WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 21. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/38 Esas
KARAR NO : 2024/580 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/01/2023
KARAR TARİHİ : 14/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 12/01/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı ... Sigorta şirketine ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı ... Sayın sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın, 01/10/2015 tarihinde asli kusurlu olarak ... plakalı araca çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan ve ağır şekilde yaralanarak ve tedavi görmek zorunda kalan ... SAyın'ın bütün tedavi bakım ve sair giderlerinin(9.849,88 EURO) müvekkili şirket tarafından karşılandığını, müvekkili şirketini kazazede için yapılan tazminatların ödenmesi talebi ile ... sigorta ve SGK'ya ayrı ayrı müracaat edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle; davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin sair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 9.849,88Euro bakım ve tedavi gideri tazminatlarının müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Sigorta vekilinin 02/02/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan ... plaka sayılı araç müvekkil ... Sigorta A.Ş. Nezdinde ... poliçe numarası ile 27/03/2015-27/03/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince başvuru konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde müvekkil şirketin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, meydana gelen kaza nedeniyle başvurucunun talep ettiği bakım ve tedavi giderinden müvekkil şirket sorumlu tutulamayacağını, bu hususta sorumluluk sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, davanın reddi gerektiğini, başvurucunun faturalandırılmamış tedavi masraflarını ve ulaşım giderlerini müvekkili şirketten talep etmesinin bir hukuki dayanağı olmadığını, dolaylı giderler, kusurlu gerçek kişilerden haksız fiil hükümlerine göre tali kusurlu gerçek kişilerden haksız fiil hükümlerine göre talep edilebilse de, karayolu motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatı kapsamına girmediğin, işbu sebeple müvekkil sigorta şirketinden bu giderler talep edilemeyeceğini, talep edilen tutarın fahiş olup davacı ve mağdur olduğu iddia edilen şahıs arasındaki sigorta sözleşmesinin geçerliliği, yapılan ödemenin hatır ödemesi olup olmadığı araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilinin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple sayın mahkemenizce faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle; aleyhlerine hüküm kurulmamasına, sigortalı aleyhine açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin başvurucuya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Hekim ... , SGK uzmanı ... ve Sigortacı ... tarafından hazırlanan 26/04/2024 tarihli bilirkişi kök raporu ve 17/09/2024 tarihli bilirkişi ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, 2918 Sayılı kanunun 98 md. Uyarınca davacının dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tedavi giderlerinin davalıdan rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı sigorta şirketinin sigortalısının 01/10/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde hastanede tedavi gördüğü ve tüm tedavi masrafları Sağlık Sigortası kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığı ve tarafınca ödenen 9.849,88Euro fatura bedelinin davalılar tarafından karşılanmasını talep etmiştir.
Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK'nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.maddesinde ise "Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder." hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce re'sen görevlendirilen Hekim ... , SGK uzmanı ... ve Sigortacı ... tarafından hazırlanan 26/04/2024 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; "...Tıbbi ve Tedavi Giderleri Yönünden; Kazazedenin Almanya'daki tedavi sürecinde, faturası bulunan hastane giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu Sorumluluğunda olan tutarının belirlenme: Faturalarda -24.11.2015-04.12.2015 arası hastanede yapılan tedavi işlemleri, 26.11.2015 tarihinde ortez/atel giderinin tam olarak tıbbi içeriğinin neler olduğunun direkt hastane evraklarından yapılan çeviri ile belgelenmesi halinde hesaplanabileceği, Toplam 9.849,88 euro fatura giderinden 3.149,04 euro sağlık giderinin düşülmesi sonucu oluşan 6.700,84 euro bakım/bakıcı giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda bulunmamaktadır, Mahkemenizin uygun bulması halinde, yukarıda eksikliği belirtilen: 24.11.2015-04.12.2015 tarihleri arası hastanede yattığı sürede yapılan tıbbi işlemlerin tek tek neler olduğunu (muayene, konsültasyon, ilaç, yara balımı, vs.) belgeleyen evraklar, 26.11.2015 tarihinde yapılan ortez/atel giderinin cinsi, türü ve adedini belirleyen tıbbi evrakların temin edilmesi gerekmektedir. Sigorta Mevzuatı Yönünden; Davaya konu olayda davalılardan 2 nolu davalı ... Sigorta A.Ş.'nin; dava dışı ... 'in maliki olduğu ... plakalı aracı ... poliçe numarası ile 27.03.2015 — 27.03.2016 vade tarihleri arasında Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalayan şirket olduğu, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre 01.10.2015 tarihinde meydana gelen davaya konu kazanın ilgili poliçe vadesi içerisinde gerçekleşmiş olduğu, davaya konu kazanın meydana geldiği tarih itibariyle Zorunlu Trafik Sigortası Kişi Başına Ölüm/Sakatlık Teminat limitinin 290.000,00 TL ile Kişi Başına Tedavi Giderleri Teminat limitinin de 290.000,00 TL olduğu, davaya konu kaza sebebiyle dava dışı ... Sayın'ın Sağlık Bakanlığı'na bağlı... Hastanesi'nde ilk tedavisin ardından kalan tedavisini Almanya'ya dönerek sürdürdüğü, bu tedavi ve bakım giderlerinin ise davacı ... ... ... şirketi tarafından ödenmiş olduğu, somut olayda ilgili Kanun ve Genel Şart maddesinde de yer aldığı üzere davalılardan 2 nolu davalı ... Sigorta A.Ş. rtalısı konumunda olan ... plakalı araca ilişkin kusur tespitinin önem arz ettiği, dosya kapsamında bu yönde bir değerlendirme (ATK Raporu, Kusur Tespiti vb.) bulunmadığı, dolayısıyla bu alanda bir değerlendirme yapılamadığı, konuyla ilgili takdir yetkisinin Sayın Mahkeme'ye ait olduğu, somut olayda zarar gören 3. şahıs konumunda olan dava dışı ... Sayın'ın ilk tedavisinin ardından kalan tedavisinin ve bakımının yurt dışında yapılmış olduğu, detayları yukarıda yer aldığı üzere; dosya kapsamında kusur tespiti yer almadığı için kusur tespitinden bağımsız olarak işbu bilirkişi heyet raporunun Tıbbi ve Tedavi Giderleri Yönünden Değerlendirme kısmında yer alan tespitlere istinaden zarar gören 3. şahıs konumunda olan dava dışı ... Sayın'ın yurt dışında görmüş olduğu tedavi ve bakım giderlerinin TTK Madde 1473 ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. Sigortanın Kapsamı maddesi uyarınca (Sayın Mahkemece takdir edilecek kusur oranına göre) kişi başına sağlık gideri teminat limiti olan 390.000,00 TL sınırlı olmak üzere davalılardan 2 nolu davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenmiş olan zorunlu trafik sigorta poliçesi teminat kapsamında olduğu, trafik kazasına bağlı tedavi giderleri için SGK'nın sorumluluğu, belgelendirilmiş tedavi giderleri olarak belirtildiğinden Toplam 9.849,88 EURO fatura giderinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğuna dair bilgi belge tespit edilemediğinden dolayı şimdilik SGK sorumluluğu bulunmadığı; Bunun dışında kalan tedavi giderlerinin yani belgelendirilemeyen tedavi giderlerinin sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğunda olup, Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri doğrultusunda Tebliğe ekli listelerde belirlenmiş olan resmi fiyatlar üzerinden karşılanması gerektiği, Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında bu meblağı aşan miktardan kusurluların kusurları oranında- müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bu kapsamda ödenen toplam rakam olan 9.849,88 EURO'dan teminat limitleri kapsamında ... Sigorta şirketinin sorumluluğu olduğu; faiz başlangıç tarihi bakımından temerrüt 16.06.2017 tarihinden itibaren başlaması gerektiği, türü bakımından sigortalı araçlar ticari araç olup; avans faiz uygulanacağı,..." yönünde kanaat bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itirazları ve SGK kapsamnında kalan ödemelerin yeniden değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Buna göre, ... , SGK uzmanı ... ve Sigoracı ... tarafından hazırlanan 17/09/2024 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; "...Ülkemiz mevzuatında trafik kazalarında yaralananların üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları acil tıbbi haldeki tedavi giderleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmakta olup, Acil hal kapsamı dışında olan, yani acil tıbbi hali sona ermiş ancak devamında yapılan tıbbi giderlerde kurum, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak söz konusu madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. “Kanun'un 98. Maddesi kapsamında olmayan tedavi ve diğer giderleri yönünden ise sigorta şirketlerinin poliçeler kapsamında sorumluluğu devam etmektedir” hükmü bulunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumunun 98. maddesi kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinde ise kurumun yayınlamış olduğu Sağlık Uygulama Tebliği kapsamındaki hususlar, yine aynı tebliğde belirtilen tutarlar kadar sorumludur. Dava dosyası kapsamında tıbbi ve tedavi giderleri yönünden yapılan incelemede ... Sayın'ın Türkiye'de yapılan tedavilerinin toplam 36.139,51 TL tutarında olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanmış olduğu tespit edilmiştir. Türkiye dışında, Almanya'da yapılan tedavilere ait evraklar incelendiğinde; vücut bakımı-beslenme-hareketlilik- ev işleri-ev için alışveriş ile yemek pişirme-bulaşık yıkama-giysi ve çamaşırların değiştirilmesi, yardımcı banyo ürünleri ve bakım parası şeklinde açıklamaları bulunan giderlerin Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda bulunmamaktadır. Kazalı hastanın Almanya'da gördüğü bakım ve tedavilere ait faturalardan “hastane” ve “ortez/atel” açıklamaları bulunan tedavi giderlerinin içerikleri mevcut değildir: Faturalı olan bu tedavi giderinin içeriği mevcut olmadığından, Sosyal Güvenlik Kurumunca yayınlamış olan Sağlık Uygulama Tebliği kapsamındaki karşıladığı, tebliğde belirlenen tutarı hesaplanamamıştır. Davacı şirket tarafından 24.11.2015-04.12.2015 ile 26.11.2015 tarihinde verilen bu hizmetlerin ne olduğu, yapılan tıbbi işlemlerin tam açıklamasının dosyaya sunulması ile hesaplama yapılabileceği, SUT kapsamındaki tutarlarının belirlenebileceği, zira kurumun bu belgeli tedavi giderlerinden SUT hükümlerindeki tutara kadar sorumluluğu bulunduğu kök raporda açıklanmıştır. Bu iki kalem (hastane, Ortez/atel) dışında tutarlar ise bakım giderinden oluşmaktadır. Almanya Sigorta sitemince bakım ve tedavi giderleri için 6.700,84 euro (Toplam 9.849,88euro'dan 3.149,04 euro hastane harcaması çıkartıldığında) faturalandırılmıştır. 6.700,84 euro bakıcı ve hastaya yardımcı destek gideri Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olmayan bir tedavi gideridir. Gelinen noktada kazazedenin Almanya'daki tedavi sürecinde, faturası bulunan hastane giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu Sorumluluğunda olan tutarının belirlenmesi için: Faturalarda -24.11.2015-04.12.2015 arası hastanede yapılan tedavi işlemleri, 26.11.2015 tarihinde ortez/atel giderinin tam olarak tıbbi içeriğinin neler olduğunun direkt hastane evraklarından yapılan çeviri ile belgelenmesi halinde hesaplanabileceği, Toplam 9.849,88 euro fatura giderinden 3.149,04 euro sağlık giderinin düşülmesi sonucu oluşan 6.700,84 euro Kurumu sorumluluğunda bulunmamaktadır. SİGORTA MEVZUATI YÖNÜNDEN İTİRAZLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ: davalılardan 2 nolu davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından Sayın Mahkeme'ye sunulan itiraz dilekçesinde özet olarak; “Öncelikle ve önemle belirtmek isteriz ki söz konusu dava esası itibariyle bir rücu davası olup, davacı bir sigorta şirketidir. Davacı sigorta şirketi dava konusu alacağı ödediğine ilişkin herhangi bir dekont sunmamış olup iş bu ödemeye ilişkin evrak mevcut olmadığından davacının aktif husumeti bulunmamaktadır. Davacı sigortalısına ödediği tutarı bildirmeli ve bu aşamadan sonra halefiyete dayanarak dava açmalıdır.” hususları belirtilmiştir. Dosya içeriğinde mevcut dava dışı ... Sigortacılık Hizmetleri Limited Şirketi tarafından 2 nolu davalı ... Sigorta A.Ş.'ye hitaben yazılan 06.06.2017 tarihli yazıda; “Şirketimiz ... ... Sigorta Şirketi'nin bu dosya için Türkiye işlemlerini yürütmektedir... ... ..., ... Sayın'ın yaralanması nedeni ile ... evraklara göre .. 5.991,66EURO Bakım Gideri ödemiş olup, bu meblağı Kurumunuzdan rücuen talep etmektedir...” ifadeleri yer almaktadır. Dosya kapsamında davacı tarafça dava dışı zarar göre ... Sayın (... ...) için düzenlendiği anlaşılan ve fatura olduğu değerlendirilen 09.05.2017 tarihli 1.220,00 EUR, 24.05.2017 tarihli 1.464,00 EUR ve 09.06.2016 tarihli 3.307,66 EUR olmak üzere toplam 5.991,66 EUR ödendiği değerlendirilmektedir. Ancak fatura olduğu tahmin edilen ilgili belgeler Almanca olarak dosya içeriğinde bulunmaktadır. Konuyla ilgili takdir yetkisi Sayın Mahkeme'ye aittir. Davalılardan 2 nolu davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından Sayın Mahkeme'ye sunulan itiraz dilekçesinde özetle; “.. Bu aşamada yine zamanaşımına yönelik itirazlarımızı tekrar ederek söz konusu rücuen tazminat alacağının dava açıldığı tarihte zamanaşımına uğradığı açıktır. İş bu durum ortada iken hesap raporu aldırılması tarafımızca kabul edilemez niteliktedir...” hususlarını belirtilmiştir. Davalı vekilinin zaman aşımı itirazı farklı bir uzmanlık alanının konusu olup bu hususta değerlendirme yapılamamaktadır. Konuyla ilgili takdir yetkisi Sayın Mahkeme'ye aittir. 2 nolu davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesinde özet olarak; “Sayın Mahkeme'ye Kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetindedir. Bu sebeple; öncelikle kusur oranı netleşmelidir. Dosyada kusur oranı belirlenmemiştir.” ifadeleri yer almaktadır. Bu durum Bilirkişi Heyet Kök Raporu'nda; “.. Somut olayda ilgili Kanun ve Genel Şart maddesinde de yer aldığı üzere davalılardan 2 nolu davalı ... Sigorta A.Ş.'nin sigortalısı konumunda olan ... plakalı araca ilişkin kusur tespitinin önem arz ettiği, dosya kapsamında bu yönde bir değerlendirme (ATK Raporu, Kusur Tespiti vb.) bulunmadığı, dolayısıyla bu alanda bir değerlendirme yapılamadığı, konuyla ilgili takdir yetkisinin Sayın Mahkeme'ye ait olduğu, ...." yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış, davacı tarafından yapılan toplam ödemeden SGK'nın sorumlu olduğu tutar çıkarılarak davanın 6.700,84EURO yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile;
6.700,84 EURO'nun (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) temerrüt tarihi olan 16/06/2017 tarihinden itibaren işleyen 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alınması gereken 9.255,11TL harçtan peşin alınan 680,23TL harcının mahsubu ile bakiye 8.574,88TL'nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 680,23TL peşin harcı, 179,90TL başvurma harcı, 15.000,00TL bilirkişi ücreti, 383,00TL tebligat ve posta masrafı, toplam 16.243,13TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 11.048,57TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin kabul red oranına göre 422,14TL'sinin davacıdan, 897,86TL'sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 30.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 30.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile ... Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/10/2024

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu