T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1031 Esas
KARAR NO: 2024/734
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ: 22/09/2017
KARAR TARİHİ: 22/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;--------- İcra Dairesi’nin ----------- Esas ve ----------- Esas sayılı dosyaları ile davalı tarafından Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile yapılan takibe konu bonoyu ve içeriğini, yine davalı banka tarafından aynı borç için başlatılan Taşınır Rehininin Paraya Çevrilmesi Yolu ile icra takibini kabul etmedikleri, Davacının bonoyu tanzim etmediğini ve imzalamadığını, Bono lehdarı ----------- arkadaşı olduğunu, hiçbir ticari münasebeti bulunmadığını, alacağı veya borcu bulunmadığını, bononun tanzimi ile çocukluktan beri arkadaş olan diğer borçluya verilmesinin hayatın olağanına aykırı olduğunu, Diğer borçlu ----------- ile davalı bankanın birçok kredi ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin de kefil olduğunu, 12 yıl önceki kefalet ilişkisinin zamanaşımına uğradığını, kefalet ilişkisine dayanarak davalıya bir bono da verilmediğini, Bono incelendiğinde; imza haricindeki hiçbir yazının müvekkil eli ürünü olmadığını, borç miktarının da davalı bankanın iddia ettiği kefalet borcu miktarınca olduğu, Davalının açığa-beyaza imzayı müvekkil rızası hilafına bono olarak tanzim edip takibe koyduğu, Davalının bonoyu ----------- borçlarının teminatı olarak olarak düzenlediğini, bu nedenle teminat bonosu olduğu kabul edilmesi gerektiği, Davalı tarafından müvekkil aleyhine ---------- İcra Müdürlüğü ------------ Esas sayısı ile kefil olması nedeniyle Taşınır Rehininin Paraya Çevrilmesi Yolu ile icra takibi başlatıldığı, söz konusu takibin sebebi de müvekkil tarafından düzenlenmemiş olan bono olduğu, takiplerin mükerrer olması nedeniyle bu icra takibi dosyasında da müvekkilin borcunun olmadığının tespiti gerektiğini, Beyan ederek, söz konusu icra dosyalarına konu borç nedeniyle müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takiplerin iptaline, % 20 den az olmamak üzere tazminatına,karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bononun lehtarı olmayıp, bonoyu ciro yoluyla devralan yetkili hamil olduğunu, İş bu mevcut borçların karşılığı alınan bononun teminat senedi olduğuna dair hiçbir somut delil veya emare bulunmadığını, Teminat senedi iddiası kişisel defi olup, ciro yoluyla senedi alan kişiye teminat senedi def'inin ileri sürülemeyeceğini, Kambiyo senetlerinde illetten mücerretlik ilkesi gereğince davacı iddiaları geçersiz olup davacının senet borcundan sorumlu olduğunu, Senedin sonradan doldurulduğu iddiaları geçersiz olup aksinin yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, Beyan ederek, Davanın reddine ve takibin devamına, takibin durdurulması halinde takip tutarının %10'u tutarında para cezasına, alacak tutarının %20'si tutarında icra inkar tazminatına, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan 29/07/2019 tarihli banka bilirkişisi raporunda bilirkişi; Davacı tarafından ikame edilen huzurdaki menfi tespit davasına dayanak olan --------- İcra Md. -------- E Sayılı Kambiyo Takibine dayanak olan 21.03.2012 düzenleme, 28.04.2017 ödeme vadeli 79.600 TL bedelli bonadan dolayı davacının davalı bankaya karşı ödeme yükümlülüğü bulunduğu, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri ve Kefalet Sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçlu ---------- lehine kullandırılan nakdi kredilerin geri ödenmemesi üzerine, asıl borçlu ve müteselsil kefil ... aleyhine başlatılan ----------- İcra Md. ----------- E Sayılı “Taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takip dosyasından ise, dava dışı --------- sahibi olduğu ----------- plakalı ---------- model ---------- aracın icradan açık artırma ile satışı yapıldığı ve 51.050.00 TL takip borcuna mashup edildikten sonra 13.06.2017 Satış Tarihi itibariyle 108.000.93 TL'lık Rehin Açığı Belgesinin ilgili İcra Md. Tarafından düzenlendiği, işbu dosyadan da davacı ...'ın davalı alacaklı bankaya karşı müteselsil kefaletten dolayı borçlu olduğu yönündeki görüş ve kanaatlerini rapor olarak mahkememize sunmuştur. Mahkememizce alınan 20/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi; Açığa İmza Bakımından, davacı imzanın kendine ait olduğunu beyan ettiğinden, senet açığa imza ile düzenlense dahi, taraflar arasındaki yazılı anlaşmaya aykırı doldurulmadıkça, ilgili senedin davalı veya 3 kişi tarafından doldurulmasının geçerliliğine etki etmeyeceği değerlendirilmiştir. Teminat Vasfı Bakımından, dosya içerisindeki senet suretine bakıldığında teminat vasfına ilişkin bir kayıt bulunmadığı, taraflar arasında senede atıf yapan bir anlaşmaya da dosya içerisinde rastlanılmadığı değerlendirilmiştir. Mükerrer Takip Bakımından, her iki takibin de tarafları aynı olmakla birlikte, aynı konu ve sebep için verilip verilmediklerinin bilinemediği, dava konusu olayda davacının asıl borçlu değil müteselsil kefil ve kambiyo borçlusu sıfatına haiz olduğu, ayrıca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte rehin paraya çevrilmiş ilgili tahsil edilen tutar teminat altına alınan alacak bakiyesine yetmediği, bu sebeple dava konusu olayda sebepleri aynı olsa dahi, hem davacının sıfatı hem de icra dosyalarının bulunduğu aşama itibarıyla takiplerin mükerrer olmayacağı değerlendirilmiştir.
Bono Bakımından, davalının davacıdan ------------ İcra Müdürlüğü’ nün ---------- Esas sayılı dosyasına binaen, takip tarihi itibarıyla 80.352,57 TL alacaklı olduğu, Rehin Takibi Bakımından, davalının davacıdan ---------- İcra Müdürlüğü’ nün ----------- Esas sayılı dosyasına binaen, takip tarihi itibarıyla, 88.775,83 TL nakdi kredi, 8.460 TL gayrinakdi kredi olmak üzere toplam 97.235,83 TL alacaklı olduğu değerlendirilmiştir. Rehin Açığı Belgesi Bakımından, davacı takibe itiraz ettiğinden, itirazı kaldırılmadan kendisi hakkında rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceği, bununla beraber, hukukumuzda kefalet borcunun sınırı, bağlı olduğu asıl alacağın sınırı kadar olduğundan ve rehin açığı belgesi düzenlendiği tarihe kadar asıl alacaklara bağlı olan faiz ve feriler tahsil edildiğinden rehin açığı belgesi itibarıyla, davacının kefaletten kaynaklanan asıl alacak borcunun 18.07.2017 tarihi itibarıyla 81.278,65 TL olduğu yönündeki görüş ve kanaatlerini rapor olarak mahkememize sunmuştur. Mahkememizce alınan 01/03/2024 tarihli bankacılık ve finans uzmanı bilirkişisinden alınan raporda bilirkişi; Dava dışı Asıl Borçlu ----------- ile davalı banka ... ----------- şubesi arasında; + 24.01.2011 tarih ve ------------- Nolu Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, Davacı ...’ın; - 24.01.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi Ek.2 A Cari Hesap Kredi Sözleşmesini 65.000 TL Limit ile müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, - 24.01.2011 Tarihli Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde 76.500 TL limitli EK.3 A Ek Kefaletname ile Dava dışı ----------- Bankadan kullandığı ve kullanacağı Kredilere müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, + 02.04.2013 tarih ve ---------- Nolu Ticari Kart Sözleşmesi akdedildiği, Davacı ...’ın; - 02.04.2013 tarihli Kefalet Sözleşmesi ile 194.959,90 TL Azami limitli 10 Yıl süreli müteselsil kefil olarak imzası bulunduğu, Dava dışı Asıl Borçlu ------------ ile davalı banka ... ----------- şubesi arasında akdedilen sözleşmeye istinaden, banka tarafından asıl borçlu adına ---------- Müşteri numarası tanımlandığı, Ticari Kredi ürünleri kullandığı değerlendirilmiştir. Davalı bankanın, Davacı kefil ... için ---------- İcra Müdürlüğü ----------- E. sayılı dosyası ile başlattığı takip talebi ile raporumuzda yapılan hesaplamalar aşağıdaki tabloda konsolide edilmiştir; Talebi ile bağlı olarak bankanın toplam 117.022,51 TL Alacaklı olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte Davalı bankanın takipte istediği alacağın tespitlerimizi aşan kısmının davaya sunulan belgelere ve takip talebi ile bağlı olarak, yerinde olmadığı, Banka talebi ile hesaplamalarımız arasındaki farkın talep edilen Gayrinakdi alacak Depo bedeli kaynaklı kaynaklı olduğu, Bankanın takip talebinden itibaren; - Kredi kartı, Kredili Mevduat Hesabı, Çek Taahhüt Ödeme alacağı için Takip tarihinden itibaren yıllık % 28,08 temerrüt faizi ve faizin gider vergisi, - --------- Nolu Taksitli kredi için 24.112,37 TL Matrah üzerinden Takip tarihinden itibaren yıllık % 29,16 (Talebi ile aynı) temerrüt faizi ve faizin gider vergisi, - ----------- Nolu Taksitli Kredi için 24.019,99 TL Matrah üzerinden Takip tarihinden itibaren yıllık % 26,10 (Talebi ile aynı) temerrüt faizi ve faizin gider vergisini, talep edebileceği,-----------İcra Müdürlüğü --------- E. Takip konusu ---------- plakalı ---------- model --------- marka ----------- aracın 13 Haziran 2017 tarihli 1. Açık Artırmada 51.050.00 TL bedelle Satışı gerçekleştirildiği, Takip dosyasına 51.050,00 TL'nın ödendiği, bankanın 22.06.2017 tarihinde 42.473,07 TL Reddiyat aldığı, Yapılan tahsilat dikkate alınarak Takip tarihinden Dava tarihine kadar temerrüt faizi işletilerek dava tarihi itibariyle alacağı toplam 81.544,22 TL olarak değerlenmiştir.Davalı bankanın, Davacı kefil ... için --------- İcra Müdürlüğü ---------- E. sayılı dosyası ile başlattığı takip talebi ile raporumuzda yapılan hesaplamalar aşağıdaki tabloda konsolide edilmiştir; Davalı banka tarafından ---------- ve ..., hakkında --------- İcra Müdürlüğü ----------- E. sayılı dosyası ile Örnek No:10 ile Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz yolu ile takip başlatıldığı, Dava/Takip konusu Senet/Bononun 21.03.2012 tarihinde tanzim edildiği, ... imzalı, 28.04.2017 vadeli, 79.600,00 TL tutarlı olduğu, Senedin ------------ tarafından Ciro edildiği, Aynı tarihte Davalı banka ile Dava dışı Asıl borçlu --------- tarafından imzalanan ve Davacı ...’ın kefil olduğu, Çerçeve Sözleşme, kefaletname vb. bir belge görülmediği, Takip tarihinden Dava tarihine kadar alacağa %9,75 reeskont avans faizi işletilerek dava tarihi itibariyle banka alacağı; 82.927,53 TL olarak değerlendirildiği yönündeki görüş ve kanaatlerini rapor olarak mahkememize sunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takiplerine davacı kefil tarafından açılan menfi tespit davasıdır.Davaya konu ----------- İcra Müdürlüğü'nün -------- esas ve ---------- esas sayılı dosyaları işbu dosya arasına alınmıştır.Davacı dışı ---------- ile davalı banka arasında 24.01.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davacının ise müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu anlaşılmıştır.Öncelikle davacı vekili tarafından davacının eşinin rızasının alınmadığı iddiasını değerlendirmek gerekmektedir. --------- soruşturma sayılı dosyasında alınan 16.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda yapılan incelemede imzada "A" harfinin davacının eşinin eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğu belirtilmiş ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Kaldı ki davacı vekili tarafından ileri sürülen bu iddiası ne dava ne de cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmemiştir. Davacı vekili tarafından ilk kez 03.09.2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ileri sürülmüştür. Sonuç olarak davacı vekili tarafından bu iddia, iddianın genişletilmesi yasağından sonra ileri sürüldüğünden mahkememizce bu hususta inceleme yapılmamıştır.Her ne kadar mahkememizce bilirkişi ---------- tarafından düzenlenen 19.04.2022 tarihli kök rapor ile 05.08.2022 ek rapor dosya arasına alınmış ise de dava konusu uyuşmazlığın bilirkişi ----------- uzmanlık alanı olmadığından mezkur rapor hükme esas alınmamış ve dosya banka alacakları konusunda uzman bilirkişi ---------- tevdii edilmiş 01.03.2024 tarihli hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor dosya arasına alınmıştır.---------İcra Müdürlüğü'nün ------- esas sayılı dosyası yönünden mahkememizce yapılan değerlendirmede; takip talebi incelendiğinde davacının kredi kartı yönünden sorumlu olmadığının belirtildiği ve icra takibinde kefil olan davacı açısından işbu kredi kartı alacağının takip konusu edildiği dikkate alınarak dava konusu olmayan bu alacak yönünden değerlendirme yapılmamıştır. Dosya kapsamındaki raporlar ile tüm bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı dışı ----------- ile davalı banka arasında 24.01.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davacının ise müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu, davalı banka tarafından ------------ Noterliği'nin ------------ yevmiye numaralı 24.04.2017 tarihli hesap kat ihtarnamesinin davacı kefile 25.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede 3 üç gün ödeme süresi verildiği, bu sebeple davalının 01.05.2017 tarihinde temerrüte düştüğü, davacının takip tarihi itibariyle kredili mevduat hesabı asıl alacak yönünden 34.263,50 TL, 1. Taksitli kredi asıl alacak yönünden 24.112,37 TL, 2. Taksitli kredi asıl alacak yönünden 24.019,99 TL, çek taahhüt ödeme yönünden 1.440,00 TL, faiz alacağı yönünden 640,58 TL, geçmiş gün faizi yönünden 3.571,90 TL, ihtarname masrafı yönünden 126,50 TL, %5 BSMV yönünden 40,63 TL müteselsil kefil olması sebebiyle borçlu olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı banka tarafından gayrinakdi alacak yönünden takip başlatılmış ise de kefilin teminat limiti ile sorumlu olduğu, sorumluluğunun doğduğu anın temerrüt tarihi olduğu, banka tarafından ödeme yapılmayan gayrinakdi alacaklar yönünden davacı kefilinin sorumlu olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacının ---------- İcra Müdürlüğü'nün ---------- esas sayılı dosyası yönünden takip talebi ile talep edilen ------------- olarak belirtilen Taksitli Kredi Asıl Alacak yönünden 74,63 TL, ----------- olarak belirtilen Taksitli Kredi Asıl Alacak yönünden 48,85 TL, Faiz alacağı yönünden 159,34 TL, Geçmiş gün faizi yönünden 657,65 TL ve Gayrinakdi alacak yönünden 12,690,00 TL olmak üzere toplamda 13.630,47 TL borçlu olmadığı anlaşılmakla mezkur icra dosyası yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.----------- İcra Müdürlüğü'nün ----------- esas sayılı dosyası yönünden mahkememizce yapılan değerlendirmede; takibin konusunun 21.03.2012 düzenleme tarihli, 28.04.2017 vade tarihli, 79.600,00 TL bedelli, keşidecisi davacı, lehdar dava dışı asıl borçlu --------- olan bono olduğu, her ne kadar davacı vekili tarafından senedin teminat senedi olduğu iddia edilmiş ise de senedin üstünde teminat olduğuna ilişkin ibare bulunmadığı gibi taraflar arasında senede atıf yapılan bir sözleşmede de bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı tarafından şahsi defii niteliğinde olan teminat senedi olduğu iddiasını ciranta olan bankaya ileri süremeyeceği anlaşılmıştır. Yine ne kadar davacı tarafça senedin açığa imza şeklinde verildiği ve senedin geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de açığa imzanın senedi geçersiz yapmayacağı, senedin anlaşmaya aykırı olduğu iddiasını davacı tarafın senede karşı senetle ispat kuralı gereğince ispatlaması gerektiği ancak dosya kapsamında bu hususu ispatlar nitelikte bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar yine davacı vekilince mükerrer takip olduğu iddia edilmiş ise de takiplerin tarafları aynı olsa da davacının müteselsil kefil ve kambiyo borçlusu olduğu, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte rehin paraya çevrilmiş ancak tahsil edilen tutar teminat altına alınan alacak bakiyesine yetmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde mükerrer takip olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan tüm sebeplerle davacı tarafından takibe konu bono yönünden borçlu olduğu anlaşıldığından işbu takip yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.Her ne kadar davacı vekili tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davalının kötü niyetli olduğuna ilişkin dosya kapsamında bilgi ya da belge bulunmadığından kötü niyet tazminatı yönünden talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının ---------- İcra Müdürlüğü'nün ----------- esas sayılı dosyası yönünden açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile takip talebi ile talep edilen ----------- olarak belirtilen Taksitli Kredi Asıl Alacak yönünden 74,63 TL, ------------ olarak belirtilen Taksitli Kredi Asıl Alacak yönünden 48,85 TL, Faiz alacağı yönünden 159,34 TL, Geçmiş gün faizi yönünden 657,65 TL ve Gayrinakdi alacak yönünden 12,690,00 TL olmak üzere toplamda 13.630,47 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Davacının ------------ İcra Müdürlüğü'nün ------------- esas sayılı dosyası yönünden açmış olduğu davanın reddine,
3-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 931,10-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.720,30-TL'nin yatıran tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından (yapılan yatırılan harçtan/harçlardan iadesine karar verilen kısım düşüldükten sonra kalan); 931,10-TL Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 5.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 202,35-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 5.702,35-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 426,66-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 13.630,47-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 30.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraf iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde---------- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2024
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!