T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/847 Esas
KARAR NO : 2024/627
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2023
KARAR TARİHİ : 22/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin inşaat işleri ile iştigal ettiğini, müvekkil şirket ile davalı arasında 15.06.2021 tanzim tarihli inşaat sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşmenin 2. nolu maddesi uyarınca müvekkili şirketin, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 12 pafta no, 0 ada no ve 1358 parsel nosu ile tapuda davalı adına kayıtlı taşınmazın üzerine bina yapmak üzere anlaştıklarını, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde projelerin hazırlanacağı, inşaat ruhsatının alınacağı, kat irtifaklarının kurulacağı ve inşaata başlanılacağının anlaşıldığı, inşaat sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin alması gereken bedel sözleşmenin 5. maddesinde düzenlendiğini, 5 maddesi gereğince " işin sonunda belirlenecek olan kesin maliyetin %15 oranında müvekkile kar olarak davalı ödeme yapacağının, anılan sözleşme gereğince müvekkilinin yeri teslim aldığı ve işe başlandığını, inşaatın ruhsatı alınıp işe başlanıldıktan sonra , davalı ve eşi projeyi yanlış anladıklarını ifade ederekuygulamada değişiklik talep ettiklerini, müvekkilinin değişiklikliğin ancak iskan aşamasında proje tadilatının yapılması şartı ile olacağını beyan ettiğini, müvekkili şirketin 2022 yılı itibariyle 3.000.000 TL bedelli kesin maliyetlerini çıkardığını ve whatsapp üzerinden davalıya gönderdiğini, davalının maliyet bedeline bir itirazı olmadığını, sözleşmenin 5. maddesi gereğince kesin maliyetin %15 oranında müvekkil şirkete kar payı ödeneceğini, ancak müvekkile ödemesi gereken maliyet bedelinin %15 oranındaki rakamın ancak 50.000 TLsini ödendiğini, kalan 400.000 TL'sini ödemediğini belirterek 15.06.2021 tanzim tarihli inşaat sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca davalının müvekkil şirkete 2022 yılı Temmuz ayından itibaren 400.000 TL kar payı borcunun olduğunun tespitine, bu aşamada belirsiz olmakla yapılacak yargılama ile belirli hale gelecek olan müvekkilin 400.000 TL kar payının fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL'sinin inşaatın bitirilip teslim edildiği Temmuz 2022 tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili ile davacı arasında Nisan 2021 tarihinde varılan mutabakata göre davacı, "... ili, ... ilçesi, ... köyü, 12 pafta, 1358 parselde yer alan arsa" üzerinde bodrum, zemin ve 1 kattan oluşan imara uygun müstakil bir ev yapmak üzere inşaata başlanacağını, mutabakata göre davacının sözleşme tarihinden itibaren en geç 2 ay içerisinde projeyi hazırlayacağını, inşaat ruhsatı alacağını, kat irtifakı kuracağını ve inşaata başlayacağını, inşaat ruhsatı alış tarihinden itibaren 6 ay içerisinde iskan raporu ve daire tapusu alınarak teslimin gerçekleşeceğini, inşaat süresinin, sözleşme tarihinden itibaren 12 ayı geçmeyeceğini, davacının, yapılacak inşaatın yaklaşık maliyetini 1.000.0000 TL civarında olarak bildirdiğini, tarafların bu bedelin % 5'inin yükleniciye verilmesi hususunda anlaştıklarını, davacı şirket yetkilisi ... ile müvekkili arasında "dostluk" ilişkisi olduğunu, "prosedür gereği" sözleşme imzalanması gerektiğini söylediğini ve sözleşmeninyalnızca son sayfasını imzaladığını, sözleşmenin diğer sayfalarında müvekkilinin imzasının bulunmadığını, huzurdaki dava ile % 15 yazdığını gördüğünü, davacının bildirdiği hesaplara toplam 2.176.264,48 TL NAKİT ödeme yaptığını, davacıya nakit olarak ödeme yaptığı halde davacı piyasaya vadeli çekler vermek suretiyle mal ve hizmet temin ederek müvekkili zarara uğrattığını, davacının bu terminlere uymadığını, üzerine hak ediş bedeli talep ettiğini, davanın reddi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin tacir olmadığı gibi huzurdaki uyuşmazlığın konusunun ticari olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın görev yönünden reddini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki inşaat yapım sözleşmesi konusu işten dolayı davacının sözleşmeye göre davalıdan olan kar payı alacağının tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu edilen ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 12 pafta, 0 ada ve 1358 parsel no ile tapu üzerine üzerine bina yapmak üzere imzalanan sözleşme ve tüm inşaat projesi ile ruhsatına ilişkin kayıtların, ayrıca taşınmaz üzerindeki konutlara ilişkin tüm yapı ruhsat bilgileri dosyamız arasına alınmıştır.
... İl Özel İdaresi İmar Müdürlüğünden alınan cevapta; davaya konu işin ticari yapı olmayıp, konut inşaatı işi olduğu bildirilmiştir.
Huzurdaki davada sadece davacı taraf tacirdir. Davalı taraf tacir olmadığı gibi taraflar arasında bir ticari iş ya da ilişki yoktur. Taraflar arasındaki hukuki uyuzmazlık TTK da düzenlenmiş bir uyuşmazlık değildir.
HMK'nın 114. Maddesinde görevin dava şartı olduğu belirlenmiş, 115. maddesinde de dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı ilkesi getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalının tacir olmadığı, davalının miras kalan arsaya kendi ihtiyacı için konut yaptırmak istediği, bu nedenle taraflar arasında mahkememizin görevi kapsamında değerlendirilebilecek bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğine ve talep halinde görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davanın görev nedeniyle reddine,
2-Harç ve masrafların görevli mahkemesinde nazara alınmasına,
3-Kararın kesinleşmesine müteakip 2 haftalık sürede, talep halinde dosyanın görevli mahkememisine gönderilmesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 22/10/2024
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!