WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 17. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2023/553 Esas
KARAR NO :2024/386
DAVA :İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :11/12/2023
KARAR TARİHİ :15/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ... nolu Nakliyat Emtia Taşıma Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ... A.Ş.'ne ait çatal-kaşık-bıçak cinsi ticari emtiasının Endonezya'dan Türkiye'ye taşınası sonunda hasarlı olduğunun (eksik çıktığı) tespit edildiğini, sigortalı emtiada meydana gelen hasarın davalı şirket tarafından yapılan taşıma esnasında meydana geldiğinin Konşimento, Gümrük beyannamesi, ekspertiz raporu, mail yazışmaları, sunulan fotoğraflar ve diğer sunulan belgeler ile sabit olduğunu, söz konusu emtiada meydana gelen hasar sebebiyle müvekkil şirket tarafından emtiada tespit edilen 517,01 USD hasarın müvekkili şirket tarafından sigortalısına 17.04.2023 tarihinde ödendiğini, ancak davalı şirkete yapılan rücu talepleri neticesiz kalması üzerine yapılan ödeme ile sigortalısının halefi olan müvekkil şirket tarafından ....İcra Müdürlüğü 2023/... Esas sayılı takibe girişildiğini, haksız itiraz ile takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptali ve takibin devamı ile davacı lehine %20'den az olmamak üzere inkar tazminatı talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı ... A.Ş. ile akdedilen sözleşme gereği taşımanın komple yükleme yapılmakta olduğunu, dolayısı ile konteyner içinde eksik çıkan ürün sebebi ile sorumlu tutulamayacağını, yükte hasar bulunmadığını, her konteynerde sadece gönderenin yükü bulunduğunu, konteynerlerin mühürlü olarak taşındığını, konteynerlerin davalı yanca tedarik edildiğini ancak uygunluk denetimi ve yüklemesinin taşıtan tarafından yapıldığını, Gümrük idaresi, transit listesinde de eksik ürün bildirilmediğini, mühürlü konteynerden eksik ürün çıkmış da olsa bundan taşıyanın sorumlu tutulamayacağını belirterek davalının sorumlu tutulamayacağı belirterek davanın reddini talep etmiştir.
18/07/2024 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davada tarafların husumet ehliyetlerinin olduğu, davacı ödemesinin geçerli bir sigorta sözleşmesi tahtında, geçerli bir sözleşme uyarınca yapıldığı, davacı tarafından yapılan konteynere eksik yükleme-kısmi zayi zararı kaynaklı tazminat ödemesinin yerinde olduğu, kısmi zayi-konteynerden eksik çıkma hususunda hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın yapılmadığı, zararın taşıyan sorumluluk sürecinde meyana geldiğinin sabit olmadığı, yükün konteyner boşaltmasında tespit edilen eksiklikten davalının sorumluluğunun bulunduğunun sabit olmadığı, karine olarak söz konusu eksikliğin konteyner yüklemesi sırasında eksik yüklemeden kaynaklanmış olabileceği, bunun da gönderen - taşıtan risk alanında meydana geldiğinin değerlendirildiği, neticeten davalının taşıma sürecinde kayıp-kısmi zayi sabit olmadığı, davalının sorumluluğuna gidilmeyeceği değerlendirmesi bakımından takdirin mahkemeye ait olduğu, davalı sorumlu olmamakla beraber davacı ödemesinin çeki listesi ve tutulan kısmi zayi tutanağı ile uyumlu olduğu belirtilmiştir.
Dava; nakliyat sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuan tahsili isteğine ilişkindir.
Dava dışı sigortalı tarafından satın alınan çatal kaşık bıçak emtiasının Jakarta Limanından Yarımca Limanına sevkedildiği, emtianın nakliyat rizikolarına karşı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalandığı, alıcı tesislerine varış sonrasında yapılan kontrolde ürünlerin eksik olduğunun tespit edildiği, tespit edilen hasar bedelinin davacı tarafça dava dışı sigortalısına ödendiği ve davacının bu bedeli davalı akdi taşıyandan tahsilini talep ettiği görülmüştür.
... tarafından düzenlenen konişmentoda sigortalının gönderilen, davalının forwarding agent olarak gösterildiği, navlun faturasının ise davalı tarafından sigortalı adına düzenlendiği görülmüştür. Buna göre navlun sözleşmesinin dava dışı sigortalı alıcı ile davalı arasında kurulduğu davalının akdi taşıyan konumunda olup pasif husumet ehliyetini haiz olduğu görülmüştür.
Davaya konu mal faturasına göre emtianın FOB teslim şartı ile satıldığı görülmektedir. Bu satış türünde emtia gemi küpeştesini geçtikten sonra her türlü risk alıcıda olup buna göre dava dışı alıcının sigortalanabilir menfaatinin bulunduğu ve davacının TTK 1472. maddesi gereğince halefiyete istinaden aktif husumet ehliyetini haiz olduğu anlaşılmıştır.
Taşıyan aleyhine tazminat istemi TTK'nın 1188.maddesindeki hak düşürücü süreye tabi olup anılan maddede "(1) Eşyanın zıyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkı, bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşer. (2) Bu süre taşıyanın eşyayı veya bir kısmını teslim ettiği veya eşya hiç teslim edilmemişse, onun teslim edilmesinin gerektiği tarihten itibaren işlemeye başlar. (3) Sorumlu tutulan kişinin rücu davası, birinci fıkrada öngörülen hak düşürücü sürenin sona ermesinden sonra da açılabilir. Ancak, rücu davası açma hakkı, bu hakka sahip olan kişinin, istenen tazminat bedelini ödediği veya aleyhine açılan tazminat davasında dava dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren doksan gün içinde kullanılmadıkça düşer. (4) Bu süre, tarafların dava sebebinin doğmasından sonra yapacakları bir anlaşma ile uzatılabilir." Düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda hak düşürücü sürenin TTK 1188/1 kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Yükteki eksikliğin 10/11/2022 tarihli tutanak ile tespit edildiği, davacının davalı aleyhine 31/08/2023 tarihinde icra takibi başlattığı görülmekle davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davacı taraf hasarın deniz taşıması sırasında davalı tarafın sorumluluğunda meydana geldiği iddiasında olup, TTK 1185. Maddesinde "Zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir, Eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Hasarın 10/11/2022 tarihli tutanak ile tespit edildiği, süresinde hasar ihbarının yapılmadığı anlaşıldığından davacının hasarın taşıyanın kusuru nedeniyle meydana geldiğini ispatlanması gerekmektedir.
Davacı vekili 24/05/2024 tarihli beyan dilekçesi ile ekspertiz raporu düzenlenmediğini, hasar miktarının fatura üzerinden hesaplandığını belirtmiştir. Davacı taraf yükte meydana gelen eksikliğini taşıyandan kaynaklanığını ileri sürmüş ise de taşımaya konu konişmentolarda CY-CY ve “ shippers load stow and count" (yükleme, istif ve sayım yükleten tarafından gerçekleştirilir) kaydına yer verilmiştir. Konşimentoya dercedilen "Shipper's load Stow and Count " kaydının söz konusu malların konteynerlere yüklenmesi, istifi, sayımı ve bilahare konteyner kapılarının mühürlenmesi işlemlerinin yükleyici firma tarafından yapılmış olduğu anlamına gelmektedir. Taşıma sırasında konteynerın taşıyan tarafından açıldığına dair herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu açıklamalara göre yükteki eksikliğin taşıyandan sorumluluğunda meydana geldiği uygun delillerle ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şeklide karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı olan 427,60 TL'den peşin alınan 269,85 TL'nin mahsubu ile bakiye 222,25 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı vekili için takdir edilen 15.220,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 3.120,00-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/10/2024

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu