T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/588 Esas
KARAR NO :2024/777
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/09/2023
KARAR TARİHİ:11/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan 20/06/2023 günü saat 22:00 sıralarında davacı ... sevk ve idaresinde olan ... marka elektrikli motosikleti ile ... Bulvarı istikametinden 474. Sokak istikametine doğru seyir ettiği esnada sürücü ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın ön kısmı ile davacının sevk ve idaresindeki motosiklete sağ taraftan çarpması neticesinde çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda plakası ve sürücüsü tespit edilen ... plakalı araç sürücüsü ... 'ın kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/1-a Maddesinde düzenlenen kuralı ihlal ettiği ve asli kusurlu olduğunun aşikar olduğunu, davacı ...'ın geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak yaralandığını, ... Şehir Hastanesinde tedavi gördüğünü, davacıya dava konusu kaza dolayısıyla vücudunda "bacağında kırık'' meydana gelmiş olup 1 platin ve 4 vida takıldığını, vuku bulan bu olay neticesinde; ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ... Hazırlık sayılı dosya numarası ile soruşturma başlatılmış olup dosya kapsamında soruşturma aşaması devam etmekte olup henüz kovuşturma aşamasına geçilemediğini, kazaya sebebiyet veren ... plaka sayılı aracın davalı ... Anonim Şirketi'nin ... numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde, oluşan maddi zararın başvurulan ... A.Ş. tarafından karşılanması amacıyla doğrudan doğruya ... Anonim Şirketi'ne 11/07/2023 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için gerekli tüm evrakların kuruma teslim edildiğini, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağının başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, 2918 sayılı KTK'nın 97. Maddesince; "Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir'' şeklinde düzenlemenin mevcut olduğunu, söz konusu kanun değişikliği uyarınca 11/07/2023 tarihinde davalı kuruma yapılan yazılı başvuruya ... A.Ş. tarafından talebi karşılayacak nitelikte bir cevap gelmediğinden işbu davayı açma zaruriyetinin hasıl olduğunu, 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesinin eklendiğini ve konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirildiğini, Arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davacı ...'ın 15/06/1984 doğumlu olup kaza tarihinde 39 yaşında olduğunu, davacının 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile daimi ve geçici iş göremezlik tazminatını alabilmesi için işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu belirterek fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla; 7.800,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50 TL geçici bakıcı gideri ve 50,00 TL sürekli bakıcı gideri olmak üzere toplam 8.000,00 TL tazminatın davalı ... Anonim Şirketi'ne başvuru tarihi olan 11/07/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, 2918 Sayılı KTK’nın 97. maddesinde; sigorta kuruluşuna usulüne uygun belgelerle başvurunun özel bir dava şartı olarak öngörüldüğünü, Kanun’daki düzenlemeler ve kanunun amacı ile lafzı nazara alındığında işbu dava şartı noksanlığının da HMK 115/2 kapsamında süre verilerek eksikliği giderilebilir bir dava şartı olmadığı da izahtan vareste olduğunu, bununla beraber usulüne uygun olarak başvurulmadığından davacı şirketçe de herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı tarafından sağlık kurulu raporu sunulmamış olup dilekçe ekinde yer alan tıbbi görüşten de anlaşılacağı üzere davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, 03.08.2023 tarihli tıbbi görüş raporunda 2024 yılı Haziran ayı öncesi kişi hakkında değerlendirme yapılamayacağının bildirildiğini, bahse konu tarihten önce tutarlı ve yönetmeliğe uygun bir rapor alınamayacağını, kısacası ilgili tarihten önce dosyaya ilişkin sağlıklı bir inceleme yapılamayacağının davacı tarafından da biliniyor olmasına karşın huzurda görülen davanın ikame edilmesinde herhangi bir hukuki yararın bulunamadığını, davacı şirkete eksik evrak ile başvuru yapılmış olup mahkemeye de süresinden önce müracaat edildiğini, yönetmeliğe göre davacının tüm tedavileri tamamlandıktan sonra bulguların sekel olarak kabul edilmesi için 18 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiğini, davacının güncel SGK hizmet dökümünün dosyaya sunulmasına ve geçici iş göremezlik süresi boyunca maaş almaya devam ettiğinin tespit edilmesi durumunda geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle tazminat hesaplaması yapılırken TRH 2010 tablosunun ve %1,8 teknik faizin uygulanması gerektiğini, davalının sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte her halükarda davacının müterafik kusurundan dolayı tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, bu minvalde başvuranın kaza nedeniyle vücudunda yaralandığı bölgeler dikkate alındığında kask ve koruyucu takmadığı ve bu nedenle zararın artmasına sebep olduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde açık olduğunu, davacı tarafça soruşturma dosyasının tamamının sunulmadığını, yalnızca ifade tutanağının sunulduğunu, uzlaşma olup olmadığının tespiti için ceza dosyasının celbinin gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, davalı şirketin kaza tarihinden geçerli poliçe teminat limitleri ile sorumlu olduğunu belirterek usulüne uygun başvuru yapılmadığından ve davacının bu aşamada dava ikame etmesinde hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine, davalı şirketin sorumluluğu bulunmaması nedeniyle davanın reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine ve tarafımıza tam maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, SGK'dan davacının 20/06/2023 tarihli trafik kazası nedeniyle ödenen geçici iş göremezlik ödemesinin olmadığına ilişkin bilgi, araç tescil özet raporu, ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... CBS soruşturma sayılı dosya UYAP sureti, davacı vekilince sunulan kaza tespit tutanağı, ifade tutanakları, araç görüntüleri, hastane evrakları, sigorta poliçesi/sigorta hasar dosyası, davalı vekilince sunulan tıbbı görüş raporu dosyamız içerisine alınmıştır.
Dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 29/07/2024 tarih, ... sayılı raporda; sürücü ...’ın kusursuz olduğu, davacı sürücü ...’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar iddiasına dayanan maddi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan ATK kusur raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
20.06.2023 günü saat 22:15 sıralarında sürücü ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı otomobil ile ... Kavşağı istikametinden Mazakaland istikametine doğru Sivas Bulvarı üzerinde sol şeridi takiben seyir halinde iken olay mahalli ışık kontrollü kavşaktan seyir yönüne hitaplı yanan yeşil ışıkta geçerek seyrini sürdürmek istediği sırada idaresindeki otomobilin ön kısımları ile, seyir istikametine göre sol tarafından ... Bulvarı istikametinden gelerek 474. Sokak istikametine doğru seyir yönüne hitaplı yanan kırmızı ışıkta geçerek seyir halinde olan davacı sürücü ... sevk ve idaresindeki tescilsiz elektrikli motosikletin sağ yan kısımlarına çarpması sonucu dava konusu kazının meydana geldiği, davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan maluliyetine dayalı olarak davalı sigorta şirketinden maddi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
ATK Trafik İhtisas Kurulu raporu ile, sürücü ... idaresindeki otomobil ile ışık kontrollü kavşaktan istikamet yönüne yanan yeşil ışıkta geçerek seyrini sürdürdüğü sırada seyir istikametine göre sol tarafından kırmızı ışık ihlali ile kavşak müşterek alanına giren davacı sürücü idaresindeki motosiklete çarptığı olayda, atfı kabil kusuru bulunmadığı, davacı sürücü ... idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olay mahalli ışık kontrollü kavşağa geldiğinde istikamet yönüne hitap eden trafik ışığının kırmızı yanması sebebiyle idaresindeki aracı durdurup ışığın yeşile dönmesinin ardından aracı harekete geçirerek kavşaktan geçişini güvenli bir şekilde gerçekleştirmesi gerekirken bahsedilen bu hususa riayet etmediği, kırmızı ışık ihlali yaparak seyrine devam ettiği sırada seyir istikametine göre sağ tarafından kavşağa giren otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda, asli kusurlu olduğu değerlendirilmiş olmakla olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun kusur değerlendirilmesine mahkememizce de itibar edilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmalıdır. O halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Bu bilgiler doğrultusunda dosyada ATK Trafik İhtisas Kurulundan alınan rapor ile davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde kusursuz olduğu, davacının ise %100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Bu bilgiler doğrultusunda; KTK 85/son maddesi uyarınca kazaya sebebiyet veren aracın maliki, sürücüsü ve sigortacı şirketten oluşan zarar nedeniyle tazminat talep edilebileceği ancak kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, somut olayda ise davalı sigorta şirketine sigortalı ... plakalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığı ve sigorta şirketinin aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğu esas olduğundan davaya konu olaydan kaynaklı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılmıştır. TBK 49. Maddesi gereği kusurlu olanın zararı gidermekle yükümlü olduğu dikkate alındığında; gerçekleşen kazada davacının sevk ve idaresinde bulunan tescilsiz elektrikli motosikletin kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu hususunun ATK Trafik İhtisas Dairesi raporuyla tespit edildiği nazara alındığında tüm belirtilen nedenlerle davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve sorumluluğu bulunmadığı, haksız fiil sorumluluğunun kusura dayalı olduğu, davalı sigortanın da ancak sigortalı araç şoförünün kusurunun varlığı halinde zarardan sorumlu olacağı, bu itibarla davacının tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 157,75-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 8.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 11/11/2024
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!