T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/93 Esas
KARAR NO : 2024/505
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2024
KARAR TARİHİ : 25/09/2024
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla ... 15. İcra Müdürlüğü ...esas dosyası üzerinden borçlu hakkında cari hesap alacağına dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun, icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin yurt çapında, kargo taşımacılığı yaptığını, davalının da kargo taşımacılığı hizmeti aldığını, ancak hizmet bedellerini ödemediğini, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde müvekkilinin haklılığının ortaya çıkacağını, arz olunan sebeplerle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davacı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
... 15. İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı uyap icra dosyası, BA / BS formları, ticari defter ve belgeler, Mali Müşavir Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Cari hesap alacağına dayalı olarak davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı hususlarındadır.
İlgili ... 15. İcra Müdürlüğü’nün ...E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağından kaynaklanan 58.256,25 TL Asıl alacak, 506,00 TL İhtar Masrafı olmak üzere toplam 58.762,25 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile takibin durduğu davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK'nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK'daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır..." (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin... Esas ... Karar sayılı ilamı). (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi ... Esas, ...Karar Sayılı Kararı )
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi Hava Ölmez'e tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu raporunda özetle,"Somut olayda, davanın konusunun, davalı şirket adına düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, takip konusu alacağı oluşturan faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini veya faturaya karşılık iade faturası düzenlendiğine ilişkin dosyaya sunulan herhangi bir belgenin bulunmadığı, bu durumda yapılan tüm incelemeler doğrultusunda,
davacının faturalara dayandırdığı cari hesap bakiye alacağını talep edebileceği, bununla birlikte davalının takip konusu borcu ödediğine ilişkin herhangi bir geçerli ödeme belgesi vs. sunmadığı hususları da dikkate alındığında, 03.01.2024 icra takip tarihi itibariyle davacının 58.256,25 TL alacağının bulunduğu değerlendirilmiştir. Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacının defter ve belgelerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacının defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğu, ibraz edilen defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı görülmüştür. Davacı Alacağı Yönünden: Davaya konu olan fatura ve cari hesap incelemesi sonucunda, icra takibine konu edilen faturaların davacının defter ve kayıtlarında yer aldığı, 03.01.2024 icra takip tarihi itibariyle davacının 58.256,25 TL alacağının bulunduğu" yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Mahkememizin 14/05/2024 tarihli ara kararı ile, ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup verilen kesin süreye rağmen davalı taraf ticari defter ve belgelerini inceleme gün ve saatinde hazır etmediği gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmamıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, alacağın defterlerde kayıtlı olduğu görüldüğünden yapılan inceleme sonucu talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı taraf defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK'nun 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini veya faturaya karşılık iade faturası düzenlendiğine ilişkin dosyaya sunulan herhangi bir belgenin bulunmadığı, bu durumda yapılan tüm incelemeler doğrultusunda,
davacının faturalara dayandırdığı cari hesap bakiye alacağını talep edebileceği anlaşıldığından Açıklanan sebeplerle, davacının, takibe konu alacağının varlığını ispatladığının kabulüne, ayrıca davalının, borç tutarını bilmesi mümkün olduğundan takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranına tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜNE, davalının ... 15.İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 58.762,25 TL alacağın %20'si olan 11.752,45 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalının alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununca alınması gerekli 4.014,04 TL ilam harcından peşin yatırılan 1.003,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.010,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 427,60 TL başvuru harcı, 1.003,52 TL peşin harç, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 105,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 5.036,12 TL TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/09/2024
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!