DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2024/18 E. , 2024/802 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2024/18
Karar No : 2024/802
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Defterdarlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ticaret Turizm Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım emtia ve hizmet alımlarını gerçeği yansıtmayan faturalarla belgelendirdiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporunu done alan takdir komisyonu kararları uyarınca 2010 yılının Mart, Haziran, Temmuz ila Kasım dönemleri için re'sen salınan katma değer vergileri ve vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları ile 2010 yılının Haziran dönemi için tekerrür hükmü uygulanarak artırılan vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Davacıya fatura düzenleyen Şereflikoçhisar Vergi Dairesi mükellefi … Petrol Tuz Nakliye Tarım Ürünleri Hayvancılık Turizm Madencilik Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda şu tespitlere yer verilmiştir:
i. Mükellef akaryakıt, tuz, hayvan ticareti ve nakliyecilik faaliyetinde bulunmak üzere 15/07/1998 tarihinde işe başlamış, 24/03/2014 tarihinde mükellefiyeti re'sen terkin edilmiştir.
ii. 11/01/2007 ve 23/11/2007 tarihlerinde hisse devri yapılmıştır.
iii. 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanun kapsamında kurumlar vergisi yönünden matrah artırımı ve katma değer vergisi yönünden vergi artırımında bulunulmuştur.
iv. 19/10/2011 tarihinde akaryakıt istasyonu … Petrol Ürünleri İnşaat Turizm Kozmetik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine devredilmiştir. Söz konusu adreste 11/04/2012 tarihinden itibaren bu şirketin faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir.
v. 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin vergi beyannameleri verilmiş, ortalama on üç işçi çalıştırıldığı beyan edilmiştir.
vi. 2010 yılındaki mal alımlarının %99,93'ü ve 2011 yılındaki mal alımlarının %98,92'si … Akaryakıt Dağıtım Petrol Ürünleri Nakliyat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Akaryakıt Nakliye Otomotiv İnşaat Pazarlama Ticaret Limited Şirketinden yapılmıştır. ... firması hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda şirket ortaklarının 28/04/2009 tarihinde hisse devri yaptığı, bu tarihten itibaren gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayalı ticari faaliyetinin olmadığı ve düzenlediği faturaların sahte olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş, rapora istinaden anılan firmanın mükellefiyeti 31/11/2011 tarihinde re'sen terkin edilmiştir. ... firmasının ise adresinde bulunamadığı, kurum yetkilisine defter ve belge isteme yazısının tebliğine rağmen ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmediği, hakkındaki incelemenin devam ettiği tespit edilmiştir.
vii. Anılan firmalardan yapılan mal alımlarına ilişkin ödemeler kurumla ilişkili olan ...'e doğrudan veya çek vermek suretiyle yapılmış olarak gösterilmeye çalışılmış, geri kalan ödemeler için de ödemelerin nakden veya müşteri çeki vermek suretiyle yapıldığı ifade edilmiş ise de, bu durum ticari teamüllere aykırıdır. Zira banka ödemelerinden sonra bakiye kalan 206.333.894,55 TL gibi bir tutarın tahsilat makbuzu olmadan elden veya çek karşılığı ödenmesi kabul edilebilir nitelikte değildir.
viii. 2010 ve 2011 yıllarında mal alımında bulunulan … Petrol firması hakkında olumsuz bir tespit bulunmamaktadır. Bu firmadan alınan mal veya hizmetin toplam alımlar içindeki payı %1'dir. Dolayısıyla mükellefin sahte fatura düzenleme faaliyetini gizleme amacıyla sınırlı da olsa gerçek faaliyeti bulunmaktadır.
ix. Günlük satış hacmi çok yüksek olup 23/06/2010 tarihinde 276.531 lt, 14/10/2010 tarihinde 347.644 lt, 19/12/2010 tarihinde 183.151 lt, 18/07/2011 tarihinde 228.953 lt ve 06/09/2011 tarihinde de 111.997 lt satış yapmış görünmektedir. Mükellefin iki adet ve toplamda 28.000 kg akaryakıt taşıma kapasiteli aracı bulunmaktadır. Bu araçlarla satış yapabileceği kapasitenin belirtilen miktarlarda olması mümkün değildir. 2010 ve 2011 hesap dönemlerine ait defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde mükellefin bu şekilde satış yapılan akaryakıtın nakliyesi için başka bir firmaya taşımacılık yaptırdığına dair herhangi bir gider belgesinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla düzenlenen faturalardaki akaryakıtın mükellef tarafından taşınması da mümkün değildir.
Anılan mükellefin, 2010 ila 2012 yıllarında mal alımları için yaptığı ödemelerin muvazaalı olduğu ve sahte fatura kullandığı tespit edilmiş ise de, satışları yönünden olumsuz tespit yapılmadığı, dava konusu dönemde faaliyette bulunduğu, işçi çalıştırdığı, ilgili dönem beyannamelerini verdiği, fatura içeriği yakıtın davacının iştigal ettiği faaliyetle uyumlu olduğu, davacıya düzenlediği faturaların bastırılan faturalar arasında yer aldığı ve katma değer vergisi beyannamelerinin davacıya düzenlediği faturaları karşıladığı görülmektedir.
İhtilaflı dönem haricindeki dönemler için anılan mükellefin sahte belge düzenlediği yönünde yapılan tespitlerin dava konusu dönemi kapsamayacağı, yapılan tespitlerin soyut ve varsayımsal olduğu, somut verilerle desteklenmediği dikkate alındığında, iktisadi ve ticari icaplar gereği davacının anılan mükelleften aldığı emtiaya ilişkin katma değer vergilerini ödediği sonucuna varıldığından, eksik incelemeye dayalı olarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu vergi ve cezaları kaldırmıştır.
Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Davacının takdir komisyonuna sevk edildiği tarih itibarıyla ortada re'sen tarh sebebi bulunmamaktadır.
Re'sen tarh sebebi bulunmadan takdir komisyonuna sevkin zamanaşımı süresini durdurması mümkün olmadığından, zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra tebliğ edilen ihbarnameler içeriği vergi ve cezalarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Dava Dairesi istinaf istemini gerekçeli olarak reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 03/02/2022 tarih ve E:2018/424, K:2022/529 sayılı kararı:
Takdire sevk işleminden önce davacının ilgili dönemde gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan faturaları kullandığı dolayısıyla defter ve beyannameleri gerçek durumu yansıtmadığı tespit edildiğinden işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen temyize konu kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uyan … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 27/04/2023 tarih ve E:2022/7463, K:2023/2377 sayılı kararı:
Davacıya fatura düzenleyen mükellef hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan ve Vergi Mahkemesi kararında da belirtilen tespitlere göre, mükellefin belirtilen ciroları yapabilecek ticari kapasite ve organizasyonunun (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) bulunmadığı ve alımlarının büyük bir kısmının hakkında olumsuz tespit bulunan mükelleflerden yapıldığı dikkate alındığında, bu mükellefin davacıya düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varıldığından, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Dava Dairesi, 22/09/2022 tarihli kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının anılan mükelleften temin ettiği faturaların gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı hususunun somut olarak ortaya konulduğu dolayısıyla dava konusu vergi ve cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Vergi Dava Dairesince, 2010 yılının Haziran dönemine ilişkin vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmının 213 sayılı Kanun'un 339. maddesinin 7338 sayılı Kanun ile değişik hali de gözetilerek hukuka uygunluğu incelenmek ve cezalı tarhiyatın, 3779 numaralı vade farkı faturasından kaynaklanan kısmı yönünden hukuka uygunluk denetimi yapılmak suretiyle yeniden karar verilmek üzere ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen 27/04/2023 tarihli kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
Ayrıca bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda
a) Anılan şirket tarafından davacı adına düzenlenen … tarih ve … numaralı faturanın içeriğinin, kayıtlara intikal ettirilen diğer faturalardan farklı olarak vade farkına ilişkin olması, 3779 numaralı faturanın diğer faturalardan önce düzenlenmiş olması, dava dilekçesinin ekinde bir örneği sunulan muavin defter (320.01.02 alt hesap koduna ve … Pet isimli alt hesabına ilişkin) kayıtlarına göre 2010 yılı dönem başı açılış bilançosunda ilgili hesapta izlenen belirli bir kaydın mevcut olması, diğer taraftan, anılan şirket adına düzenlenen vergi tekniği raporunun 2009 yılına ilişkin hesap ve işlemlere yönelik herhangi bir tespit içermemesi, 3779 numaralı faturanın, anılan rapora dayanak alınan inceleme tutanağının 7 numaralı ekinde listelenen faturalar arasında yer almaması hususları birlikte dikkate alınarak ve dava dosyasında yer alan diğer bilgi ve belgeler incelenerek cezalı tarhiyatın, davacı adına düzenlenen 3779 numaralı faturadan kaynaklanan kısmında hukuka uygunluk bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi
b) 2010 yılının Haziran dönemine ilişkin vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmına yönelik yapılacak değerlendirmede, "lehe olan kanun hükümlerinin geçmişe yürüyeceği" yolundaki ceza hukukunun temel ilkesi çerçevesinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinin 7338 sayılı Kanun'la değişik halindeki, artırım tutarının kesinleşen (tekerrüre esas alınan) cezadan fazla olamayacağı yolundaki düzenlemenin göz önünde bulundurulması suretiyle hüküm kurulacağı tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
11/09/2024 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!