WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 2. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2024/368 Esas
KARAR NO:2024/701

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/06/2024
KARAR TARİHİ:23/10/2024
KANUN YOLU:İSTİNAF

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı bağımsız tasarımcı ... ile 19.01.2023 tarihinde Marka Kimliği Tasarımı Hizmet Sözleşmesi imzaladığını, işbu Sözleşmede taraflarca mutabık kalındığını 20.01.2023 tarihinde sözleşmenin yürürlüğe girdiğini, sözleşmede yürürlük tarihinden itibaren 5. ayın sonunda, davalı tarafından öngörülen yükümlülüklerin tamamlanması konusunda mutabakata varıldığını, tarafların ilgili sözleşmeye ek olarak, 21.03.2023 tarihinde, sözleşme kapsamında yer almayan,
Papara marka değerini ve tanınırlığını arttırmak üzere marka stratejisi hizmeti sunulması için de Ek protokol imzaladığını, sözleşmenin konusu, müvekkili şirketin marka kimliği tasarımı ihtiyaçlarının karşılanması ve bu çerçevede gerekli tasarımların Davalı tarafından hazırlanmasından ibaret olduğunu, sözleşmenin 4.1.maddesinde, Davalı tasarımcının müvekkili şirkete sunacağı hizmetlerin belirlendiğini, sözleşmedeki hizmetler bakımından, hizmetlerin ifa edilmesi sürecinde, her bir hizmet aşamasının birbiri ile sıkı bir bağlantı içerisinde olduğunu ve bu nedenle sıralı olarak yer verilen aşamalar tamamlanmadan diğer aşamaya geçilmesinin mümkün olmadığını, bu durumun projenin doğası gereği her bir hizmetin önceki hizmetin başarıyla tamamlanmasını gerektiren bir yapıya sahip olmasıyla ilgili olduğunu, bu süreçte her bir hizmet aşamasının bağımsız olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ve bu nedenle sözleşmenin uygulanması, planlanan her bir aşamanın sırasıyla ve eksiksiz bir şekilde tamamlanmasını zorunlu kıldığını, davalı tarafın bu süreci ihmal etmesi ve gerekli özeni göstermemesi, sonraki aşamaların gecikmesini doğrudan etkilediğini ve müvekkili şirketin marka kimliği tasarımı ihtiyaçlarının karşılanamamasına sebep olduğunu, davalının her bir aşamayı dikkatle ve sözleşmede belirtilen şartlara uygun olarak tamamlaması gerekirken, ilgili süreçte ilk aşamadaki (I) no’lu hizmetin ifası konusunda sorun yaşanması, sözleşmenin devamını müvekkili açısından imkansız hale geldiğini, ek protokol kapsamında ise davalının, müvekkili şirkete sunacağı hizmetlerin belirlendiğini,
taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ek protokolde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) 470 ve devamı hükümlerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde, sözleşme kapsamında, hizmetlerin, Davalı tarafından yerine getirilmesi karşılığında ödenecek ücretler ve ödeme planının, sözleşmenin 5.4. maddesinde düzenlendiğini, müvekkil şirketin sözleşme gereğince belirlenen ödeme planına uygun bir şekilde, ödeme yükümlüğünü eksiksiz olarak yerine getirdiğini, 16.000 USD bedel ve 17.01.2023 tarihli faturanın 19.01.2023 tarihinde ödendiğini, ödemenin akabinde, davalı tarafından, 26 ve 27 Ocak 2023 tarihlerinde müvekkiline gönderilen e-postalar (26.01.2023 ve 27.01.2023 tarihli) ve proje takvimi kapsamında, davalının hizmetler ile uyumlu olarak ilerleme kaydedildiği izlenimi verildiğini, fakat, Davalı tarafça gönderilen e-posta bilgilendirmeleri haricinde, davalı tarafından yapılan çalışmalar hakkında müvekkili şirkete e hiçbir somut bilgi veya veri sağlanamadığını, Özellikle, 20 Şubat 2023 haftasında gerçekleştirilmesi planlanan ve sözleşmede de taahhüt edilen sunumun, davalının yerleşim yerinin İstanbul ölmasına rağmen Hatay’da gerçekleşen deprem nedeni ile, müvekkili şirketten herhangi
bir onay almadan tek taraflı olarak 45 gün sonraya 12 Nisan 2023 tarihine ertelendiğini, sözleşme konusu Hizmetlerin 23 Ocak 2023’te başlayıp 19 Mayıs 2023 tarihinde tamamlanması konusunda tarafların mutabakata varmış olmasına rağmen, Davalı tarafın hizmetlerin tamamlanma süresinin keyfi olarak değiştirildiğini, Söz konusu değişiklikle, proje başlangıç tarihi 30 Ocak 2023 ölarak ertelenmiş, bitiş tarihi ise 4 Ağustos 2023 ölarak yeniden belirlendiğini, davalı tarafından sözleşmedeki taahhütlere uyulmaması ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketler edilmesi nedeni ile, Sözleşmenin devamı Müvekkil Şirket açısından imkansızlaştırıldığını, bu minvalde, müvekkili şirketin haklı sebebe...dayanarak, 23 Mayıs 2023 tarihinde ... 23.Noterliğinde keşide edilmiş ... Yevmiye numaralı ve 23/05/2023 tarihli ihbarname ile sözleşmenin feshedildiğini davalıya ilettiğini, ihbarnamede; sözleşmede açıkça kararlaştırılan proje planına uyulmadığı ve kararlaştırılan sürede yalnızca Görsel SWOT ve Temel Strateji adımlarını tamamlandığını ancak ilgili kısmın da iş sahibinin isterlerini karşılamaması nedeniyle sözleşmenin davalıya ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde feshedildiğini ve Sözleşme kapsamında ödenen ücretlerin iadesinin talep edildiği bildirildiğini, müvekkili şirketin davalıya gönderdiği ihtarname akabinde, davalı tarafından müvekkiline 21 Haziran 2023 tarihinde ... 1.Noterliği nezdinde ... yevmiye numarası ile cevap ihtarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin taleplerinin kabul edilmediğini, sözleşme kapsamında hizmetlerin eksiksiz ifa edildiğini, hak ediş olarak iddia edilen sözleşme kapsamında kalan bedelin müvekkili tarafından ödenmesini talep ettiğin, gerek ek protokol gerekse de sözleşme kapsamında davalı tarafın sunduğu hizmetlere karşılık gelen tüm tutarların davalıya eksiksiz bir şekilde ödendiğini, sözleşme kapsamında hak edilenden çök daha yüksek bir tutarın davalıya ödendiğini, davalının müvekkili şirkete gönderdiği ihtarname üzerine, ... 23.Noterliğinde düzenlenen 62324 yevmiye ve 03/07/2023 Tarihli İhtarname ile cevap erildiğini, sözleşme ve işbu sö zleşmeye bağlı eklerin, sözleşmede mutabık kalınan zamanda tamamlanmaması nedeniyle feshedildiğinin gönderilen faturaya itiraz edildiğinin ve müvekkili tarafından ödenen fazla ücretlerin iadesi talebini yinelediklerini, davalı tarafın sözleşme kapsamında hak edildiğini iddia ettiği bedellerin ödenmesi için ....İcra Dairesi nezdinde 06.10.2023 tarihinde ... tarihinde icra takibi başlattığını ve bu dosyaya müvekkili tarafından itiraz edildiğini, davalının sözleşme kapsamında yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini eksik ifa etmesi ve kararlaştırılan zaman içerisinde ifa etmemesi neticesinde, müvekkilini maddi zarara uğratması, dolayısıyla işbu davanın ikame edilme zorunluluğunu oluşturduğunu, müvekkili şirketin, davalı yan ile uzlaşmaya varabilmek için arabuluculuk
sürecine başladığını, ancak davalı ile anlaşılamadığını, davalı yanın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini proje planı dahilinde süresi içerisinde yerine getirmediğinin tespiti ile davanın kabulüne;
fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak kaydıyla, ilgili tutarın iadesinin talep edildiği ihtarname tarihi olan, 23.05.2023 tarihinden itibaren devlet bankalarının bir yıl vadeli USD mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faizi ile birlikte davalıya fazla ödemesi yapılan 11.675 USD’nin ve davalı tarafından müvekkiline iadesine, ,dava masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği belirlenen hizmet ve iş müvekkil tarafından yerine getirildiği halde; davacı şirket tarafından müvekkili tarafından sözlü ve ihtarname ile yapılan ödeme taleplerine rağmen müvekkilinin bakiye alacağının ödenmediğini, davacı aleyhine müvekkilinin bakiye alacağı için ....İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davacının itirazı üzerine ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame edildiğini, dosyanın derdest olduğunu, Davacının müvekkiline olan borcundan kurtulma amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak, kendisi aleyhine yasal sürece başladıktan sonra, müvekkili aleyhine Mahkeme huzurunda ödenen meblağın iadesi talepli davayı ikame ettiğini, tarafların 19.01.2023 tarihli Marka Kimliği Tasarım Hizmet Sözleşmesi ve 21.03.2023 tarihli Ek Protokol imzaladığını, iş bu akdedilen sözleşme kapsamında müvekkili tarafından, davacı tarafın belirlemiş olduğu marka kimliği çerçevesinde talep edilen marka, marka stratejisi hizmeti, tasarım ve logo çalışmaları gerçekleştirildiğini, tarafların iş bu süre içerisinde defaten bir araya geldiğini, müvekkili tarafından sunumlar gerçekleştirildiğini ve iş bu sunumların davacı tarafından onaylanarak sözleşme kapsamında öngörülen hizmetler tam ve eksiksiz olarak müvekkili tarafından ifa edildiğini, davacı yanın dilekçesinde belirtmiş olduğu, müvekkilinin süreci ihmal ettiği ve gerekli özeni göstermediği hususunun doğru olmadığını, taraflar arasında sürdürülen çalışmada, davacı tarafın taleplerini genişlettiğini, öncesinde kararlaştırılan toplantı gün ve saatlerine riayet etmediğini ve müvekkili tarafından yapılan işlerin onaylanmasını sebepsiz geciktirdiğini, davacı tarafın ihmali var ise de müvekkilinin hiçbir ihmali ve kusuru olmadığını, müvekkilinin tüm süreç dahilinde davacı firma yetkilileri ile birlikte hareket ettiğini, şirket yetkililerin talep ve istekleri doğrultusunda toplantı günleri organize edildiğini ve yeni talepler doğrultusunda ise iş planında değişiklikler yapıldığını, davacı firma tarafından bu husus oldukça kötü niyetli olarak kullanıldığını, kendilerinden kaynaklanan gecikmeleri müvekkilinin kusuru olarak atfettiklerini, taraflar arasında ilk olarak 19.01.2023 tarihli Marka Kimliği Tasarım Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini ve iş bu sözleşme kapsamında zaman planlaması karşı tarafın onayına sunulduğunu ve kabul edildiğini, taraflar arasındaki çalışma devam ederken ne yazık ki elim 6 Şubat depremi meydana geldiğini deprem nedeniyle; erteleme talebinde bulunulan tarafın müvekkili değil, davacı firma çalışanları olduğunu, taraflar arasındaki yazışmalardan da anlaşılacağı üzere şirket çalışanı ve proje yöneticisi ... 07.02.2024 tarihinde herkesin üzüntülü olduğunu ve yapılacak toplantının verimsiz olacağını belirterek toplantıyı iptal ettiğini ve sonrasında 17.02.2024 tarihinde yeni bir toplantı talep ettiğini, müvekkili tarafından da bu talep uygun görüldüğünü ve toplantının ertelendiğini, müvekkili davacı taraf ile toplantı ve yapacağı işin onayı olmadan çalışmasına devam edemeyeceğini, davacı tarafın yönlendirme ve taleplerine bağlı olarak çalışabileceğini, yapılan işin niteliği gereği olduğunu, davacı firma tarafından projede değişikliğe gidilmek istendiğini, kapsamlı marka stratejisi alanında da destek talep edildiğini ve iş yükünün arttığını, davacı tarafından sonrasında talep edilen hizmetin, sözleşme kapsamında olmadığını iş bu sebeple de taraflar arasında yeni bir sözleşme akdedilmek üzere ek protokol imzalandığını, taraflar arasındaki mail yazışmaları incelendiğinde sözleşme onayının 24.02.2023 tarihinde verilmesine rağmen resmi olarak sözleşmenin imzalanması bilinçli olarak geciktirildiğini ve ancak 1 ay sonra 21.03.2023 tarihinde ek protokol akdedildiğini ve buna müteakip 10.03.2023 tarihinde yeni zaman planlaması paylaşıldığını, davacı tarafından müvekkiline ancak 23.03.2023 tarihinde kısmi ödeme yapıldığını, müvekkilinin davacı taraftan kaynaklı tüm gecikmelere rağmen henüz sözleşme imzalanmadan ve ödeme yapılmaksızın çalışmalara başladığını, ek protokol kapsamında talep edilen hizmetlere dair marka stratejisi ve algı araştırmasına ilişkin soruların 08.03.2023 tarihinde şirkete iletildiğini, fakat davacı yanın müşterilerinin sürece dahil edememesi sebebi ile araştırmalara başlanamadığını, planlamada yapılan değişikliklerin ilk olarak deprem sebebi ile karşı tarafın talebi üzerine yapılamayan toplantılardan ileri gelmiş sonrasında ise talep edilen ek hizmetler ve iş bu hizmetlere ilişkin yeni bir sözleşme sürecine girilmesi ve iş yükünün artmasından kaynaklandığını, tüm bunların davacı yanın bilgisi dahilinde olduğunu, tüm zaman planlamalarının gönderildiğini ve kabul edildiğini, tarafların çalışma içerisinde iken davacı yanın sözleşme süresinin uzamasına yönelik herhangi bir itirazı ya da uyarısı olmadığını, bir gecikmenin de söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacının tüm kusurlarına rağmen çalışma takvimine bağlı kaldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmede süre beş ay olarak öngörüldüğünü ve iş bu sürenin ise gerekli dökümanların hazırlanıp tasarımcıya verilmesi ve sözleşmede öngörülen peşinatın ödenmesi ile başlayacağı kayıt altına alındığını, ilk ödemenin 23.03.2023 tarihinde yapıldığına göre de bir gecikmeden de bahsedilmesi mümkün olmayacağını, müvekkilinin iş akdi süreci içinde projenin tamamlanması için büyük bir emek ve çaba sarf ettiğini, zamanlamaya uygun hareket ettiğini, müvekkilinin davacı şirket yetkilileri ile görüştüğü süreçte huzurdaki davada sözü edilen "zaman,gecikme gibi"konular sözlü ya da yazılı gündeme getirilmediğini, davacı şirketin müvekkiline bakiye ödeme yapmamak için yapılan marka ve logo çalışmalarının şuan itibariyle şirket tarafından kullanılmadığı eğer ileride kullanılır ise ödemenin yapılacağı belirtilerek profosyenellikten uzak bir tutum sergilendiğini müvekkili tarafından verilen hizmet ve yapılan çalışmaların davacı şirkete özel olduğunu, müvekkili tarafından iş bu çalışmaların başka bir şekilde kullanılması ya da yararlanılmasıın mümkün olmadığını, iş bu hususun karşı tarafın da bilgisi dahilinde olduğunu, müvekkili tarafından kendisinden talep edilen çalışmaların ve sözleşme kapsamında üstlenilen tüm yükümlüklerin eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, verilen hizmetlerin davacı yanın onay ve beğenisinden geçtiği hususunun taraflar arasındaki yazışmalar ile de sabit olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen nedenlerin gerçeği yansıtmadığını ve hukuken geçerli bir sebep teşkil etmediğini, müvekkilinin kendi işini yaratıcılığıyla yapan küçük bir işletme olduğu, aldığı işleri büyük bir özen ve emekle yerine getirdiğini, davacının ise bilinen bir firma ise de müvekkilinin yaptığı emeğin karşılığını vermemek için kendi kusurundan yararlanmaya çalışmasının ticari etik ve kurallara aykırı olduğunu, davacının davasını ispatla mükellef olduğunu, davacının kendi borcundan kurtulmaya yönelik iddialarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Mahkemece değerlendirmeye alınmamasını talep ettiklerini, Mahkeme huzurunda ikame edilen iş bu davanın, aynı iş konulu müvekkil adına davacı aleyhine açılan itirazın iptali dosyasının ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini, haksız bir şekilde açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafına bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 20/09/2024 tarihli dilekçesinde; HMK 166.maddesi gereğince ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası mahkememiz dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
İstanbul Arabuluculuk Bürosu ... Esas sayılı dosyası, taraflar arasındaki 19/01/2023 tarihli Marka Kimliği Tasarımı Hizmet Sözleşmesi, taraflar arasındaki 23/01/2023 tarihli Ek Protokol, sözleşme ilk taksit fatura ve dekont, E-postalar, Mutabık Kalınan Proje Takvimi, Fatura ve Sözleşmede Yer Alan Adres Bilgisi , Davalı tarafın tek taraflı olarak belirlediği yeni proje takvimi, 23 Mayıs 2023 Tarihli İhbarname, 21 Haziran 2023 Tarihli İhtarname, 03 Temmuz 2023 Tarihli İhtarname celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, eser sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin işi gereği gibi ve zamanında ifa etmemesi sebebine dayalı olarak ödenen iş bedelinin iadesi amacıyla açılan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; eldeki dava ile .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyası arasında; davanın konusu, sebebi ve taraflarının aynı olması sebebiyle sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu, bu nedenle usul ekonomisi ilkesi uyarınca öncelikle her iki davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 20/09/2024 tarihli dilekçesi ile, davalının beyanları tasdik eder şekilde eldeki dava ile .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyası arasında; davanın konusu, sebebi ve taraflarının aynı olması sebebiyle sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu, bu nedenle usul ekonomisi ilkesi uyarınca öncelikle her iki davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 23/10/2024 tarihli duruşmada, beyan dilekçesini tekrarla, yeniden Mahkememizden birleştirme talebinde bulunmuş, eldeki dava ile .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan her iki davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK' nun ''DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ'' başlıklı 166. maddesine göre;
(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Tarafların birleştirme talebinde bulunduğu, ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden incelenmiştir.
.... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyasında yapılan incelemede; tarafların ve dava sebeplerinin aynı olduğu, aynı hukuksal ve sözleşmesel ilişkiye dayanıldığı, anılan davanın mahkememiz dava dosyasından daha önce 18/04/2024 tarihinde açılmış olduğu, her iki dava dosyası arasında sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, usul ekonomisi ilkesi ve birbirine aykırı veya çelişkili hükümlere neden olunmasının önlenmesi açısından yargılamanın birlikte yürütülmesinde yarar görüldüğü, nihayetinde taraf vekillerinin müşterek şekilde birleştirme talep ettiği ve birleştirme kararı verilmesini talep etmesi karşısında işbu davanın, dava tarihi önce olan, tarafları, dava sebepleri, dava konuları ve hukuki ilişki bakımından aralarında sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunan ....Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Mahkememizin işbu dava dosyasının, .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Davaya ve yargılamaya birleştirilen .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası üzerinden DEVAM EDİLMESİNE,
3-Harç, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin asıl dosya ile birlikte hüküm altına ALINMASINA,
4-Dosyanın esas kaydının bu şekilde KAPATILMASINA,
5-Birleştirmeye dair kısa kararın yasal zorunluluk nedeniyle .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasına derhal BİLDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, asıl hükümle birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/10/2024

Katip ...
e-imzalıdır

Hakim ...
e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu