WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 10. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2024/649 Esas
KARAR NO:2024/759

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/11/2024
KARAR TARİHİ:06/11/2024

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı banka arasında, 04.05.2017 tarihinde, 05.05.2017 - 05.08.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Maaş Ödemeleri Protokolü imzalandığını, işbu maaş protokolünün "Promosyon Ödemesi ile İlgili Hükümler" başlıklı, aşağıda da yer verilen, 3.1. maddesi gereğince maaş ödemelerinin, protokol süresi olan 05.05.2017 - 05.08.2019 tarihleri arasında davacı bankadan yapılması karşılığında, davalının da aralarında bulunduğu grup şirketleri olan protokol taraflarına toplamda 130.000-TL promosyon ödemesinin yapıldığını, Maaş Ödemeleri Protokolü'nün aynı maddesinin 3.2. kısmında promosyon tutarının, davalının da aralarında bulunduğu diğer tarafların, protokol süresi boyunca minimum toplam 266 personele ait maaş ödemesi yapması koşuluyla ödendiği hüküm altına alınmış olup, maddenin devamında grup firmaların belirtilenden daha az personele maaş ödemesi yapması durumunda, eksilen personel sayısı ve protokolün kalan süresi ile orantılı olarak promosyon tutarını iade edeceğine ilişkin kuralların düzenlendiğini,davalının protokolün başlangıç tarihinden itibaren süresi dolana kadar istikrarsız her ay, taahhüt edilen sayının altında personele maaş ödediğini, başlangıçta sadece belirilen sayının altında kalan davalı, protokolün henüz 1 yılı dahi dolmamışken, son olarak hiçbir personele maaş ödemesi yapmayarak protokolün uygulanmasını fiilen durdurduğunu, ayrıca davalıya ait hesap hareketleri gereğince de davalının taahhüt edilenin altında sayıda personele ödeme yaptığının sabit olduğunu, davalı tarafça, protokol ile belirlenen süre içerisinde maaş ödemesi yapılacak personel sayısı sağlanamadığını ve devamında protokolün fiilen durdurulduğunu, davalı şirketin maaş ödemeleri protokolü gereğince promosyon bedelini kıstelyevm usulüne göre iade etmesi gerektiğini, davalı şirketçe maaş ödenen personel sayısının Şubat 2018 dönemi ve sonrasında tamamen sıfıra indirildiğini, davalı şirkete promosyon ödemesi yapılmasının nedenin, davalının protokol süresince en az protokolde taahhüt edilen sayıda personeline yapılacak maaş ödemesinin davacı banka aracılığı ile yapılmasını taahhüt etmesi olduğunu ancak davalı şirket tarafından maaş ödemesi yapılacak personel sayısının sıfıra düşürülmesi sebebiyle, protokol süresinin sona ermesine daha 1 yıldan bile fazla bir süre kala protokolün yürürlüğünün fiilen durdurulduğunu, dolayısıyla davacı bankanın davalı şirket ile imzalanmış olan protokole riayet etmiş ve protokol kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmiş iken, söz konusu protokol davalı şirket tarafından ihlal edildiğini, davalı şirketin protokol süresince anlaşılan kişi sayısını sağlayamaması nedeniyle ödenen promosyon tutarının kıstelyevm olarak hesaplanan miktarını davacı bankaya iade etmekle yükümlü olduğunu, ayrıca davalı tarafın, protokolün uygulanmasını fiilen durdurmuş olması sebebiyle davacı bankaya cezai şart ödemekle de yükümlü olduğunu, zira Maaş Ödemeleri Protokol'ünün 5. maddesi gereğince davalı şirketin maaş ödemelerini ve dolayısıyla protokolün uygulanmasını durdurması durumunda davacı bankaya cezai şart ödeyeceğinin düzenlendiğini, sonuç olarak davalı taraf protokolün yürürlüğünü süresinden önce fiilen durdurmakla protokolü ihlal ettiğini, bu nedenle davacı bankanın promosyon cezai şart alacağının doğduğunu, Protokolün 3.2. Maddesi uyarınca kıstelyevm olarak hesaplanan 94.504,32-TL promosyon tutarı ve ayrıca açıklandığı şekilde Protokolün 5. maddesi gereğince 94.504,32-TL kıstelyevm cezai şart alacağının doğduğunu, Cezai şart düzenlemesine ilişkin 5.2. madde gereğince davacı banka tarafından davalıdan, davalıya ödenen 130.000-TL promosyon bedeli ve faizi kadar tutarda cezai şart bedeli talep edilebilecek iken, kıstelyevm usulüne göre hesaplama yapıldığını, bu bakımdan davalıdan ödemesi gerekenden daha da düşük bir cezai şart bedeli talep edildiğini önemle belirtmek istediklerini, hem bu nedenle hem de davalının tacir olduğu dikkate alındığında hükmedilecek cezai şart bakımından herhangi bir indirim yapılmamasını talep ettiklerini, maaş ödemeleri protokolü gereğince davalı şirketin promosyon bedelinin kıstelyevm usulü hesaplanan tutarını iade etmesi ve kıstelyevm hesaplanan cezai şartı ödemesi gerektiğini, davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması sebebiyle davacı banka tarafından kıstelyevm usulü yapılan hesaplamayla promosyon bedeli ve cezai şart alacağına ilişkin olarak taraflarınca .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, protokol uyarınca ihtilafların çözümünde İstanbul Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılınmış olup, takip açılan icra dairesi ve mahkememizin, ihtilafa bakmaya yetkili olduğunu, Arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, bunun üzerine işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığını belirterek davalı tarafın iyi niyetli hareket etmediği açık olup alacağın likit olması da gözetilerek davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına da hükmedilmesini, haksız ve kötüniyetli borçlunun, icra dosyasına yaptığı itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK.’nun 1. maddesine göre; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”Aynı yasanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevine ilişkin 2/2 maddesinde; “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça...” ifadesine yer verilerek, HMK’daki göreve ilişkin genel düzenlemelere ancak yine HMK.’ndaki diğer düzenlemelerle veya diğer kanunlardaki göreve ilişkin düzenlemelerle istisnalar getirilebileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 5/1 maddesine göre “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından, adlî yargı ilk derece mahkemelerinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin çalışmalar 25/11/2021 tarihi itibarıyla tamamlanmış ve buna ilişkin ihtisas kararları 30/11/2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu ihtisas kararlarının 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı Resmi Gazete’de yayımlanarak duyurulmuştur.
HSK. Birinci Dairesi’nin “Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesine ilişkin” 25/11/2021 karar tarih ve 1232 sayılı kararına göre;
“26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceğinin düzenlendiği,
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağının değerlendirildiği,
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği,
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
...
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, ... ... örneğin f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, ancak 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın incelemesinde; taraflar arasında Maaş Ödemeleri Protokolü yapıldığı, maaş protokolünün "Promosyon Ödemesi ile İlgili Hükümler" başlıklı, 3.1. maddesi gereğince maaş ödemelerinin, protokol süresi olan 05.05.2017 - 05.08.2019 tarihleri arasında davacı Banka'dan yapılması karşılığında, davalının da aralarında bulunduğu grup şirketleri olan protokol taraflarına toplamda 130.000-TL promosyon ödemesi yapılmış olduğu, protoklün aynı maddesinin 3.2. kısmında promosyon tutarının, davalının da aralarında bulunduğu diğer tarafların, protokol süresi boyunca minimum toplam 266 personele ait maaş ödemesi yapması koşuluyla ödendiği hüküm altına alınmış olup, maddenin devamında grup firmaların belirtilenden daha az personele maaş ödemesi yapması durumunda, eksilen personel sayısı ve protokolün kalan süresi ile orantılı olarak promosyon tutarını iade edeceğine ilişkin kurallar düzenlenmiş olduğu, davalı taraf protokolün yürürlüğünü süresinden önce fiilen durdurmakla protokolü ihlal ettiğini, bu nedenle Bankanın promosyon cezai şart alacağı da doğmuş olduğu, davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması sebebiyle Banka tarafından kıstelyevm usulü yapılan hesaplamayla promosyon bedeli ve cezai şart alacağına ilişkin olarak .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu ve işbu davanın konusunun da söz konusu takibe vaki itirazın iptali davası olduğu anlaşılmış olup, somut olayda taraflar arasında Maaş Ödemeleri Protokolü düzenlendiği, protokol yapılmasının amacının davalının protokol süresince en az protokolde taahhüt edilen sayıda personeline yapılacak maaş ödemesinin Banka aracılığı ile yapılmasını taahhüt etmesi amacını taşıdığı, bu nedenle uyuşmazlığın çözümü için davalı ile dava dışı çalışanlarının bankacılık sözleşmeleri ile maaş hesabına ilişkin banka hesap hareketlerinin de incelenmesi gerektiği anlaşılmış olup, dolayısıyla uyuşmazlığın bankacılık işlemlerinden kaynaklandığı, HSK'nın 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı ihtisas kararında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davaların finans Mahkemelerinde görüleceği hükme bağlandığından, dosyanın İstanbul 6,7,8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi olunması için İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
(1)Hakim ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 numaralı ihtisas kararı uyarınca dosyanın Finans Mahkemeleri sıfatıyla bakılmak üzere 6,7,8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi olunması için İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
(2)Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere karar verildi. 06/11/2024

Katip ...
e-imzalıdır

Hakim ...
e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu