü materyalin imha edilmesine ve alan adlarının iptaline, davalının davacı bankanın markasına tecavüzü nedeniyle davacı bankanın uğradığı fakat taraflarınca belirlenmesi mümkün olmayan maddi zarara karşılık şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ve manevi zararlara karşılık da 10.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davanın kısmen veya tamamen kabul edilmesi halinde masrafı davalı tarafa ait olmak üzere ------- genelinde yayınlanan tirajı en yüksek 5 gazetenin birinde mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; SMK'nun 156/5.maddesi uyarınca iş bu davada davalının yerleşim yerinin yetkili olduğu ve davanın ------- açılması gerektiğini, ---- markasının ---- yılında tescil edildiğini, müvekkiline ait --------------markası her ne kadar sonradan tescil edilmiş ise de, markanın tescil tarihinden önce de uzun yıllar kullanıldığını, davalı şirketin bu markayı uzun süredir faal olarak kullandığına ilişkin fatura ve kataloglar mevcut olduğunu,------- markasının ------- tescil edildiğini ve herhangi bir bankacılık faaliyetinde kullanılmadığını, tarafların logolarının da farklı olduğunu, iltibas oluşturmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK :
Davalıya ait ----- Şekil markasının davacı adına tescilli --------- markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olup olmadığı, davacının markasının tanınmış marka olup olmadığı, davalının davacının markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla kötü niyetli olarak marka tescili yaptırıp yatırmadığı, tüm bu nedenlerle davalının markasının hükümsüzlüğüne karar verilip verilemeyeceği, davalının bu markayı internet alan adında ve ürünlerinde kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediği, davacının bu nedenlerle maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, Mahkememizin bu davaya bakmaya yetkili olup olmadığı, konusunda anlaşamadıkları tespit edildi.
UYUŞMAZLIK HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-Mahkememizin ------- Karar sayılı kararı ile; "Davalı adresinin --------------olduğu, marka hükümsüzlüğü davasında yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, markaya tecavüz davası da hükümsüzlük davası ile birlikte açıldığından her iki davanın usul ekonomisi açsından birlikte görülmesi gerektiği, ayrıca tecavüz fiilinin gerçekleştiği yerin de davalının yerleşim yeri olduğu, her iki dava için ortak yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, bu sebeple mahkememizin davaya bakma yetkisinin bulunmadığı, davalı vekilinin yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu ve davalının yerleşim yerinin ----yargı sınırları içinde kaldığı, buna göre -------- Asliye Hukuk Mahkemesinin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğu gerekçeleriyle davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddine verilen kararın davalı tarafça Temyiz edilmesi üzerine -------- karar sayılı kararı ile "...6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a/3. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın esasına yönelik yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; -------- Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kaldırılmasına,.." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
2-Dosyaya----- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ----- markasının ---- sınıfta ---- davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
3-Dosyaya---- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ------Ve ---------- sınıfta davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
4-Davalıya ait olduğu bildirilen ------------- internet sitesi ve tüm dosya kapsamı incelenerek internet sitesinin kime ait olduğu, kullanılmaya başlandığı tarih, davacının markası ile davalının markasının iltibasa neden olacak derecede benzer olup olmadıkları, aynı ya da benzer mal ve hizmetler için tescilli olup olmadıkları, davacının markasının tanınmış marka olup olmadığı, davalının ---------- markasını hangi tarihten itibaren kullandığı, davalının marka kullanımlarının ve alan adının davacının markası ile iltibasa neden olup olmadığı, davalının markasının kötü niyetle tescil edilip edilmediği hususunda marka uzmanı ---- bilişim uzmanı ------ finans sektörü uzmanı ----------oluşan 01/09/2023 tarihli heyet raporunda; davalı tarafa ait olduğu belirtilen ------------------- sitesinde yapılan incelemede; site alan adında ve site içeriğinde ---------- ibaresinin kullanıldığı, site içeriğinde ------- logosunun yer aldığı, Sitede firmanın,--------------olmak üzere birçok iş grubu üzerine ithalat ve ihracat hizmeti verdiğinin belirtildiği, ---------- yer aldığı, Firma iletişim bilgilerinde; Firma adresinin ------------- olduğu, ------ bilgilerinde; --- adının ------- tarafından -------- adına kayıt edildiği, -------- tarihinde kayıt edildiği ve kayıt süresinin ----- tarihinde son bulacağı, ----- olduğu, ------- firma bilgilerinde; Adresinin --------- tarihlerini içerir -------- kaydı olduğu, siteye ait ----- tarihli ilk arşiv kaydı itibariyle--------- ibaresinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Davacı yanın davaya mesnet markasının davalı yanın dava konusu ------- markanın tescil başvuru tarihinden önce tanınmış marka muhteviyatında olduğunun dosya münderecatından anlaşılamadığı, Davalı yana ait dava konusu ------- numaralı markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait markaya tecavüz teşkil etmediğine dair görüş bildirmiştir.
UYUŞMAZLIK HAKKINDAKİ YASAL DÜZENLEME:
Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi SMK'nın 25. maddesinde düzenlenmiş, bu maddeye göre; "5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. "
SMK'nın 6/1. Maddesine göre "Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir."Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6769 sayılı Kanun'nun 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm gereği: "Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek." marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
GEREKÇE:Dava, SMK'nın 25. Maddesinden kaynaklı markanın hükümsüzlüğü davasıdır. Bu maddede düzenlenen nisbi tescil engeli esasen marka hukukuna hâkim olan öncelik ilkesinin bir yansımasıdır. Öncelik ilkesi ile kastedilen ise markayı önce tescil ettiren veya başvuru konusu yapan kişinin korumadan öncelikli olarak yararlanacak olmasıdır.Söz konusu nisbi tescil engelinin uygulanabilmesi için her şeyden önce marka başvurusuna konu işaretin daha önce tescil ettirilmiş bir marka veya tescil başvurusuna konu edilmiş bir işaret ile aynı veya benzer olması gerekir. Markaların benzerliğinin değerlendirilmesi, markada yer alan kelime veya şekil unsurlarının birlikte yarattığı bütüncül izlenime göre yapılmalıdır. İki marka arasındaki benzerlik araştırması yapılırken, ortalama tüketicide görsel, işitsel ve kavramsal olarak karışıklığa yol açılıp açılmadığına bakılır. Dava konusu somut olayda davacı adına tescilli ----- tescil numaralı ----- markasının ---- sınıfta tescilli olduğu, ---- markasının ------- sınıfta davalı adına tescil edildiği, tescil edildiği mal ve hizmet sınıfları dikkate alındığında birbirlerinden farklı mal ve hizmetlerde tescil ediliği, bu haliyle davalı markasının davacı markası yönünden benzerlik taşımadığı, her ne kadar davacı ve davalı adına kayıtlı markaların ------------- ibareleri birbirinin aynısı olsa da çifte benzerlik durumunun söz konusu oması gerektiği ve az yukarıda ifade edildiği üzere aynı mal ve hizmetler yönünden tescilli olmadıklarından çifte benzerlik şartının sağlanamadığı, yine kötü niyetli tescilin genel olarak kabul gören tanımına göre ticari dürüstlük kurallarına aykırı olarak tanınmış olsun ya da olmasın markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve haksız teciller birer kötü niyetli tescil sayılması gerektiği, dava konusu somut olayda davalı tarafın dava konusu markayı davacı tarafın markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerin dışında hizmetlerde tescil ettirdiği, davalı tarafın dava konusu marka tescil başvurusunu gerçekleştirir iken kötüniyetli olduğunu gösterir herhangi bir delilin bulunmadığı, asıl olanın iyiniyetin varlığı olması ve kötüniyetin kanıtlanması gerekliliği çerçevesinde davalı yanın dava konusu marka tescil başvurusunu gerçekleştirir iken kötü niyetini gösterir bir delilin bulunmadığı, bu haliyle kötü niyetli tescilinin ispat edilemediği, yine davalı tarafın marka hakkı dolayısıyla kullanımlarının çeşitli mamül ürünlerin alım satımına ilişkin iş ve işlemler olduğu, davacı tarafın kullanımlarının finansal çözüm sağlayan bankacılık işlemleri olduğu dikkate alındığında davalı markasının davacı markası yönünden iltibas oluşturmadığın sabit olduğu ve davacı tarafın davaya mesnet markasının davalı yanın dava konusu -------- numaralı markanın tescil başvuru tarihinden önce tanınmış marka mahiyetinde olmadığı dikkate alındığında SMK'nın 6 ve 25. Maddesinde belirtilen hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kabul edilmiş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine'ye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden tecavüzün önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden alan adının iptali davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/10/2023
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!