DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2024/596 E. , 2024/1059 K.
"İçtihat Metni"T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2024/596
Karar No : 2024/1059
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Derneği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 07/11/2023 tarih ve E:2021/2078, K:2023/8014 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Aydın ili, Didim ilçesi, … Mahallesi, … ada, … (eski …) parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanan ve 23/07/2020 tarih ve 2797 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli ilave uygulama imar planı ve uygulama imar planı değişikliğinin, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin, 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 07/11/2023 tarih ve E:2021/2078, K:2023/8014 sayılı kararıyla;
Davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
Dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden;
1/100.000 ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı hükümlerinin koruma ilkeleri başlığı altında yer alan 5.1.6 sayılı maddesinde; "Üzerinde yetişen özel ürünler açısından önem taşıyan tarım alanlarının korunması” ilkesi yer almakta olup, plan açıklama raporunda planlama bölgesi ile ilgili olarak ortaya konulan tespitlerde; "Büyük Menderes Havzası'nda yer alan Aydın ilinde önemli ölçüde verimli tarım topraklarının bulunması yanı sıra iklimin polikültür tarıma uygun olması, tarım ve bununla eşgüdüm halinde gelişmesi beklenen sanayi sektörünün gelişmesini destekleyecek en güçlü yöndür. Buna ilavaten, tarım ürünlerinin işlenmesine yönelik küçük çaplı tesislerin yer alması ilin kalkınması için önemli bir fırsat durumundadır. Buna karşın, mekansal gelişmenin verimli tarım toprakları ile sınırlanmış olması ve buna bağlı olarak tarım arazilerinin yapılaşma baskısı altında bulunması kalkınma sürecinde önemli bir engel olarak değerlendirilmektedir.” ifadesinin yer aldığı,
Dosyanın incelenmesinden, 1/100.000 ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planında uyuşmazlık konusu parselin bulunduğu alanın güneyinden geçen ikinci derece yolun güneyinde kalan alanların kentsel yerleşik alan, aralarında dava konusu parselin de bulunduğu kuzeyinde kalan alanların ise büyük oranda tarım ve orman alanı olarak planlandığı, bu doğrultuda Didim ilçesinin merkez yerleşmesinin anılan yolun güney bölümünde yapılaştığı, yolun kuzeyinde kalan alanlarda ise yapılaşmanın oldukça sınırlı olduğu ve tarım alanlarının bulunduğu, etrafında geniş zeytinlikler bulunan uyuşmazlık konusu taşınmazın da küçük bir bölümünün kentsel yerleşik alanda, büyük bölümünün ise tarım ve orman alanında kaldığı, uyuşmazlık konusu parselin özelleştirme kapsam ve programına alınmasının ardından onaylanan dava konusu 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinde ise kentsel meskun (yerleşik) ve kentsel gelişme alanı olarak planlandığı,
Bu açıklamalardan hareketle, 1/100.000 ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planında küçük bir bölümü kentsel yerleşik alan, büyük bölümü tarım ve orman alanı olarak belirlenen uyuşmazlık konusu taşınmazın tamamının kentsel meskun (yerleşik) ve kentsel gelişme alanı olarak belirlenmesine ilişkin dava konusu 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin 1/100.000 ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Çevre Düzeni Planının Didim ilçesinde yeni yapılaşma kararlarının sınırlandırılması ve tarım arazilerinin korunması stratejisinden bilimsel, teknik ve nesnel bir gerekçe göstermeksizin ayrıldığı, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının ana stratejileriyle çeliştiği, plan açıklama raporunda bu yaklaşımdan uzaklaşma gerekçesi olarak belirtilen, taşınmazın doğrudan bir orman ya da tarım alanı olmayışının yapılaşmaya açılmasına gerekçe olamayacağı, uyuşmazlık konusu parselin bulunduğu alanın güneyinden geçen ikinci derece yolun güneyinde bulunan Didim merkez yerleşik alanından sonra anılan yolun kuzeyinde bulunan ve etrafı tarım alanları ve zeytinlikliklerle çevrili, yerleşme dokusunun sonlandığı bir alanda bulunan, 1/100.000 ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planında büyük bir bölümü tarım ve orman alanında kalan parselin de, çevresinden ayrışarak tümüyle kentsel meskun ve kentsel yerleşik alan olarak planlanmasının, taşınmazın büyüklüğü de gözetildiğinde alandaki zeytinlik ve tarım alanlarını yapılaşma baskısı altında bırakacağından koruma-kullanma dengesini bozduğu, şehircilik ve planlama ilkeleriyle bağdaşmadığı, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin çevre düzeni planlarına yönelik revizyon ve değişikliklere ilişkin hükümlerine aykırılık taşıdığı, tarım alanlarının tahrip edilmesine yol açacağı, tarım alanlarını koruma hedefini güvence altına alan bir gelişme ve kalkınma ilkesiyle bağdaşmadığı, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları, kamu yararı ve imar mevzuatına uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Dava konusu 1/100.000 ölçekli plan değişikliğinin, 1/100.000 ölçekli planın ana kararlarını zedelediği, bu değişikliğe dayalı olarak uyuşmazlık konusu parselin tümünün kentsel gelişme alanına alınması yolunda tesis edilen 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin de üst ölçekli planın ana plan kararı ve stratejisine, şehircilik ilkeleri, planlama esasları, kamu yararı ve imar mevzuatına aykırı olduğu,
1/100.000 ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Çevre Düzeni Planında büyük bir bölümü tarım ve orman alanında kalan taşınmazın kentsel meskun ve kentsel gelişme alanına alınmasına ilişkin 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ve kentsel gelişme alanına alınmasına ilişkin 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin Dairelerince şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından, üst ölçekli imar planı değişikliklerinin alt ölçekli planlara yansıtılması sonucu taşınmaza konut, ticaret gibi kullanım kararları getirilerek taşınmazın yapılaşmaya açılmasına yönelik tesis edilen 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle,
dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, planların yapımı sürecinde iki kez kurum görüşlerinin alındığı, planlama alanına yönelik arazi incelemesinin yapıldığı, tüm veri ve bilgilerin temin edildiği, plan değişikliklerine altlık teşkil edecek araştırma raporunun hazırlandığı, alanda konut büyüklüğünün 100m² olacağı, hane halkı büyüklüğü 2,75 kişi alındığında, planlama alanına gelecek nüfusun 167 kişi olduğu, planlama alanının neredeyse yarısının kamusal kullanımlara ayrıldığı, çevre-imar bütünlüğüne uygun şekilde hatta etrafa göre daha düşük olacak şekilde yapılaşma koşulları belirlendiği, alanın tarım alanı olduğuna dair bir tespitin bulunmadığı, kaldı ki ilgili idarenin uygun görüşünün alındığı, parselde belirlenen kullanımların Didim Belediye Başkanlığı ile mutabakat sağlanarak belirlendiği, planların mevzuata, planlamanın temel ilke ve esaslarına, çevre, imar bütünlüğüne ve kamu yararına uygun olarak hazırlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 07/11/2023 tarih ve E:2021/2078, K:2023/8014 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak,15/05/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!