WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 18. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/130 Esas
KARAR NO : 2024/702
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/0/2024
KARAR TARİHİ : 15/10/2024

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın davalı ile ticari faaliyette bulunduğunu, 2/2023 döneminden günümüze kadar müvekkili firmanın davalıya mal tedarikinde bulunduğunu, süreç içerisinde davalının ödemelerini aksatmasına rağmen müvekkilinin mal teslimine devam ettiğini, ödemelerin süresinde yapılmaması nedeniyle müvekkilinin zor durumda kaldığını, bu sebeple davalı şirket aleyhine bakiye fatura alacaklarına ilişkin ... İcra Dairesi 2024/... E. sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve delil listesi HMK’ nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde ve miktarda borcunun bulunmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine alacağın %20’ si oranında icra inkar tazminatı şartları oluşmadığını, alacağın ispat yükü davacı tarafta olup takip dayanağı faturalardan dolayı davacı tarafın alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmaması sebebiyle davanın esastan reddini, tahsilat yapmasına rağmen, hiç tahsilat yapılmamış gibi davanın açılmasına sebebiyet veren davacı şirket aleyhine % 20' den az olmamak kaydı ile, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalıya mal tedariki sağladığını, bu kapsamda düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davalı şirket aleyhine bakiye fatura alacaklarına ilişkin .... İcra Dairesinin 2024/... Esas sayılı icra takip dosyasından takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle işbu itirazın iptali davasının açıldığını beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Dosyamız arasına celp edilmiş olan ... İcra Dairesinin 2024/... Esas sayılı icra takip dosyasında davacının ayrı ayrı fatura numaralarını ve her bir fatura bakımından talep edilen faiz miktarını da belirtmek suretiyle toplam 92.194,55-TL asıl alacak, 6.426,24 TL takip öncesi işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 98.620,79 TL üzerinden davalı aleyhine takip başlatmış olduğu, yargılama esnasında taraf vekillerine verilen süreye rağmen dosyaya herhangi bir yazılı sözleşme ibraz edilmemiş olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında tarafların ticari defter ve belgeleri, BA- BS formları, dosya kapsamındaki tüm deliller bir bütün olarak incelenmek suretiyle rapor tanzimi için dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilmiş olan raporda özetle;
Taraflara ait ba-bs bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, davacının 2023 yılında düzenlediği KDV hariç 169.932,15.-TL bedelli 114 adet faturanın 2023 yılı davalı şirket ba formunda 2023 yılı davacı şirket bs formunda yer aldığı,
Davacı şirketin 2023 ve 2024 yılında düzenlediği faturaların herhangi bir itiraza uğramadan davalı şirket ticari defterlerinde yer aldığı, bu durumun davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen fatura içeriği hizmetin davalı şirkete eksiksiz olarak verdiği ve faturaların davalı şirkete usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğini, gösterdiği,
Davacı şirketin 2023 yılı ticari defterlerini zamanında tasdik ettirdiği, 2024 Yılında e- defter uygulamasına geçtiği, 2024 Yılı dönem berat yüklemelerinin yapıldığı, envanter defteri noter açılış tasdikini zamanında yaptırdığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı davacı şirket ait 2023-2024 Yılı ticari defterlerin HMK 222/2 hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı şirket ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 2023 yılında davacının davalıya 201.097,44.-TL fatura düzenlediği, bu faturalardan 5.463,15.-TL geri iade edildiği, davacı şirketin davalı şirkete 2023 yılında net 195.634,29.-TL fatura düzenlemiş olduğu, davalının ise davacıya 112.092,30.-TL ödeme yaptığı, 944,00.-TL hizmet faturası düzenlediği, bu işlemler neticesinde 29.12.2023 tarihinden itibaren davacı şirketin davalı şirketten 82.597,99.-TL alacağının olduğu, davacı şirketin 2024 yılında 15.01.2024 tarihine kadar davalı şirkete 20.050,00.TL fatura daha düzenlediği, davalı şirketin davacı şirkete 2024 yılında 1.350,00.-TL ödeme yaptığı, tüm bu kayıtlar sonucu davacı şirketin davalı şirketten ödeme emri tarihinde 101.297,99.-TL alacağının olduğu,
Davalı şirketin ticari defterlerini e- defter uygulaması ile tuttuğu, dönem berat yüklemelerinin yapıldığı, envanter defteri noter tasdikinin zamanında tasdik yaptırıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı davalı şirket ait 2023-2024 Yılı ticari defterlerin HMK 222/2 hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davalı şirket ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 2023 Yılında davacının davalıya 201.097,44.-TL fatura düzenlediği, bu faturalardan 5.463,15.-TL geri iade edildiği, davacı şirketin davalı şirkete 2023 yılında net 195.634,29.-TL fatura düzenlemiş olduğu, davalının ise davacıya 112.092,30.-TL ödeme yaptığı, 944,00.-TL hizmet faturası düzenlediği, bu işlemler neticesinde 29.12.2023 tarihinden itibaren davalı şirketin davacı şirkete 82.597,99.-TL borcunun olduğu, 15.01.2024 ödeme emri tarihine kadar davacı şirket tarafından davalı şirkete 20.050,00.TL fatura daha düzenlediği, davalı şirketin davacı şirkete 2024 yılında 1.350,00.-TL ödeme yaptığı, tüm bu kayıtlar sonucu davalı şirketin davacı şirkete ödeme emri tarihinde 101.297,99.-TL borcunun olduğu,
Her iki taraf ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten 101.297,99.-TL alacağının olduğu,
Ancak davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 15.01.2024 tarihinde .... İcra Dairesi 2024/... E. Sayılı dosyası ile 92.194.55-TL. asıl alacak, 6.426,24.-TL avans faizi olmak üzere toplam 98.620,79.-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı,
Taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, borcun ifa edileceği taraflar arasında kararlaştırılmadığı yine davacı şirket tarafından davalı şirkete herhangi bir ödeme planı tebliğ edilmediği gibi, TBK 117 maddesine uygun bir ihtarname bulunmadığı bu nedenlerle temerrüt şartlarının oluşmadığı, davacının ödeme emrindeki avans faizi talebi doğrultusunda yapılan hesaplamalara göre; davacının ödeme emrinde davalıdan, 6.487,72.-TL avans faizi talep edebileceğinin hesaplandığı, ancak davacı şirketin ödeme emrindeki faiz talebinin 6.426,24.-TL olduğu, (Bkz:5.5 Temerrüt f: hesaplamaları)
Davanın; davacının ödeme emrindeki 92.194,55.TL alacak talebi ile sınırlı olduğu, bu nedenlerle; Davacı şirketin ödeme emri tarihinde davalı şirketten talep ettiği 92.194,55.-TL fatura alacağı, hesaplanan 6.426,24.-TL temerrüt faizi ile icra inkar tazminatı hükmünün Yüce Mahkemenize ait olacağı,
Kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami "yedi gün" içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK'da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK'nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK'nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir (Bknz. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2020/297 Esas, 2020/327 Karar Sayılı, 04/06/2020 Tarihli İlamı).
Benzer mahiyette bulunan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 11/11/2020 tarihli 2019/3926 E. 2020/2954 K. sayılı ilamında; "...Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 Esas, 2003/1 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK'nın m. 21/2.). Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK'nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. İşin bedeli sözleşme kurulurken kararlaştırılmış olup, fatura ise bu aşama ile ilgili değil, ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Faturayı alan (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekir.
... Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. ... bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK'nın 222. (6762 sayılı TTK'nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir..." şeklindeki ilamı bir bütün olarak incelendiğinde davacı tarafından düzenlenmiş olan tüm faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup bu hali ile ispat yükünün davalının üzerine geçmiş olduğu anlaşılmış olup davalının aksini ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davacının icra takip tarihi itibari ile davalıdan 92.194,55 TL faturadan kaynaklı olarak alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından davacı ile davalı arasında mal tedariki kapsamında ticari ilişkinin yürütüldüğünün iddia edildiği, davalı tarafça bu hususta yani taraflar arasında mal tedariki olmadığına yönelik bir itirazda bulunulmamış olup fatura ve borcun miktarına yönelik olarak itirazda bulunulmuştur. Bu kapsamda bilirkişi tarafından her ne kadar davalının temerrüde düşürülmediği belirtilmekle birlikte yine de seçenekli olarak işlemiş faiz talebi bakımından hesaplama yapılmıştır. TTK'nın "Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları" başlığını taşıyan 1530. Maddesinin 2. Fıkrasının "(2) Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer." şeklindeki düzenlemesi uyarınca eldeki ticari ilişkide davacının davalıyı temerrüde düşürmek için ayrıca bir ihtara gerek olmadığı kanaatine varılmakla bilirkişinin seçenekli hesaplaması kapsamında davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20'den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 92.194,55 TL'nin %20'si oranında olan 18.438,91 TL'nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının DAVASININ KABULÜ ile; davalının ... İcra Dairesinin 2024/... Esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ İPTALİ ile; takibin kaldığı yerden devamına,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 92.194,55 TL'nin %20'si oranında olan 18.438,91 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

3-Alınması gerekli olan 6.736,79-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 1.684,20-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 5.052,59-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 2.172,60-TL (başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 70-TL, bilirkişi ücreti: 3.000,00-TL olmak üzere toplam: 5.242,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 30.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun'un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 3.600,00-TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ... Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2024

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

UYAP Entegrasyonu