WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 21. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/240 Esas
KARAR NO : 2024/600
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2024
KARAR TARİHİ : 22/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ... Sakallı 08.04.2023 başlangıç 08.04.2024 bitiş tarihli ... poliçe numarası ile davalı yanda motorunu sigortalattığını, 09.10.2023 tarihinde geçirdiği tek taraflı trafik kazası nedeniyle sigortalı ... plakalı ... marka motorda eksper raporu ile sabit olduğu üzere 93.890,00 TL zarar meydana geldiğini, zararın tanzimi amacıyla sigorta şirketi ile birçok kez telefon / mail / posta ile iletişime geçildiğini, sonuç alınamadığını, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, sonuç alınamadığını, kazanın sebebinin motordaki teknik aksaklık olduğunu, sigortanın ödemeden imtina etmesinin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu kazanın motorun tank slapperın durumunda kalması olup alkol ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, sigorta şirketinin motorda meydana gelen zararlardan sorumlu olmasına rağmen ödemeden imtina etmesi hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabülünü, kaza neticesinde oluşan 93.890,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davacı arasında bireysel genişletilmiş artı kasko sigorta poliçesi tanzim edilmiş olduğunu, müvekkili şirket’in sorumluluğunun işbu poliçe teminat kapsamı dahilinde mümkün olabileceğini, davacı tarafın işbu dava konusu kazanın meydana geldiği sırada alkollü olduğunu, müvekkili şirketin huzurda görülen dava kapsamında kara araçları kasko sigortası genel şartları hükümleri uyarınca herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafça kazanın meydana geldiği saatten bir saat sonra yapılan alkol muayenesi sonucu gerekçe gösterilerek sigortalı araç sürücüsünün alkol seviyesinin yasal sınırın altında olduğu iddia edildiğini, ancak saat farkı ile birlikte tespit edilen alkol oranı azalmakta olup en doğru sonuç trafik kazasından hemen sonra yapılan muayene sonucunda ortaya çıktığını, bu kapsamda sigortalı araç sürücüsünün kaza anında yasal sınırında üzerinde alkollü olduğunun açık olduğunu, davacının aracında meydana gelen hasar miktarının uzman sigorta eksperi tarafından belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini, kabul anlamına gelmeyerek poliçe teminat kapsamında olup olmadığı hususunun tespitini, sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve sigortalı aracın rayiç değerinin belirlenmesi konusunda uzman sigorta eksperi bilirkişiden rapor hazırlatılmasını, aleyhe hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmasını, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık 09/10/2023 tarihinde ... plakalı motorun trafik kazası sonucu oluşan zararın karşılanması talepli maddi tazminat davasıdır.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK' nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Mahkememizce dava şartı olduğundan usul ekonomisi gereğince taraflar davet edilmeden doya üzerinden inceleme ve karar verme yoluna gidilmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.04.2019 tarih 2017/15-2141 Esas., 2019/442 Karar)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir" hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un amaç başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanun'un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi." düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayın incelenmesinden; davacının tacir sıfatı bulunmamaktadır. Yine dava TTK.nun 4/1-a-f bentlerinde sayılan mutlak ticari davalardan (tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın) da değildir. Davanın ticari bir yönü yoktur. Davacı, kaza nedeniyle kendi özel sigorta şirketine dava açmış bulunduğundan tüketici konumundadır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'unun 3/k-l, 73ce 83/2.maddeleri dikkate alındığında mahkememiz bu davaya bakmakta görevli değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi' nin 11/06/2019 tarih 2016/14437 E., 2019/7303 K. Sayılı kararı da aynı yöndedir.
Davacının sıfatına ve niteliğine göre davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından resen gözetilir. Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkememizin bu davaya bakmakta göreli olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince davanın reddine, dosyanın istem halinde İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-)Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-)HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile ... Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 22/10/2024

Katip ...
e-imzalıdır

Hakim ...
e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu