WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY İDARE DAVA DAIRELERI KURULU

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2024/607 E.  ,  2024/1172 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2024/607
Karar No : 2024/1172

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : I-(DAVALILAR) : 1-..
VEKİLİ : Av. …
2-… AŞ
VEKİLİ : Av. …
II-(DAVALILAR YANINDA MÜDAHİL) :
… Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret AŞ
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 20/12/2023 tarih ve E:2023/1038, K:2023/9697 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: "154 kV Gülpınar RES TM-Çan Havza TM Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamında ekli harita ile listede güzergahı ve bulunduğu yer ile ada ve parsel numaraları gösterilen taşınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet şeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 24/09/2020 tarih ve 31254 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/09/2020 tarih ve 2962 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın, Çanakkale ili, Bayramiç ilçesi, ... Köyü, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 20/12/2023 tarih ve E:2023/1038, K:2023/9697 sayılı kararıyla;
Davalı idarelerin davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiş,
Anayasa'nın 35. maddesi; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin Ek 1 Nolu Protokolü'nün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesi; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 3., 5., 6. ve 27. maddelerine yer verilerek,
Acele kamulaştırma kararına yönelik yapılacak incelemede, nihai olarak taşınmazın kamuya devrinin gerçekleşmesi planlandığından, öncelikle acele kamulaştırma yoluyla el konulmak istenilen taşınmazın kamusal bir amaca -plan, proje ve bu konuda yetkili makamlarca alınan kamu yararı kararı gibi- özgülendiğinin ortaya konulması gerektiği, burada acele kamulaştırma işleminin kurucu unsuru olan kamu yararının bulunup bulunmadığı hususu ile sınırlı olarak inceleme yapılacak olup, kamu yararının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin incelemenin ise olağan kamulaştırma sürecine ilişkin işlemlere -kamu yararı/kamulaştırma kararı, proje vb.- karşı ilk derece yargı yeri olarak İdare Mahkemesinde açılacak davalarda yapılacağının tabii olduğu,
Diğer taraftan, acelilik halinin varlığının ortaya konulmasının, işlemin temel dayanağını teşkil ettiği, acelelik halinin varlığından söz edilebilmesi için, idarenin acele kamulaştırmaya konu taşınmaza bir an önce fiilen müdahalede bulunması için olağan usulden ayrılmasının bir zorunluluktan kaynaklandığının, diğer bir ifadeyle gecikmesinde sakınca bulunan bir faaliyetin gerçekleştirilmesinde üstün kamu yararı bulunduğunun ortaya konulması gerektiği,
Acelelik halinin ve olağan kamulaştırma usulünden ayrılmasını gerektiren nedenlerin, kamu yararı ile özel mülkiyet hakkı arasındaki denge gözetilerek gerçekleşip gerçekleşmediğinin her somut olayda, projenin ve hizmetin niteliği, mahalli veya ulusal ihtiyacın ivedilikle karşılanması gerekliliği gibi hususlar da göz önünde bulundurularak yargı yerince değerlendirileceği,
Dosyanın incelenmesinden, "154 kV Gülpınar RES TM-Çan Havza TM Enerji İletim Hattı"nın ülkenin enerji ihtiyacını beslemesi bakımından önemli bir noktada bulunduğu, Çanakkale ilinin rüzgar enerjisi potansiyelinin üst düzeyde olduğu, anılan projenin ulusal elektrik iletim ağ şebekesi (enterkonnekte sistem) güvenliği için önem arz ettiği ve enerji üretiminin nihai tüketiciye ulaşmasında, sistem kullanıcılarının enerjiye kaliteli, hızlı ve güvenli erişiminin sağlanması bakımından önem taşıdığından kamu yararının bulunduğu, üretilen elektriğin enterkonnekte sistem ile irtibatının sağlanmasının doğrudan ülke ekonomisine katkısının olduğu, iletim sisteminin arz güvenilirliğinin sağlanması için de elzem olduğu, artan enerji ihtiyacının bir an evvel karşılanabilmesi, kesintisiz ve sürekli enerjinin devam ettirilebilmesi için enerji iletim hattının yapılmasında aciliyet bulunduğundan bahisle uyuşmazlığa konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı,
Bu durumda, anılan proje ile tüm sistem kullanıcılarının bağlantı güvenliğinin, arz kalitesinin ve kesintisiz enerjinin sağlanmasının amaçlandığı, Gülpınar RES TM-Çan Havza TM Enerji İletim Hattının enterkonnekte sistemin güvenliği için önem arz ettiği, artan enerji ihtiyacının bir an önce karşılanabilmesi ve enerji arzının kesintisiz, sürekli biçimde sağlanabilmesi gerekliliği, enerji arz güvenliğinin sağlanmasının önemi ile ülkemizin enerji ihtiyacının hızla artış gösterdiği gerçeği birlikte dikkate alındığında, enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla inşa edilecek iletim sistemleri için ihtiyaç duyulan taşınmazların temininde, enerjinin tüketim noktalarına ulaştırılmasında gecikmeye yol açılmamasında kamu yararı ile acelelik halinin bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, anılan iletim hattının bir an önce yapılabilmesi maksadıyla proje kapsamındaki taşınmazlara el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararı'nda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, firmaların TEİAŞ’a ait iletim hatlarından yararlanmasının kamu yararı olarak görülemeyeceği, özel bir mal üretimine tedarikçilik yapmak maksadıyla, devletin dağıtım hattı kurmak için acele kamulaştırma yoluna başvurmasında kamu yararının değil özel bir yararın söz konusu olduğu, dava konusu işlemde kamu yararı ve acelelik halinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuş, müdahil tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ..'UN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlık konusu parselin tarım arazisi niteliği dikkate alındığında, tarım arazisinin amaç dışı kullanımına izin verilebilmesi için, Devlete yüklenilen tarım arazilerinin korunması ödevi ile sosyal veya ekonomik bazı zorunlu ihtiyaçlar arasında makul bir denge kurulması ve arazinin, tarım arazisi olarak mı amaç dışı kullanımının mı sosyal veya ekonomik açıdan daha fazla kamusal yarar sağlayacağının ortaya konulması suretiyle tarım dışı kullanım izin prosedürünün tamamlanmış olması gerekmekte olup, davaya konu işlemden önce alınması gereken tarım dışı kullanım izninin, davaya konu işlemden daha sonra alındığı anlaşıldığından, dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın uyuşmazlık konusu taşınmaza yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozularak dava konusu işlemin uyuşmazlık konusu parsel yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
TEİAŞ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun 17/06/2020 tarih ve 15-224 sayılı kararıyla; 154 kV Gülpınar RES TM-Çan Havza TM Enerji İletim Hattı güzergahına isabet eden taşınmazlardan özel mülkiyete ait olanların kamulaştırılabilmesi amacıyla 2942 sayılı Kanun'un 5. maddesinin (b) bendi uyarınca kamu yararı kararı alınmış, anılan kamu yararı kararı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 02/07/2020 tarih ve E.17278 sayılı Oluruyla onaylanmıştır.
"154 kV Gülpınar RES TM-Çan Havza TM Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamında ekli harita ile listede güzergahı ve bulunduğu yer ile ada ve parsel numaraları gösterilen taşınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet şeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 24/09/2020 tarih ve 31254 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/09/2020 tarih ve 2962 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın, uyuşmazlığa konu taşınmaz yönünden iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 13/09/2022 tarih ve 1415522 sayılı işlemi ile taşınmazlarda fiili kamulaştırma işlemlerine başlanılmasına karar verilmiştir.
TEİAŞ 2. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı yazıları ile tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlar için tarım dışı kullanım izni talep edilmiş olup, 10/02/2021 tarihli Bakanlık Oluruyla tarım dışı kullanım izninin verildiği Çanakkale İl Tarım Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısından anlaşılmaktadır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin .. tarih ve E:.. D.İş, K:… sayılı kararıyla uyuşmazlığa konu taşınmaza acele el konulmasına karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın 35. maddesinde, "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasında, idarelerin kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını, bedellerini ödemek suretiyle kamulaştırabileceği düzenlenmiş; 5. maddesi ile kamulaştırma yapılabilmesi kamu yararı kararı alınması şartına bağlanmış; 5. maddede düzenlenen mercilerce verilen kamu yararı kararlarının onay mercilerinin düzenlendiği 6. maddesinin son fıkrasında da, onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için kamu yararı kararı alınmasına gerek olmaksızın, yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir kararın alınması yeterli görülmüştür.
Aynı Kanun'un 27. maddesinde ise, "3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir." hükmüne yer verilmiştir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun "Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı" başlıklı 13. maddesinde;
"Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla;
a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,
c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,
ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri,
d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar,
e) (Ek: 31/1/2007-5578/3 md.) Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar,
f) (Ek: 26/3/2008-5751/1 md.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun talebi üzerine 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımı ile ilgili yatırımları,
g) (Ek: 26/3/2008-5751/1 md.) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,
İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. (Ek cümle: 31/1/2007-5578/3 md.) Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.
Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir...
..." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 35. maddesinin 2. fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir.
Özel mülkiyet hakkı korunması gereken temel insan hakları arasında sayılmış, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahaleler olabileceği öngörülmüş ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük ya da orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa ve 2942 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, idarelerin, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, yetkili mercilerce alınacak kamu yararı kararı çerçevesinde ya da onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine dayanılarak, bedellerini ödemek suretiyle kamulaştırmaları; hatta 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinde öngörülen şartların varlığı halinde, anılan Kanun'da ayrı bir usul olarak öngörülen acele kamulaştırma yöntemine de başvurulabilmeleri mümkündür.
Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.
Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Anayasa'nın 35. maddesinin mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlanabileceğine ilişkin hükmü çerçevesinde, 2942 sayılı Kanun'la, kamulaştırma ve aynı zamanda acele kamulaştırma işleminin kurucu unsuru olan kamu yararının, yetkili mercilerce alınacak kamu yararı kararı ile ya da onaylı imar planı veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve proje ile ortaya konulması gerekliliği düzenlenmiştir.
Öte yandan, 5403 sayılı Kanun; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımının sağlanması amacıyla yürürlüğe konulmuş, arazi ve toprak kaynaklarının kullanım planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. 5403 sayılı Kanun ile tarım arazileri koruma altına alınmış ve tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı belirtilerek tarım arazilerinin ancak 13. maddede sayılan koşulların varlığı halinde tarım dışı kullanımına olanak sağlanmıştır. Bu kapsamda tarım arazisinin amaç dışı kullanımı, ancak arazinin, tarım dışı kullanımının sosyal veya ekonomik açıdan daha fazla kamusal yarar sağlayacağının yapılacak değerlendirme sonucunda belirlenerek Toprak Koruma Kurulunun uygun görüşü üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığınca veya Valiliklerce tarım dışı kullanım izni verilmesi halinde mümkündür.
Uyuşmazlıkta, "154 kV Gülpınar RES TM-Çan Havza TM Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamında ekli harita ile listede güzergahı ve bulunduğu yer ile ada ve parsel numaraları gösterilen taşınmazlarda direk yerlerinin mülkiyetinin tescili, iletken salınım gabarisi için irtifak hakkı tesis edilebilmesi için Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Yönetim Kurulunca 2942 sayılı Kanun'un 5. maddesinin (b) bendi uyarınca alınan kamu yararı kararı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 02/07/2020 tarih ve E.17278 sayılı Oluruyla onaylanarak, aralarında uyuşmazlık konusu taşınmazın da yer aldığı bazı taşınmazların acele kamulaştırmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği ve uyuşmazlık konusu taşınmazın tarım arazisi olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu parsellerin tarım arazisi niteliği dikkate alındığında, tarım arazisinin amaç dışı kullanımına izin verilebilmesi için, Devlete yüklenilen tarım arazilerinin korunması ödevi ile sosyal veya ekonomik bazı zorunlu ihtiyaçlar arasında makul bir denge kurulması ve arazinin, tarım arazisi olarak mı amaç dışı kullanımının mı sosyal veya ekonomik açıdan daha fazla kamusal yarar sağlayacağının ortaya konulması suretiyle tarım dışı kullanım izin prosedürünün tamamlanmış olması gerekmekte olup, tarım dışı kullanım izni alınması gereken tarım arazisi niteliğinde olan davaya konu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin davaya konu acele kamulaştırma kararı öncesinde alınmış tarım dışı kullanım izni bulunmasa da, davaya konu Cumhurbaşkanlığı Kararı'ndan sonra, Tarım ve Orman Bakanlığının 10/02/2021 tarih ve 205144 sayılı kararı ile davaya konu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin tarım dışı kullanım izninin verildiği anlaşıldığından, tarım dışı kullanım izni ile bu husustaki hukuka aykırılık halinin ortadan kalktığı ve söz konusu iznin dava konusu karardan daha sonra verilmiş olmasının, davaya konu kararın iptalini gerektirir bir husus olmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, Gülpınar RES TM-Çan Havza TM Enerji İletim Hattının enterkonnekte sistemin güvenliği için önem arz ettiği, proje ile tüm sistem kullanıcılarının bağlantı güvenliğinin, arz kalitesinin ve kesintisiz enerjinin sağlanmasının amaçlandığı, artan enerji ihtiyacının bir an önce karşılanabilmesi ve enerji arzının kesintisiz, sürekli biçimde sağlanabilmesi gerekliliği, enerji arz güvenliğinin sağlanmasının önemi ile ülkemizin enerji ihtiyacının hızla artış gösterdiği gerçeği birlikte dikkate alındığında, enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla inşa edilecek iletim sistemleri için ihtiyaç duyulan taşınmazların temininde, davaya konu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin tarım dışı kullanım izninin verilmiş olduğu dikkate alındığında, kamu yararı ile acelelik halinin bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, anılan iletim hattının bir an önce yapılabilmesi maksadıyla proje kapsamındaki taşınmazlara el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararı'nda hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 20/12/2023 tarih ve E:2023/1038, K:2023/9697 sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,

3.Kesin olarak, 27/05/2024 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X-5403 sayılı Kanun; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımının sağlanması amacıyla yürürlüğe konulmuş, arazi ve toprak kaynaklarının kullanım planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
5403 sayılı Kanun ile tarım arazileri koruma altına alınmış ve tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı belirtilerek tarım arazilerinin ancak 13. maddede sayılan koşulların varlığı halinde tarım dışı kullanımına olanak sağlanmıştır. Bu kapsamda tarım arazisinin amaç dışı kullanımı, ancak arazinin, tarım dışı kullanımının sosyal veya ekonomik açıdan daha fazla kamusal yarar sağlayacağının yapılacak değerlendirme sonucunda belirlenerek Toprak Koruma Kurulunun uygun görüşü üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığınca veya Valiliklerce tarım dışı kullanım izni verilmesi halinde mümkündür.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın tarım dışı kullanım izni alınması gereken tarım arazisi niteliğinde olduğu, tarım dışı kullanım izninin davaya konu 23/09/2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı'ndan sonra 10/02/2021 tarihinde alındığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; ilgili mevzuat uyarınca davaya konu işlemden önce alınması gereken tarım dışı kullanım izninin, davaya konu işlemden daha sonra alındığı anlaşıldığından, dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın uyuşmazlık konusu taşınmaza yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozularak dava konusu işlemin uyuşmazlık konusu parsel yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

UYAP Entegrasyonu