T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/603 Esas
KARAR NO : 2024/665
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/10/2023
KARAR TARİHİ : 16/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, davacı şirket emtiayı taşıma taahhüdü ve yan edimleri yüklenirken davalının tek ediminin gönderi ücretini ödemek şeklinde olduğunu, sektörde öncü bir firma olan davacı şirketin taşıma taahhüdünü sözleşmede yer aldığını ve gerektiği gibi yerine getirdiğini, davalı yana fatura düzenlediğini ve davalıya ulaştırmış olmasına rağmen davalı tarafından davacı şirkete sorumlu olduğu edim ifa edilmediğini, davaya konu olan alacağın tahsili amacıyla davalı tarafla iletişime geçildiğini, mevzuatın ön gördüğü alternatif hukuk yollarına başvurulmuş olsa da bir sonuca varılamadığını, davacı şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı taraf ile defalarca iletişime geçtiğini ve davalının borcunu ödemekten kaçındığını, bunun neticesinde şirket tarafından icra takibi başlatıldığını, davalı .... İcra Müdürlüğü 2020/... Esas sayılı dosyası ile 2.127,30-TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz ettiğini, borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takibi durdurduğunu, davacı şirketin faturaya ilişkin edim borcunu yerine getirmesine rağmen davalı tarafından bedel ödeme borcu tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, tüm bu sebeplerle; davanın kabulü ile borçlunun .... İcra Müdürlüğü 2020/18206 Esas sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile ... A.Ş. arasında davacının ... Şubesi (Konya) için 2019 Aralık ayında Kargo Sözleşmesi akdedildiğini, davalının aylık kargo ödeme bedelinin ortalama 10.000,00-TL civarında olduğunu, 2019 yılından itibaren davalıya ait bir çok kargonun hasarlı olarak teslim edildiğini, hasardan dolayı teslim edilmemesine ilişkin çeşitli sorunlar yaşandığını, davacının yetkilisi olduğu firma bir ilaç firması olup ürünlerin mahiyeti gereği özenli ve dikkatlice taşınması gerektiğini, hasar oluşan kargolar davalının müşterisi tarafından teslim alınmadığını, teslim alınmayan kargoların ise iade sürecinde ilaç şişeleri çuvala doldurularak davalıya iade edilmek istenildiğini, son dönemlerde de dezenfektan ürünlerini içeren kolilerin açılarak eksik olarak müşterilere teslim edildiğini, sözleşmenin feshedildiği tarihte davalının ...'ya 7.983,59-TL ödemesi kaldığını, ... ... şubesi sahibi ... ve ... isimli kişilerle yapılan görüşmeler neticesinde hasarı kayıp ve eksik kargoların bir kısmının bedelinin 2.724,73-TL olduğu tespit edildiğini, bu görüşmeler neticesinde 22.04.2020 tarihli İbraname imzalandığını, bu ibraname imzalandıktan iki gün sonra ... Müdürlüğü tarafından davalıya 24.04.2020 tarihli ihtarname üst başlıklı bir yazı gönderilerek 2.724,73-TL borçlarının ödenmesi talep edildiğini, ibranamede de açıkça belirtildiği üzere davalının hiçbir borcu bulunmadığını, tüm bu sebeplerle; haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde ise esastan reddine karar verilmesine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, 6100 sayılı HMK.nın "Kötü niyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları" başlıklı 329. maddesinin dikkate alınarak davacının hiçbir hakkı olmadığını bildiği halde kötüniyetle huzurdaki davayı açmış olduğundan davacı taraf aleyhine disiplin para cezası uygulanması ve yine bu madde gereği vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: .... İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/... Esas sayılı dosyanın UYAP kayıtları, ihtarname, kargo sözleşmesi, ibraname, faturalar, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, taraflar arasında kurulan taşımacılık sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura alacağının davalıdan tahsili amacıyla .... İcra Müdürlüğünün 2020/ ... Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret açılan İtirazın İptali davasıdır.
.... İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı icra dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı anlaşıldı.
....İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 2.127,30-TL alacaktan kaynaklı borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 23/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu tarafından süresi içinde itiraz dilekçesi sunulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 05/02/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve tarafların sunmuş oldukları sözleşme, müzekkere cevapları ve taraf beyanları üzerinde mahkemece mali müşavir ve taşıma konusunda uzman tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi ... Sigorta Uzmanı bilirkişi ... ... tarafından hazırlanan 16/05/2024 tarihli bilirkişi raporuna göre; "Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklı oluşan 2.127,30-TL cari hesap alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2017-2018-2019-2020-2021-2022 yılları ticari defterlerinin yasal süreler içinde ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış onamalarının yapıldığı tespit edilmiş olup, sahibi lehine delil olma vasfı Sayın Mahkemenin takdirlerine bırakıldığı, davacının incelenen ticari defterlerine göre; davalı ile olan cari münasebetini ... hesap kodunda takip ettiği, davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen cari hesaba konu faturaların davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın takip tarihi (16.09.2020) itibariyle davalı yana 429,53-TL cari hesap bakiye borçlu durumda olduğu, davalının 2020 yılı ticari defterlerinin yasal süreler içinde ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış onamalarının yapıldığı tespit edilmiş olup, sahibi lehine delil olma vasfı Sayın Mahkemenin takdirlerine bırakıldığı, davalının incelenen ticari defterlerine göre; davacı ile olan cari münasebetini 320. Satıcılar hesap kodunda takip ettiği, davalı yan tarafından davacı adına düzenlenen cari hesaba konu faturaların davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yanın takip tarihi (16.09.2020) itibariyle davacı yan ile borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, davacı yan takip talebinde 2.127,30-TL cari hesap alacağını talep etmiş ise de takip tarihinde davalı yandan herhangi bir cari hesap alacağının olmadığı ve aksine davalıya borçlu durumda olduğu görülmekte olup cari hesap farklılığı üzerinde durulmasına gerek olmadığı kanaati edinildiği, taraflar arasında 11.12.2019 tarihinde “Bu sözleşmenin Firmaya ait kargoların ... tarafından ...'nun şubelerinin olduğu il ve ilçelere taşınmasıdır." konulu Kargo Sözleşmesi akdedildiği, davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde takip tarihi (16.09.2020) itibariyle davalı yana 429,53-TL cari hesap bakiye borçlu durumda olduğu, davalı yan ise kendi ticari defterlerinde 10.04.2020 tarihi itibariyle davacı yana 2.724,73-TL cari hesap bakiye borçlu durumda iken 30.04.2020 tarihli aynı tutarlı virman kaydını borç kısmına işleyerek cari hesap borcunu sıfırladığı, iş bu virman kaydının dayanağı ise taraflar arasında akdedilen 22.04.2020 tarihli İbraname olduğu ve söz konusu belgede 2.724,73-TL hasarlı kargoya istinaden mahsup edileceği ve ibraname tarihi itibariyle davacı şirketin herhangi bir alacağının kalmadığı belirtilmiş olup davacı şirketin kaşesi ve imzasının da belgede yer aldığı, bu bağlamda davalının cari hesap borcunu sıfırlayan virman kaydının yerinde olduğu kanaatine varılmakla birlikte nihayetinde davacı yanın takip tarihi itibariyle davalı yandan herhangi bir alacağının mevcut olmadığı" görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhine başlatılan faturaya dayalı alacaktan kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle dava açılmış ise de; mahkememizce tarafların ticari defterlerini sunmaması üzerine dosya kapsamında bulunan faturalar, taşımacılık sözleşmesi ve icra takip dosyası üzerinde bilirkişi incelemesinin yapıldığı, taraflar arasında 11.12.2019 tarihinde Kargo Sözleşmesi akdedildiği, bu sebeple taraflar arasında taşıma konusunda ticari ilişkilerinin bulunduğunun sabit olduğu, bu hususun her iki tarafın kabulünde olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu bu haliyle defterlerin tarafların lehine delil olarak kullanılabileceği, davalı yanın takip tarihi itibariyle davacı yan ile borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, davacı yanın takip talebinde 2.127,30-TL cari hesap alacağını talep etmiş ise de takip tarihinde davalı yandan herhangi bir cari hesap alacağının olmadığı ve aksine davalıya borçlu durumda olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme sonucunda davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalı yana 429,53-TL cari hesap bakiye borçlu durumda olduğu, davalı yan ise kendi ticari defterlerinde 10.04.2020 tarihi itibariyle davacı yana 2.724,73-TL cari hesap bakiye borçlu durumda iken 30.04.2020 tarihli aynı tutarlı virman kaydını borç kısmına işleyerek cari hesap borcunu sıfırladığı, iş bu virman kaydının dayanağının ise taraflar arasında akdedilen 22.04.2020 tarihli İbraname olduğu ve söz konusu belgede 2.724,73-TL hasarlı kargoya istinaden mahsup edileceği ve ibraname tarihi itibariyle davacı şirketin herhangi bir alacağının kalmadığı belirtilmiş olup davacı şirketin kaşesi ve imzasının da belgede yer aldığı, bu hususlara davacı tarafından da herhangi bir itiraz olmadığı da gözetildiğinde davacı yanın takip tarihi itibariyle davalı yandan herhangi bir alacağının mevcut olmadığı anlaşıldığından düzenlenen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmış bu haliyle davacının davalıdan faturalardan kaynaklı alacağının bulunduğunu ispat edemediği, alacağın varlığını hukuka ve usule uygun delillerle kanıtlayamadığı, davalı borçlu tarafça icra takibine yönelik yapılan itirazın haklı olması nedeniyle davacı tarafça açılan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kötüniyet tazminat talebi yönünden; Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davalı, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. Yine davalı tarafından süresi içinde sunulmuş bir cevap dilekçesi ile kötü niyet tazminat talebinde bulunulmadığından tüm bu sebeplerle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 427,60-TL harcın peşin yatırılan 269,85-TL harçtan mahsubu ile 157,75-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL'nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 2.127,30-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 16/10/2024
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!