T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/262 Esas
KARAR NO :2024/727
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/05/2015
KARAR TARİHİ:21/10/2024
Mahkememizin 27/06/2022 tarihli, ... sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 14/03/2023 tarihli, 2022/1973 Esas, 2023/436 Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak yukarıdaki esasına kaydı yapılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 20/06/2007 tarihinde yaya konumunda iken davalı sigorta şirketine sigortalı ... plaka sayılı aracın çarpıp kaçması sonucu meydana gelen kazada sakat kaldığını, olayla ilgili olarak ....Asliye Ceza Mahkemesinde (Eski ....Sulh Ceza Mahkemesinin ... esas) görülen davada araç sürücüsünü asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sigorta şirketine 17/02/2015 tarihinde ve 27/04/2015 tarihinde başvurular yapılmasına rağmen sonuçsuz kaldığını, davacının geçirdiği kaza nedeniyle oluşan kafa travması sebebiyle zihinsel, ruhsal ve davranışsal problemler meydana geldiğini ve ortaokulu bırakmak zorunda kaldığını, eğitimine devam edemeyen davacının genellikle işyerlerinin özürlü çalıştırma zorunluluğundan faydalanarak iş bulabildiğini, davacının 03/04/2012 tarihli özürlü sağlık kurulu raporunda zihinsel, ruhsal, davranışsal özürlülük oranının %70, kazaya bağlı olarak kas iskelet sisteminde %2 oranında özürlülüğün olduğunun tespit edildiğini, bu nedenlerle davacının uğradığı maddi zararın HMK. M.107 gereğince arttırılmak üzere bilirkişi marifetiyle belirlenmesine, şimdilik 100 TL belirlenecek tazminat miktarının KTK m.91 gereğince ilk başvuru tarihinden 8 gün sonrasından işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde cevap verilmemiş, Davalı vekili 29/06/2015 tarihli dilekçesinde; poliçeden doğan sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlar için poliçede belirtilen azami teminat limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza ile ilgili davacı tarafından ....Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, ... karar sayılı dosyada davanın reddine karar verilmiş olup işbu kararın HMK md.303 kapsamında kesin hüküm teşkil ettiğini, dava konusu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dosyanın kusur tespiti için Trafik İhtissas Dairesine gönderilmesini, maluliyet tespiti için tam teşekküllü bir devlet hastanesine veya ATK.ya sevkini, tazminat hesaplaması için aktüer sıfatına haiz bir bilirkişinin görevlendirilmesini talep ettiklerini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle faiz sorumluluğunun ancak dav tarihinden itibaren olacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin ... Karar, 27/06/2022 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yoluna gidilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 14/03/2023 tarihli, 2022/1973 Esas, 2023/436 Karar sayılı ilamı ile " Davacı tarafça yargılama sırasında gelişen durum iddiasında bulunulmuş, iş bu davadan önce .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sırasında görülen davada, davacının maluliyeti tespit edilmeden hazırlanan protokole göre ve sigortadan alınacak tazminat saklı tutularak davadan feragat edildiği, sonrasında davacının 2012 yılında aldığı raporla maluliyetinin tespit edildiği ileri sürülmüştür.
.... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08.05.2008 tarih, ... Karar sayılı dava dosyasında, 2 celsede, herhangi bir maluliyet tespiti yapılmaksızın kazaya neden olan araç sürücüsü, işleteni ile o tarihte yaşı küçük olan davacının babası ... arasında yapılan protokol gereğince, davacı ... 'nün maddi, manevi zararları ile tedavi giderlerine karşılık olarak yapılacak toplam 39.250-TL ödeme karşılığında davadan feragat edilmesi üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, uyap kayıtlarına göre kararın kesinleşme şerhi bulunmadığı görülmüştür.
Davacı tarafça dava dilekçesine eklenen ... Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi'nin 03.04.2012 tarihli sağlık kurulu raporuna göre, kişinin 15 yaşında geçirdiği kafa travması nedeniyle 40 gün yoğun bakımda kaldığı, 2008 de ... Hastanesi'ne yatışının yapıldığı, hafif mental retardasyon, organik kişilik bozukluğu ve eklemin kontraktürü (kas kasılması) nedenleriyle özür oranının % 71 olduğu belirtilmiştir.
Diğer yandan, yine dosya kapsamında alınan ve 1 aktüerya uzmanı, 1 kusur uzmanı ve 1 nöroloji uzmanı bilirkişiden oluşan 13.12.2021 tarihli heyet raporunda, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada sunulan 08.05.2008 tarihli protokolden sonra davacının yaralanmasında gelişen bir durum olmadığı belirtilmiştir. Yerel mahkemece, iş bu rapor doğrultusunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında alınan yetersiz değerlendirme içeren bilirkişi raporları doğrultusunda, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu halde yerel mahkemece yapılacak iş, davacının protokol-feragat tarihinden önceki ve sonraki tüm tedavi evraklarının dosyaya temininin sağlanması, davalı sigorta şirketinden hasar dosyasının getirtilmesi; 08.05.2008 tarihli protokole esas bir maluliyet raporunun ve oranının bulunmadığı göz önüne alınarak, davacının dosyaya ibraz ettiği % 71 oranındaki özür raporu ile dosya kapsamında alınan % 32 oranındaki maluliyet raporunun karşılaştırılması, maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, iki rapor arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği, iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, protokol-feragat tarihi olan 2008'den sonra davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği hususlarında, kaza tarihinde yürürlükte olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre Adli Tıp Genişletilmiş Kurulu veya Üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından, 2 yada 3 nöroloji uzmanının heyete katıldığı; gerekçeli,denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir." denilerek Mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yeniden yargılama ile; Sigorta Bilgi ve Gözetim Müdürlüğünden Hasar kayıtları, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosya UYAP sureti dosyamız içerisine alınmıştır. Ayrıca, ... Sigorta A.Ş.'ye yeniden müzekkere yazılarak sigorta hasar dosyasının eksiksiz bir suretinin dosyamıza gönderilmesi istenmiş olup, davalı sigorta vekili 07.11.2023 tarihli dilekçesi ile hasar dosyası, poliçe ile ödeme dekontlarını dilekçenin ekinde sunduklarını bildirmiştir.
... Adli Tıp Ana Bilim Dalı'ndan aldırılan 07/03/2024 tarihli raporda; davacı ...'nün 20/06/2007 tarihinde maruz kalmış olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı vücudunda meydana gelen kraniyal hemoraji, subdural effüzyon, sağ olecranon kırığı nedeniyle geçici iş göremezlik süresinin olay tarihiden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında kişinin %100 malul sayılması gerektiği, geçici iş göremezlik süresi içerisinde 3 ay süreyle başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Hükümleri kapsamında değerlendirildiğinde, meslek grup numarası grup 1 alındığında; 20/06/2007 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazası sonucu vücudunda meydana gelen sağ olecronon kırığına bağlı sağ ön kolun supinasyon hareketinde kısıtlılık ve intrakranial kanama ve serebral kontüzyona bağlı organik beyin zedelenmesinden sonra oluşan psikotik olmayan özgül bozukluklardan postkontüzyonel sendrom ( tedavi ile çalışma imkanı veren) arızaları nedeniyle, sağ ön kol supinasyon (15-20 derece) kısıtlılık arızası Gr1 VII (13a...20) A %24 x 1/5 =%4.8, organik beyin zedelenmesinden sonra oluşan psikotik olmayan özgül bozukluklardan postkontüzyonel sendrom ( tedavi ile çalışma imkanı veren) arıza Gr1 I (18Ba...35) A %39, Balthazard formülüne göre;%42, E cetvveline göre olay tarihindeki yaşı (15) dikkate alındığında; %35,2, kişinin dava konusu araç dışı trafik kazasına bağlı tüm vücut sürekli (kalıcı) maluliyet oranının %35,2 olduğu, aynı yönetmelik hükümleri çerçevesinde başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, kişide saptanan geçici iş göremezlik süresi ve oranı başkasının yardımına ihtiyaç duyma süresi ve tüm vücut sürekli ( kalıcı) maluliyet oranı ile 20/06/2007 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası yaralanması arasında doğrudan illiyet ( nedensellik) bağı bulunduğu belirtilmiştir.
... Adli Tıp Ana Bilim Dalı'ndan aldırılan 04/06/2024 tarihli raporda; davacı ...'nün 20/06/2007 tarihinde maruz kalmış olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı vücudunda meydana gelen kraniyal hemoraji, subdural effüzyon, sağ olecranon kırığı nedeniyle geçici iş göremezlik süresinin olay tarihiden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında kişinin %100 malul sayılması gerektiği, geçici iş göremezlik süresi içerisinde 3 ay süreyle başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Hükümleri kapsamında değerlendirildiğinde meslek grup numarası grup 1 alındığında; 20/06/2007 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazası sonucu vücudunda meydana gelen sağ olecronon kırığına bağlı sağ ön kolun supinasyon hareketinde kısıtlılık ve intrakranial kanama ve serebral kontüzyona bağlı organik beyin zedelenmesinden sonra oluşan psikotik olmayan özgül bozukluklardan postkontüzyonel sendrom ( tedavi ile çalışma imkanı veren) arızaları nedeniyle, sağ ön kol supinasyon (15-20 derece) kısıtlılık arızası Gr1 VII (13a...20) A %24 x 1/5 =%4.8, organik beyin zedelenmesinden sonra oluşan psikotik olmayan özgül bozukluklardan postkontüzyonel sendrom ( tedavi ile çalışma imkanı veren) arıza Gr1 I (18Ba...35) A %39, Balthazard formülüne göre;%42, E cetvveline göre olay tarihindeki yaşı (15) dikkate alındığında; %35,2, kişinin dava konusu araç dışı trafik kazasına bağlı tüm vücut sürekli (kalıcı) maluliyet oranının geçici iş göremezlik süresi bitiminden ( 20/03/2008 tarihinden) itibaren %35,2 olduğu, davacıda tespit edilen sürekli arazların 20/03/2008 tarihinden itibaren mevcut olduğu kabulü gerektiği cihetle sorulduğu üzere protokol - feragat tarihinden (08/05/2008) sonra arazların gelişim göstermediği, aynı yönetmelik hükümleri çerçevesinde başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanelerinde düzenlenen özürlü / engelli sağlık kurulu raporları kişide mecut tüm sistemik hastalıklar hesaba katılarak düzenlenirken maluliyet raporlarının kaza ile nedenselliği ( illiyet bağı ) bulunan sekeller hesaba katılarak düzenlendiği, ayrıca özür / engel oranı ile maluliyet oranı hesaplanırken farklı yönetmelik ve cetveller kullanıldığı, ... Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesinin 03/04/2012 tarihli sağlık kurulu raporunda; ruhsal durum muayenesinde Organik kişilik bozuluğu(tedavi ile kısmen düzelen) (%40) + IQ:66 Hafif Mental Retardasyon (%50) tanıları ile %70, Kas iskelet sistemi muayenesinde sağ dirsekte olekranon kırığı sekeli olarak hareket kısıtlılığının olduğu, suspansiyon ve pronasyon 50 derece olduğundan %2 özür oranı olduğu belirtilmiş olduğu, olguda kazaya ait olmayan hafif zeka geriliği (%50) hesaplanarak kişinin özür oranı %71 olarak hesaplanmış olduğu, ... Üniversetis Tıp FAkultesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nın 30/11/2016 tarih ve 474 sayılı raporunda şahısta 17/05/2013 tarihinde ADTK sonrası meydana gelen başka türlü adlandırılmayan psikotik bozukluk, tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen (organik beyin zedelenmesinde sonra oluşan psikotik olmayan özgül bozukluklar, postkontüzyonel sendrom tedaviyle çalışma olanağı veren) tanısı konularak Sosyal Sİgorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre değerlendirimesinde şahıs meslekte kazanma gücünün %32,2 olduğu belirlenmiş olduğu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas kurulunun 27/11/2020 tarihli 15469 karar nolu raporunda ise kişide mevcut postkontüzyonel sendrom ile dava konusu olay arasında illiyet kurulmamış olduğu ve olaya bağlı mulaliyetine neden olacak mahiyet ve derecede psikopatoloji saptanmadığı kanaatine varılmış olduğu ancak kişide mevcut " organik beyin zedelenmesinde sonra oluşan psikotik olmayan özgül bozukluklardan postkontüzyonel sendrom" ve " Sağ ön kol supinasyon (15-20 derece) kısıtlılık" arızaları ile dava konusu yaralanma arasında doğrudan illiyet ( nedensellik) bağı bulunduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, istinaf ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile ... Adli Tıp Ana Bilim Dalı'ndan aldırılan rapor ile davacının geçici iş göremezlik süresinin olay tarihiden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında kişinin %100 malul sayılması gerektiği, geçici iş göremezlik süresi içerisinde 3 ay süreyle başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, kişinin dava konusu araç dışı trafik kazasına bağlı tüm vücut sürekli (kalıcı) maluliyet oranının geçici iş göremezlik süresi bitiminden ( 20/03/2008 tarihinden) itibaren %35,2 olduğu, davacıda tespit edilen sürekli arazların 20/03/2008 tarihinden itibaren mevcut olduğu kabulü gerektiği cihetle protokol - feragat tarihinden (08/05/2008) sonra arazların gelişim göstermediği, aynı yönetmelik hükümleri çerçevesinde başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanelerinde düzenlenen özürlü / engelli sağlık kurulu raporları kişide mecut tüm sistemik hastalıklar hesaba katılarak düzenlenirken maluliyet raporlarının kaza ile nedenselliği ( illiyet bağı ) bulunan sekeller hesaba katılarak düzenlendiği, ayrıca özür / engel oranı ile maluyiet oranı hesaplanırken farklı yönetmelik ve cetveller kullanıldığı, ... Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesinin 03/04/2012 tarihli sağlık kurulu raporunda; ruhsal durum muayenesinde Organik kişilik bozuluğu ( tedavi ile kısmen düzelen) (%40) + IQ:66 Hafif Mental Retardasyon (%50) tanıları ile %70, Kas iskelet sistemi muayenesinde sağ dirsekte olekranon kırığı sekeli olarak hareket kısıtlılığının olduğu, suspansiyon ve pronasyon 50 derece olduğundan %2 özür oranı olduğu belirtilmiş olduğu, olguda kazaya ait olmayan hafif zeka geriliği (%50) hesaplanarak kişinin özür oranı %71 olarak hesaplanmış olduğu, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının 30/11/2016 tarih ve 474 sayılı raporunda şahısta 17/05/2013 tarihinde ADTK sonrası meydana gelen başka türlü adlandırılmayan psikotik bozukluk tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen ( organik beyin zedelenmesinde sonra oluşan psikotik olmayan özgül bozukluklar, postkontüzyonel sendrom tedaviyle çalışma olanağı veren) tanısı konularak Sosyal Sİgorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre değerlendirimesinde şahıs meslekte kazanma gücünün %32,2 olduğu belirlenmiş olduğu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas kurulunun 27/11/2020 tarihli 15469 karar nolu raporunda ise kişide mevcut postkontüzyonel sendrom ile dava konusu olay arasında illiyet kurulmamış olduğu ve olaya bağlı mulaliyetine neden olacak mahiyet ve derecede psikopatoloji saptanmadığı kanaatine varılmış olduğu ancak kişide mevcut "organik beyin zedelenmesinde sonra oluşan psikotik olmayan özgül bozukluklardan postkontüzyonel sendrom" ve " Sağ ön kol supinasyon (15-20 derece) kısıtlılık" arızaları ile dava konusu yaralanma arasında doğrudan illiyet ( nedensellik) bağı bulunduğu değerlendirilmiştir.
....Asliye Hukuk Mahkemesinin ...sayılı dosyası incelendiğinde; davacıların ..., ..., davalıların ... Sigorta A.Ş., davanın 15/02/2008 tarihinde açılan tazminat davası olduğu, davacılar vekilinin ...'nün 20/06/2007 tarihinde davalı ...'na ait, davalı ...'nın kullandığı ... plaka sayılı aracın çarpması sonucu yaralandığından bahisle davacılar için toplamda 50.000 YTL manevi tazminat, 7.000 YTL maddi tazminat talep etmiş, 08/05/2008 tarihinde davacılar vekilinin ibraz edilen protokol uyarınca davadan feragat ettiklerini bildirmesi nedeniyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekili 03.05.2017 tarihli dilekçesi ile ilgili dosyada araç sürücüsü ve sahibi ile imzalanan protokol çerçevesinde davadan feragat edildiği, ancak protokol gereğince yapılan ödemelerin sigorta şirketi tarafından yapılacak ödemeleri kapsamadığı iddia edilmiş ise de; ... Sigorta A.Ş.'nin de davalı olarak yer aldığı ....Asliye Hukuk Mahkemesinin ...sayılı kararında davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği ayrıca davacı tarafın, zarardan müteselsilen sorumlu olan davalılardan biriyle yapacağı sulh ve ibra nedenine dayanan davadan feragatten, diğer müteselsil sorumluların da yararlanması gerektiği dikkate alınarak bu yönden beyanına itibar edilmemiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/13399 esas, 2017/198 karar ve 17/01/2017 tarihli ilamı uyarınca davacının feragat tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığının ayrıca raporlar arasındaki farklılığın maluliyette artış olarak kabul edilip edilmeyeceğinin tespiti için dosya ... Adli Tıp Ana Bilim Dalı'na gönderilmiş alınan raporlarda açıklandığı üzere, davacının tüm vücut sürekli (kalıcı) maluliyet oranının geçici iş göremezlik süresi bitiminden ( 20/03/2008 tarihinden) itibaren %35,2 olduğu, davacıda tespit edilen sürekli arazların 20/03/2008 tarihinden itibaren mevcut olduğu kabulü gerektiği cihetle davacıda tespit edilen sürekli arazların protokol - feragat tarihinden (08/05/2008) sonra gelişim göstermediği, ... Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesinin 03/04/2012 tarihli sağlık kurulu raporunda kazaya ait olmayan hafif zeka geriliği (%50) hesaplanarak kişinin özür oranı %71 olarak hesaplanmış olduğu, raporlar arasındaki farklılığın özür/engel oranı ile maluliyet oranı hesaplanırken farklı yönetmelik ve cetvellerin kullanılmasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili 24.07.2024 tarihli dilekçesi ile; rapordaki gibi arazlar feragat tarihinde gelişim göstermemiş olsa dahi, davacının feragat tarihinde 16 yaşında olup, beyin zedelenmesi sebebiyle oluşan marazlar, feragat tarihinden sonra zaman içerisinde ve yaşadığı olaylarla birlikte ortaya çıktığını, müvekkilinin feragat tarihinde henüz yaşadığı beyin zedelenmesinin sonuçlarının idrakinde olmadığını ileri sürmüş ise de; davacı tarafça işbu dava kapsamında söz konusu feragatin iptali yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığı(ön sorun olarak incelenmesi), Mahkememizce istinaf karar ilamında belirtilen hususlarla ilgili olarak sınırlı inceleme yapıldığı ve bu husus istinaf mahkemesinin kaldırma kararında da bozma sebebi yapılmadığından taraflar arasında usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak bu yönden davacı taraf itirazlarına itibar edilmemiştir.
Öte yandan, raporda davacının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, yapılan aktüer hesaplaması ile dava dışı sürücünün %40 kusur oranına göre ve davacının 18 yaşından küçük olması nedeniyle 9 aylık iyileşme süresine ait maddi tazminat miktarının 1.524,67 TL olduğu belirlenmiş olmakla birlikte davacı kaza tarihinde henüz 15 yaşında olup gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilememiştir. Nitekim mahkememizce getirtilen SGK kayıtlarına göre de davacının ilk işe başlama tarihi 05/09/2012 olup bu nedenle tedavi süresince mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici iş göremezlik zararı da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 399,90-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 21/10/2024
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!