T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/810 Esas
KARAR NO : 2024/707
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2023
KARAR TARİHİ : 08/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : " müvekkilimiz ibranameyi fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile imzalamıştır. zmms şirketi olan ... a.ş. tarafından 2023 yılı poliçe limitleri dâhilinde ödeme yapmıştır. müvekkilimin aracının piyasa rayiç bedeli kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitlerini aşmaktadır.müvekkilimizin aracının değeri, kazanın meydana gelmiş olduğu tarih olan 10.06.2023 tarihindeki değeri itibari ile sovtaj bedeli dahil tespit etmiş olunan ikinci el piyasa fiyatı olan 510.000,00 tl’nin çok üzerindedir. iş bu sebeple bu piyasa rayiç bedeli olan 510.000,00 tl’ye açıkça itiraz ederek davalı tarafından gönderilen ibraname itiraz-ı kayıtla imzalanmıştır. müvekkilimizin aracının ikinci el değeri belirlenirken reel bir araştırma yapılmamış, hakkaniyetli bir bedel tespiti yapılmamıştır. bu durum açıkça yürürlükteki 5684 sayılı sigortacılık kanunun ve ilgili yönetmelik ve yönergelere aykırı bir durumdur.dava öncesi davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış talebimiz zimmen red edilmiştir. yapılan arabulucuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamamıştırmüvekkil uğramış olduğu bu haksız fiil neticesinde aracını onarıma vermek zorunda kalmıştır. aracı onarım gördüğü sürece müvekkil aracını kullanmaktan mahrum kalmıştır. müvekkilin aracından onarım süresinde mahrum kalmasından dolayı gerek iş hayatı gerekse sosyal hayatı sekteye uğramıştır müvekkil işbu aracını tamiri süresinde aracından mahrum kalmıştır. bu haksız fiil neticesinde başkasına zarar veren verenler birlikte sorumlu olup bu zararı birlikte gidermek mecburiyetindedirler. iş bu davamız taraflar arasında belirsiz ve çekişmeli olması nedeniyle araçta meydana gelen zarar nedeniyle araç mahrumiyet bedeli talebimizin bilirkişi marifetiyle tespiti ile araç mahrumiyet bedelini kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda talebimizi hmk m. 107 uyarınca arttırmak üzere şimdilik; araç mahrumiyet zararına mahsuben 10,00-tl olarak talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını..." talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
08/02/2024 tarihli cevap dilekçesi özetle şöyledir: "dava yetkisiz mahkemedde ikame edilmiştir. bu nedenle öncelikle davanın usulden reddi gerekmektedir. arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmelidir. müvekkil şirketin sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte davacının talepleri belirsiz alacak davasına konu edilemez. bu nedenle davanın usulden reddi gerekmektedir. müvekkil şirketin ... plakalı araç üzerinde kaza tarihi itibari ile hakimiyeti ve işleten sıfatı bulunmamaktadır. husumetin tarafı olmadığımız için de davada müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunması mevzu bahis edilemez.müvekkil şirketin söz konusu kazadan sorumlu tutulabilmesi için işleten sıfatını haiz olması gerekmekte iken belirtilen olayda müvekkil şirketin işleten sıfatı bulunmamaktadır.
müvekkil şirketin işleten sıfatı mevcut değildir. bu sebeple dava konusu zarar nedeniyle bir sorumluluğu bulunmamaktadır. kabul anlamına gelmemekle birlikte meydana gelen kazada müvekkil şirkete ait araca hasredilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. davacı araç sürücüsü kazaya kendi kusuru ile sebebiyet vermiştir.
bu durum yargılama sırasında toplanacak delillerle de ortaya çıkacaktır. davacının pert total tazminatı istemesinde hukuki yarar bulunmamakdır.
davacı iddiasını ispata muhtaç olup dava dilekçesinde araç mahrumiyet bedeli alacağı iddiasına dair herhangi bir belge sunamamıştır.
husumet itirazımız baki kalmak kaydıyla ;
parça değişikliğinde tedarikçi firmalardan parçanın gelmesinin beklenmesi dahilinde geçen süre kazanç kaybına dahil edilemez. yüksek mahkeme kararları ile de tedarik süresinin kazanç kaybı hesabına eklenemeyeceği sabit olup emsal içtihatlar aşağıda sunulmuştur:
bunlara ek olarak davaya konu aracın işten kaldığı iddia edilen zaman diliminde çalışmayacağından, o zaman dilimi için hesaplanan yıpranma payı ve bakım masraflarının kazanç kaybı hesabından düşülmesi gerekmektedir.... plakalı araç ... a.ş. tarafından zorunlu mali mesuliyet trafik sigortası ve genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında imm teminatı ile sigortalanmıştır. bu sebeple davacının talep etmiş olduğu miktar sigorta şirketi tarafından karşılanacağı..." talep etmiştir.
01/04/2024 tarihli cevap dilekçesi özetle şöyledir: "Davalı müvekkil şirkete, ZMSS ve Genişletilmiş Kasko sigorta poliçesi ile sigortalı .. plakalı aracın , 10.06.2023 tarihinde , davacı yana ait ... plakalı araçla karıştığı kaza nedeniyle müvekkil şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine müvekkil şirket nezdinde ... nolu hasar dosyası oluşturulmuş ve sigorta ekspertizi görevlendirilmiştir. Hasar dosyamız içersinde sunacağımız ekspertiz raporundan da görüleceği üzere ,... plakalı aracın pert olarak kabul edilmesi tespit edildiğinden yapılan piyasa araştırması neticesinde davacı yana ait ... plakalı 2008 model ... marka aracın , kaza tarihi 10.06.2023 tarihindeki piyasa rayiç değeri 510.000,00-TL. Olduğu tespit edildikten sonra , yapılan mutabakatname gereği , bu tutarın 120.000,00-TL. Sİ ,... plakalı aracıN ... ZMSS poliçesinden, 48.400,00-TL. Si de... plakalı aracın... genişletilmiş kasko sigorta poliçesinden açılan ... nolu hasar dosdyasından ödenerek müvekkilim sigorta şirketi her iki poiççeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş ve yapılan mutabakatname gereği davacı yan müvekikl şirketi ibra etmiştir.
Bu nedenle , davacı tarafın , dava konusu olayda meydana gel kaza nedeniyle pert olan aracı nedeniyle , belirlenen piyasa rayiç değerinin yüksek olduğu iddiasıyla açılan işbu ibra ve gerçek bedelin ödenmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. 5)Davanın reddine ilişkin tüm cevaplarımız saklı kalmak kaydıyla; Davacı yanın dava konusu olayda meydana gelen trafik kazası nedeniyle eksik bakiye ödendiği iddasıyla açtığı işbu dava işbu dava belirsiz alacak davası olarak kabul edilemez. Davacı yanın ,pert olan aracının kaza tarihi itibarıyla piyasa rayiç değeri belirlenebilir bir miktar olduğundan davacı yan işbu davayı belirsiz alacak davası olarak açamayacağından işbu davanın kısmi eda davası hükümlerine göre sonuçlandırılmasını... " talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE:
Mahkememizde görülmekte olan işbu dava meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı araç mahrumiyet zararı ile aracın pert olması nedeniyle ZMM tarafından karşılanmayan gerçek zararın tazmini isteminden ibarettir.
6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde "dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK' nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun'un 5/3. maddesi ile " Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir.
Sigorta hukuku 6102 sayılı TTK'nın 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda zorunlu trafik sigorta poliçesinden dolayı oluşacak ihtilafın çözümünde Türk Ticaret Kanunu'nda hükümler uygulanacağından başka bir ifadeyle ihtilafın TTK'da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle mutlak ticari bir dava söz konusu olup görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 27/03/2017 gün ve ...E. - ...K. sayılı; 30/03/2017 gün ve ...E. - ...K. sayılı; yine 21/03/2017 gün ...E. - ...K. sayılı kararları).
HMK'nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK'nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; iş bu davanın taraflarından davacının tacir olmadığı, davalı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı ile arasında düzenlenen poliçenin de kasko poliçesi ( TTK'da düzenlenen ZMM poliçesi olmadığı) iş bu davanın mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla davanın görev dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 uyarınca USULDEN REDDİNE,
*Görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
2-HMK 20. Madde uyarınca Mahkemece verilen kararın kesinleşmesi ve kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
*Süresi içerisinde talep edilmemesi hâlinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına(ihtarat yapıldı)
3-HMK 331/2 uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, süresinde başvurusu yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2024
Katip
E-imzalıdır
Hakim
E-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!