WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 2. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/29 Esas
KARAR NO : 2024/724

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2024
KARAR TARİHİ : 05/11/2024

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dilekçesinde özetle; Müvekkilinin lojistik alanında faaliyet gösteren saygın bir şirket olduğunu, davalı şirket ile arasında 17.02.2022 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin davalı şirketin nakliye,depolama ve taşıma işlerini üstlendiğini, müvekkilinin hakedişi olan;
28.12.2022 tarihli ... numaralı 13.039,81-TL bedelli,
18.01.2023 tarihli ... numaralı 769.650,48-TL bedelli
20.02.2023 tarihli ... numaralı 27.206,42-TL bedelli,
28.02.2023 tarihli ... numaralı 28.320,27-TL bedelli,
28.02.2023 tarihli ... numaralı 32.756,02-TL bedelli,
13.03.2023 tarihli ... numaralı 17.048,78-TL bedelli,
30.03.2023 tarihli ... numaralı 29.750,10-TL bedelli,
30.03.2023 tarihli ... numaralı 28.320,27-TL bedelli,
04.04.2023 tarihli ... numaralı 18.572,44-TL bedelli,
19.04.2023 tarihli ... numaralı 13.522,78-TL bedelli,
31.01.2023 tarihli ... numaralı 28.320,27-TL bedelli,
31.01.2023 tarihli ... numaralı 35.955,12-TL bedelli,
28.04.2023 tarihli ... numaralı 28.320,27-TL bedelli
faturalar düzenlenmişse de, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine ... 2.İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 17/02/2022 tarihinde lojistik hizmet sözleşmesi imzalandığını, fakat müvekkili şirketin yapmış olmayı planladığı nalaşma girişimlerinin başarılı olamadığını, müvekkili şirket tarafından 2022 yılı sonunda ürünlerin kullanılamayacağı ve imha edileceğinin iletildiğini ve nitekim 2023 yılı Mart ayında imha işlemlerinin tamamlandığını ve sonunda ürünlerin kullanılmayarak imha edileceği belirtildiğini, hizmetlerin sonlandırılması ve hızlıca imha için defalarca talepte bulunulmuş ise de davacı şirketin tüm bu iyiniyetli girişimleri yanıtsız bırakarak mutabakat olmaksızın hizmet bedellerini artırarak talep olunmaya devam edildiğini, verilen hizmet, süresi, kapsamı bedeli tartışmalı olduğunu, likit olduğundan bahsedilemeyeceğini, icra inkar tazminatı talebinin kabulünün hukuken mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
...tarafından hazırlanan 09/10/2024 tarihli bilirkişi raporu,
... Vergi Dairesi Başkanlığı'ndan BA/BS formları,
... 2. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasının tüm UYAP kayıtları ayrı ayrı celp edilerek dosya arasına alındı.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, taraflar arasında akdedilen lojistik hizmet sözleşmesi uyarınca alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan ... 2.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, bu davanın açılabilmesi için:
1-İlamsız takip yapılmış olması,
2-Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
3-Alacaklının, itirazın kaldırılması için İcra mahkemesine başvurmaması,
4-İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının 1 yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının bir arada gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran, itirazla duran takibin devamınını amaçlayan bir dava olup yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır.
Somut olayda, ... 2.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra dosyasının tetkikinde; davacı tarafından borçlusu davalı aleyhine, 06/05/2023 tarihinde toplam 1.103.357,11-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının cari hesap alacağı olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçluya 16/05/2023 tarihinde tebliği üzerine yasal süresinde olan 18/05/2023 tarihli itiraz ile takibin durduğu, davalı tarafından borca ve fer'ilerine itiraz edildiği, taraflara buna ilişkin tebligat yapılmadığı, öyleyse eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içinde olan 15/01/2024 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Kural olarak takip dayanağı faturaya itiraz edilmemesi akdi ilişkinin varlığının kanıtı değildir. Bu nedenle akdi ilişkinin inkarı halinde faturayı düzenleyen kimsenin bu ilişkinin varlığını da kanıtlaması gerekir. Ayrıca taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura sayılmaz ve bu belgeye itiraz edilmemesi de bir sonuç doğurmaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 19/09/2018 Tarih ...). Bir sözleşmeye dayanarak açılan davada fatura düzenleyen kimsenin sözleşmenin varlığını kanıtlaması gerekir. Akdi ilişki davalı tarafından inkar edildiğine göre, davalı akdin varlığını 6100 sayılı HMK'nın 200 ve sonraki maddeleri uyarınca yöntemine uygun kanıtlamalıdır (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi ... Tarih ..., İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi ...Esas ... Karar). Zira fatura sözleşmenin kurulması aşaması ile ilgili değil, ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Faturayı alan (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekir. Fatura, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesi ...Esas ... Karar) ve usulünce ispatlanması gerekir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222.maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m.222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporu ile, taraflarca ibraz edilen yasal defterlerin 6100 sayılı HMK'nın 222.maddesi uyarınca sahipleri lehine delil niteliklerinin bulunduğu, taraflarca ibraz edilen yasal defter ve cari hesap ekstrelerinin kayıtlarında takip tarihi itibari ile 1.070.783,03-TL'lik davacı alacağı konusunda tam mutabakatın bulunduğu, davacı tarafça takibe konu reklam hizmetlerinin verildiği ayrıca takibe konu edilen reklam bedellerine ait faturaların davalı yasal defterlerinde aynen kayıtlı olduğu nazara alındığında davacı tarafın takip tarihi itibari ile davalı taraftan 1.070.783,03-TL asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, 1.103.357,11-TL'lik takip çıkış miktarı ile karşılaştırıldığında 32.574,08-TL'lik fazla talebin söz konusu olduğu, fazlalığın işlemiş faiz talebinden kaynaklandığı, davalının İcra ödeme emrinin tebliğ tarihi itibari ile mütemerrit olduğu dikkate alındığında takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takip tarihinden sonra ise 3095 sayılı Kanun'un 4489 sayılı Kanun ile değişik 2.maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları üzerinden basit usulde (3095 sayılı Kanun md.3) temerrüt faizi talep edilebileceği kanaatinin bildirildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiştir.
Borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) 6100 sayılı HMK'nın 222. (6762 sayılı TTK'nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 10/02/2016 tarih ... Esas ... Karar, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 08/02/2016 tarih ... Esas ... Karar, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 09/12/2015 tarih ...Esas ... Karar, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 11/01/2016 tarih ...Esas ...Karar). Öyleyse tanzim edilen bilirkişi raporuna, taraf ticari defter ve kayıtlarına, BA/BS formlarına göre, 1.070.783,03-TL asıl alacak miktarı üzerinde tarafların tam mutabakat içerisinde oldukları değerlendirilmekle davalının savunmaları yerinde görülmemiş ve 13 adet fatura alacağı olan asıl alacak miktarı bakımından itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar taraflar arasında akdedilen lojistik hizmet sözleşmesinin 9.maddesi ile fatura bedellerinin fatura tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeneceği kararlaştırılmış ve bu düzenlemenin temerrüde ilişkin olup fatura tarihinden itibaren 30 gün geçmekle davalının temerrüde düştüğü belirtilerek fatura alacağına 30 gün geçmekle temerrüt faizi talep edilmişse de, taraflar arasındaki sözleşmenin 9.maddesindeki düzenlemenin muacceliyete ilişkin bir hüküm olduğu, muacceliyet ile temerrüt farklı kavramlar olup hukuki sonuçları da birbirinden farklı olduğu (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi ... Esas ...Karar), öyleyse davacının faturalara dayalı işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bunlarla birlikte takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifade ile borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, ...Esas, ...Karar; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.06.2006 tarih ... Esas, ...Karar sayılı kararı).
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olan faturalara dayandığından davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair takdire bağlı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine yürütülen ... 2.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 1.070.783,03-TL asıl alacak toplamı üzerinden aynı koşullar altında DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin (tüm işlemiş faiz taleplerinin ayrı ayrı) reddine,
2-İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (1.070.783,03-TL) üzerinden % 20 oranında hesaplanan 214.156,61-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl alacak olan 1.070.783,03-TL'ye takip tarihi olan 06/05/2023 tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli avans kredilerine uygulanan değişen oranlarda basit usulde temerrüt faizi uygulanmasına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen ve dava konusu edilen dava değeri (1.070.783,03-TL) üzerinden alınması gereken 73.145,19-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 18.842,59-TL'nin mahsubu ile bakiye 54.302,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 18.842,59-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 4.580,00-TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak hesaplanan 4.444,78-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 161.909,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 30.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin,
a)Davanın kabul oranına isabet eden 3.027,89‬-TL'sinin davalıdan,
b)Davanın red oranına isabet eden 92,11‬-TL'sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re'sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve e-duruşma ile katılan davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2024

Katip

Hakim

UYAP Entegrasyonu