WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 9. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/456 Esas
KARAR NO :2024/622

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:28/06/2022
KARAR TARİHİ:23/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu ve dava dışı borçlu ... aleyhine, müvekkili şirket tarafından .... İcra dairesinin ... Esas sayılı dosyası ile 29/03/2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra dosyasına sunduğu 14/04/2022 tarihli dilekçesi ile yetkiye, takibe, asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, taraflar arasında imzalanan yetki sözleşmesine göre İstanbul mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, davalı/borçlu tarafından yapılan, yetki itirazı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı/borçlunun, asıl alacağa, takibe, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine yapmış olduğu itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilesi gerektiğini, davalı/borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; .... İcra dairesinin ... esas sayılı dosyası ile hakkında başlatılan icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, dava dışı ... ile banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin kendisi açısından geçersiz olduğunu, genel kredi sözleşmesinin son sayfası dışında imzasının olmadığını, imzasının bulunmadığı kredi sözleşmesi ile ilgili olarak fahiş işlemiş ve işleyecek faiz ve diğer masrafların talep edilmesininde hukuka uygun olmadığını ve davacı tarafından bu yöndeki tüm taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
22/05/2024 tarihli ATK raporuna göre; İnceleme konusu genel kredi sözleşmesinin 7 nolu sayfasında "Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil(ler)" bölümünde yer alan "200.000 TL." ve "müteselsil" yazıları ile ... (...)'in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların ... (...)'in eli ürünü olduğunu, iİnceleme konusu genel kredi sözleşmesinde yer alan "29.05.2017" kefalet tarihi yazısı ile ... (...)'in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla ... (...)'in eli ürünü olmadığını, hususları bildirilmiştir.
TBK. nın 583.maddesinde " Kefalet Sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiği kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtilmesi şarttır." hükmü bulunmaktadır. TBK.nın 583/1. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğine ilişkin beyanın kefilin kendi el yazısıyla belirtmesi gerekmektedir. Kefilin el yazısıyla bunların belirtilmemesi halinde kefalet sözleşmesinin geçerli olduğundan bahsedilemez. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21/02/2017 tarih ve 2017/3486 E. 2017/1775 K., 6. Hukuk Dairesinin 28/03/2016 tarih ve 2016/1902 E. 2016/2446 K., 8. Hukuk Dairesinin 23/05/2017 tarih ve 2017/2095 E. 2017/7610 K., 19 Hukuk Dairesinin 27/09/2018 tarih ve 2017/3217 E. 2018/4585 K. sayılı ilamları)
Davacı ile dava dışı ... arasında 29/05/2017 tarihli 200.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu kredi sözleşmesine dayalı olarak davalı hakkında müteselsil kefil olduğu belirtilerek icra takibi yapıldığı, davalı tarafından kefalet tarihi, kefalet tutarı ve müteselsil ifadelerinin kendisi tarafından yazılmadığı belirtilerek yazıya itiraz edildiği, TBK.nın 583/1. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğine ilişkin beyanın kefilin kendi el yazısıyla yazılması gerektiğinden bu yazıların davalı tarafından yazılıp yazılmadığının tespiti için ATK'dan rapor alındığı, ATK'dan alınan 22/05/2024 tarihli rapor ile "29.05.2017" kefalet tarihi yazısının davalıya ait olmadığının tespit edildiği, kefalet tarihi davalı tarafından yazılmadığından, kefalet sözleşmesinin TBK'nın 583/1. maddesine göre geçerli olmadığı, geçerli olmayan sözleşmeye dayalı olarak davalı hakkındaki takibin ve Mahkememizde açılan bu davanın hukuken yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar verilmiş, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 830,56 TL harcın mahsubu ile artan 402,96‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.560 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/10/2024

Katip ...
e-imzalıdır

Hakim ...
e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu