WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 14. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/421 Esas
KARAR NO : 2024/622
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 07/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 02.05.2017 tarihinde Davalılardan ... Sigorta nezdinde sigortalı bulunan ... plakalı ve diğer davalı ... ... A.Ş. Nezdinde sigortalı bulunan ... plaklı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde sakat kaldığını, davacının oluşan kazada kusuru bulunmadığını, davacının kendi geçimini sağlama olanağı bulunmadığı gibi dava masraf ve harçlarını da karşılama olanağı bulunmadığından adli yardımdan yararlandırılmasını, 1.000,00-TL geçici iş göremezliğe bağlı maddi tazminat, 2.500,00-TL kalıcı meslekte kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat, 1.000,00-TL geçici ve kalıcı bakıcı gideri ne ilişkin maddi tazminat, 500,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi, yol, yemek, refakatçi ve sair tedaviye bağlı ek giderlerine bağlı maddi tazminat olmak üzere toplamda 5.000,00-TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Adli yardım; mahkememizin 18.07.2019 tarihli ara kararı ile davacı tarafın adli yardım istemi mali durumuna ilişkin dayanak belge sunulmadığından adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalılardan ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili, müvekkil şirkete başvuruda bulunduğunu Ancak yapılan başvuru evrakları arasında alınmış herhangi bir sağlık kurulu raporu bulunmadığını, davalı şirket davacı vekiline konu ile ilgili bilgilendirme yapmış ancak davacı vekilinden bir dönüş olmadığını, Yapılan başvurunun geçerli bir başvuru olabilmesi için gerekli olan evraklar 02.08.2016 tarihli 29789 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar'ın Ek:6'da belirtilldiğini, her durumda davalı şirket sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu,
öncelikle davacı tarafından sigortalı plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığı Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde maluliyet hesabının, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı,
lisanslı aktüerler tarafından ve TRH 2010 ulusal mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, yaralanan ve/veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti ve tazminattan düşülmesi gerektiğini, davacının talep ettiği geçici iş göremezlik talepleri poliçe kapsamı dışında olduğunu,
davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davalı şirket yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini,
haksız davanın reddine, davacı delillerinin tarafına tebliğine,
maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Dairesi’nden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ... Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ... Plakalı araç ... numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, davacı taraf karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, davacılar tarafından dava konusu kazaya ilişkin müvekkili şirkete başvurulmuş olmakla birlikte;kusur durumu gösterir ceza mahkemesi bilirkişi raporu,sürücü alkol ve ehliyet belgesi, hizmet dökümü/gelir belgesi,savcılık iddianamesi davacı taraftan talep edilmişse de; davacı taraflarca herhangi bir belge iletilmediğinden süreç devam ettirilemediğini,
talep edilen eksik belgeler müvekkil şirkete iletilmediğini, işbu nedenle trafik sigortası genel şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığını, işbu nedenle davanın usulen reddi gerektiğini,

kabul manasında olmamak üzere öncelikle davacıların, trafik kazasından kaynaklanan gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından karayolları motorlu araçlar zorunlu sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlar ve ekine uygun engelli sağlık kurulu raporunun dosyaya kazandırılması gerektiğini, trafik sigortası genel şartları atfı ile maluliyetin tespitine esas alınan 30.3.2013 tarihli ve 28603 sayılı resmî gazetede yayımlanan özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik yürürlükten kaldırıldığından, yerine yürürlüğe giren 20 şubat 2019 tarih, 30692 sayılı resmî gazete’de yayımlanan erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin tespiti gerektiğini, nitekim davacının yaşının tespitinin mahkeme tarafından yapılması, bu anlamda davacının 18 yaşını doldurmamış olması halinde, yine 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı resmi gazete ile yayımlanan “çocuklar için özel gereksinim değerlendirmesi hakkında yönetmelik” usul ve esaslarına uygun alınmış olan maluliyet oranının dosyaya kazandırılmasını, davayı kabul manasında olmamak üzere sakatlık tazminatı talebinde bulunan davacının kazadan kaynaklanan maluliyet oranının genel şartlara uygun olarak tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp ... İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, müvekkili şirket davacının teminat kapsamında yer alan taleplerinden yalnızca sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp ... İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp ... İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesini talep etme zarureti doğduğunu, zira müvekkili şirket yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı ve diğer giderler tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında sgk tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını,
“geçici iş göremezlik” tazminatı talepleri de tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu olan geçici yani tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri trafik sigortası genel şartları gereğince tedavi teminatı kapsamında olmakla; 6111 sayılı yasa ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine,
yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54 'te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Bununla birlikte Yargıtay'ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17. HD. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.

Mahkemece yapılması gereken dava konusu trafik kazası nedeniyle yapılan tedavilere ilişkin tüm evraklar toplanarak, Adli Tıp Kurumu'ndan maluliyet raporu almak, tarafların kusur oranları hususunda bilirkişi raporu almak ve tüm belgeler toplandıktan sonra aktüerya raporu almaktır.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Aktüerya raporlarında ise; Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/... Esas, 2021/... Karar sayılı güncel ilamı doğrultusunda TRH-2010 yaşam tablosu ve prograsif rant formulüne göre hesap yapılması gerekmektedir.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2017/... soruşturma nolu dosyasının incelenmesinde; müşteki ... ...'ın taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüpheliler ... ... ve ... ...'den şikayetçi olduğu, şüphelilerin olayda müştekiye yönelik taksir derecesinde dahi değerlendirilebi,lecek herhangi bir kusurunun bulunmadığı, müştekinin duran araçların arasındaki halatı farketmeyerek yere düştüğü ve yaralandığı, olayın müştekinin kendi dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı sonucu meydana geldiği anlaşıldığından olay ve şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
... İlçe Emniyet Müdürlüğü cevabi yazısı ile; davacı ... ...'ın ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapıldığı, şahsın ev hanımı olup geliri veya mal varlığının bulunmadığının bildirildiği görüldü.
Hasar dosyası ve poliçelerinin incelenmesinde; ... plakalı kamyonet tipi aracın poliçe tarihinin 18.11.2016-18.11.2017 tarihleri arası ... Sigorta tarafından ZMMS ile sigortalandığı, davacının ... Sigorta'ya 25/07/2017 tarihinde başvuruda bulunduğu, ödemeye ilişkin belge bulunmadığı,
... plakalı aracın ise poliçe tarihinin 05.06.2016-05.06.2017 tarihleri arası ... Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalandığı, davacının ... Sigorta'ya 28/07/2017 tarihinde başvuruda bulunduğu, ödemeye ilişkin belge bulunmadığı,
dava konusu kazanın 02/05/2017 tarihinde meydana geldiği kaza tarihi itibariyle davalı şirketlerin pasif husumetinin bulunduğu görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu ... Adli Tıp İhtisas Kurulu'ndan alınan 07/05/2021 tarihli rapordan özetle; ... kızı 1976 doğumlu ... ... 'ın 02.05.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: E cetveline göre: %5.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu ... Adli Tıp İhtisas Kurulu'ndan alınan 03/12/2021 tarihli rapordan özetle; ... kızı 1976 doğumlu ... ... 'ın 02.05.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği, Kas İskelet Sistemi: Alt Ekstremite Tablo 3.33.b Patellar Kırık (non – deplase): %4 olduğuna göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 olduğu, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Asli Tıp ... Üst Kurulu'ndan alınan 10.11.2022 tarihli rapordan özetle; ... ... hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
... kızı, 1976 doğumlu ... ... 'ın 02.05.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle;
A-)30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği hükümlerine göre; Kas İskelet Sistemi: Alt Ekstremite Tablo 3.33.b Patellar Kırık (non-deplase): %4 olduğuna göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 olduğu,
İyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği,
C-) Kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği,
D-) Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Dairesi'nden alınan 11.09.2023 tarihli raporda özetle; Sürücüler ... ... ve ... ...’in %30 oranında müştereken kusurlu oldukları, davacı yaya ... ...’ın %70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Aktüer bilirkişisinin 16.10.2023 tarihli 4 sayfadan ibaret rapordan özetle; Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 1.524,90 TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 54.797,45 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketleri yönünden 25.09.2017 tarihi ve faiz nev'inin yasal faiz olduğu belirtilmiştir.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı bilirkişinin 26.05.2024 tarihli raporunda özetle; Yaralanmasının ağırlık ölçüsü, saptanan muayene bulguları ve iyileşme sürecinin kendine has özellikleri bir bütün olarak dikkate alındığında; 1 ay süre ile bir başkasının bakımına geçici olarak muhtaç olduğu, 01 Ocak 2017 – 31 Aralık 2017 tarihleri arasında asgari ücretin aylık brüt tutarı 1.777,50 TL net 1.404,06 TL olarak tespit edildiği, bakıcı giderinin 1404,06 TL olduğu, kaza ile illiyetli yaralanması nedeni ile ortalama 7 kez hastane kontrollerinin gerekebileceği, SGK kapsamı dışında kalan kaçınılmaz tedavi giderlerin olay tarihi itibarıyla takriben 200 TL olarak belirlenmesinin uygun olduğu belirtilmiştir.
Aktüer bilirkişisinin 05.02.2024 tarihli 5 sayfadan ibaret ek rapordan özetle; Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 80.128,08-TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketleri yönünden 25.09.2017 tarihi ve faiz nev'inin yasal faiz olduğu belirtilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi; davacı vekili 25.07.2024 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu artırdığını bildirmiş, buna göre; 1.000,00.-TL olan geçici işgöremezlik talebi, sürekli işgöremezlik talebini 80.128,08.-TL olarak,1.000,00.-TL geçici ve varsa kalıcı bakıcı gideri, 500,00.-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi, yol, yemek vesair giderler yönünden talebi olarak toplam 82.628,08.-TL maddi tazminatın temerrüt başlangıcı olan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari-avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkilimize ödenmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekâlet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK'nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları'nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Aynı zamanda söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olduğu gibi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2016/15535 Esas 2019/7234 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; ... plakalı aracın arızalanması nedeni ile bu aracın ... plakalı araca aralarına halat bağlanmak sureti ile çekildiği, ATK tespitine ve 03/05/2017 tarihli sürücü ... beyanına göre araçların seyir halinde olduğu sırada davacının iki araç arasındaki halata takılmak suretiyle düştüğü, davacının her iki aracın ZMMS'sine başvuruda bulunduğu, sigorta şirketleri tarafından ödeme yapılmadığı, mahkememizce tarafların tüm delilleri toplandığı, kusur raporu alınmak üzere Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesine gönderildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kusur raporunda davacının %70 dava dışı sigortalıların ise %30 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, gerçekten de olağan duruma aykırı şekilde çekici yerine halat marifetiyle meskun mahalde yapılan eylemin yaya güvenliğini tehlikeye atması ancak davacının da bundan kurtulma imkanı karşısında atfedilen kusur oranlarının olaya ve dosya kapsamına uygun olduğu, alınan maluliyet raporunun ise kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun olduğu, davacının %4 oranında kalıcı maluliyetinin belirlendiği, dosyanın aktüerya raporu alınmak üzere aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, bilirkişi raporunun kaza tarihi esas alınarak TRH 2010 yaşam tablosuna göre düzenlendiği, davalı sigorta firmalarınca davacıya ödeme yapılmadığı, bu hali ile davacının tazminat talep edebileceği, davacının gelir hesabının ev hanımı olduğu nazara esas alınarak yapıldığı, rapor doğrultusunda sürekli iş göremezlik talebinin rapor doğrultusunda artırılan miktarı itibariyle kabulü gerektiği anlaşılmıştır. 4 aylık geçici iş göremezlik yönünden ise davacı ev hanımı olsa da kazancının asgari düzeyde kabulü gerektiği, asgari ücret ve kusur karşılığı bulunan 1.524,90 TL'nin yerinde olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'ye hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacının tedavi ve tedaviye bağlı giderlerinin iyileşme ve hastane başvuru süreci gözetilerek doktor raporu ile 200,00 TL olarak; 1 ay süre için bakıcı giderinin ise dönemin 1.777,50 TL'lik asgari ücreti olarak belirlendiği, bu iki kalem için kusur karşılığı olan 60,00 TL ile 533,25 TL'ye hükmedilmes; yine bu kalemler yönünden 500,00 TL ve 1.000,00 TL olarak ileri sürülen fazlaya dair talebin ise reddi gerektiği anlaşılmıştır. Hükmedilen alacak kalemlerinin poliçe kapsamında olduğu, tenzili gereken bir ödeme veya zarar giderimi bulunmadığı, haksız fiile birlikte sebebiyet veren her iki aracın ZMMS'si olan davalıların sorumlulukları bulunduğu, ... Sigorta yöünden 25/07/2017; ... Sigorta yönünden ise 28/07/2017 başvuru tarihlerine göre 8 iş günü için temerrüt tarihlerinin belirlenerek bu tarihlerden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile;
a-1.000,00-TL (taleple bağlı kalınarak) geçici iş göremezlik, 80.128,08-TL sürekli iş göremezlik, 533,25 TL bakıcı gideri, 60,00 TL tedavi ve tedaviye bağlı gider olmak üzere toplam 81.721,33-TL'nin davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden 05/08/2017; davalı ... Sigorta yönünden 10/08/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacının fazlaya dair bakıcı, tedavi ve tedaviye bağlı gider talebinin Reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.582,38-TL ilam harcından peşin alınan 44,40-TL peşin harç ve 266,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 310,40-TL'nin mahsubu ile bakiye 5.271,98‬-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin harç ve 44,40-TL başvuru harcı ve 266,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 354,80-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 30.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktara göre hesaplanan 906,75-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6- 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL'nin davanın Kabul-red oranına (%98,9026 kabul) göre 1.305,51-TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen; 14,49-TL'sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça haricen ödenen ve dekontları sunulan 09.08.2021 tarihli 820,00-TL, 23.12.2021 tarihli 820,00-TL, 30.11.2022 tarihli 3.060,00-TL, 13.09.2023 tarihli 2.345,00-TL olmak üzere toplam 7.045,00-TL ATK fatura bedellerinin red ve kabul durumuna (%98,9026 kabul) göre takdiren oranlayarak 6.967,69-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından mahkememiz dosyasında yapılan tebligat, bilirkişi ve sair 6.481,75-TL'lik yargılama giderinin red ve kabul durumuna (%98,9026 kabul) göre takdiren oranlayarak 6.410,62-TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde ... Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 07/10/2024

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”

UYAP Entegrasyonu