WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 10. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/136 Esas
KARAR NO:2024/686

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:28/02/2022
KARAR TARİHİ:02/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkette kısıtlı ...'nun hissedar olduğunu, .... Sulh Hukuk Mahkemesince ... E. Sayılı dosyasında 08.04.2021 tarihinde , ... K. Sayılı kararı ile ...'nun hastalığı nedeni ile TMK. 404/1 maddesi gereğince kısıtlanmasına ve Av. ...'ın Vasi olarak atanmasına karar verildiğini, davalı şirketin 2 Aralık 2021 tarihinde yapılan genel kurulunda, ...’nun vasisi sıfatı ile genel kurul davetinin vasi ...'a yapılması ya da vesayet mahkemesi olan .... Sulh Hukuk Mahkemesi'ne bildirilmesi gerekirken, 02.12.2021 tarihinde yapılan şirket genel kurulu toplantısına vasi olarak davet edilmediği gibi, yapılan genel kuruldan da ne vasi ne de vesayet mahkemesi haberdar edilmediğini, böylece hissedar olan ...'nun şirket genel kurulunda temsil edilmediğini, şirket temsilcilerinin vasi atanması ile ilgili davada müdahil olmaları nedeni ile vasi olarak ...'ın adresi ile vesayet mahkemesini bildiklerini, buna rağmen şirket temsilcileri şirket genel kurulundan vasi olarak ...'ı ve vesayet mahkemesini haberdar etmediklerini ve şirket ortağı olan kısıtlının genel kurulda temsil edilmemesine neden olduklarını, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyasında verilen 10.01.2022 tarihli kararda aynen “Kısıtlının hissedarı olduğu diğer şirketlerin geçici vasiye veya mahkememize bildirim yapılmaksızın genel kurulların yapılması halinde kısıtlının hak ve menfaatlerinin korunması ve ilgili şirketlerin genel kurul yapmaları için hukuki işlemleri başlatmak, genel kurulların yapılmamış olması halinde ise kısıtlının temsil ve oy hakkının kısıtlandığı , hak ve menfaatlarının temsili sağlanamadığı nazara alınarak ilgili genel kurulların iptali yönünde hukuki işlemler yapmak, dava açmak üzere geçici vasi Av....’a yetki ve izin verilmesine (iş bu belgenin yetki ve izin belgesi yerine geçmesine )" şeklinde karar verilmiş olması sebebi ile Genel Kurulda alınan kararların iptali konusunda vasiye yetkinin verilmiş bulunduğunu, şirketçe yapılan 02.12.2021 tarihli genel kurul davetlerinin usulüne uygun bir şekilde vasi olarak ...'a ya da vesayet makamına bildirilmemesi, böylelikle kısıtlının genel kurulda temsil edilerek hak ve menfaatlarının korunmasının sağlanamaması nedeni ile genel kurulda alınan kararların iptalini Mahkemeden istemek zaruretinin hasıl olduğunu belirterek kısıtlı ...'nun hak ve menfaatlerinin korunmasının sağlanması için tüm yasal başvuru hakları saklı kalmak kaydı ve şartı ile; davalı şirketin 02.12.2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların iptaline, dava sonuna kadar alınan kararların yürütülmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ihtiyati tedbir taleplerine itiraz ettiklerini, nitekim nihai hükmün çözümleyeceği hususlarda davanın esasını çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararının verilemeyeceğini, işbu davanın zaten genel kurulda alınan kararların iptali istemini içerir bir dava olduğundan davanın daha en başından tedbiren genel kurulda alınan kararların yürütülmesinin durulmasının ihtiyati tedbir müessesiyle bağdaşmadığını, genel kurul kararlarının iptalini talep eden davacının davalı şirketin uğrayabileceği zararlara karşılık teminat yatırmak zorunda olduğunu, TTK'nın aradığı iptal sebeplerinin yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, 02/12/2021 tarihli genel kurulda alınan kararlarda herhangi bir iptal nedeninin bulunmadığını, davacının genel kurul kararlarının iptalini isterken TTK'nın aradığı iptal sebeplerinden hangisine dayandığını belirtmesi gerektiğini, yalnızca TTK 445'e veyahut 446'ya dayanmanın yeterli olmadığını, genel kurul kararının iptalini isteyen davacının her iki kanun maddesindeki aykırılığı ispat etmesi gerektiğini, davalı şirketin usulüne uygun çağrı yapmış olup genel kurul toplantısında usulüne uygun çağrı ile toplanmak suretiyle kararlar alındığını, iptali istenen genel kurur tarihinde (02/12/2021) vasi atama kararının kesinleşmediğini, vasilik kararının ilan edilmediğini ve Mahkemece şirket genel kuruluna katılım ve şirket ve şirket paylarını temsil yetkisinin verilmediğini, davacı vasinin kendisinin çağrılmadığından dolayı iptalini istediği kararların verildiği genel kurulun tarihi olan 02/12/2021 de genel kurula katılmaya yetkili olmadığını, vasinin kısıtlının hissedarı olduğu davalı şirketin ve diğer şirketlerin genel kuruluna katılma yetkisini mahkemeden genel kurulun yapıldığı tarihten sonra 03/12/2021 tarihinde alındığını, vasinin şirketlerin genel kurullarına katılma ve kısıtlıyı temsil etme hususunda kendisine verilen görev ve sorumluluğunun davalı şirkete yüklediğini ancak davacı vasinin geçici olarak atandığı söz konusu dosyaya sunduğu 01/06/2021 tarihli raporunda kısıtlının hangi şirketlere ortak olduğunun bilgisinin kendisinde var olduğunun açıkça görülmediğini, vasi genel kurula katılsa idi bile mahkemeden ne yönde oy kullanacağına dair yetki almadığından karara etkili olamayacağını, vasi, kısıtlının pay sahibi olduğu başka bir şirket olan ... ... VE TİC. A.Ş.’NİN 30.12.2021 tarihli 2020 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısına yetkisiz şekilde katıldığından ve hatalı oy kullandığından .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .... sayılı dosyasından pay sahibi ... tarafından kararların butlan ve iptaline ilişkin dava açıldığını ve genel kurulun tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, vasinin genel kurulda oy kullanmak için yeterli bilgiye sahip olmadığı gibi mahkemeden de genel kurulda hangi yönde oy kullanacağına dair bilirkişi raporu istemesi gerektiğini, ancak bunu talep etse bile söz konusu genel kurul tarihine söz konusu raporun yetişmesinin mümkün olamayacağını, davacının huzurdaki davayı kötüniyetli bir şekilde açtığını, davacı şirketin bu sebeple uğradığı ve/veya uğrayacağı tüm zararların tazminini talep haklarını saklı tuttuklarını , davacı vasinin, TTK 445 ve 446-1/b hükümlerinden hiçbirine hukuki dayanak sunamadığı iddialarını ispatlayamadığını, Genel kurul kararının iptali için kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyiniyete aykırılık hususlarının gerektiğini, bununla beraber davacının TTK 446’da yer alan genel kurul kararının iptalini isteyebilecek kişilerden olmasının arandığını, ayrıca TTK hükümleri ve Yargıtay içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere TTK 445 ve 446’da yer alan hükümlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, huzurdaki davada davacı yanın TTK 445 ve 446’daki hükümlere aykırı olan hiçbir dayanak sunamadığını, bu sebeple açmış olduğu dava haksız ve hukuksuz olduğunu, TTK'nun 451.maddesi uyarınca, şirketin bu sebeple uğradığı ve/veya uğrayacağı tüm zararların tazminini talep haklarının ileriye dönük olarak saklı tuttuklarını belirterek öncelikle davacı yanın Mahkememizce uygun bulunacak teminatı yatırmasına, davacı yanın açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, davalı vekili tarafından sunulan genel kurula çağrı ilanı tebligat parçaları, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosya UYAP sureti, İstanbul ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Tereke dosyasına ilişkin tereke dosyası UYAP sureti dosyamız içerisine alınmıştır.
Dosya Mali Müşavir, Nitelikli Hesaplama Uzmanı ve Finans Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 15/05/2023 tarihli raporda; dava konusunun 02.12.2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların iptali isteminden ibaret olduğu, TTK 446 md yer alan sebeplerden çağrı usulüne aykırılık nedeniyle davalı şirket Genel Kurulunda alınan kararların iptalini talep eden davacıya TTK 414md. Uygun biçimde çağrı yapıldığı, çağrının Ticaret Sicil Gazetesinde Kanunda belirlenen sürelerde ilan edildiği, şirketin Pay Defterlerinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini bildirme yükümlülüğü dışında pay sahiplerinin temsilci veya vasilerine bildirim yapmakla yükümlü olmadığı, vasi tarafından şirkete davacı temsil etme yetkili olduğu ve adresini bildirir bir belgeyi sunduğu hususunda dosyada bir veril olmadığı da dikkate alındığından kararların iptali koşulunun oluşmadığı belirtilmiştir.
Dosya yeniden Mali Müşavir, Bankacı ve Nitelikli Hesaplama uzmanından oluşan yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 01/07/2024 tarihli raporda; davalı şirketin Ana Sözleşmesi’nin ‘sermayeye’ ilişkin 6.maddesine göre, şirketin 200.000,00 (ikiyüzbin) TL.’den oluşan sermayesinin 02.12.2021 tarihli Genel Kurul’un Hazirun Listesine göre hisselerin paydaşlar arasındaki dağılımının; paydaş ..., Pay Adedi 32,0 hisse , Grubu B,C,D,E, paydaş ... ..., pay adedi 40,0 hisse, grubu A, paydaş ..., pay adedi 32,0 hisse, grubu B, paydaş ..., pay adedi 32,0 hisse, grubu C, paydaş ..., pay adedi 32,0 hisse, grubu D, paydaş ... ..., pay adedi 32,0 hisse, grubu E şeklinde olduğu, Genel Kurul çağrısının gönderildiği ‘...’ adresinin, ...’nun Pay Defterindeki adresi olarak yer aldığı, Hazirun Cetvelinde ise ...’nun adresinin, ‘... Mah., ... Cad., No:91, Dalaman-Muğla’ olarak gösterildiği, hazirun listesinde davacının adresi olarak yer alan adresin ‘hissedarın şirkete bildirilen adres’ olması ihtimaline göre çağrının usulsüz, bunun‘hissedarın şirkete bildirilen adresi’ olmaması veya Çağrının gönderildiği adresin şirkete bildirilen adres olması halinde ise çağrının usulüne uygun olduğu, çağrının şekli anlamda usulüne uygun olduğu kabul edilmesi halinde, davacının Genel Kurul’un yapıldığı 02.12.2021 tarihinde fiili ehliyetten yoksun olmasına bağlı olarak kısıtlıya tebligatın geçersiz olacağı, davalı şirketin YK üyelerinin davacının durumunu bilmelerine karşılık, ‘tüzel kişi olarak şirketin bilmediği’ gerekçesi ile vasi ya da vesayet mahkemesine bilgi vermeden ‘kısıtlıya tebligat çıkarılmasının’, kısıtlının haklarını kullanmasına engel olma amacı dışında, olağan bir gerekçesinin görülemediği, bu açıdan TTK md 445 anlamında 02.12.2021 tarihli genel kurul kararlarının ‘dürüstlük ilkesine aykırı’ olarak alınıp alınmadığının Mahkememiz takdirinde olduğu, Genel kurulda temsil edilmeyen, Genel Kurula katılmamış olan ve davalı şirketin hissedarı bulunan davacının, TTK md 446 uyarınca, TTK md 445’deki koşulların (kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine) varlığı halinde kararların iptalini dava edebilecek olmakla birlikte, davacının genel kurula katılmış olması ve kullanacağı oyların sonucu etkilemesi halinde alınan kararların iptal edilebileceği, davalı şirketin hisse yapısı ve 02.12.2021 tarihli Genel Kurul toplantısının gündemi ve toplantıda kullanılan oyların dağılımı ile davacının Genel Kurul’a katılmış olması ve Tereke Memuru’nun beyanında yer aldığı gibi ‘olumsuz oy’ kullanması varsayımına göre davacının oyların alınan kararlara etkisinin bilirkişi raporunda detaylarıyla belirtilen tabloda görüldüğü gibi Gündemin Genel Kurul Divanı’nın oluşumuna ilişkin 1.maddesi ile Yönetim Kurulu ibrasına ilişkin 4. Maddesinin (ibra edilmiş YK üyeleri ...ve ...’ün ibrası) bakımından etkili olabileceği, Genel Kurul Divanı’nın seçimine ilişkin maddenin iptalinin davacının bireysel haklarına ilişkin bir etkisinin gözükmediği, YK üyeleri ...ve ...’ün ibra edilmesine ilişkin 4.maddesinin iptalinin mahkemenin takdirinde bulunduğu belirtilmiştir.
Dava, davalı şirketin 02/12/2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan genel kurul kararlarının iptaline yönelik genel kurul iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı ... işbu dava açıldıktan sonra vefat etmiş, bilahere tereke temsilcisi atanması süreci beklendikten sonra eldeki davaya tereke temsilcileri ile devam edilmiştir.
Eldeki dava, davalı şirketin 02/12/2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısının iptali talebi olup, genel kurulun yapıldığı tarih itibari ile şirket hissedarlarından ...'na daha evvelden, .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 08.04.2021 tarihinde ... E sayılı vesayet dosyası üzerinden vasi atandığı mahkeme dosyasından anlaşılmaktadır. O halde, bu hissedarın medeni hakları kullanma ehliyeti kısıtlandığından, davalı şirketin genel kuruluna çağrılması da vasisine yapılacak bildirim ile yapılması ve vasinin genel kurula katılımının sağlanması gerektiği muhakkaktır. Davalı taraf bu kararın şirkete resmen bildirilmediğini savunmuş ise de bu savunmaya itibar edilmemiştir. Zira davalı şirket bir aile şirketi olup, ortak ve yetkililerinin şirketin hakim ortağının vesayet sürecinden haberdar olmaması mümkün değildir. Bununla beraber, bir kısım ortaklar, böyle bir vesayet dosyası ve vasilik kararından genel kurulda bahsetmiş ve tutanağa da geçirmiştir. O halde, hakim hissedarlardan ...'nun kısıtlanmasına dair sürecin şirkete resmen bildirilmediğini savunmak, en geç genel kurul günü bu karardan haberdar olunduğu varsayılsa bile genel kurulu vasiye bildirim için ertelememek ve genel kurula devam etmek dürüstlük kuralına aykırı görülmüştür. Bu sebeple genel kurulun usulüne uygun bir çağrı ile toplanmadığının kabulü gerekmiştir.
Bununla beraber, yerleşik Yargıtay içtihatları ve istinaf mahkemesi kararlarında da işaret edildiği üzere, sırf bir hissedarın usulüne uygun çağrılmaması tek başına genel kurulun iptali için yeterli olmayıp, çağrılması gereken hissedarın kullanacağı oyun da sonuca etkili olup olmayacağının da nazara alınması gerekmektedir. Bu bağlamda, tereke temsilcisinden kullanılacak oyların mahiyetine dair beyan alınmış ve yapılan oylamalara olumsuz oy kullanacağı yönünde irade ortaya koymuştur. Ayrıca mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ölen davacının vasisinin genel kurula çağrılması durumunda kullanacağı oyların mahiyeti nazara alınarak, sonuca etkisi hususu hesaplatılmıştır. Bilirkişiler tarafından özeti yukarıda belirtilen raporlar sunulmuş, buna göre "genel kurulunda alınan 4 no'lu kararın sadece yönetim kurlu üyeleri ...ve ...'ün ibralarına yönelik kısmının" oylamasında ölen davacının oyunun etkili olacağı rapor edilmiştir. Bu sebeple, davanın yalnızca bu kısım yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Davalı şirketin 02/12/2021 tarihli 2020 yılı olağan genel kurulunda alınan 4 no'lu kararın sadece yönetim kurlu üyeleri ...ve ...'ün ibralarına yönelik kısmının iptaline,
Fazlaya ilişkin iptal taleplerinin reddine,
Karar kesinleştiğinde ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesine
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 427,60-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 346,90-TL harcın davalı şirketten alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacı ... terekesine verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı ... terekesinden alınarak davalı şirkete verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 13.500,00 TL bilirkişi ücreti, 645,00 TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 14.145,00 -TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alındığında 1/2 oranında hesaplanan 7.072,5 TL'nin davalı şirketten alınarak davacı ... terekesine verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı ... terekesi üzerinden bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 7.500,00 TL bilirkişi ücreti, 15,75 TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 7.515,75 -TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alındığında 1/2 oranında hesaplanan 3.757,87 TL'nin davacı ... terekesinden alınarak davalı şirkete verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/10/2024

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ....
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu