T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/41 Esas
KARAR NO : 2024/659
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 24/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu ... arasında tanzim ve imza olunan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden borçluya kredi kartı ve krediler kullandırıldığını, davalı borçlu ... ile 23/01/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine 300.000-TL, 05/01/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine 80.000-TL yönünden müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kefalet sözleşmeleri imzalandığını, eş muvafakatleri alındığını, kredi kullanımı nedeniyle ödenmesi gereken borç tutarlarının sözleşmeye aykırı olarak ödenmediğini, borcun zamanında ödenmemesi sebebiyle müvekkili banka tarafından borçlulara ... 48. Noterliğinin ... tarihli ... yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin 07/12/2020 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olmasına karşın herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu sebeple borçlular hakkında ... Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli bir şekilde borca, faize, yetkiye ve ferilerine itiraz ettiğini, bu nedenlerle, davanın kabulü ile davalının ... Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün ...Esas Sayılı dosyasından borca, faize, yetkiye ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalıların takibe haksız ve kötü niyetle itirazı nedeniyle, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile asıl borçlu ... arasında 05.01.2017 tarihli 80.000 TL limitli, ve 23.01.2018 tarihli 300.000 TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, 05.01.2017 tarih, 80.000 TL limitli kredi yönünden taraflar arasında imzalanan ve müvekkilinin kefil olduğu bu kredi kapsamında kullanılan kredinin asıl borçlu tarafın ödendiğini, davacı ile müvekkil arasında imzalanan 05.01.2017 tarihli kefalet sözleşmesi dolayısıyla müvekkilinin sınırlı olduğu meblağın 80.000 TL olduğunu, kefalet anında borcun belirli veyahut belirlenebilir olması gerektiğini, asıl borçlu tarafından kullanılan krediler kapsamında müvekkilinin kefaleti ile sorumlu olduğu kısmın davacı bankaya ödendiğini, açılan limit ile kullanılan kredi miktarının müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, bu hususun taraflar arasında yapılan 05.01.2017 tarihli kefalet sözleşmesi uyarınca açıkça belirtildiğini, sözleşmenin konusu başlıklı madde altında 80.000 TL lik kefalet tutarı ile sınırlı olmak üzere müvekkilinin kefilliğinin sınırının taraflarca kararlaştırıldığını, iki sözleşme kapsamında da hesap ekstreleri dosyaya sunulmadığı için bu hususlardaki cevap haklarını saklı tuttuklarını, 23.01.2018 tarihli kefalet sözleşmesi kapsamında TBK 583. maddesi uyarınca şekil şartları bulunmadığını, bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesi kapsamında müvekkilinin el yazısı ile doldurulması gereken alanların müvekkili tarafından doldurulduğunu, her iki sözleşme açısından da TBK 583. Maddesi uyarınca şekil şartı noksanlığı mevcut olup her iki sözleşmenin de geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı davasında haksız ve kötüniyetli hareket ettiğini %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ile İİK 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ... Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün ... Esas Sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmeleri, kefalet sözleşmesi, ihtarname, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacı vekili 08/08/2024 tarihli dilekçesi ile davanın açılmasından sonra alacaklı oldukları icra dosyalarına ait borcun ödendiğini, davanın konusuz kaldığı, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını belirterek konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331/1. maddesinde: "(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." düzenlemesine yer verilmiştir.
İtiraz iptali davası 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67 maddesinde: "(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4945/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığı ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.(2) İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Borçlunun itirazı üzerine takibin durması ile birlikte alacaklı açtığı itirazın iptali davasında takip talebinde talep ettiği alacağının bulunduğunu ispat külfeti bizzat kendisindedir. Ancak davalı borçlunun İcra Dairesinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinin içeriği ya da cevap dilekçesinin içeriğine göre ispat külfeti yer değiştirebilecektir. İtirazın iptali davası icra takibinin uzantısıdır ve iki dosya bir birlik oluşturmaktadır.
"Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının senetlerin ödenmiş senetler olduğunu iddia ederek ödemeye ilişkin belgeler ibraz etmiş ise de, ödemenin kanıtı olarak sunulan belgelere göre ödemenin ... adlı şahsa yapıldığı ve bu şahsın (dosyadaki bilgilere göre) davacı şirket ile ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı, davalının senet bedellerini ödediğini ispat edemediği, 19.10.2015 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli içeriği itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının ... 7. İcra Müdürlüğü’nün ... sayılı icra takibine yaptığı itirazın 3.600 TL ana para ve 5.356,27 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin takip tarihi itibariyle bu miktar üzerinden devamına, inkar tazminatının şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede alacak belgeye dayanıp likit ve belirlenebilir mahiyette olup, İİK’nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken bu isteğin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 24/11/2016 tarih, ...Esas ... Karar sayılı ilamı)"
İcra inkar tazminatının düzenlenmesinin amacının, borçlunun ödeme emri üzerine icrada borcunu inkar etmesini önlemektir. Yüzde yirmilik oran en az tazminat miktarını ifade etmektedir. Mahkemece daha fazla tazminata da hükmedilebilir. İcra inkar tazminatı asıl alacak üzerinden hesaplanır ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi de şartlara bağlanmıştır. İcra inkar tazminatının şartları ise şunlardır:
1-Geçerli bir icra takibi bulunmalıdır.
2-Borçlu geçerli bir itirazda bulunmuş olmalıdır.
3-Süresi içerisinde açılmış olan bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
4-Alacaklı icra inkar tazminatını talep etmiş olmalıdır.
5-Borçlunun itirazının haksız olduğu kararı verilmelidir.
6-İtirazın iptali davasında alacak likit olmalıdır.
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyeti aranmaz. Sadece itiraz etmiş olması yeterlidir.
"Davacı eldeki bu davasında; ... 19. İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyasında borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını istemiş. Mahkemece, davalının icra dairesine yaptığı itirazından vazgeçtiği bu nedenle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Davalı ... 19. İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyasına 30.07.2015 tarihinde 31.03.2015 tarihli itirazından vazgeçtiğine dair itirazdan vazgeçme dilekçesi ibraz etmiştir. Dosya kapsamından, davaya konu itirazın dava tarihinden sonra gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu halde yargılama giderlerinden ve kimin sorumlu tutulacağı hususu önem kazanacaktır. Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilİr. (HMK m. 326/1) Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.{HMK 331/1) şeklindedir. Dava konusu edilen itiraz davalı tarafından dava açıldıktan sonra vazgeçildiği dolayısıyla, mahkemenin tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderine hükmetmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir... (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin ... Esas ...Karar sayılı ilamı)"
Yukarıda yer verilen ilkeler ve bilgiler ışığında dava dilekçesi, icra dosyası, yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin beyanları doğrultusunda davanın konusuz kaldığı, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığı, icra inkar tazminatı isteminin değerlendirilmesinde ise icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair şartların göz önünde bulundurulması gerektiği, davanın esası hakkında karar verilmediğinden ve borçlu aleyhine hüküm kurulmadığından (borçlunun itirazının iptali ve takibin devamı yönünde) icra inkar tazminatı şartlarının oluşmayacağı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İcra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 427,60-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 4.748,67-TL harçtan mahsubu ile artan 4.321,07-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda karar verilmesini talebini içerir mazeret dilekçeleri dikkate alınarak tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/10/2024
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!