WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 4. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/3 Esas
KARAR NO : 2024/514

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2024
KARAR TARİHİ : 02/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 02/01/2024 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkiline 29.07.2022 tarihli ve ... numaralı fatura ve cari hesabın bakiye alacağı olan 119.375,85 TL borcunu, faturaya konu malların teslim edilmiş olmasına rağmen ödemediğini, müvekkili şirketçe alacağı tahsil amacıyla davalı şirketin aleyhine ... 19. İcra Müdürlüğü'nün ...Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu tarafından işbu takibe itiraz edilmiş olup icra takibine itiraz nedeniyle durdurulduğunu, davalının icra takibine karşı yaptığı itirazda müvekkil ile arasında borca konu bir ilişki olmadığını ileri sürerek hiçbir borcu bulunmadığını iddia ettiğini davalının itirazının açıkça haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip konusu fatura alacağına ilişkin olarak müvekkilince, 26.09.2022 tarihinde davalının e.posta adresine gönderilen e.posta mesajı ile fatura ve içeriği hatırlatılmış ödemenin yapılmamış olduğunun bildirildiğini, davalı şirketin satın ve teslim aldığı mallarla ilgili olarak hiçbir ayıp ihbarında bulunmadığını, herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin malları teslim aldığını, söz konusu alacağın likit olduğunu, davalı tarafın müvekkiline ödemesi gereken tutarı hesaplayabilecek durumda olduğunun izahtan vares olduğunu, dolayısıyla davalının inkar tazminatı ödemesi için gerekli şartların oluştuğunun açık olduğunu, taraflar arasında gerçekleştirilen arabuluculuk müzakereleri sonucunda ticari alacaklarının ve davaya konu talepleri hakkında anlaşmaya varılamadığından ... Arabuluculuk Bürosunun ...büro dosya numaralı ... arabuluculuk dosya numaralı arabuluculuk son tutanağının tanzim edildiğini beyan ederek, ... 19. İcra Müdürlüğü'nün...Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yanın tahmiline bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili 22/01/2024 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın icra takibine ve huzurdaki davaya konu ettiği 29.07.2022 tarihli ve ... Nolu Fatura ve Cari Hesap Bakiyesi alacağı olan 119.375,85,-TL alacağı olduğu iddiasında bulunduğunu, iddiaları kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkili şirketin davaya konu edilen ... No'lu Faturaya konu ürünleri teslim almadığını, davacı tarafın teslim etmediği ürünlerin bedelini talep ettiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borucu bulunmadığını beyan ederek, davanın reddini, davacı tarafın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi raporu, ... 19. İcra Müdürlüğü... Esas sayılı dosyası UYAP kayıtları, Arabuluculuk Daire Başkanlığı'nın ... Sayılı dosyasının bir sureti, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Faturaya dayalı olarak davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı hususlarındadır.
İlgili ... 19. İcra Müdürlüğü’nün... Esas Sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 30/10/2023 tarihinde 29/07/2022 tarihli faturaya konu 119.375,85 TL borçtan kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile takibin durduğu, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK'nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK'daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır..." (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin ... Esas ...Karar sayılı ilamı). (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi ... Esas, ... Karar Sayılı Kararı )
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi ...'ya tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 07/06/2024 tarihli raporunda özetle, "Davacı şirketin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu,
Taraflar arasında TTK 89. Madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmadığı, Taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir münasebet bulunmakta olup bu ticari münasebet açık hesap ilişkisi olduğu,
Bu ilişki kapsamında davalının, davacıya 1 adet fatura ile 119.375,85 TL tutarlı fatura kestiği, davalının bu faturaya ödeme yapmadığı ve davacı kayıtlarında davalıdan 119.375,85 TL alacağının kayıtlı olduğu tespiti yapılmıştır.
Yukarıdaki anlatımlar karşısında davacının, faturayı tebliğ ettiğine ve yine davacının, davalıya fatura içeriğini teslim ettiğine ilişkin dosyaya herhangi bir evrak sunmadığı,
Sayın mahkemece davacının cari hesapta görülen bakiye yönünden alacaklı olabileceği hakkında karar ittihazı halinde de;
Davacının, davalıdan 119.375,85 TL asıl alacağının olabileceği ve bu alacağa takip
tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun gereği ticari faiz uygulanması gerekecektir." sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Mahkememizin 24/04/2024 tarihli celsesinde, ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup verilen kesin süreye rağmen davalı taraf ticari defter ve belgelerini inceleme gün ve saatinde hazır etmediği gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmamıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı taraf defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK'nun 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Açıklanan sebeplerle, davacının, takibe konu alacağının varlığını ispatladığının kabulüne, ayrıca davalının, borç tutarını bilmesi mümkün olduğundan takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranına tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davalının ... 19.İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 119.375,85 TL alacağın %20'si olan 23.875,17 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununca alınması gerekli 8.154,56 TL ilam harçtan peşin yatırılan 1.441,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.712,79 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 19.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 427,60 TL başvuru harcı, 1.441,77 TL peşin harç, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 159,00 TL tebligat ve posta giderlerinden oluşan toplam 5.528,37 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/10/2024

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu