T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/85 Esas
KARAR NO :2024/797
DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/02/2022
KARAR TARİHİ:18/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin kalıp üretimi işiyle motor aksamlarının ve ekipmanlarının üretimi ve savunma sanayi sektörü ile uğraştığını, kendi iş koluyla ilgili mekanizmaların, anahtarların ve kalıpların Tüm Türkiye ile ticaretini yaptığını, davacının Ege Bölgesi ve İzmir İli çevresinde bilinen saygı duyulan bir firma olduğunu, ancak davalı firma tarafından tamamen kötü niyetli bir şekilde mağdur edildiğini, da, firma ile davalı ...'ın yıllar süren bir ticaret yapmakta olduğunu, aralarında 24.12.2021 günü plastik enjeksiyon kalıplarının davacı firma tarafından belirli tarihlerde teslim edileceğine ilişkin sözleşme imzalandığını; ilgili sözleşme uyarınca davacı tarafından ...'a ... fatura nolu 23.06.2021 tarihli 95.580 EURO bedelli fatura kesildiğini, ilgili faturanın 84.800 EURO'luk kısmının ... tarafından davacı firmaya ödendiğini, ancak kalanıyla ilgili ödemelerin davacı firmanın uyarılarına rağmen sürekli geçiştirildiğini ve ödeme yapılmadığını, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.2.3 maddesi gereği davalı ... tarafından onaylanan tasdik edilen numunelerin teslimini gerçekleştirdiğini, davalının teslimi izleyen 10 gün içerisinde yapması gereken 30.780 EURO'luk ödemenin 20.000 EURO'luk kısmını ödediğini kalan kısım için ise ekte sundukları maillerden de anlaşılacağı üzere ödeme yapmadığını, ödeme yapmayacağıyla ilgili davacıyı bilgilendirme gereksinimi dahi duymadığını, davacının kalıpları teslim etmiş olduğundan taraflar arası sözleşmede belirlenen tam ücrete hak kazanmış durumda olduğunu, bu sebeple davacının davalı firmadan eksik kalan ücreti sorduğunda Ekim 2020 tarihinde davacı tarafından ...'ın özel isteklerine göre üretilen motorlarla ilgili sorun tespit edildiğini, bu motorların toplatılıp parçaların söküldüğü bu sebeple motor yedek parçalarına ilişkin iptal talep ettiklerini belirttiklerini; Sonrasında ise davalı firmanın hala piyasada toplatacakları ürünler olduğunu, bu sebeple kalıp işinden kalan 10.780 EURO ödemeyi Yönetim Kurulu kararı ile durdurduklarını beyan ettiklerini, davacının bu konuşmayı ... firmasının satın alma müdür yardımcısı ... ile gerçekleştirdiğini, görüldüğü üzere davalı firmanın borcunu bilmekte ve bildiği halde ödememekte olduğunu da ikrar ettiğini, taraflar arasında düzenlenen kalıp yapımı ile ilgili sözleşmenin, aralarındaki motor yedek parça üretimi işinden ayrı bir iş olduğunu, daha önceki dönemlerde alım-satım yapmış oldukları Motor yedek parçalarına ilişkin çıkan soruna karşılık olarak davacının kalıp üretimi işinden hak ettiği sözleşmeden doğan ücretinde kesinti yapabileceklerine yönelik bir karar verilemeyeceğini, bu şekilde karar verilmesi ve uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, taraflar arası iade konusunun motor yedek parçasına ilişkin ticari ilişkinin başlamasından bir süre sonra ... firma yetkililerinin davacı şirket tarafından üretilen ürünlerde bazı değişiklikler yapılmasını talep ettiğini, bu değişikliklere örnek vermek gerekirse, ağırlıkların değiştirilmesi, yayların değiştirilmesi, bakalit itme bileziğinin çapının büyütülmesi gibi ürünlerde esaslı değişiklikler yapılmasının ... firması tarafından özel olarak talep edildiğini, bu değişiklik taleplerinintaraflar arasında e-mail üzerinden yapılan konuşmalarda açıkça görüldüğünü, kısacası davalının sözleşmeyle alakalı olsun olmasın bütün taleplerinin yerine getirildiğini, davacı firma tarafından özel bir muamele gösterildiğini, davalının ise davacıya aralarındaki sözleşmeden doğan ödeme yüküml inü tamamlamadığını, ödeme yapmama sebebi olarak ise davacıdan alınan ürün sebebiyle arıza çıktığını iddia ettiğini, davalının ürünlerine davacının ürettiği parçalardan dolayı bir zarar gelip gelmediğinin dahi meçhul olduğunu, zira davalının ortaya bununla alakalı bir rapor bir delil tespiti koyamadığını, sadece ürünün arızalı olduğundan beisle ödemeyi reddettiğini, hiçbir somut delil olmaksızın bir firmayı ayıpla suçlamanın ve ödemekle yükümlü olduğu ödemeleri yapmamanın ticari etiğe uymadığının aşikar olduğunu, davacı firmanın davalı ... firması için özel üretim yaptığını ve yaptığı özel üretime ilişkin numuneleri ... firmasına gönderdiğini ve onay aldığını, sözleşme incelendiğinde ...'ın eğer herhangi bir itirazı varsa bunu rapor olarak düzenleyeceği ve itiraz edeceğinin yazmakta olup, teslim tarihinden işbu dilekçenin yazılış tarihine kadar gönderilen numunelere herhangi bir itiraz gelmediğini, davacı firmanın da tamamen gönderdiği numunelerle aynı olan ürünleri davalıya teslim ettiğini, takibini ikame ettiğini, davalının basiretli bir tacir gibi davranmasının beklenirken teslim aldığı ürünün ödemesini tamamlamamasının davacının mağduriyetine sebep olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalının .... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasına ilişkin yaptıkları itirazın iptaline, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki doğrultusunda ilk olarak, davalı şirketçe üretime başlanacak olan yeni seri tek fazlı elektrikli motor üretiminde kullanılmak üzere “merkezkaç anahtarlığı” yapımında anlaşıldığını, davalı şirket tarafından üretilip yeni piyasaya sunulacak olan motorlarda kullanılacak olan bu merkezkaç anahtarlarının davacı şirket tarafından üretilerek davalı şirket tarafından üretilen motorların bir parçasını oluşturduğunu, ne var ki davacı tarafından toplamda 25.750 adet üretilen bu ürünlerin nerdeyse tamamının ayıplı çıktığını, davacı tarafça üretilen bahse konu parçaların ayıplı çıkmasının davalı şirketçe üretilip müşterilerine teslim edilen motorları da kullanılmaz hale getirdiğini, bu nedenle davalının müşterilerinin servis talepleri ve ürün iadeleri ile karşılaştığını, bu nedenle davalının hem gelirden mahrum kaldığını hem ek servis maliyetine katlanmak zorunda kaldığını, hem de büyük bir itibar kaybına uğradığını, ürettiği parçaların ayıplı olduğunun davacı tarafça da kabul edildiğini ve henüz davalı tarafından üretimde kullanılmamış olanlarının iade alındığını, bu kapsamda davalının davacıya hitaben 18.10.2021 tarihli ve 63.297,23 TL bedelli iade faturasını düzenlediğini, nitekim sürecin en başından itibaren ürünlerin ayıplı çıktığının davalı tarafa defalarca bildirildiğini, davacının da en son 10.12.2021 tarihli e-posta da söz konusu ayıpları ikrar ettiğini, söz konusu e-postada davacı tarafından giderildiği iddia edilen ağırlık, yaylar, bakalit itme bileziğinin çapının büyütülmesi gibi ayıplara ek olarak gümüş kontak üretim sürecinin en başından itibaren ayıplı çıkan hususlardan biri olduğunu, bu gümüş kontak parçasındaki ayıbın davacı tarafça giderilemediğini, en sonunda başka bir firmadan temin edilmek zorunda kalındığını, her ne kadar 04.02.2022 tarihli dava dilekçesi ile davalı tarafından ayıplı çıkan ürünlerin ayıplarının giderilmesinin talep edilmesinin davacı şirketçe “özel talep” olarak nitelendirilse de bilindiği üzere işbu ihbarın Türk Ticaret Kanunu m.23 gereğince ayıp ihbarı niteliği taşıdığının tereddütsüz olduğunu, bunun yanında yukarıda bahsi geçen problemler ortaya çıkmadan önce davacı şirket ve davalı şirketin sözleşme kapsamında plastik enjeksiyon kalıplarının satımı ve tedariki konusunda anlaştıklarını, işbu sözleşmenin davalı şirketçe üretilecek olan yeni seri motorların klemens kutularının ve kapaklarının davacı tarafından üretimine ve tedarikine ilişkin olduğunu, sözleşme kapsamında düzenlenen ... numaralı ve 16.12.2021 tarihli faturadan kalan bakiyenin 0.780,00 EURO tutarının müşteriler tarafından geri gönderilen motorların tamiri için işçilik ücretlerinin ve iade edilen motorların bedellerinin toplamını oluşturan “davacının davalıya borcunu oluşturan” alacağın bir kısmından mahsup edildiğini, böylece davalının davacı ile olan cari hesabındaki borcunu kapattığını, bu nedenle davacı tarafından talep ve dava konusu edilen tutarın ödenmemesinin haklı sebebe dayanmakta olduğunu, davacı tarafın .... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın haklı olduğunu, bu itibarla huzurdaki davanın reddi gerektiğini beyan ederek davacının hukuka ve maddi gerçekliğe tümüyle aykırı iddialarına dayalı davanın reddine, İcra ve İflas Kanunu m.68 uyarınca takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının ödenmeyen bakiye kısmının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 185.981,95-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 14/06/2022 tarihli duruşma zaptının 4 nolu ara kararı gereğince, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenerek rapor tanzimi hususunda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 20/11/2022 tarihli raporda özetle;
"1-16.12.2021 tarihi itibariyle icra takibi açılabilecek azami ana para tutarının 8.965,85 Euro karşılığı 147.882,65 TL olduğu,
2-... Makine Sanayi firmasının ayıplı mal iddialarının teknik bilirkişi incelemesine tabi tutulması halinde düzenlenecek rapora göre sözkonusu meblağın değişme ihtimalinin bulunduğu," şeklinde görüş bildirdiği görüldü.
Mahkememiz 03/02/2023 tarihli duruşma zaptının 1 nolu ara kararı gereğince, taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilerek ek rapor tanzimi hususunda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 03/03/2023 tarihli ek raporda özetle;
"16.12.2021 tarihi itibariyle ... firması tarafından ... firması aleyhine icra takibi açılabilecek azami ana para tutarının 8.965,85 Euro karşılığı 147.882,65 TL olduğu," şeklinde görüş bildirdiği görüldü.
Mahkememiz 07/06/2023 tarihli duruşma zaptının 2 nolu ara kararı gereğince, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenerek birleştirici rapor tanzimi hususunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği, bilirkişi heyetinin 28/05/2024 tarihli raporunda özetle;
-Huzurdaki davaya konu icra takip tarihinin 20.12.2021 tarihli olduğu, dava tarihinin 04.02.2022 olduğu,
-Davacı/alacaklı şirketin takip talebinde; 185.981,95 TL ... numaralı 23.06.2021 tarihli faturadan kalan bakiye 10.780,00 EURO tutarı, alacağın tahsiline kadar 96 16,75 faiz, masraf ve vekalet ücreti ile tahsilini, T. Borçlar Kanunu'nun 100. maddesi uyarınca talep ettiği,
-16.12.2021 tarihli TCMB EURO/TL efektif satış kurunun baz alındığının belirtildiği,
-Takip talebinin sebebi olarak ... numaralı, 95.580,00 EURO, 23.06.2021 tarihli faturadan kalan bakiyenin gösterildiği,
-Davalı şirketin gerek icra ve gerekse dava tarihi itibariyle davacı şirkete 10.780,00 EURO borçlu olduğu,
İcra ve dava konusu edilen davacının davalıya düzenlediği 95.580,00 EURO bedelli fatura için 3 ayrı tarihte toplam 84.800,00 EURO ödeme yapıldığı, her iki tarafın cari hesabında kayıtlı olduğu ve tarafların iş bu bakiye konusunda mutabık olduğu,
-Taraflar arasında dava konusu edilmeyen TL tutarlı işlemlerin olduğu, davacının kayıtlarının incelendiği Bilirkişi Raporuna göre (karşı tarafta denetlenmeyen 2020 yılı hariç, 2020 yılından devreden bakiye olmadığından sorun olmadığı, davalı tarafından sunulan USB de yer aldığından incelendiği) davalı kayıtları ile bire bir eşleştiği, bir başka deyişle her iki tarafta fatura ve ödemelerin aynen yer aldığı,
-Davalı şirketin icra ve dava tarihi itibariyle ve 31.12.2021 tarih itibariyle dava konusu faturadan dolayı 10.780,00 EURO davacı şirkete borçlu olduğu, 31.12.2021 tarihinde EURO değerleme kurunun 14,6823 olarak belirlendiği, o halde tarafların ticari kayıtlarında 10.780,00 EURO alacağın 31.12.2021 TL karşılığının 10.780,00 X 14,6823 -158.275,19 TL olması gerektiği,
-Davacı şirketin de cari hesabında 158.275,19 TL davalıdan olduğu, bu tutarın 10.780,00 EURO bedele karşılık geldiği,
-Davalı şirketin gerek icra ve gerek dava tarihi sirkete borçlu olduğu, cari defterlerine göre 10.780,00 EURO davacı
-Davalı şirketin ticari defterlerine göre 31.12.2021 tarih itibariyle dava konusu olmayan TL işlemlerden dolayı 19.372,25 TL davacı şirketten alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
-Davacı şirketin ticari defterlerinin incelendiği Bilirkişi Raporunda sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde tüm işlemlerin bire bir aynı olduğu, her bir kaydın aslında taraflarca kabul edildiği, Bilirkişi Ek Raporunda 4 no.lu sayfada sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde ticari kayıtların bire bir aynı olduğu, 31.12.2021 tarihli bakiyenin 158.275,19 TL olduğu, bu tutarın 10.780,00 EURO tutara denk geldiği, davacı şirketin TL bazında tüm işlemler için kur değerlemesi yapması ile davalının davacıdan olan 19.372.25 TL olan alacağını sıfırladığı,
-Davacı şirketin kayıtlarının incelendiği Bilirkişi Raporunda cari hesabın bire bir tutmasına rağmen EURO tespitinde hatalı sonuca varıldığı, dava konusu edilmeyen TL fatura işlemlerinin hesap dışı bırakılması gerektiği, yukarıda izah edilen hataya raporda yer verilmediği ve hatalı sonuca varıldığı, tespit edilmiştir.
-Dava esas değerinin 220.053,38 TL olarak belirlendiği, icra takip talebinde TCMB EURO efektif satış kuru ile (17,2525) 10.780,00 EURO alacak bedelinin 185.981,95 TL olarak hesaplandığı, TCMB verilerine göre 16.12.2021 tarihli efektif satış kurunun 17,2525 olduğu,
-Dava esas değerinin 220.053,38 TL olup / 10.780,00 EURO>20,41331 EURO kuruna denk geldiği,
-04,02.2022 dava tarihindeki TCMB efektif satış kurunun ise 15,5675 olduğu, icra takip talebindeki talebe göre 04.02.2022 tarihli efektif satış kuruna göre 10.780,00 EURO X 15,5675- 167.817,65 TL olabileceği, icra takip talebindeki tercihe göre dava esas değerinin 167.817,65 TL tutar olabileceği,
-Diğer yandan davacı vekilinin 26.03.2024 tarihli dilekçesinde “ ......ödeme günündeki rayiç hesaplaması ve işlemiş faizin esas alınması yönünde hesaplamada bulunulmasını talep ettiklerini...” Şeklinde ki talebin ödeme günü belli olmadığından ve dolayısıyla kurda belli olmadığından hesaplamanın mümkün olamayacağı
-26.03.2024 tarihli dilekçede davacı vekilinin faiz hesabı talebinin mümkün olmayacağı, işbu itirazın iptali davasında takip öncesi faiz talebi olmadığı gibi, olası bir ödeme tarihinin de halen belirsiz olduğu,
-Mevzuatımız gereği cari hesap alacak ve borçları ticari defterleri TCMB kurlarına göre kayıt edildiğinden ve ancak davacının talebi efektif satış kuru ile olduğundan aşağıda icra ve dava tarihi itibariyle 10.780,00 EURO bedelin TL karşılığının aşağıda gösterildiği gibi;
-Merkez Bankası döviz alış kuru kabul edildiğinde icra tarihinde 10.780,00 EURO tutarın 185.369,65TL,
-Merkez Bankası döviz alış kuru kabul edildiğinde dava tarihinde 10.780,00 EURO tutarın 167.264,64 TL,
-Merkez Bankası efektif satış kuru kabul edildiğinde icra tarihinde 10.780,00 EURO tutarın 185.981,95 TL,
-Merkez Bankası efektif satış kuru kabul edildiğinde dava tarihinde 10.780,00 EURO tutarın 167.817,65 TL, olacağı,
İcra takip talebinin 16.12.2021 harçlandırma ile başlatıldığı, nedenler ile son ödeme emrinin 20.12.2021 tarihinde düzenlendiği üzerinden hesap yapıldığı, saptanmıştır.
-Ayrıca davalı ...'indavaya cevap dilekçesinde söz ettiği, sözleşme kapsamında düzenlenen ... numaralı ve 16.12.2021 tarihli faturadan kalan bakiyenin 10.780,00 EURO tutarının müşteriler tarafından geri gönderilen motorların tamiri için işçilik ücretlerinin ve iade edilen motorların bedellerinin toplamını oluşturan, alacağın bir kısmından mahsup edildiğini, böylece davalının davacı ile olan cari hesabındaki borcunu kapattığını” beyan etmişse de sunulan cari hesapta böyle bir kapatma olmadığı gibi, kapatma olması halinde dahi hangi fatura ya da faturalar ile kapatılma olduğunun izah edilmesi, işbu faturalar içeriğinin eksik ödendiği kabul edilen 10.780,00 EURO tutarı karşılayıp karşılamadığının da ancak bu izahtan sonra anlaşılabilir olacağı,
- Davacı üretici tarafından üretilen anahtarların ayıplı olup olmadığının tespitinin, üretilen malların ölçülerinin taraflar arasında sözleşmede belirtilip belirtilmemesine bağlı olmasına karşın, buna ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığı, taraflar arasındaki Epostalardan ölçülerin sözleşmesi sırasında davalı tarafça davacı üreticiye verilmediği, davacının standart ölçülere göre üretim yaptığı, davalının istediği ölçülerin ise üretilen malların bir kısmının teslim edilmesinden sonra davacıya verildiği, bu durumda ayıplı ifadan bahsedilemeyeceği,
- Davacı tarafından ayıplı ifada bulunulmuş olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu sefer davalı iş sahibi tarafından zamanında ayıp ihbarında bulunulmuş olup olmadığının tespit edilmesinin gerekeceği, ancak ayıplı olduğu ileri sürülen bu ürünlerin teslim tarihlerinin ne olduğunun, buna bağlı olarak davalının TBK m.474 gereğince uygun süre içerisinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığının dava dosyasından anlaşılamadığı, sonucuna varılmaktadır." şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; taraflar arasında satım sözleşmesi olduğu, sözleşme gereğince davacı tarafça üretilmesi kararlaştırılan yedek parçaların üretiminin yapıldığı ve davalıya teslim edildiği her iki tarafın da kabulündedir. Yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre; tarafların ticari defter ve kayıtlarının delil olma vasfına haiz olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarında dava konusu olup, takibe dayanak fatura ve fatura bedelinin alacak bakiyesi olarak kayıtlı olduğu, faturalar ile defter ve kayıtların örtüştüğü, davalı tarafın defter ve kayıtlarının da davacı defter ve kayıtları ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı tarafça ayıp savunmasında bulunulmuş ise de; davacı üretici tarafından üretilen anahtarların ayıplı olup olmadığının tespitinin, üretilen malların ölçülerinin taraflar arasında sözleşmede belirtilip belirtilmemesine bağlı olmasına karşın, buna ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığı, taraflar arasındaki Epostalardan ölçülerin sözleşmenin akdedilmesi sırasında davalı tarafça davacı üreticiye verilmediği, davacının standart ölçülere göre üretim yaptığı, davalının istediği ölçülerin ise üretilen malların bir kısmının teslim edilmesinden sonra davacıya verildiği, bu durumda ayıplı ifadan söz edilemeyeceği ve ayıp oranında bedelden indirim talep hakkının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu hali ile, davacı tarafça yapılan icra takibinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olması ve borçlunun itirazında haksız olduğu dikkate alınarak davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalı tarafından .... İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın İPTALİNE, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Alacak miktarı olan 185.981,95-TL alacağın %20'si oranında hesap olunan 37.196,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 15.031,85-TL karar ve ilam harcından 2.828,06-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 12.203,79-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 2.920,26-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 9.590,00-TL masraf olmak üzere toplam 12.510,26-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 35.208,54 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-1.560,00-TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2024
Katip ...
E-İmzalıdır
Hakim ...
E-İmzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!