T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2024/618 Esas
KARAR NO :2024/732
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/10/2024
KARAR TARİHİ:24/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ... San. ve Tic. Ltd. Şti.( VKN:...), .... adresinde faaliyet gösteren ticari şirket olduğunu, davacı hamilin, dava dışı keşideciden aralarındaki ticari ilişki uyarınca teslim aldığı icra takibine konu çeki, ticari ilişki içinde olduğu dava dışı ...'e gönderilmek üzere kargoya vermesi ve çekin alıcıya ulaşmadan kargo taşıması sırasında kaybolması nedeniyle de davacı tarafından 06.12.2023 tarihinde açılan zayi nedeniyle çek iptali davasının .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayısına kayıtlı yargılaması sonucunda 03.05.2024 tarihinde çekin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, takip konusu çekin dava dışı ...'e ulaşmaması nedeniyle ciro silsilesi kopmuş ve çek kötü niyetli 3.kişilerin eline geçtiğini ve davacı aleyhine icra takibine konu edildiğini, davacı ile davacıdan sonraki ilk ciranta ...İnş. Ltd. Şti. arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığını, bu durumun durum ticari defterler üzerinde yapılacak inceleme ile sabit hale geleceğini, çekin davalı ve takip borçlusu diğer cirantaların eline nasıl geçtiğinin davacı tarafından bilinmediğini, kargo şirketi ile davacı şirket arasındaki e-posta yazışmaları ile çekin kargo taşıması sırasında kaybolduğunun sabit olduğunu, çekin zayi nedeniyle iptal edildiğinden çekin, davacı borçlunun rızası hilafına elinden çıktığına şüphenin olmadığını, bu nedenle davacının davalıya karşı borçlu durumda olmadığını, davacı aleyhine yapılan ve zayi nedeniyle iptal edilen çekin konu edildiği .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı kambiyo senedine özgü haciz yolu ile takip dosyasına konu borç aslı ve tüm ferilerine.... İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyası ile süresinde itiraz edilmiş ise de icra mahkemesi dar yetkili olduğu için ayrıca genel mahkemede menfi tespit davası açılmak üzere dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, icra takibine konu çek incelendiğinde 26.03.2024 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve ".... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasının ödeme yasağı kararı nedeniyle herhangi bir işlem yapılmadığı" şerhi ile davalıya iade edildiğinin görüldüğünü, bu durumda "karşılıksızdır/kısmi karşılıksızdır" şerhi bulunmayan çekin, kambiyo senedine özgü haciz yolu ile takibe konu edilemeyeceğini, takip alacaklısı davalı, delil listesi ekinde örneği sunulan çeki 26.03.2024 tarihinde ibraz ettiğinde, bankanın şerhi ile davacı tarafından açılan zayi nedeniyle iptal davasından haberdar olmasına rağmen yargılaması devam eden iptal davasına dahil olup çeki ibraz etmediği gibi durumu bile bile çeki yaklaşık dört ay sonra davacı aleyhine icra takibine konu ettiğini, iptal davasından haberdar olan takip alacaklısı davalı, çeki iptal davası yargılamasını yapan mahkemeye sunmamış ve Ticaret Kanunu'nun 763. maddesinde ifadesini bulan iade davası sürecinin başlatılarak çekin hukuken hak sahibinin kim olduğu ihtilafının çözülmesini bilerek engellediğini, ayrıca, hakkında iptal kararı verilen çek nedeniyle kambiyo senedine özgü haciz yolu ile icra takibi yapılabilmesi için çekle işleyen hesapta yeterli karşılığın olup olmadığı veya ne kadar karşılığının olduğu hususlarının Mahkememizce araştırılması gerektiğini, davacı aleyhine icra takibine konu edilen çekle işleyen hesapta ibraz tarihinde yeterli karşılık olmasına rağmen, .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyasından verilen ödeme yasağı kararı nedeniyle çekl fiilen elinde bulunduran davalı alacaklı tarafından tahsil edilememiş ise bu durumda icra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, dilekçeye konu talepler gözetilerek işbu dava ile ile kambiyo senedine özgü icra takibinin kendiliğinden durmaması ve davacının halihazırda borçlu olmamasına rağmen haciz tehdidi ile karşı karşıya olması nedeniyle; davacının mağdur olmasının engellenmesi için mahkemenizce belirlenecek teminat karşılığında icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek Mahkemenizce belirlenecek teminat karşılığında icra takibinin tedbiren durdurulmasına, davanın kabulü ile .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı kambiyo senedine özgü haciz yolu ile icra takibine konu asıl alacak ve tüm ferileri için davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalının, davacıya %20 oranında kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK'nın 1.maddesi gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de res'en dikkate alınmak zorundadır.
Yargıda ihtisaslaşmaya ilişkin olmak üzere Yargıda Reform Stratejisi belgesinde yer alan "ihtisas mahkemelerine ve uzmanlaşmaya yönelik uygulamalar arttırılacaktır" ve yine İnsan Hakları Eylem Planı belgesinde yer alan "İhtisas Mahkemelerinin Güçlendirilmesi" başlıklı hedefler kapsamında HSK'nın 25/11/2021 tarihli kararına istinaden finansal uyuşmazlıklarla ilgili finans davalarına bakmak üzere ticaret mahkemelerinin HSK tarafından belirlenmesi öngörülmüştür.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile;
"Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek;
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, ... ticareti ve ... sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, ..., Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine, 25.11.2021 tarihinde karar verildi" dair karar verilmiştir.
Eldeki dava, 22/10/2024 tarihinde ikame edilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; davacı çekin kargo taşıma esnasında kaybolduğunu ve rıza dışında elden çıktığını, davalının çekin iktisabında kötü niyetli olduğunu ifade ederek dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunmuştur.
Yasal düzenlemelere bakıldığında:
6361 sayılı Finansal Kiralama, ... ve Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunun 9/2. maddesi "... şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok ... şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz."
6361 sayılı Finansal Kiralama, ... ve Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunun 9/3. maddesi "Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla ... şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri ... şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoringşirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun."
... İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 5/1. maddesinde "Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;
a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,
b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,
c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur." şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan yasal hükümler uyarınca somut olayın ele alınması zorunludur.
Nitekim, konuya ilişkin emsal nitelikte olan;
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ 2023/57 E. 2023/350 K. SAYILI İLAMINDA:
"...İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında; davacı tarafça davaya konu çekin düzenlenerek ticari ilişkide bulunduğu, ... Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. 'ye verildiğini çekin bu şirketten çalındığını yada kaybolduğunu, davalı ... Şirketi tarafından icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığını ileri sürmüştür.
İlk derece mahkemesince davaya bakma görevinin, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararıyla Finans Mahkemeleri olarak gönderilen mahkemelere ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı ... Şirketi'nin müvekkili ... ... A.Ş. ile dava dışı ... ve Ticaret Limited Şirketi ("... Müşterisi") arasında 10.06.2022 tarihli ... Sözleşmesi (EK-1) imzalandığını ve çekin bu ... ilişkisi çerçevesinde kendisine ciro edildiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
30/11/2021 tarihli 31675 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararıyla; 6361 Sayılı Finansal Kiralama, ..., Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu'nu ilgilendiren Uyuşmazlıkların, 15/12/2021 tarihinden itibaren ihtisas mahkemesi olarak finans mahkemelerinde bakılacağı ve yirmi ve daha fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde, 6,7,8,9. Ticaret Mahkemelerinin finans mahkemeleri olarak görev yapacağı düzenlendiğinden, UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMÜNDE 6361 SAYILI KANUN HÜKÜMLERİ DE UYGULANACAĞINDAN, İLK DERECE MAHKEMESİNCE GÖNDERME KARARI İLE, DOSYANIN İHTİSAS MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE KARAR VERİLMESİ gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi yerinde değilse de, bu husus sonuca etkili olmadığından işaret edilmekle yetinilmiş, sonuç olarak mahkemece dosyanın finans mahkemesine gönderilmesi yerinde olduğundan , davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir..." denilmiştir.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ 2023/1132 E. 2023/2120 K. SAYILI İLAMINDA:
"...Dava; TTK'nun 792 maddesine dayalı çek istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece uyuşmazlığın ... işlemlerinden kaynaklandığı gerekçesi ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı gereğince, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli...,7,8,9 Asliye Ticaret Mahkemeleri'ne gönderilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı yan; dava konusu 12/03/2022 keşide tarihli, ... Banksı AŞ. Sultanbeyli/ İstanbul Girişimci şubesi hesabından keşide edilen, 0020036 çek numaralı ve 30.000,00-TL bedelli çeki müşterisinden alacağına karşılık ciro yoluyla teslim aldığını, bu çekinde aralarında olduğu bir çok, bono ve kıymetli evrakın aracından yapılan hırsızlık neticesinde çalındığını, çeklerin zayi nedeniyle iptali için dava açıldığını, iş bu dava konusu çekin üzerinde tahrifat yapıldığını ve davalının eline geçtiğini, davalı tarafından takibe konulduğunu, davalının çeki iktisapta kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, çekin istirdadına, çek alacaklısının kendisi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı yan; çekin ... sözleşmesine istinaden müşteriden temlik alındığını, davalının tahrifat ve kötü niyetli iktisap iddialarının yerinde olmadığını, çekin iyiniyetli hamili olunduğunu, çekin takibe konulması akabinde, kendi akitleri olan ... müşterisi tarafından ödendiğini, istirdat davasının arabuluculuğa tabi olduğunu, çekin yetkili ve meşru hamili olunduğunu savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı tarafından, uyuşmazlığın ... işleminden kaynaklanmadığı, zira ... ilişkinin davacı ile dava dışı müşteri arasında olduğunu, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin yalnızca çek istirdadı talebi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir.
6102 Sayılı TTK'nun 792 maddesi uyarınca; çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Anılan yasal düzenlemeye göre; çek istirdadı davasında davacı istirdadını talep ettiği çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, çekin elinden rızası hilafına çıktığını ve çeki eline geçirmiş bulunan yeni hamilin çekin iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispatla yükümlüdür.
6361 Sayılı Kanunun 9/2 fıkrası "... şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez." hükmünü amirdir. Aynı Kanunun 9/2 fıkrası ise; "bir kambiyo senedinin ciro yoluyla ... şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri ... şirketine karşı ileri süremez; meğerki, ... şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun." hükmünü içermektedir.
5235 sayılı Kanunun 5/5 fıkrası uyarınca; iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir ve bu daireler numaralandırılır. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından daireler arasındaki iş dağılımı belirlenebilir ve bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Kurulca yapılan belirleme kapsamında daireler, kendilerine tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu 1 inci Dairesi tarafından, 5235 Sayılı Kanunun 5/5 fıkrasına dayalı olarak alınan 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı karar ile; "...Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmayda fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, ... ticareti ve ... sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davaları olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir." denilerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 5411 sayılı Bankacılık Kanunundan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç), 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunundan, 6361 sayılı Finansal Kiralama, ..., Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunundan, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunundan, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanundan, kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine karar verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlığın, davacının dava konusu çekin yetkili ve meşru hamili olup olmadığı, çekin rızası hilafına elinden çıkıp çıkmadığı, davalı şirketin çekin iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı; çekin davalı tarafından 6361 Sayılı Kanun ile buna bağlı çıkartılan ve 04/02/2015 tarihli 29257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe ... İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ve ilgili BDDK Genelgeleri çerçevesinde mevzuata uygun temlik alınıp alınmadığı husularında olduğu, ŞU HALDE UYUŞMAZLIĞIN HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU 1. DAİRESİ'NİN MEZKUR KARARINA GÖRE, UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMÜNDE...,7,8,9 NUMARALI ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNİN GÖREVLİ OLDUĞU, mahkemenin bu yöndeki tespitinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan Kurul kararında belirtilen finans davalarına bakacak asliye ticaret mahkemeleri ile aynı yerde bulunan diğer asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup olmadığı hususunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin farklı hukuk dairelerinin kesin nitelikte farklı kararlarının bulunduğunu, uyuşmazlığın giderilmesi için Yargıtay 11 Hukuk Dairesi'ne başvurulduğu tespit edilmiştir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 inci maddesine dayalı olarak YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ'NİN 2023/4482 ESAS, 2023/5883 KARAR SAYILI BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİNİN KESİN NİTELİKTEKİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE yönelik 16/10/2023 tarihli ilamı ile; Hakimler ve Savcılar Kurulu 1 inci Dairesi'nin 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararının, mahkemelerin görevine ilişkin değil daireler arasındaki iş dağılımının belirlenmesine ilişkin olduğu, diğer ifade ile kararda belirtilen finans davalarına bakacak asliye ticaret mahkemeleri ile aynı yerde bulunan diğer asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olmayıp iş dağılımı ilişkisi olduğu, bu sebeple açılan davanın konusu banka ve finans uyuşmazlıklarına ilişkin ise adliye tevzi bürosunun, dosyayı anılan karar doğrultusunda ilgili mahkemeye tevzi etmesinin gerektiği tevzinin yanlış yapılması durumunda dosya kendisine tevzi edilen asliye ticaret mahkemesinin, bu durumu tespit ederek dosyanın doğru daireye tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna iadesine/gönderilmesine karar vereceği, dosya kendisine yanlış tevzi edilen asliye ticaret mahkemesinin vereceği kararın, teknik anlamda bir görevsizlik kararı olmadığı, gönderme kararı niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; Hakimler ve Savcılar 1. inci Dairesinin 1232 sayılı kararında belirtilen asliye ticaret mahkemeleri ile aynı yerde bulunan diğer asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımına ilişkin bulunduğundan, ilk derece mahkemesi tarafından davanın yanlış tevzii edildiğinin tespiti ile, dosyanın iş dağılımına göre finans davalarına bakmakla görevli...,7,8,9 Asliye Ticaret Mahkemeleri'ne tevzii edilmek üzere tevzii bürosuna iadesine/gönderilmesine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerekirken... denilmiştir.
Bu itibarla, iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davalı hamilin çekin iktisabında bilerek borçlunun zararına hareket edip etmediği, ağır kusurlu veya kötü niyetli olup olmadığı, özellikle bu kapsamda 6361 sayılı Finansal Kiralama, ... ve Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunun 9/2,3. maddesi ile ... İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 5/1. maddesindeki yasal prosedürlerin yerine getirilip getirilmediği noktasında; anılan Kanun ve Yönetmelik hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesinin mutlak / zorunlu olduğu, adı geçen Yasa ve Yönetmelik hükümleri incelenmeksizin davalının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin tespit edilemeyeeceği, esasen bu hususta anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca ... mevzuatı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması da gerekeceğinden, uyuşmazlığın çözümünde Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı'nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı uyarınca, finans ihtisas davalarına bakmakla belirlenmiş..., 7, 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılması gerekmektedir.
Bu çerçevede, yukarıda yer verilen emsal ilamlar da nazara alınarak Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığının 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı gereğince 15.12.2021 tarihinden sonra açılan eldeki davada, finans ihtisas mahkemeleri görevli olduğundan, HSK kararında anılan "iş dağılımı" gereği ihtisas sıfatı buluan...., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hakim ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 numaralı ihtisas kararı uyarınca dosyanın Finans Mahkemeleri sıfatıyla bakılmak üzere 6,7,8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi olunması için İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-İhtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/10/2024
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!