T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2024/60 Esas
KARAR NO :2024/736
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:16/11/2022
KARAR TARİHİ:16/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa ... ile davalı banka arasında 09/09/2014 tarihli işyeri kredi sözleşmesi akdedilerek 60.000-TL kredi kullandırıldığını, daha sonra müteveffanın vefat ettiğini, bunun üzerine davalı bankanın kredi borcundan bakiye kalan mirasçılardan talep ettiğini ve mirasçı müvekkillerinden bakiye borç miktarı olan 49.843,03 TL'nin tahsil edildiğini, müvekkilleri tarafından davalı bankaya başvuru yapılarak hayat sigortasına ilişkin bilgi ve krediye ilişkin evrakların talep edildiğini, davalı banka tarafından verilen cevapta müteveffaya hayat sigortasının zorunlu olmadığı, isteğe bağlı şeklinde bilgi verildiği, müteveffanın bu yönde herhangi bir talebinin olmadığı , bu nedenle hayat sigortası oluşturulmadığı ve sigorta primi tahsil edilmesinin beyan edildiğini, daha sonra müvekkilleri tarafından müteveffaya ait kredi evrakları arasında talimat yazısına rastlanıldığını, talimat evrakının bankaya sunulduğunu ancak davalı banka talimata rağmen hayat sigortasının oluşturulmama sebebini açıklamadığını, bu yönüyle davalının kusurlu olduğunu, müteveffa tarafından 60.000-TL kredi kullanıldığını, kredi sözleşmesinde geri ödeme tutarının 87.971,06 TL olarak gösterildiğini, borcun bir kısmının vefattan önce müteveffa tarafından kalan kısmının da davacılar tarafından ödendiğini, davalı banka tarafından hayat sigortası poliçesi yapılsa idi borcun tamamının sigorta kapsamında sigorta şirketinden tahsil edilerek müvekkilleri tarafından herhangi bir ödeme yapılmak zorunda kalınmayacağını belirterek; davanın kabulü ile davalı bankanın kusuru nedeniyle müvekkillerinin uğradığı zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 49.843,03 TL'nin davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffa ...'ün müvekkilinin müşterisi olduğunu, müteveffa tarafından 60.000-TL tutarlı işyeri kredi kullanıldığını ve kredi tutarının hesabına aktarıldığını, müteveffanın kredi kullandırım aşamasında herhangi bir hayat sigortası poliçesi bulunmadığını, kredi dosyası içerisinde hayat sigortası yapılması yönünde herhangi bir talimat olmadığı gibi, muris müvekkili bankadan hayat sigortası yaptırmak istemediğini kredi sözleşmesini akdederken bildirdiğini, davacılar tarafından müvekkilinin hayat sigortası yapma ve yenileme yükümlüğü bulunduğu ifade edilmişse de, talimat bulunmayan ihtiyari hayat sigortası için bu durumun söz konusu olamayacağını, hayat sigortasının isteğe bağlı bir sigorta olduğunu, müteveffanın böyle bir talimatı ve isteği olmadığından hayat sigortası yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin müteveffanın iradesine ve talimatına aykırı bir işlemi bulunmadığını, davacıların vefat eden müşterinin yasal mirasçıları olmaları nedeniyle kredi borcundan sorumlu oldukları ve istirdat taleplerinin haklı ve hukuki bir yönü bulunmadığını belirterek; haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmesi uyarınca yapılması gerektiği halde yapılmadığı ileri sürülen Hayat Sigortası nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz 20/02/2023 tarih, ... sayılı kararı ile Mahkememizin görevsizliğine, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunun tespitine karar verildiği, dosyanın .... Tüketici Mahkemesine tevzi edildiği, .... Tüketici Mahkemesi 03/04/2023 tarih, ... sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliği, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine kararı verildiği, yargı yeri belirlemesi için inceleme yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 15/12/2023 tarih, 2023/1458 esas 2023/3406 kara sayılı ilamı ile de mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK'nın 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak İddia savunma ve toplanan tüm deliller kapsamına göre ve taraflar arasındaki sözleşme hükmüne nazaran davacı banka ticari defter ve dayanak kayıtları, kredi sözleşmeleri, sigorta poliçeleri üzerinde üzerinde var ise davacı alacağının tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi 26/05/2024 tarihli raporunda; davacıların murisi Müteveffa ... tarafından davalı bankanın Kasımpaşa Şubesinden 09.09.2014 tarihinde Yatırım Amaçlı İşyeri Kredi Sözleşmesi akdedilerek, ... lehine 60.000 TL kredi tahsisi ve kullandırılduğu, Kullandırılan Kredinin teminatına, Yatrım amaçlı satın alınan “... mah. L.114/1 pafta, 3277 ada , 14 parsel, 12/200 arsa paylı BÜRO niteliğindeki 1.bodrum kat, 4 nolu bağımsız bölüm Banka lehine 1.derecede 60.000 TL üzerinden ipotek alındığı, Kredi sözleşme imza tarihinde, ayrıca, Müteveffa ... tarafından davalı bankanın Kasımpaşa Şubesine hitaben düzenlenen 09.09.2014 tarihli Talimat ile İhtiyari nitelikteki Hayat Sigortası Yaptırılmasını, Sigorta Poliçesinin de Dain Mürtehin Banka olmak üzere (Lehtar banka) poliçenin düzenlenmesini, Sigorta primlerinin de banka nezdindeki hesaplarında tahsil edilmesi yönünde talimat verdiği, Kredi Kullandırımı ve Talimat üzerinden yaklaşık 1 yıl 3 ay 4 gün sonrasında 13.12.2015 tarihinde vefat ettiği, Kredi müşterisi ...’ün vefatı sonrasında ise davalı bankaya olan Kredi borcunun murisin Varisleri olan Davacılar tarafından 08.04.2016 tarihinde 49.843.03 TL olarak davalı bankanın talebine istinaden kapatıldığı, Kredi borcunun, Davacılar tarafından kapatılması akabinde ise, Kredinin kullandırımında 09.09.2014 tarihinde Müteveffa ... tarafından davalı bankanın ... Şubesine hitaben vermiş yazılı talimat ile İhtiyari nitelikteki HAYAT SİGORTASI Yaptırılmasını ve Primlerinin de banka nezdindeki hesaplarından tahsil edilmesi talebinde bulunduğunun anlaşıldığı, Kredi Müşterisi Müteveffa ...’ün Hayat Sigortası Yaptırılması yönündeki Talimatının Banka tarafından yerine getirilmiş olması halinde, ...’ün vefatı sonrasında muhtemel Kredi riskinin Poliçe şartlarında tam veya kısmen Sigorta şirketi tarafından tazmini söz konusu olacağından, Murisin dolaysıyla da Varislerinin zarara uğrama ihtimalinin doğmayacağının da kabulü gerektiği, Davalı banka Kredi müşterisinin işbu yazılı talimatını uygulamayarak, Kredi müşterisinin olası risklere karşı kendisini hayat sigortası yaptırılmak suretiyle korunması yönündeki talebinin davalı banka tarafından yerine getirilmemesi, 13.12.2015 tarihinde de vefat etmesi akabinde, murisin bankaya karşı riski olan 49.843.03 TL tutarındaki kredi borcunun ödenmek zorunda kalınması ile Varislerin zararının oluşmasında davalı bankanın kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, Davacıların ödeme zorunda kaldıkları 49.7843.03 TL’nın işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan İstirdadı hususundaki nihai takdirin Mahkemenizde olduğu şeklinde görüş bildirmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davalı banka cevap dilekçesinde, davacılar murisi tarafından bankaya hayat sigortası yapılması yönünde verilmiş bir talimat bulunmadığını, murisin hayat sigortası yapılmasını istemediğini bankaya bildirdiğinden bahisle murise hayat sigortası yapılmadığını, murislerinin kredi borcundan dolayı davacıların bankaya karşı sorumlu olduklarını beyan etse de, banka tarafından sunulan kayıtların incelemesinde 09/09/2014 tarihli işyeri kredisi kullandırma bilgi formunun 2. Maddesinde murisin kullanılan kredilere ilişkin hayat sigortası yapılması hususunun murisin ihtiyarına bırakıldığı, aynı tarihli 09/09/2014 tarihli krediye bağlı sigorta poliçesi düzenlenmesi ve prim tahsilatı talimatı başlıklı belgede davacılar murisinin kullanmış olduğu kredilerle ilgili hayat sigortası yapılması talimatını bankaya verdiği, primlerinin ise mevcut hesaplarından ve ya kredi kartından tahsil edilmesini istemesine rağmen talimat gibi banka tarafından yaptırılmış herhangi bir hayat sigortasının mevcut olmadığının anlaşıldığı, davacılar murisinin yaklaşık 15 ay sonra 13/12/2015 tarihinde vefat ettiği, bu süreçte primlerin davacılar murisi tarafından ödendiği, murisin talimatına aykırı olarak banka tarafından hayat sigortası yaptırılmaması nedeniyle bankanın kusurlu olduğu fakat vefat tarihine kadar aradan geçen yaklaşık 15 aylık sürede murisin hayat sigortasının neden yapılmadığı yönünden bankaya karşı bir talepte bulunmadığı, buna ilişkin bir belgeye dosya kapsamında rastlanılmadığı bu haliyle davacılar murisinin davalı bankayla birlikte müterafıken kusurlu ve kusurun eşit olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafça açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 24.843,03 TL'nin 08/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.697,03-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 851,20-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 845,83-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 851,20-TL'nin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 782,46-TL'nın davacılardan, 777,54-TL'nın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacıların yaptığı ilk masraf 80,70 TL, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 970,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.050,70 TL'nin red ve kabul oranına göre 2.018,97-TL 'nın davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
6-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 24.843,03-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 25.000,00-TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK'nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/10/2024
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!