WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY İDARE DAVA DAIRELERI KURULU

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2024/197 E.  ,  2024/1072 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2024/197
Karar No : 2024/1072

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …
3- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/10/2023 tarih ve E:2023/11437, K:2023/5428 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana ili, Yüreğir ilçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 26/11/2013 tarih ve 2013/5679 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/10/2023 tarih ve E:2023/11437, K:2023/5428 sayılı kararıyla;
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/04/2023 tarih ve E:2023/190, K:2023/715 sayılı usuli bozma kararına uyularak, işin esası yeniden görüşülmüş,
Adana ili, Yüreğir ilçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve 26/11/2013 tarih ve 2013/5679 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alandaki yapıların ve zemin yapısının, can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını ortaya koyan bilimsel verileri içeren herhangi bir teknik incelemenin yapılmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemin dayanağı raporun, zemin yapısı ve üzerindeki yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı hususları dikkate alındığında, 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği'nin öngördüğü koşullarda detaylı bir teknik inceleme yapılmaksızın, uyuşmazlığa konu alanın 6306 sayılı Kanun'un 2. maddesine göre riskli alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının, Adana ili, Yüreğir ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 9435 ada, 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemin anılan taşınmaza ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, dava konusu işlemin mevzuatta öngörülen şekilde hukuka uygun tesis edildiği, 6306 sayılı Kanun'da iki farklı uygulamanın söz konusu olduğu, 2. madde uyarınca bir alanın riskli alan ilan edilmesinde, tek tek riskli bina tespiti yapılacağı yönünde bir zorunluluk bulunmadığı, alandaki yapı stokunun %80 oranında mevzuata aykırı olduğu gözetildiğinde, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/10/2023 tarih ve E:2023/11437, K:2023/5428 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kullanılmayan 704,50-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idarelerden Yüreğir Belediye Başkanlığına iadesine,
4. Kesin olarak, 15/05/2024 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava, 18/12/2013 tarih ve 28855 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Adana ili, Yüreğir ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 26/11/2013 tarih ve 2013/5679 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde; riskli alan, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alan olarak tanımlanmıştır.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin, “Riskli alanın tespiti” başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında da; "Riskli alan; a) Alanın, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair teknik raporu, b) Alanda daha önceden meydana gelmiş afetler varsa, bunlara dair bilgileri, c) Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı sınırlandırma haritasını, varsa uygulama imar planını, ç) Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini, d) Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını, e) Zemin yapısı sebebiyle riskli alan olarak tespit edilmek istenilmesi halinde yerbilimsel etüd raporunu, f) Alanın özelliğine göre Bakanlıkça istenecek sair bilgi ve belgeleri, ihtiva edecek şekilde hazırlanmış olan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir ve teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur..." hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 6306 sayılı Kanun uyarınca hazırlanan ve dava konusu işlemin dayanağını oluşturan riskli alan tespit raporu ile gerekçe raporunda, riskli alan olarak ilan edilen bölgenin yaklaşık 76 hektar yüz ölçümüne sahip bir alan olduğu, bölgenin birbirini dik kesen, ızgara doku özellikleri gösteren 1-2 katlı konut ve küçük parsellerden oluştuğu, konut dışında kentsel kullanımın yer almadığı, proje alanının büyük bir bölümünde yerleşim olmadığı, Adana ili ve çevresinin 2. derece deprem kuşağında olduğu, 1998 yılında 6.3 şiddetinde deprem yaşanmasının, proje alanının deprem tehdidi altında olduğunun göstergesi olduğu, deprem sonrası yenileme güçlendirme işleminin yapılmamasının önemli bir risk faktörü oluşturduğu, yapılaşmanın %80 oranında ruhsatsız olduğu, 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli alan ilanı ile kentsel dönüşümün hedeflendiği, proje kapsamındaki alanların yenilenerek, afet riskinin ortadan kaldırılması ve kent merkezi ile bütünleşik yeni mekanların oluşturulmasının amaçlandığının belirtildiği, 2016 yılı onaylı imar planına esas jeolojik- jeoteknik etüt raporun sonuç kısmında da, arazi çalışmaları, zeminin tetkiki, sondaj çalışmaları, laboratuvar çalışmaları ve jeolojik-jeoteknik incelemeyi içerdiğinin ve yerleşime uygunluk açısından Önlemli Alan 5.1.(Ö.A.5.1.) önlem alınabilecek nitelikte şişme oturma açısından sorunlu alanlar kategorisinde değerlendirildiğinin belirtildiği görülmektedir.
Bu itibarla, anılan riskli alan tespit ve gerekçe raporlarına göre, Adana ili ve çevresinin 2. derece deprem kuşağında bulunduğu, 1998 yılında 6.3 şiddetinde deprem yaşanmasının, proje alanının deprem tehdidi altında olduğunu ortaya koyduğu gibi anılan deprem sonrasında yenileme ve güçlendirme işleminin yapılmamış olmasının da önemli bir risk faktörü oluşturduğu, öte yandan, yapılaşmanın %80 oranında ruhsatsız olduğu ve proje alanındaki düzensiz ve kaçak yapılaşmanın, alanın genelini tehdit ettiği, bu hususun afet riskinin yanı sıra, bir çok kentsel sorunu da beraberinde getirdiği, yine Yüreğir ilçesindeki kentsel dönüşüm açısından en büyük sorunun yeterince rezerv yapı alanı bulunmamasından kaynaklandığı, uyuşmazlıkta, alanın güney kesiminin büyük oranda gayri meskun olduğundan, güney mahallelerin dönüşümü için önemli bir potansiyeli ifade ettiği, bu bölgede yapılacak kentsel dönüşümün, kuzey kesimde yer alan kaçak yapıların da dönüşmesine imkan sağlayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, belirtilen nedenlerden dolayı alanda can ve mal kaybı riski bulunduğu açık olup; belirtilen risk ve olumsuzlukların 6306 sayılı Kanun kapsamında ivedilikle giderilmesine yönelik olarak tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi bir gerekçeyle işlemi iptal eden Daire kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile temyize konu kararın bozulması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

UYAP Entegrasyonu