T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/279 Esas
KARAR NO:2024/752
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:25/04/2023
KARAR TARİHİ:04/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlunun dava konusu tesisat adresinde ticarethane (reklamcı-bitcoin) işlettiğini, davacı şirketin görevlilerince, 02.11.2021 tarihinde, davalının kullanımındaki dava konusu tesisatta "giriş sigortasından harici hat çekmek suretiyle enerji kullanıldığı" tespitinin yapıldığını, davalının bu şekilde elektrik kullanımı mevzuat hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olduğunu, yapılan tespit üzerine, EPDK mevzuatı ve yönetmelik hükümleri uyarınca takip konusu kaçak tahakkuklarının tanzim edildiğini, davalı borçlu yanın, takip dayanağı faturaları ödememesi üzerine, aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının alacaklarının tahsilini geciktirmek amacıyla, mesnedsiz gerekçelerle, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, borçlu olmadığını beyan ederek takibin durmasını sağladığını, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının soyut, gerçek dışı ve dayanaksız beyanlar olduğunu, davalı yan ile davacı şirket arasındaki sözleşme benzeri ilişki olup, para alacağının iadesi söz konusu olduğundan davacı şirketin ikametgahı mahkemesi de davaya bakmaya yetkili olduğunu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2013/5644 E. 2013/10200 K. Sayılı ilamı da TBK m.89/1 gereği davaya bakmaya davacının ikametgahı mahkemesinin de yetkili olduğunu karara bağlandığını, iş bu sebeple, davayı davalı şirketin ikametgahı mahkemesi olan İstanbul Mahkemelerinde açtıklarını, Arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davacı şirket yetkililerince usul ve yasaya uygun olarak tanzim edilen kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı kapsamında davalının kaçak elektrik kullanımı gerçekleştirdiğinin tartışmasız olduğunu, takibe dayanak faturaların kaçak elektrik kullanımından kaynaklı olup, alacaklarının haksız fiile dayandığını, haksız fiilden kaynaklı davalarda tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiği dikkate alındığında kanunen aranan ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, İİK'nun "ihtiyati haciz şartları" başlıklı 257. Maddesinde "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir." denilerek kanunun lafzından da anlaşılacağı üzere dava konusu olayda ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, borçlunun abonelik üzerinden yasal düzlemde elektrik kullanmak yerine kötü niyetli olarak, profesyonelce kurulan bir düzenek ile '' sayacın giriş sigortasından harici hat çekmek suretiyle '' kaçak elektrik kullandığını, borçlunun işlettiği iş yerinin esas sermayesi elektrik olup, borçlunun yüklü miktarda iş yapıp, bunun karşılığını hiçbir şekilde ödemediğini, kaçak elektrik kullanımının bir bankadan karşılıksız kredi kullanılmasından farkının olmadığını, kredi konusu para kaldıraçlı piyasada sanal olarak 1'e 10 olarak var edildiğini ve bankaların kolaylıkla sanal paradan vazgeçerek varlık yönetimine aktarabildiğini ve sonuçta zarar görmez iken; elektrik somut olup üretiminin ciddi maliyet gerektirdiğini, davacı şirket de elektriği bu maliyeti ödeyerek aldığını ve kaldıraç bulunmadığı için katlayarak satamadığını, yani birebir olduğunu, bunun karşılığında tüketicilerin tedbir yoluyla elektrik kullanabiliyor iken, tedbir yoluyla banka kredisi kullanamadıklarını, ne var ki, elektriğin paradan daha kıymetli, somut varlık olduğunu, huzurdaki dava sonucunda haklı çıkmaları mukadder ise de, yıllar sonra borçlunun hangi şartlarda olacağı meçhul bulunduğu gibi davacı yönünden telafi edilemez zarara neden olacağını, davacı şirketin pek çok dosyasında karşılaştıkları üzere benzer işyerleri kayba karışmakta ve erişilememekte olduğunu, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan Mahkememizce öncelikle teminatsız olarak, gereğinde %115 teminat karşılığı ile de olsa borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için yukarıdaki esas numarasıyla mahkemenize kaydı yapılan dosyada ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini belirterek davalı yanın icra takibine ilişkin borca itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devamına, icra takibinde yazılı asıl ve feri alacaklarının davalı yandan tahsiline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacaklarını teminen borçlunun taşınmaz, taşınır malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafın ileri sürdüğü gibi davalı şirket "bitcoin" ile ilgili bir alanda iştigal etmemekte olup, İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından da anlaşılacağı üzere reklam ve reklam ürünleri alanlarında faaliyet gösterdiğini, yine davacı tarafça tutanak altına alınan "giriş sigortasından harici hat çekmek suretiyle enerji kullanıldığı" yönündeki eylemden davalı firma tarafından gerçekleştirilmediğini, davalı firma faaliyet gösterdiği şirket merkezini kiraladığında elektrik tesisatı üzerinde hiç bir değişiklik yapmadığını ve davaya konu haksız fiili gerçekleştirmediğini, firma adresi kiralandığında elektrik tesisatının olduğu gibi kullanıldığını, kaçak elektrik kullanma haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişinin sorumlu olduğunu, davalının haksız fiil niteliğinde olan kaçak elektrik kullanımından dolayı sorumlu olmadığını, sorumluluğunun kendisine yüklenmesinin de mümkün olmadığını, bu fiili işlerken kast unsurunun bulunması gerekirken mevcut olayda herhangi bir kastın da bulunmadığını, davalının tesisat üzerinde oynama yapan kimseleri denetleme görevinin olmadığını çünkü kendisinin de bahse konu taşınmazı bu durumu ile kiraladığını, bu konuda mevcut yasal düzenleme yanında 31 Aralık 2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Enerjisi Piyasası Düzenleme Kurulunun 29.12.20053 tarihli ve 622 Sayılı Kararı ile uyulması gereken usul ve esasların belirtildiğini, yine bu hususta Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 18.10.2004 Tarih ve 2003/11388 Esas sayılı kararında da kaçak elektrik kullanma ve bu davalara ilişkin olarak izlenmesi gereken yönteme değinildiğini, Enerjisi Piyasası Düzenleme Kurulunun 622 sayılı kararı eki ile kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımı ile güvence bedellerinin hesaplanması ve güncelleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup kararın 1. maddesinde tutanakta kaçak veya usulsüz elektrik enerjisi kullanım nedeni ve şeklinin açıkça belirtilmesi gerektiği bunun yanında yine aynı düzenlemeye göre kaçak elektrik kullanım süresi, doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanmaya başlanıldığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olduğunun belirtildiğini ancak doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün olacağının açıkça düzenlendiğini, davacı tarafça icra takibine dayanak söz konusu tutanaklar tutulurken bu usul ve esaslara uyulmayarak afaki olarak soyut ve subjektif yöntemlerle hesaplama yapıldığını, 0.05.2018 tarihli resmi gazetede yayınlanan 30436 sayılı yönetmelik, kurul kararı ve yargıtayın içtihadı da göz önüne alınmadan işlem yapıldığını, bu nedenle bu tutanağa dayanılarak kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı iddiasının yersiz olduğunu, düzenlenen tutanak ve yapılan tespitlerin usulsuz ve geçersiz olduğunu, bu açık usulsüzlükler nedeniyle davalı tarafından davacı kurumca gönderilen ve sundukları belgelerden de görüleceği üzere faturalara ve tutanaklara itiraz edildiğini ancak itirazlarının dikkate alınmadığını ve önce .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış akabinde ise huzurdaki dava ikame edildiğini, huzurdaki davanın mesnetten yoksun olup reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosya UYAP sureti, ...'tan davalı şirket adına herhangi bir adreste abonelik kaydı tespit edilemediğine dair bilgi, davacı vekili tarafından sunulan kWh endeks dökümü ve CD dosyamız içerisine alınmıştır.
.... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine toplam 149.602,96 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 24/01/2024 tarihli raporda; davalının yönetmelik ve mevzuata göre hesaplanmış ve keşif mahallinde yapılan kontrolde harici hattan beslenen cihazlar mahalde kontrol edilmiş bazıları hali hazırda çalışmamakla birlikte işyerindeki cihazlarla harici hat listesindeki cihazların uyum sağladığı, bu hususta takdir ve nihai karar Mahkememize ait olmak üzere harici hattan çekilen kaçak elektrik bedeli 132.729,65 TL'yi ödemekle yükümlü olduğu ve de .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında başlatılan 132.729,65 TL kaçak elektrik bedeli, 14.299,41 TL gecikmiş gün faizi, 2.573,90 TL faizin K.D.V.'si olmak üzere toplam 149.602,96 TL toplam alacağın sürdürülmesi, faiz yönünden fatura son ödeme tarihi 18/11/2021, takip tarihi 8.06/2022 arağılı 202 gün 132.729,65 x 202 gün 19.2 / 36 000=14.299,41 K.D.V : 2.573.9 TL faiz yönünden hesaplamanın da doğru olduğu belirtilmiştir.
Dosya taraf itirazlarını irdeler şekilde ve faturaların EPTY hükümlerine uygun düzenlenip düzenlenmediği hususunda rapor düzenlenmesi için yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 21/06/2024 tarihli ek raporda; davalı vekilinin güç tespitine ilişkin itirazları doğrultusunda, sunulan endeks döküm kayıtlarından davalı tarafça sayacın doğru tüketim kayıt ettiği dönemde en fazla 14,10 kw güç çekildiğinin tespit edildiği, dava konusu tutanak içeriğinde 77 amper x 220 Volt - 16940 watt harici hat + 2300 watt sayaç tarafından kayıt edilen güç olmak üzere toplam 19240 watt güç tespit edildiği, davacı tarafça dikkate alınan güç tespitinde 33000 watt güç tespit edilmiş olup bu değer, gerek tutanak sonrasındaki davalı tüketimi gerekse tutanakta harici hat ve sayaç üzerinde tespit edilen toplam güç değerleri ile örtüşmediği, bu nedenle de 33000 watt x 0,6 = 19800 wattgüç değerinin hesaplamalarda dikkate alınması gerekeceği, davacı tarafın hesaplamalarda dikkate alınan elektrikli ısıtıcıyı yaz ve yaz aylarında yakın bahar ayları olmak üzere 360 gün üzerinden davalıya tahakkuk ettirilmesinin kabul edilemeyeceğini, açıklanan gerekçeler ile takibin takibin 79.639,56 TL (Asıl alacak) + 8.579,84 TL(gecikme faizi) + 1.544,38 TL. (faiz KDV si) = 89.763,78 TL üzerinden davalı ...San. Tİc.Ltd.Şti. adına devam edebileceği belirtilmiştir.
Dava, davacı ... Şirketinin ... hizmet/tesisat no'lu(... hesap no'lu, ... müşteri no'lu) abonesi olan davalı işyerinin kaçak elektrik enerjisi tüketildiğinin tespiti nedeniyle düzenlenen faturaların tahsili için başlatmış olduğu takibe vaki itirazın iptali davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun davalı işyerinde kaçak elektrik hat çekilip çekilmediği, kaçak elektrik kullanımı olup olmadığı, düzenlenen faturaların Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'ne uygun olup olmadığı hususundadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava haksız fiile dayalı tazminat istemi kapsamında başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup davalı tarafından harici hat çekilmek suretiyle sözleşmesiz kaçak elektrik kullanıldığı dosya kapsamına göre sabittir. Türk Borçlar Kanunu 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 50. maddesi “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.” hükümleri mevcuttur.
Davacı ... Şirketinin ... hizmet/tesisat no'lu(... hesap no'lu, ... müşteri no'lu) abonesi olan davalı işyerinin kaçak elektrik enerjisi tüketildiğinin tespiti nedeniyle düzenlenen faturaların tahsili için başlatmış olduğu takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun davalı işyerinde kaçak elektrik hat çekilip çekilmediği, kaçak elektrik kullanımı olup olmadığı, düzenlenen faturaların Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'ne uygun olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği
MADDE 42 - (1) Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak,
a) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,
b) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahale ederek sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi tüketmesi olarak düzenlenmiştir.
Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması konusundaki 44. Maddesinde ise
(1) 42 nci maddenin birinci fikrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisi miktarı, tüm tüketiciler için;
a) Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan yasal şekilde tesis edilmiş sayaç değerine göre,
b) Tüketimi doğru olarak kaydetmiş yasal şekilde tesis edilmiş sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre hesaplanacağı hesaplanır.
3. 42 nci maddenin birinci fikrasının (b) bendi kapsamında, mühürlenmiş sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak hesaplanır.
Kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalanmasında esas alınacak süre konusunda ise
45. Maddesinde (1) Kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır;
a) 42 nci maddenin birinci fikrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır.
b) 42 nci maddenin birinci fikrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada kullanım süresi esas alınır, bu süre 180 günü geçemez.
MADDE 46 — (1) Tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar Kurul onaylı tarife tablolarındaki ilgili tüketicinin tüketici grubuna ilişkin tek terimli, tek zamanlı aktif enerji ve dağıtım tarifesi üzerinden yapılır. Yapılan hesaplamalarda reaktif enerjiye ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmaz.
(2) Kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen tüketicinin, 44 üncü madde çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu tüketici grubuna kaçak elektrik enerjisi tükettiği dönemde uygulanmakta olan ve birinci fikrada kapsamı belirtilen tarifenin 1,5 katı ile çarpılarak, kaçak enerji tüketim bedeli hesaplanır ve bu hedel fatura edilir.
(3) Tüketicinin aynı veya başka bir kullanım yerinde mükerrer kaçak elektrik enerjisi tükettiğinin tespiti edilmesi durumunda, kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edildiği tarihte yürürlükte olan ve birinci fikrada kapsamı belirtilen tarifenin 2 katı göz önüne alınarak hesaplama yapılır. Düzenlemeleri bulunmaktadır.
İstanbul BAM 3.Hukuk Dairesinin 2019/1451 esas, 2021/1430 karar sayılı, 18/05/2021 tarihli ilamı ile, " mahkemece, kaçak ve ek kaçak tüketim miktarının hesaplanması bakımından öncelikle davacının kaçak kullanım başlangıç tarihinin tespiti açısından, dosya arasında bulunmayan kaçak tutanağı öncesi döneme ilişkin davacıya ait tüm tüketim ekstreleri dosya arasına alındıktan sonra yeni bir bilirkişiden/bilirkişi heyetinden; kaçak tutanak tarihindeki EPTHY uyarınca kaçak kullanımın başladığı yani ihtilafsız dönemin sona erdiği tarihin saptanması, ,bunun saptanamaması halinde, toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0,60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak esas alınarak kaçak ve ek tüketim bedelinin hesaplanması hususunda rapor alınması gereklidir." şeklinde karar verilmiştir.
Teknik bilirkişi tarafından mahalde yapılan keşif ve incelemeler neticesinde aldırılan raporlar ile davalının kaçak tahakkuk kullanımı yönetmelik ve mevzuata göre hesaplanmış ve keşif mahallinde yapılan kontrolde harici hattan beslenen cihazlar mahalde kontrol edilmiş bazıları hali hazırda çalışmamakla birlikte işyerindeki cihazlarla harici hat listesindeki cihazların uyum sağladığı, sunulan endeks döküm kayıtlarından davalı tarafça sayacın doğru tüketim kayıt ettiği dönemde en fazla 14,10 kw güç çekildiğinin tespit edildiği, dava konusu tutanak içeriğinde 77 amper x 220 Volt - 16940 watt harici hat + 2300 watt sayaç tarafından kayıt edilen güç olmak üzere toplam 19240 watt güç tespit edildiği, davacı tarafça dikkate alınan güç tespitinde 33000 watt güç tespit edilmiş olup bu değer, gerek tutanak sonrasındaki davalı tüketimi gerekse tutanakta harici hat ve sayaç üzerinde tespit edilen toplam güç değerleri ile örtüşmediği, bu nedenle de 33000 watt x 0,6 = 19800 wattgüç değerinin hesaplamalarda dikkate alınması gereceği, davacı tarafın hesaplamalarda dikkate alınan elektrikli ısıtıcı vb. cihazları yaz ve yaz aylarında yakın bahar ayları olmak üzere 360 gün üzerinden davalıya tahakkuk ettirilmesinin kabul edilemeyeceği açıklanan gerekçeler ile takibin takibin 79.639,56 TL (Asıl alacak) + 8.579,84 TL(gecikme faizi) + 1.544,38 TL. (faiz KDV si) = 89.763,78 TL üzerinden davalı ...San. Tİc.Ltd.Şti. adına devam edebileceği tespit edilmiş olup, yapılan hesaplamalara Mahkememizce de itibar edilerek davanın kısmen kabul - kısmen reddi ile, davalı ...San.Tic.Ltd.Şti. tarafından ....İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 79.639,56-TL asıl alacak, 8.579,84-TL gecikmiş gün faizi ve 1.544,38-TL KDV olmak üzere toplam 89.763,78-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL - KISMEN REDDİ ile, davalı ...San.Tic.Ltd.Şti. tarafından ....İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 79.639,56-TL asıl alacak, 8.579,84-TL gecikmiş gün faizi ve 1.544,38-TL KDV olmak üzere toplam 89.763,78-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 6.131,76-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.806,64-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.325,12-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 30.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 30.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.806,64-TL Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 2.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 1.912,35-TL Keşif Harcı, 1.769,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 6.181,35-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 3.708,89-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 1.247,95 TL'sinin davacıdan, 1.872,05 TL'sinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
10-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.
04/11/2024
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!