T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/842 Esas
KARAR NO : 2024/663
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2023
KARAR TARİHİ : 06/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle: Müvekkili şirket ... A.Ş. ile davalı ... Şirketi arasında ... nolu hatta ilişkin Kurumsal tip abonelik sözleşmesi akdedildiği, davalı borçlu adına düzenlenen Mayıs 2023 dönemine ait 273,30- TL, Haziran 2023 dönemine ait 259,40- TL, Temmuz 2023 dönemine ait 260,00- TL, Ağustos 2023 dönemine ait 2.939,60- TL tutarlı faturaların ödenmeyen borcu sebebiyle davalı aleyhine ferileri ile birlikte takip çıkışı toplamda 3.974,74- TL olan borca ilişkin Merkezi Takip sistemi üzerinden yasal takip yoluna başvurulduğu, Vodafone tarafından başlatılan yasal takibi muhtevasında barındıran Merkezi Takip Sistemi ... MTS numaralı Merkezi Takip Sisteminden açılan takibe borçlunun 03.11.2023 tarihinde itirazda bulunulduğu görüldüğü, borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz etmesi sebebiyle takip durduğu, ilamsız icra takibine itiraz eden takip borçlusunun yapmış olduğu itirazın takibi durdurması üzerine itiraza karşı vekil eden ... A.Ş. adına açılacak olan itirazın iptali davasında davalı vekili ile gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmeleri sonucunda taraflar arasında olumlu bir anlaşmaya varılamadığı, haklı davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, borca itiraz eden davalı aleyhine İİK madde 67/2 uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesini davacı ... A.Ş. adına vekaleten arz ve talep etmişlerdir. ... mts dosyasına vakii itirazın iptalini ve takibin devamına davalı aleyhine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava yargılama giderleri ve sair tüm masrafların borçlu davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekiline usulüne uygun tebligat çıkarıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE
Dava faturadan kaynaklı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı şirketin mayıs 2023 dönemine ait 273,30-TL haziran 2023 dönemine ait 259,40-TL temmuz 2023 dönemine ait 260-TL ve ağustos 2023 dönemine ait 2939,60-TL tutarlı faturanın ödenmediğini belirterek icra takibi başlattığını davalının bu takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali davası açmıştır.
İcra takibinin incelenmesinde alacaklının dosyamız davacısı ... AŞ davanın dosyamız davalısı ...Şti olduğu görülmüştür.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişler ise bu halde hâkimin ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. İki tarafın (veya bir tarafın) gösterdiği deliller ile davaya ilişkin bütün çekişmeli olgular aydınlanmış ise yine ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmakta bir yarar yoktur. Buna karşılık, gösterilen delillerin hâkime dava hakkında tam bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespit edilmesinde yarar vardır.
Delillerin davayı etkileyecek çekişmeli hususlarda gösterileceği ve ispat faaliyetinin çekişmeli vakıalar için söz konusu olduğu hususu göz önünde bulundurulmalıdır ( 6100 sayılı HMK m.187/1). TMK 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." denilmiştir. HMK'nun "İspat yükü" başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Kendisine ispat yükünün düştüğü taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Somut olayda davalı yan icra dosyasına yapmış olduğu itirazda davacı yana hiçbir borcunun olmadığı gerekçesiyle alacağa itiraz etmiş, huzurdaki davada davalı yan cevap dilekçesinde, deprem sonrasında mücbir sebep sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini deprem sonrasında vodofone tarafından sunulan internet ağının olmadığını ve kullanılmayan internet nedeni ile davacı tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını belirtmiş ve davanın reddi talep edilmiştir. Bu durumda ispat yükü hizmetin sağlanıp sağlanmadığı hususunda öncelikle davacı yanda olduğu görülmekle, ticari ilişki ve sözleşme karşılığı bedelin ödenip ödenmediği, alacağın ticari kayıtlara nasıl işlendiği ve davacının alacaklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesinde davacı yan tarafından alınan hizmetin deprem sebebi ile depremden sonra davacı tarafından internet hizmeti alamadıklarını ve sözleşmenin feshedildiğini belirterek davacı ile arasında hizmet ilişkisi olduğunu ikrar etmiştir bu durumda davacı tarafın üzerine olan hizmetin verildiğini ispatlama külfetini cevap dilekçesinde hizmet ilişkisinin sona erdirildiğini belirterek üzerine almıştır. Davacı taraf davalının beyanı ile davalıya hizmet sunduğunu ispatlamıştır bu durumda davalı taraf depremden sonra sözleşmenin feshedildiğini ispatlamak durumundadır. Dosya kapsamında bulunan belgelerde ise sözleşmenin feshedildiğine dair herhangi bir belge bulunmamaktadır.
Davalının hizmet bedelinin ödeyip ödemediği ve davacının davalıdan alacağının olup olmadığı hususlarında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
HMK'nun 222/3 maddesi; "İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir." hükmünü içermektedir. Bununla beraber Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. ...K. ... sayılı kararında; "Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatının gerektiği düzenlendiğinden, ticari defterlerin kesin delil olduğu anlaşılmaktadır." şeklinde belirtildiği üzere HMK'nun 222'deki şartları oluştuğunda ticari defterlerin ispat gücü bakımından sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilecektir.
Dosya davacının davalıdan alacağının olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişinin dosyaya sunmuş olduğu 01/07/2024 tarihli raporda Dava dosyası, icra dosyası, davacı ticari defterleri üzerinden yapılan incelemede, Davacı ticari defterlerinin e-defter olduğu, TTK 64/3 maddesi gereği kanuni süresi içinde açılış onaylarına ait Nisan/2023 ayı elektronik defter beratlarının oluşturulup imzalanarak Gelir İdaresi Bilgi İşlem sistemine yüklendikleri, kapanış onayına ait Mart/2024 ayı elektronik defter beratlarına ait yükleminin 01/07/2024-10/07/2024 tarihleri arasında yapılacağı, sürelerinin bulunduğu, envanter defterine ait noter açılış tasdikinin kanuni süresi içinde yaptırıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, sahipleri lehine delil teşkil edebileceği, takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu, davacı ticari defterlerinde takibe konu 4 adet faturanın kayıtlı olduğu, davalı ödemesine rastlanmadığı, Davacının takipte faturalar toplamı 3.732,30 TL talep ettiği, yıllık işlemiş 9048 faiz oranı ile 229.24 TL işlemiş faiz hesapladığı, 13,20TL masraf talep etttiği, Davacı ticari defterlerine göre davalının davacıya 3.732,30 TL asıl alacak borcu olduğu, asıl alacağa takip tarihi itibariyle işlemiş faizin 229,24 TL olduğu, takipte talep edilen 13.20 TL'nin mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporunun dosya esasını çözer mahiyette olduğu ve rapor ile de sabit olduğu üzere davacının davalıya hizmet sunduğu fakat davalı tarafın sözleşmenin fesh edildiğinde ilişkin herhangi bir delil sunamadığı anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş takibin 3.732,30-TL asıl alacak 229,24-TL işlemiş faiz olmak üzere 3.961,54-TL üzerinden devamına asıl alacak olan 3.732,30-TL'ye takip tarihinden itibaren %48 sözleşmesel olarak faiz uygulanmasına ve alacak likit olduğundan %20 oranındaki 746,46-TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Davalının ... MTS İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 3.732,30 TL asıl alacak 229,24 TL işlemiş faiz olmak üzere 3.961,54 TL üzerinden devamına, asıl alacak 3.732,30 TL'ye takip tarihinden itibaren %48 sözleşmesel faiz uygulanmasına, %20 oranındaki 746,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar Yasası'na göre alınması gereken 427,60-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 269,85-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 157,75- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 269,85-TL başvurma harcının ve 269,85-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.961,54 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen toplam 3.571,75-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 3.559,60-TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00-TL'nin, kabul-red oranına göre 3.109,39-TL'sinin davalıdan 90,61-TL davacıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi.06/11/2024
Katip
e-imzalıdır
Hakim
e-imzalıdır
"Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır."
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!