WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY İDARE DAVA DAIRELERI KURULU

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2024/730 E.  ,  2024/1307 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2024/730
Karar No : 2024/1307

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Üçüncü kişiden satın aldığı … plakalı, … marka aracının mülkiyetinin kamuya geçirildiğinden bahisle, olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek uğradığı iddia edilen zararına karşılık araç bedeli için 178.275,21 TL, araca yapılan zorunlu ve faydalı masraflar için 12.781,21 TL olmak üzere toplam 191.056,42 TL maddi tazminatın, araç bedeli yönünden yasal faizi, zorunlu ve faydalı masraflar yönünden ise sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; yurt dışından ülkeye kaçak eşya sokulmasını önleme, izleme ve araştırmakla yükümlü olan davalı idarenin, aracın yurt dışından ithal edilerek trafik siciline tescilinin yapılması öncesinde üzerine düşen dikkat ve özeni göstermediğinden hizmet kusuru bulunduğu, aracın kaçak olarak yurda getirilmesinde herhangi bir ilgisi ve kusuru bulunmayan, iyiniyetli 3. kişi durumunda bulunan davacının uğradığı zararların kusurlu sorumluluk ilkesi gereğince tazmin edilmesi gerektiği, davacı tarafından talep edilen zorunlu ve faydalı masrafların; mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı olmasaydı dahi davacının şahsi kullanımı için kanunen zorunlu masrafların ödenmesi gerektiğinden karşılanma olanağı bulunmadığı, araç bedeli istemi yönünden ise; dosyadaki belgelerden … plakalı aracın 22/07/2016 tarihinde yapılan e-ihale ile 163.100,00 TL bedelle satıldığı, ihale bedelinden vergiler düşüldükten sonra kalan 51.083,36 TL satış bedelinin ise davacı adına emanete alındığının görüldüğü, davalı idarece e-ihale satış bedeli olan 163.100,00 TL 'nin davacının faturalandırabildiği zararı ile karşılaştırıldığında hükme esas alınabilir nitelikte bir kıymet takdiri olduğu, ayrıca davacının zararın konusu olan aracın ihale bedelinden vergiler düşüldükten sonra kalan 51.083,36 TL satış bedelini iktisap ettiği tespit edilirse, hükmedilen maddi tazminat miktarından bu bedelin düşülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 163.100,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 06/11/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 21/09/2023 tarih ve E:2019/9018, K:2023/4636 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlıkta; üçüncü kişiden satın aldığı aracın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi sebebiyle zararlarının tazminini isteyen ve aracın mevzuata aykırı olarak ithal edilmesinde kusuru bulunmayan davacının uğradığı zararların karşılanması gerektiğinde şüphe bulunmadığı,
Dosyada bulunan Ticaret Bakanlığı Bakırköy Tasfiye İşletme Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında; aracın 22/07/2016 tarihinde yapılan e-ihale ile 163.100,00 TL bedelle satıldığı, satış bedelinden vergiler ve diğer giderler ayrıldıktan sonra kalan 51.083,36 TL'nin davacı adına emanet hesabına alındığının belirtildiği,
İdare Mahkemesince, davacının zararın konusu olan aracın ihale bedelinden vergiler düşüldükten sonra kalan 51.083,36 TL satış bedelini iktisap ettiği tespit edilirse, hükmedilen maddi tazminat miktarından bu bedelin düşülmesi gerektiği belirtilerek 163.100,00 TL maddi tazminata hükmedildiği, Bölge İdare Mahkemesince davalı idarenin istinaf başvurusunun reddedildiği,
Bu durumda; dava konusu aracın ihale yolu ile satışı sonrasında davacı adına 51.083,36 TL'nin emanet hesabına alındığı anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesince öncelikle ihale sonrasında davacıya ödenmesi gereken tutardan düşülen vergiler ve sair giderler tespit edilerek bu giderlerin davacının tazminatından düşülüp düşülmemesi gerektiğinin değerlendirilmesi ve emanete alındığı belirtilen tutarın davacıya ödenip ödenmediğinin netleştirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği,
Bu itibarla, davacının gerçek zararının tespit edilerek yeniden maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden davalı idarenin istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla;
Davacı tarafından, üçüncü kişiden satın aldığı … plakalı, … marka aracının mülkiyetinin kamuya geçirildiğinden bahisle, olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek uğradığı iddia edilen zararına karşılık araç bedeli için 178.275,21 TL, araca yapılan zorunlu ve faydalı masraflar için 12.781,21 TL olmak üzere toplam 191.056,42 TL maddi tazminatın, araç bedeli yönünden yasal faizi, zorunlu ve faydalı masraflar yönünden ise sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı,
Buna göre davacı tarafından açılan işbu davanın Bakırköy Tasfiye İşletme Müdürlüğünce aracın ihale usulüyle satışı sonrası emanete alınan paranın iadesine veya bu miktarın hesaplanmasına yönelik olarak Tasfiye Müdürlüğünce gerçekleştirilen iş ve işlemlere yönelik tazminat davası olmadığı, aracın mülkiyetinin kamuya geçirilmesinde gümrük idaresinin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle aracın rayiç değerinin tazminine yönelik bir tam yargı davası olduğu,
İstinafa konu İdare Mahkemesince de, hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle aracın rayiç değerinin idarece tazminine karar verildiği, aracın rayiç değeri olarak, aracın tasfiye sürecinde satışına ilişkin olarak ihale satış bedeli olan 163.100,00-TL'nin belirlendiği, belirlenen bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek, diğer maddi tazminat taleplerinin reddedildiği,
Anılan karara davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, sadece davalı idare tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu,
Ayrıca tasfiye mevzuatı uyarınca, aracın satışından elde edilen gelirlerden giderler düşülmek suretiyle kalan 51.083,36-TL'nin hak sahibi davacı adına emanete alındığı,
İşbu açılan davada hükmedilen miktar aracın bedeline ilişkin olduğundan, bu bedel idare tarafından davacıya ödendiğinde idare hukuken araç sahibinin yerine geçeceğinden, tasfiye sonucunda emanete alınan paranın da iadesi halinde mükerrer ödeme olmaması açısından İdare Mahkemesince, emanete alınan hesabın davacıya ayrıca ödenmesi halinde bu miktarın hükmedilen maddi tazminat miktarı bedelinden düşüleceği hususuna yer verildiği,
Buna göre işbu açılan davada hükmedilen miktarın aracın bedeline ilişkin olduğu, Tasfiye Müdürlüğünce gerçekleştirilen iş ve işlemlere yönelik tazminat davası olmadığı, İdare Mahkemesince hükmedilen bedel idarece davacıya ödendiğinde idare hukuken araç sahibinin yerine geçeceğinden, tasfiye sonucunda emanete alınan paranın da iadesi halinde mükerrer ödeme olmaması açısından bu ödemenin idarece dikkate alınacağı, dolayısıyla, emanete alınan miktarın hesabına ilişkin bir uyuşmazlığın olmaması karşısında, ihale sonrasında davacıya ödenmesi gereken tutardan düşülen vergiler ve sair giderlerin davacının tazminatından düşülüp düşülmemesinin bir önemi olmadığı, karar verildiği tarih itibarıyla davacıya yapılan bir ödeme bilgisine idarece yer verilmediği, davacının gerçek zararının belirlenmesine ilişkin İdare Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararlarında iyiniyet aranmadığı, gerçekleştirilen işlemlerin hukuka uygun olduğu, idarenin hizmet kusurunun söz konusu olmadığı, davacının bir zararı varsa dahi zarar ile idarenin fiili arasında illiyet bağının bulunmadığı, davacı tarafından zararının karşılanması için aracı ithal eden firmaya karşı dava açılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3.Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2024 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- … Bölge İdare mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 21/09/2023 tarih ve E:2019/9018, K:2023/4636 sayılı kararında belirtilen gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.

UYAP Entegrasyonu