WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 5. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2024/196 Esas
KARAR NO:2024/659

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/03/2024
KARAR TARİHİ:05/11/2024

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 28.05.2021 tarihinde ... plakalı ... Sigorta AŞ. nezdinde sigortalı aracın sürücüsü ile müvekkilinin trafik kazası geçirdiği, bu kazada davalının kusurlu olduğunu, müvekkilinin söz konusu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ilgili aracın davalı sigorta şirketinde manevi tazminat klozunu da içeren poliçesinin bulunduğunu, ... Sigorta AŞ. nezdinde, Sigorta Poliçesi kapsamında sigorta şirketine başvuru yapıldığı, ancak sigorta şirketi tarafından talebin ret edildiğini, davacı müvekkili ... söz konusu trafik kazası dolayısıyla ağır şekilde yaralandığını, kaza sebebiyle müvekkilinde meydana gelen manevi yıkımın tarifi imkansız olduğu, müvekkilinin manevi zararını karşılamak için huzurdaki davanın açılmasının zorunluluğunun doğduğunu, telafisi güç hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla davalının malvarlıkları sorgulanarak malların kayıtlarına davanın niteliği gereği takriben teminatsız olarak HMK'nun 389 vd. ile İİK 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, somut olay trafik kazasından kaynaklandığından haksız fiil hükümleri gereğince kaza tarihi itibariyle alacağın muaccel olduğunu, sigortalı araç sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davalının mallarına ihtiyati tedbir niteliğinde teminatsız ihtiyati haciz şerhi işlenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan ... plakalı aracın müvekkili şirkete ... numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 08.01.2021-08.01.2022 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, Sigorta Poliçesinde ek teminat olarak yer alan İhtiyari Mali Mesuliyet Teminatı gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumlulukların poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, masraf ve vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, Poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, müvekkili şirketin Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, Poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, Poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası, motorlu araç işleteninin, bu aracın işletilmesinden dolayı KTK ve genel hükümlere göre oluşan zorunlu mali sorumluluk sigortası hadleri dışında kalan hukuki sorumluluğunu sigorta poliçesinde yazılı azami hadlere kadar sigorta güvencesi altında alan sigorta türü olduğunu, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun ispatının gerektiğini, davaya konu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün davacının maluliyetine ilişkin kusurunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, tarafımızca kabulünün mümkün olmadığını, manevi tazminat talebi açısından da müvekkili şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesi teminatı ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile mahkemece belirlenecek manevi tazminat miktarının tayininde haksız fiili oluşturan olayın özelliğinin yanında tarafların sıfatı, sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınmasının zorunlu olduğunu, belirlenecek miktarın ceza olarak tayin edilemeyeceğini, zenginleşme amacı olarak da kullanılamayacağını, davacı yanın tazminat taleplerinin zmms poliçesinden karşılanması gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde sigortalı araca ait poliçenin tüm oto sigorta poliçesi bulunduğundan aleyhe açılan davanın reddinin gerektiğini, ihbar olunan olarak haklarında hüküm kurulmamasını ve sigortalı aleyhine açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 28/05/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı manevi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
.... Asliye Ceza Mahkemesi ... Esas sayılı, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan davacıya ait 25.02.2022 tarihli 714 sayılı Kurul Raporu, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezin'den dava konusu ... plaka sayılı aracın ve ... plaka sayılı motosikletin tüm sigorta poliçesi ve kaza bilgilerini gösterir tramer kayıtları, davalı ... Sigorta Anonim Şirketi'nden davacı tarafça 28/05/2021 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin hasar nedeniyle yapılan başvuruya ilişkin oluşturulan hasar dosyası ve ... plaka sayılı araç için yapılan sigorta poliçesinin ayrı ayrı celp edilerek incelenip dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan ... plakalı araç maliki arasında tanzim edilen ... numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinin incelenmesinde, poliçenin kaza tarihini de kapsar şekilde 08.01.2021-08.01.2022 tarihleri arasında geçerli olduğu, poliçede manevi tazminat olarak 100.000 TL'ye kadar teminat verildiği görülmüştür.
Davacı taraf delilleri arasında yer alan ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tanzim edilen davacıya ait 25.02.2022 tarihli 714 sayılı Kurul Raporunun incelenmesinde, davaya konu trafik kazası neticesinde davacıda oluşan tüm vücut fonksiyon kaybının %7 oranında olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 180 gün, bu süre içerisinde bakıma muhtaç olduğu sürenin ise 30 gün olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
.... Asliye Ceza Mahkemesi ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalısının kusursuz olduğu, davacının ise tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, Savcılık tarafından Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verilmesi üzerine karara itiraz edildiği, Takipsizlik kararının kaldırılması üzerine alınan yeni raporda davacının %25 oranında, davalı sigortalısının ise %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edilmesi üzerine kamu davası açıldığı, Ceza Mahkemesnce yapılan yargılama esnasında alınan ATK raporunda, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde sanık sürücü (davalı sigortalısı) ...’ın alt düzeyde tali kusurlu olduğu,  Müşteki sürücü (davacı) ...'ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizin 12/06/2024 tarihli celse ara kararı gereği, celp edilen bilgi ve belgeler .... Asliye Ceza Mahkemesi ... Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporları da irdelenerek dava konusu olaydaki kusur oranının tespiti hususlarında, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınmasına karar verilerek, dosyaya Bilirkişi ...'ın sunmuş olduğu 25/07/2024 tarihli raporunda,
SONUÇ 28.05.2021 tarihli trafik kazasında; ... plakalı motosikletin sürücüsü ... "ın %90 oranında kusurlu olduğu, ... plakalı aracın sürücüsü ...”ın %10 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Davacının manevi tazminat talebi açısından yapılan değerlendirmede; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 56'ncı maddesinin 1'inci fıkrasına göre hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Aynı maddenin 2'nci fıkrası uyarınca, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4'üncü maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacı ile davalı sigortalısı arasında meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının tüm vücut fonksiyon kaybının %7 oranında olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 180 gün, bu süre içerisinde bakıma muhtaç olduğu sürenin ise 30 gün olduğu, meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumlarının tespiti açısından ceza dosyasında soruşturma aşamasında iki adet, kovuşturma aşamasında bir adet rapor alındığı, yine mahkememizce de ceza dosyasında alınan raporların irdelenmek suretiyle yeni bir bilirkişiden rapor alındığı, alınan raporların üçünde davacının asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkememizce alınan raporda kusur oranının %90 olarak tespit edildiği, kaza mahallinin 3 yönlü “T” kavşak olduğu, ... plakalı motosikletin sürücüsü ...’ ın beyanı doğrultusunda dönüş manevrası ile emniyetli duruş yapamayacağı mesafeden yolunu kestiği ve seyir yönüne göre sola kaçış manevrasına zorladığı ... plakalı
kamyon ile çarpışması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davacının asli kusurlu olduğu yönündeki tespitlerin mevzuat hükümleri ile uyumlu olduğu, böylece hükme esas alınabileceği kanaatine varılmakla, kusur durumu, davacının ekonomik ve sosyal durumu, davacıda oluşan maluliyetin derecesi dikkate alınarak takdiren 10.000 TL manevi tazminatın, sigorta şirketinin tazminat talebine red cevabı verdiği 12/09/2023 tarihinde temerrüde düşmesi nedeniyle 12/09/2023 tarihinden itibaren işleyecek , sigortalı araç malikinin ... A.Ş. Olması gözetildiğinde tacir olması nedeniyle avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine dair kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
2-10.000-TL'nin 12/09/2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye ‬‬1.024,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 683,10-TL peşin harç ile 427,60-TL başvuru harcından oluşan toplam 1.110,70-TL bedelin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 4.520,00-TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 452,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 10.000-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT 10/3 uyarınca takdiren 10.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 312,00-TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
10-Arabuluculuk ücreti olan 2.808,00-TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.05/11/2024

Katip ...
e-imzalı

Hakim ...
e-imzalı

UYAP Entegrasyonu