T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/697 Esas
KARAR NO : 2024/567
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2023
KARAR TARİHİ : 16/10/2024
GEREKÇELİ KARAR
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; taraflar arasında sözlü sözleşme akdedildiğini, asıl yüklenici davalı şirketin isminden de anlaşılacağı üzere mimarlık şirketi olduğunu, davalı şirket müşterisi olan ... Mah. ... Sk. No: ... Sitesi ... Blok Daire .../İSTANBUL adresindeki daire sahibi ile başta mutfak, banyo, salon gibi alanların yenilenmesi için sözlü olarak anlaşıldığını, işe ait çizimleri yapan asıl yüklenici davalı şirketin söz konusu çizimlerin imalatı ve montajı için müvekkil şirket ile anlaştığını, işbu sözleşmeye göre iş sahibine teslim edilmek üzere karşı taraf asıl yüklenici davalı şirket ile mobilya imalat ve montajı konularında 255.100,00-TLye anlaştıklarını, anlaşma gereği müvekkil şirketçe imalata başlanmak üzere Şubat 2022 tarihinde asıl yüklenici davalı şirket tarafından 2 ve 3 boyutlu çizimler gönderildiğini ve müvekkilin imalata başladığını, bu kapsamda işverene ait ... Mah. ... Sk. No: ... Sitesi ... Blok Daire .../İSTANBUL adresinde bulunan evin başta banyo, mutfak, kiler, oda içi dolap, portmanto vb. İşlerinin yapılması olduğunu, müvekkilin yaptığı işlerin ise ebeveyn banyo, genel banyo, mutfak dolabı, oda içi dolap bir adet, oda içi dolap iki adet, portmanto, çamaşır makinesi dolabı, sekiz adet kapı, kiler dolabı çizimi sonradan yapılmış olup monte edilmiş halde ev geneli süpürgelik, söve, duvar ve tavan alçı çıta ve keşif mahallinde gösterilecek diğer mobilyalar olduğunu, müvekkil şirket tüm olumsuzluklara rağmen belirtilen tüm edimleri işveren davalının talimatları doğrultusunda fen ve sanat kaidelerine uygun olarak gerçekleştirdiğini, tüm edimlerini yerine getiren müvekkile asıl yüklenici davalı şirket tarafından kararlaştırılan ödemenin yalnızca 70.000 TL'sinin yapıldığını, müvekkilin iş yapmış olduğu adreste keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bahsi geçen taşınmazda asıl yüklenici ile alt yüklenici müvekkil arasında yapılan işlerin tespiti ile bilirkişilerce değer biçilmesine, bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere fazlaya ilişkin hak ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla işleyecek ticari faizi ile birlikte şimdilik 2.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava dilekçesinde müvekkil şirket aleyhine ileri sürülen iddia ve taleplerin hukuki dayanaktan yoksun ve haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu, bunların hiç birinin kabulünün mümkün olmadığını, huzurda görülen davada ne davacının aktif husumeti ne de müvekkilin pasif husumeti bulunmadığını, davacı yan ile müvekkil şirket arasında iddia edildiği gibi herhangi bir sözleşme akdedilmediğini ve asıl yüklenici alt yüklenici gibi tarafların oluşmadığını, tüm sürecin dava dışı ... ... ile ilerlediğini, sözleşmenin kendisi ile kurulmuş, davacı taraf olan şirketin yetkilisi ... ... kendisini müvekkil şirketle dava konusu işlerle ilgili sözleşmenin gerçek tarafı olan ... ...'ın çalışanı olarak gösterdiğini, davacı yanın husumet yokluğu açık olmakla birlikte bir an için aksi düşünüldüğünde dahi yani davacı taraf sözleşmenin tarafı olarak kabul edilse dahi kurulan sözleşme dahilinde yapılan işler ile ilgili olarak ödemeler ... ...'ın bilgisi dahilinde zaten davacı şirket sahibi ve yetkilisi ... ...'e yapıldığını, toplam 80.000 TL'lik ödemelerin bu işler için yapıldığının bizzat davacı yan tarafından da iddia edildiği üzere sabit olduğunu, davacı yanın bu ödemeler ile ilgili dekont sunmasına karşın dava dilekçesinde 70.000 TLlik ödeme yapıldığını iddia etmesi kendi iddiası içinde bile tutarsızlık gösteren başka bir olgu olduğunu, davacı beyanı ile sabit 80.000 TL haricinde ayrıca 135.000 TL olmak üzere toplam 215.000 TL olarak ödendiğini, bu nedenlerle fazlaya ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davanın husumet yönünden reddine, aksi kanaat hasıl olursa tüm ödemelerin yapılmış olması sebebiyle haksız ve dayanaksız davanın reddine, yapılan eksik ve yanlış işlemler nedeniyle doğan zararın yapılan ödemelerden takas ve mahsubuna karar verilmesine, açıkça yapılan ödemeleri gizlemek suretiyle kötü niyetini ortaya koyan davacı hakkında HMK 329 maddesinin tatbikine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında sözlü eser sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme uyarınca " ... Mah. ... Sk. No: ... Sitesi ... Blok Daire .../İSTANBUL" adresinde bulunan konutta eser meydana getirildiği iddiası ile alacak istemine ilişkindir.
Davalı yan cevap dilekçesinde, davacı ile iddia edildiği gibi eser sözleşmesi yapılmadığını savunarak husumet itirazında bulunmuştur. Davacı yan bunun üzerine, davacı şirket yetkilisi ... ...'ü davacı olarak göstererek aynı uyuşmazlığa ilişkin .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2024/... Esas sayılı dosyasında dava açmış olup, bu dava dilekçesinde "..Daha önce ... . Asliye Ticaret Mahkemesi ESAS NO :2023/... tarafları ... Şirketi ve ... Lti .şti olan 25/10/2023 açılış tarihli Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında tarafımızca ... Lti .şti adına dava açılmıştır. Ancak sonradan müvekkil işbu davada davacı sıfatına sahip ... ... 'ün kurucusu ve yetkilisi olduğu ... Lti .ştinin Kuruluş Tarihi 06-09-2022 olduğu fark edilmiştir. Huzurdaki davanın davacısı ... ... dava konusu işi şubat 2022 başlarında yaptığından ve o dönemde tüzel kişiliği bulunmayan ... Lti .şti'nin davacı sıfatı olmadığından huzurdaki dava ikame edilmiştir..." şeklinde belirterek davacı şirketin davada aktif husumetinin olmadığını kabul etmiştir. Mersis sisteminden yapılan sorgulamada da, davacı şirketin 06/09/2022 tarihinde kurulduğu tespit edilmiş olup, dava konusu işin de şubat 2022 başlarında yapıldığı iddia ediliğine göre davacının davada aktif husumeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 269,85-TL nin 427,60-TL maktu karar harcından mahsubu ile kalan 157,75-TL harcın davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-13 maddesinin "...Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır..." hükmü gereği 3.120,00-TL'sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ... BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2024
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!