T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/602 Esas
KARAR NO : 2024/752
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 30/08/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2024
Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin babası olan ...'ın 22/01/2020 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölümü nedeni ile geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma kızı ..., oğlu ... ve ikinci eşinden olma oğlu ... ve ikinci eşi davalı ...'ın kaldığını, her bir mirasçının yasal miras payının 1/4 olduğunu, muris adına ... Ltd. Şti. ve ...Şti.'nin bulunduğunu, terekeye dahil iki şirketin de 2020 yılında davalının yönetimine geçtiğini, her iki şirketin imza yetkisini alan davalının şirket müdürü olarak kanun ve sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğini, 2-2,5 yıllık süreçte genel kurul toplantısı yapmadığını, şirket kayıtlarının usulüne uygun ve düzenli tutulmadığını, şirketin herhangi bir mal ve hizmet almaksızın karşılıksız borçlandırıldığını, şirket paralarının davalı müdüre ait hesaba geçirildiğini, şirketin içinin boşaltıldığını belirterek şirkete daha fazla zarar verme ihtimalini ve çabasını gidermek üzere terekenin idaresi için yargılama sürecinde öncelikle tedbiren yargılama neticesinde ise sürekli olarak davalının şirket müdürlüğü, temsil ve imza yetkilerinden azli ile şirkete öncelikle müvekkilinin, aksi halde barodan atanacak bağımsız bir kişinin temsilci olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin müdürü olduğu ... Ltd. Şti. ve ... Ltd. Şti. adlı aile firmalarının inşaat ve inşaat ile bağlantılı mimarlık mühendislik proje hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, ... firmasında imza yetkilisi olarak mimar ya da mühendis bulunması gerektiğini, müvekkilinin eşi ve davacının babası olan murisin yüksek mühendis olduğunu, murisin vefatından sonra murisin müvekkil lehine düzenlediği murisin ...Ltd. Şti. hisselerinin tamamını müvekkile bağışlanmasına yönelik ve saklı payı aşan vasiyetnamesi nedeniyle davacı ile müvekkilim arasında sorun oluştuğunu, davacının bu aşamada şirket ortağı olmadığını belirterek işbu davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin müdür olarak ... şirketini yönettiğini, murisin hissedarı olduğu diğer şirket olan ... şirketinde müdür olarak, murisin vefatından önceki 10 yıl boyunca müvekkil görev yaptığını, davacının mirasçılık sıfatı, şirket hissedarları ile hisse oranları belli olmadığından genel kurul toplantısı yapılamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2. maddesine dayalı olarak limited şirket müdürünün haklı nedenle azli ve şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir.
Davanın dayanağı olan Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2. maddesinde "Her ortak haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir." hükmü düzenlenmiş olup, sınırlayıcı olmamakla birlikte azil bakımından haklı sebebin tanımlandığı TTK 630/3. maddesinde ise "Yöneticinin özen ve bağlılık rükunu ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur." hükmü yer almaktadır. Bu durumda davacının öncelikle şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını gerektiren haklı sebeplerin varlığını ispat etmesi gerekmektedir. Mahkememizce, davalı şirketin sicil dosyası, taraflarca delil olarak bildirilen dava dosyaları, icra dosyaları ve celbi talep edilen deliller getirtilip incelenmiştir. Dosyaya sunulan deliller ve dosya içeriğine göre somut olayda TTK md. 630 uyarınca azil yönünden haklı sebeplerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için davalı şirketin dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları ile dosyaya celp edilen tüm deliller incelenmek sureti ile rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 07.03.2024 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında "...İncelenen Dava dışı Şirketlere ait ticari defterlerinin 6102 sayılı Ticaret Kanununa göre usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Dava dışı ... Ltd. Şti. mali verilerine göre, aktif ve pasiflerinde azalışlar olmadığı, Dava dışı ... Ltd. . adına kayıtlı binalar ile ilgili 2 adet kira sözleşmesi bulunduğu, kira sözleşmesi şartlarına göre faturaların düzenlenmiş olduğu ve ticari defter kayıtlarında yer aldığı, 2022 yılı satışlarının tamamı kira gelirinden oluştuğu, 2019 ve devamı yıllarda zarar ettiği, Dava dışı ... Şti.'nin 2019 mali verilerine göre, dönen varlıklarında 3.218.333,29 TL azalış olduğu, 2020 ve devamı yıllarda Ortaklardan Alacaklar Hesabı 3.348.709,76 TL'ye çıkmış olduğu, Ortaklardan Alacaklar Tali Hesabı kayıtları Muris ... ve ... olarak kayıtlar yapılmış olması nedeniyle ortaklara kaynak transferi yapılmış olduğu, Buna göre; Nihai takdirin Sayın Mahkemede olmak üzere, a. Dava dışı ... b. Dava dışı ...Ltd.Şti. müdürünün azli koşullarının gerçekleştiği, . müdürünün azli koşullarının gerçekleşmediği..." şeklinde görüş belirtilmiştir. Tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, 07.08.2024 tarihli ek raporun sonuç kısmında "...Şirket genel kurullarının her iki şirket bakımından 2020 yılında toplandığı anlaşılmakta dava tarih itibariyle uzun süredir genel kurul toplanmaması suretiyle müdürlük görevinin ihlal edildiğinin söylenemeyeceği, arasında miras hukukundan kaynaklanan ketin feshi, çıkma ve çıkarılma bakımından haklı sebep oluşturabileceği düşünülse de müdürün azli davası bakımından şirket menfaatinin dikkate alınması gerektiği kabul edildiğinde belirtilen uyuşmazlıkların azil için yeterli sebep oluşturmayacağı, şirket kayıtlarına göre kök raporda yapılan incelemede varılan ... Şti. Bakımından azil gerekçesinin kayıtlardan anlaşılabildiği, ... Şti. Bakımından azil gerekçesinin kayıtlardan anlaşılamadığı, bir şirket için azil gerekçelerinin varlığının diğer şirket için sebep oluşturacağının benimsenemeyeceği, davalının şirket tarafından verilen kurumlar vergisi beyannamelerinin ticari defterler ile uyumlu olmadığı yönündeki savunmanın davalının belirtilen dönemde de müdür sıfatının bulunması ve bu bilanço kayıtlarına yönelik bilahare düzeltme işlemlerinin yapılma imkanı varken yapılmamış olması sebebiyle savunmanın dürüstlük kuralına uygun olmayacağı gerekçesi ile değerlendirilemeyeceği..." şeklinde görüş belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; somut olayda dava dışı ... Şirketi, ... Tic. Ltd. Şti. ve ...Şti.'nin tek hissedarı olan ...'ın 22/01/2020 tarihinde vefat etmesi üzerine davacı ve davalı şirket hisselerinin 1/4'ünü iktisap etmiş ve ortaklar kurulunun kararıyla her iki şirkete de müdür olarak Afelt Ayalp atanmıştır. Davacı, %25 hisselerine sahip olduğu her iki şirket bakımından da yöneticinin azli isteminde bulunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630. maddesi uyarınca, haklı sebeplerin varlığı halinde her ortak yöneticilerin yönetim veya temsil yetkilerinin kaldırılmasına veya sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etme hakkına sahiptir. Somut olayda, dava dışı şirketlerin yöneticisi olan davalının görevini gerekli özen ve bağlılıkla yürütmediği, şirketlerin zarara uğramasına sebebiyet verdiği ileri sürülerek anılan mevzuat hükmü hereğince azli talep edilmiştir. Her ne kadar şirketlerin yönetimi için tedbiren kayyım atanması talep edilmiş ise de halihazırda ortaklar kurulu tarafından görevlendirilmiş bir müdür bulunması ve yönetici vasfını kaybettiğinin dosya kapsamı itibarıyla ortaya konulamamış olması nedeniyle mahkememizce dava dışı şirketlere denetim kayyımı atanmasına karar verilmiştir. Yukarıda yer verildiği üzere, dav dışı şirketlerin hesap ve ticari kayıtlarını inceleyen mali müşavir ve denetim kayyımı tarafından ayrı ayrı dava dışı ... Şirketi bakımından ortaklara kaynak transferi yapıldığı, şirketin zarara uğratıldığı belirtilmek suretiyle müdürün azli koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirilmiş ve mahkememizce söz konusu tespitlerden ayrılmayı gerektiren herhangi bir neden görülmemiştir. Öte yandan, her iki şirket yönünden de uzun süredir ortaklar kurulu (genel kurul) toplantısı yapılmadığı tespit edilmiş ise de bu husus yalnız başına yöneticinin azli için yeterli bir neden olarak kabul edilmemiş; Davalı ...'in dava dışı ... Şirketi müdürlüğünden azline, dava dışı ... Şirketi müdürlüğünden azli talebinin reddine, davanın reddi yönünde karar verilen şirket yönünde denetim kayyımı tedbirinin sonlandırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulüne,
Davalı ...'in dava dışı ... Şirketi müdürlüğünden azline,
Davalı ...'in dava dışı ... Şirketi müdürlüğünden azli talebinin reddine,
2- Karar kesinleştiğinde bir örneğinin ... Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
3- Dava dışı ... Şirketi yönünden denetim kayyımının sonlandırılmasına, ... Şirketi'ne denetim kayyımı tedbirinin karar kesinleşene kadar aynı şartlarda devamına,
4- Kararın kesinleşmesinin ardından Davalı ...'in dava dışı ... Şirketi müdürlüğü görevinin sonlandırıldığının Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
5- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 427,60-₺ maktu harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 346,90-₺'nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6- Davacı tarafından yapılan 19.000,00-₺ bilirkişi ücreti, 32.000,00-₺ kayyım ücreti, 745,00-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 51.745,00-₺ üzerinden davanın kabul edilen kısmı oranında (1/2) hesaplanan 25.872,50-₺ ile 172,90-₺ harç gideri olmak üzere toplam 26.045,40-₺ yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 30.000,00-₺ maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı vekili lehine takdir olunan 30.000,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/10/2024
Başkan ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Katip ...
e-imza
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!