WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 1. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/905 Esas
KARAR NO: 2024/752
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/12/2023
KARAR TARİHİ: 24/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin kâğıt üreticisi olduğunu, 31.03.2022 ile 16.12.2022 tarihleri arasında davalı şirkete düzenli aralıklarla üretimde kullanılmak üzere ambalaj kağıdı sattığını, davalının ödemelerini süreklilik arz edecek şekilde gecikmeli olarak yaptığını, temerrüde düşünce tarafların sulh olma amacıyla 23.02.2023 tarihli protokolü imzaladıklarını, buna göre tarafların toplam ödeme gecikmelerine ilişkin faturalarda bulunan vade tarihi ve faiz oranları ile toplam gecikme gün sayısı ve miktar üzerinden temerrüt faizi için faiz faturası düzenleyeceği konusunda anlaştıklarını, davacı şirket 05.09.2023 tarihinde 241.319,12 TL tutarında faiz faturası düzenlediğini, ancak davalı şirket, ortaklığı ve yönetiminde gerçekleşen değişiklik ile söz konusu faturayı ödemekten imtina etmek amacıyla faturaya haksız yere itiraz ettiklerini, söz konusu sebeple bu davayı açtıklarını, davaya konu olan 23.02.2023 tarihli protokol ile taraflar aralarında yetki anlaşması düzenlendiğini, mahkemenin yetki sınırları içerisinde olduğunu, protokol uyarınca taraflar, aralarındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenmiş olan faturalarda bulunan vade tarihi ile faiz oranlarının geçerli olduğunu kabul ettiklerini ve cari hesaptaki mal satışlarından dolayı alacağın kapanması ile ilgili anlaşmaya vardıklarını, Toplam cari hesap incelendiğinde davacı şirketin, davalı şirkete toplamda 47 adet satış faturası düzenlendiği, faturaların ortalama vadesi tarihinin 04.11.2022 olduğu, ödemelerin ortalama tarihinin 14.01.2023 olduğu, faturalarda belirtilen gecikme faiz oranı aylık % 4 olduğu, bu kapsamda hesap yapıldığında bugüne kadar toplam gecikme gün sayısının 72 gün olduğu ve KDV dahil toplam tutarın 241.319,12 TL tutarında olduğunun anlaşılacağı, hesaplanan bu faiz alacağı için davacı şirket 05.09.2023 tarihli 241.319,12 TL tutarlı faiz faturasını düzenleyerek davalı şirket tarafına e-fatura olarak gönderdiğini, protokol tarihi ile fatura tarihi arasında davalı şirketin ortak ve yöneticilerinde/müdürlerinde değişiklik oludğunu, yeni gelen ve tek ortak olan müdürün davacı şirketin söz konusu faiz alacağını ödemekten imtina ettiğini ve faiz faturasına --------- Noterliğinin 12.09.2023 tarihli -------- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, yukarıda sayılan gerekçeler ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 04.04.2022 ile 16.12.2022 (dahil) tarihleri arasındaki ticari satışlar sebebiyle düzenlenen faturaların belirtilen vadelerinde ödenmemesi sebebiyle oluşan toplamda 241.319,12 TL faiz alacağının tespiti ile alacağın davalı şirketten alınarak davacı şirkete verilmesine karar verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen, müvekkili yönünden taraflar arasında gerçekleşmiş tüm ticarete konu alacak verecek meselesine % 4 gecikme faizi işletilmesi gerektiğini bahsettiğini, davacının davaya konu edindiği sözleşmenin geçersiz olduğunu, delil kısmında sunmuş olduğu 23.02.2023 tarihli protokolün davacı yetkilinin herhangi bir imza ve kaşesi bulunmadığını, T.B.K gereğince bir sözleşmenin kurulması için öncelikle iki tarafın bulunması ve bu tarafların bir hukuki sonuç doğurmak üzere karşılıklı ve birbirine uygun şekilde iradelerini açıklamalarının zorunlu olduğunu, söz konusu protokolde davacının imzası bulunmadığından hukuken geçersiz yok hükmünde olduğu, protokolün geçerliliği kabul anlamına gelmemek üzere davacı şirkete yönelik işletilen gecikme faiz oranının taraflar arasında kararlaştırılmadığını, davalının gecikme faizin işletileceğine dair davalı şirket ile aylık yüzde kaç işletileceğine dair bir anlaşma veya sözleşme bulunmadığını, dolayısıyla davacının kafasına göre işletmiş olduğu aylık % 4 gecikme faizinin hukuka aykırı olduğu davaya konu edindiği 23.02.2023 tarihli protokolde davalı şirketin toplamda 714.658 TL borcu olduğundan karşılıklı mutabık kalındığını, kabul anlamına gelmemek üzere faiz dahil tüm borçları da içerdiği, davacının ekte sunmuş olduğu hesapta ise 2.094.784 TL üzerinden hesap etmiş olduğunun görüleceğini, bu durum bile davacın ne kadar haksız olduğunun açık kanıtı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere taraflar 23.02.2023 tarihli protokol 2.2. maddesi protokol metninin tamamıyla birlikte yorumlandığı takdirde taraflar arasında kararlaştırılacak gecikme faizi sonrasın protokol gereğince tarafların mutabık olduğu 714.658 TL üzerinden hesap edilmesi gerektiği, davacı ile davalı arasında ödenmeyen vadelere ilişkin ne kadar gecikme faizin işletileceğine dair daha önceden herhangi bir geçerli bir anlaşmanın yapılmadığı mahkeme aksi kanaatte olsa bile taraflar arasında düzenlenmiş protokolün izah edilen nedenler ve re'sen tespit edilecek hususlar gereğince; davacının davasının reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı ile davalı arasında kağıt alım satımıına ilişkin varolan ticari ilişki kapsamında davalının ödemede temerrüde düşmesi üzerine taraflar arasında imzalanan protokol kapmsamında davacı tarafça davalı adına temerrüt faizi konusunda kesilen faturanın davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
---------- Noterliğine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır. Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulüp Tutulmadığı Yönünden: Davacı ---------Ş. nin 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin ticari defterleri incelenmiş, fiziki ortamda tutulan Envanter defterlerinin noter onayları ile aynı yıllara ilişkin elektronik ortamda tutulan GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir e defter beratlarının süresinde alındığı, ticari defterlerin T.T.K” nu ve V.U.K” nu hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacının kendi defter kayıtlarının birbirini doğruladığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığının görüldüğünü, Davalı --------- Şti.'nin 28/06/2024 tarihinde mahkeme kaleminde yapılan defter incelemesine katılmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden inceleme yapılamadığını, Davacı Şirketin Ticari Defter Kayıtları Yönünden; davacı şirketin kendi ticari defterlerinde, davalı ---------- Şti. açık hesabına 2.094.784,02 TL Borç, 2.099.784,00 TL Alacak kaydetmek suretiyle 4.999,98 TL tutarında alacak bakiyesinin bulunduğu, davacının 05.09.2023 tarih 241.319,12 TL tutarlı vade farkı faturasından önce davalıya 4.999,98 TL tutarında borçlu gözüktüğü, vade farkı faturası ile birlikte davacı şirketin davalı açık hesabından 236.319,14 TL tutarında alacaklı duruma geçtiğinin görüldüğünü, Davacının Vade Farkı Alacak Talebi Yönünden; Davacı ile davalı arasında kâğıt alım satımına yönelik ticari ilişki kapsamında davalının ödemede temerrüde düşmesi üzerine taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında davacı tarafça davalı adına temerrüt faizi konusunda kesilen faturanın davalıdan tahsili talebine yönelik yapılan inceleme neticesinde; dava dilekçesi ekinde sunulan “Protokol” başlıklı belge incelendiğinde; davalının davacı şirkete 23.02.2023 tarihi itibariyle 714.658,02 TL tutarında borçlu olduğu, bu borcun ödenmesi ile ticari faaliyetin devam edebileceği, protokolün 2.2.maddesinde;”...taraflar, aralarındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenmiş olan faturalarda bulunan vade tarihi ve faiz oranlarının geçerli olduğunu kabul eder, borç miktarı bittikten sonra cari hesap uyarınca gerçekleşen toplam gecikme gün sayısı ve miktarı üzerinden temerrüt faizi için faiz faturası düzenleyecektir...” şeklinde belirtildiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacı şirket tarafından davalı taraf 47 adet satış faturası düzenlendiği, bu faturalar üzerinde 904 vade farkı oranın ve vade tarihlerinin yazılı olduğunun belirtildiği, ayrıca faturaların mahkemeye sunulacağının belirtildiği, ancak dosya kapsamında bahse konu 47 adet faturanın yer almadığının görüldüğünü, tüm bu tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde; davacı şirketin davalı şirketten vade farkı alacağına konu tutarın 2.094.784,02 TL olarak kabul edilmesi halinde; toplam vade farkının KDV dahil 241.319,12 TL tutarında hesaplanabileceği, mahkemenin dosya kapsamında mevcut protokolde yazılı 714.658,02 TL tutarlık borç için davacı lehine hüküm kurmak istemesi halinde ise vade farkının KDV DAHİL 82.328,60 TL olarak hesaplanabileceğinin değerlendirildiğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Dava dilekçesi, 10/07/2024 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile yapılan değerlendirmede, davanın niteliği gereği ticari defter incelenmesine karar verildiği, davacının defterlerini ibraz ettiği ancak davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı ile davalı arasında cari hesap ilişkisinin olduğu, davacı ile davalı arasında 23/02/2023 tarihli bir protokol düzenlendiği, protokolün 2.2 maddesinde "...taraflar, aralarındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenmiş olan faturalarda bulunan vade tarihi ve faiz oranlarının geçerli olduğunu kabul eder, borç miktarı bittikten sonra cari hesap uyarınca gerçekleşen toplam gecikme gün sayısı ve miktarı üzerinden temerrüt faizi için faiz faturası düzenleyecektir..." hususunun düzenlendiği, buna göre davcı şirket tarafından davalı adına 47 adet fatura düzenlendiği, bu faturalar üzerinde % 4 vade farkı oranının ve vade tarihlerinin yazılı olduğu, davacının davalı aleyhine gecikme faizine ilişkin faiz faturası düzenlediği ancak davalının ödemediği, taraflar arasındaki ihtilafın vade farkı uygulanacak miktarın tüm cari hesap mı yoksa 23/02/2023 tarihli protokolde mutabık kalınan bakiye 714.658 TL lik kısım olup olmadığı hususundan kaynaklandığı, ancak protokolün incelenmesinde tarafların protokolde belirtilen borç miktarı bittikten sonra cari hesap uyarınca gerçekleşen toplam gecikme gün sayısı ve miktarı üzerinden temerrüt faizi için faiz faturası düzenleyeceklerini kararlaştırdığı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi dikkate alınarak düzenlenen 47 adet faturanın tümü için hesaplanan vade farkının 241.319,12 TL olduğu ancak bu miktardan davacı şirketten kendi defterlerinde 4.999,98 TL borçlu gözükmesi sebebiyle bu miktar düşülerek kalan 236.319,14 TL yönünden davacının talep hakkının doğduğu anlaşılmakla davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile 236.319,14 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ;
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 16.142,96-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 4.121,13-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 12.021,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 37.811,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 4.999,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 269,85-TL Başvuru Harcı, 4.121,13-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 4.390,98TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 1.022,90-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.022,90-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 3.939,55-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Kullanılmayan gider avansının bulunması halinde kararın kesinleşmesinden sonra HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
8-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ---------- Arabulucu Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 3.120,00-TL ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak 3.055,36 TL'lik kısmın davalıdan, 64,64 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ------------ Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2024

UYAP Entegrasyonu