T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/108
KARAR NO : 2024/567
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/02/2023
KARAR TARİHİ : 15/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı bankanın şubesi ile davalı kredi lehtarı ...Tic.ltd.şti firması arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, işbu sözleşmeye istinaden davalıya taksitli kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeye istinaden taksitli kredilerinden doğan borcun öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle ... 1.noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye nolu kat ihtarnameleri ile 415.825,67 TL nakit alacak yönünden kredi hesabı kesilip kat edildiğini, ihtarname ile verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine ... 35. İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası ile genel haiz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı/borçlunun yetkiye, asıl borca, işlemiş faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, belirtilen sebeplerle hukuka aykırı itirazın 474.224,23 TL takip çıkış miktarı üzerinden iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER;
... 35. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ... Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
... 7. Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak ... esas sayılı dosyasında taraf olarak bulunan ... (TCKN:...)'e vasi atandığı ve vasi Atama Kararı celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 05/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İmzalanmış olan sözleşme gereği müteselsil kefil de sözleşme borçlusu şirket kadar ilgili borçtan sorumludur. Kefalet, ortaklıktan bağımsız bir ticari ilişkidir. İkisi birbirine bağlı değildir. Ortaklık, ortak ile şirket arasında bir ilişkidir. Kefalet ise ortak ile banka arasındadır. Ortağın şirketten ayrılmasıyla bankayla arasındaki kefalet sorumluluğu bitmez. Durumdan bağımsız, istisnai olarak; kefil olarak imza atılırken, kefaletin geçerliliği şirketin ortaklığı veya yöneticiliği koşuluna bağlanırsa, ortaklıktan ayrılma durumunda kefalet de biter. Bunun geçerli olabilmesi için kefil olarak bir kredi sözleşmesi imzalanırken, 'kefalet sözleşmesi ortaklık veya yöneticilik sıfatına bağlı olarak geçerlidir', anlamına gelecek bir ifade sözleşmeye eklenerek imza altına alınmalıydı, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 26/12/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacı finansman şirketi ile DAVALI kredi lehtarı (Asıl borçlu) ... LTD. ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefilinde Müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, bahse konu sözleşmeye istinaden, taksitli kredi kullandırılmış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil Mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davacı kefilin/lerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 600.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 354.478,56 TL'nın kefalet limitinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefilin kendi temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın (Emsal, Y.19. HD. 07.12.2015 T. ... E. ve... s. K. uyarınca) borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin söylenebileceği (Lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m'nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği) Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 4 TL” .224) Reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 354.478,56 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık 46,32 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere istenilebileceği, ihtarname masrafı (276,91 TL) işletme gideri faslında yapılan bir ödeme türü olduğu, dolayısıyla bir kredi işlemi gibi değerlendirilemeyeceği düşünülerek, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yersiz olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 07/05/2024 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;Davacı vekilinin beyan ve itirazları yukarıda etraflıca irdelenmeye çalışılmıştır. Ancak mevcut delil durumuna göre kök raporda revize yapılmayı ya da ayrılmayı gerektiren somut bir olgu tespit edilememiş olduğu, Görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davacı banka ile davalılar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalılara kredi kullandırdıklarını, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığı için davalılar hakkında icra takibi başlattıklarını ileri sürmekte, davalılar ise davacıya borcu olmadığı söylemektedir.
Davacı banka ile davalı ...Tic.ltd.şti firması arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış, sözleşmeyi diğer davalının da müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, işbu sözleşmeye istinaden davalıya taksitli kredi kullandırıldığı, anılan sözleşmeye istinaden taksitli kredilerinden doğan borcun öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle ... 1.noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye nolu kat ihtarnameleri ile 415.825,67 TL nakit alacak yönünden kredi hesabı kesilip kat edildiği, ihtarname ile verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine ... 35. İcra Müdürlüğü'nün... E. sayılı dosyası ile genel haiz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Bu icra takibi ile davalıdan krediden kaynaklanan asıl alacak ve işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile birlikte BSMV'den oluşan alacağın tahsili talep edilmiştir. Ödeme emri tebliğ edilen davalıların 03/07/2020 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalılar itirazında asıl alacak ve ekleri kadar davacı bankaya borcu olmadığını söylemiştir.
Davacı alacağının olup olmadığı, varsa miktarı ile birlikte diğer eklerinin hesaplanması teknik incelemeyi gerektirdiği için sorun tespit bölümünde belirtilen konuları değerlendirmek üzere bankacı bilirkişiden rapor ve ak rapor alınmıştır. Bu bilirkişi raporunda davalılara kullandırılan krediler yönünden değerlendirme yapılıp, asıl alacak ve eklerinden oluşan davacı alacağının belirlenmesine çalışılmıştır.
Gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun olup, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak hazırlanan ve bu nedenle hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen 26/12/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı finansman şirketi ile DAVALI kredi lehtarı (Asıl borçlu) ... TİC. LTD. ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefilinde Müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, bahse konu sözleşmeye istinaden, taksitli kredi kullandırılmış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil Mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davacı kefilin/lerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 600.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 354.478,56 TL'nın kefalet limitinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefilin kendi temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın (Emsal, Y.19. HD. 07.12.2015 T.... E. ve... s. K. uyarınca) borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin söylenebileceği Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 40764,60 TL'nin reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 354.478,56 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık 46,32 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere istenilebileceği, ihtarname masrafı (276,91 TL) işletme gideri faslında yapılan bir ödeme türü olduğu, dolayısıyla bir kredi işlemi gibi değerlendirilemeyeceği düşünülerek, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yersiz olacağı belirtilmiştir.
Yukarıda içeriği özetlenen bilirkişi raporu ve itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması ilkesinden hareketle yapılan değerlendirmede, icra takibi ve itirazın iptali davasında daha fazla miktarlar talep edilmekle birlikte davacı alacağının bilirkişi raporu ile belirlenen toplam 433.459,63 TL olduğu kabul edilmiş, bu miktara yönelik davalı itirazı haklı nedene dayanmadığı için iptali gerektiği, sözleşme hükümlerine göre davacı alacağının hesaplanması mümkün olup, haksız itiraz nedeni ile davacının likit nitelikteki alacağına ulaşması geciktirildiği için hüküm altına alınan miktarın % 20'si oranında inkar tazminatının davalıdan alınması gerektiği kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
Davalı borçluların ... 35. İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptaline, takibin 354.478,56 TL asıl alacak, 32.702,27 TL işlemiş akdi faiz, 42.285,69 TL işlemiş gecikme faizi, 3.716,20 TL %5 gider vergisi (BSMV), 276,91 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 433.459,63 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık 46,32 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) uygulanmasına,
İtiraz haksız alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si olan 70.895,71 icra inkar tazminatının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 29.609,62 TL nispi karar harcının, peşin alınan 8.098,57 TL harcın mahsubu ile geri kalan 21.511,05 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 69.018,94 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 8.304,07TL (179,90 TL BHV, 25,60 TL VSH, 8.098,57 TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 4.847,50 TL (1.147,50 TL tebliğler ve posta, 3.700,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.430,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti olan 3.200,00 TL'nin davadaki kabul ve red oranına göre; 275,07 TL'sının davacıdan, 2.924,93TL'sının davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2024
Katip
e-imzalıdır.
Hakim
e-imzalıdır.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!