DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2024/1117 E. , 2024/1239 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2024/1117
Karar No : 2024/1239
TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
II- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : … Konfederasyonu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 22/11/2023 tarih ve E:2021/6347, K:2023/5955 sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması taraflarca karşılıklı olarak istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde'' ibaresinin ve aynı maddenin 2. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 22/11/2023 tarih ve E:2021/6347, K:2023/5955 sayılı kararıyla;
Anayasa’nın 51, 53 ve 128.; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 1, 4, 5, 14, 18, 19, 28, 29, 30 ve 31.; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6111 sayılı Kanun ile değişik Ek 4.; 25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin 1, 2, 3, 4 ve 23. madde hükümleri aktarıldıktan sonra,
6. Dönem Toplu Sözleşme'nin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde'' ibaresi yönünden;
Sendika kurma hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı ve çalışanlar ve işverenlerinin, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahip olduğu; hiç kimsenin bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamayacağı; sendika kurma hakkının; ancak, bazı sebeplerin varlığı halinde Kanunla sınırlanabileceği; toplu sözleşme hakkı kapsamında, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkına sahip oldukları, bu konu ile ilgili hususların Kanunla düzenleneceğinin kurala bağlandığı,
4688 sayılı Kanun’da; sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri, görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumlulukları ile toplu sözleşme yapılmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek, hizmet kolu esasına göre Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacıyla bir hizmet kolundaki kamu işyerlerinde çalışan kamu görevlileri tarafından kurulabilecek olan sendikaların hizmet kollarına yer verildiği, sendikalara üyeliğin serbest olduğu, kamu görevlilerinin çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilecekleri hükmünün yanında, kamu işvereninin kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayrım yapamayacağı hususunun, sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi olarak düzenlendiği,
Anılan Kanun'un 28. maddesinde; toplu sözleşmenin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsayacağı; toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağının belirtildiği,
Anayasa’nın 51. maddesiyle düzenlenen sendika kurma hakkının, örgütlenme özgürlüğünün bir parçası olduğundan, bu hakka yönelik olarak yapılabilecek müdahalelere karşı ilgili mevzuat uyarınca bir korunma ve bu hakkın kullanılması nedeniyle yaptırıma uğranılmaması anlamında bir güvence sağlandığı,
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 4. maddesinde yer alan, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleriyle birlikte kırkbeş Türk Lirası toplu sözleşme ikramiyesi ödeneceğine ilişkin düzenleme incelendiğinde; ilgililerin bu maddeden yararlanabilmesi için, sendika üyesi olması ile aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilmesinin yeterli olduğu açık olmasına karşın, 4688 sayılı Kanun’un 28. ve 32. maddelerine dayanılarak akdedilen, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin, toplu sözleşme ikramiyesinin düzenlendiği 23. maddesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 4. maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresinin, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde’’ uygulanacağı kurala bağlanmak suretiyle, ilgili mevzuat hükmünü daraltıcı ve toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarını kısıtlayıcı, daha önceki dönemlere ilişkin toplu sözleşme metinlerinde yer almayan bir düzenlemenin yapıldığının anlaşıldığı,
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin toplu sözleşme yapılabileceği açık olmakla birlikte, 4688 sayılı Kanun’da toplu sözleşme kapsamının mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak belirleneceği ifade edildiğinden, toplu sözleşmede, kanuna aykırı olmamak koşuluyla memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin hususlarda, çalışanlar lehine kural ve düzenlemelerin getirilmesinin mümkün olduğu, ancak, kanun hükümlerinin toplu sözleşme ile değiştirilmesi ya da toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarının sınırlandırılması veya daraltılması suretiyle bu hakkın kullanımının engellenmesinin de mümkün olmadığı, bir başka ifadeyle, toplu sözleşme hakkının, kamu görevlilerine kanunla yüklenen birtakım yükümlülüklerden kurtulma hakkı vermediği gibi, kanunun belirlediği sınırlar dışında düzenlemeler yapma, hak ve yükümlülükleri kaldırma hakkı da vermediği,
Bu durumda; 4688 sayılı Kanun’un 28. maddesinde yer alan, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı yolundaki hükmün farklı şekilde yorumlanarak, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, hizmet kollarına ilişkin olarak üye olunan sendikalar açısından, “toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalar’’ şeklinde kriter getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle "toplu sözleşme ikramiyesi ödemesinde" eşitsizlik yaratması suretiyle çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı,
Öte yandan; 28/12/2022 tarih ve 32057 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7429 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 11. maddesiyle, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 4. maddesinde değişiklik yapılmış olduğu; ayrıca Kanun'un 12. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici 42. madde düzenlemesinde ise, Ek 4. maddenin 2. fıkrasına göre ödenecek toplu sözleşme ikramiyesinin, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin yürürlük süresince 2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeneceğinin kurala bağlandığı,
Davalı idare tarafından, bu Kanun değişikliği ile davaya konu düzenlemeye ilişkin bu davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de; 7429 sayılı Kanun'un yayım tarihi olan 28/12/2022 tarihinde yürürlüğe girdiği, dolayısıyla Kanun hükmünün bu tarihten sonra yapılacak ödemelerde uygulanabileceğinden, davalı idarenin itirazına itibar edilmediği,
6. Dönem Toplu Sözleşme'nin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin 2. fıkrası yönünden;
4688 sayılı Kanun'un ''Üye sayılarının tespiti'' başlıklı 30. maddesi gereğince; sendika ve konfederasyonların üye sayılarının belirlenmesinde, kurumlarca yapılacak tespit ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca kurumlardan ve sendikalardan gelen müşterek imzalı listeler üzerinden yapılacak tespit şeklinde kriterler oluşturulduğu, kurumlarca; 15 mayıs tarihi itibarıyla, anılan Kanun'a tabi olarak kurumda çalışan kamu görevlilerinin listesi ile üyelerinden aidat kesintisi yapılan sendikaların üyelerini gösterir listenin değerlendirilmesi neticesinde, toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarını belirten ve kurumların taşra teşkilatlarından gönderilen tutanaklarla birleştirilen tutanağın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderileceği; Bakanlığın kurumlarda çalışan toplam kamu görevlisi sayısı ile sendikalar itibarıyla üyelik kesintisi yapılan üye sayılarını dikkate alarak her yıl 15 mayıs tarihi itibarıyla hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarını tespit edeceği, buna göre kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların toplam üye sayısını belirleyeceği ve sonuçların her yıl temmuz ayının ilk haftasında Resmî Gazete'de yayımlayacağı kurala bağlandığı; Kanun'un açık hükmü uyarınca; hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarının tespiti sonucunda, sendika ve konfederasyonların toplam üye sayılarının belirlenerek, sonuçların Resmî Gazete'de yayımlanması hususunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yetkilendirildiğinin anlaşıldığı,
Dava konusu toplu sözleşme maddesinin 1. fıkrasında; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 4. maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresinin, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' şeklinde uygulanacağı, 2. fıkrasında ise, 1. fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla Resmî Gazete'de en son yayımlanan ''4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ''in esas alınacağının belirtildiği,
Anılan madde kapsamında sendika üye sayılarının tespiti açısından atıf yapılan ''4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin 2021 Temmuz İstatistikleri Hakkında Tebliğ'' ise, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca, 02/07/2021 tarih ve 31529 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak, Tebliğ içeriğinde; büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri, eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri, sağlık ve sosyal hizmetler, yerel yönetim hizmetleri, basın, yayın ve iletişim hizmetleri, kültür ve sanat hizmetleri, bayındır, inşaat ve köy hizmetleri, ulaştırma hizmetleri, tarım ve ormancılık hizmetleri, enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri, diyanet ve vakıf hizmetleri olmak üzere ilgili hizmet kollarındaki sendikaların, bağlı olduğu hizmet kolundaki toplam kamu görevlileri içindeki toplam üye sayısıyla birlikte, yüzdelik bazda sendikalaşma oranlarına yer verildiği,
Bu durumda; uygulama açısından, sendika üye sayılarının tespitinde, ödeme tarihi itibarıyla Resmî Gazete'de en son yayımlanan Tebliğin esas alınmasına ilişkin düzenleme yönünden, üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle,
Dava konusu 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde'' ibaresinin iptaline, anılan maddenin 2. fıkrasının iptali istemi yönünden davanın reddine, yargılama giderlerinin yarısı miktarının tarafların üzerinde bırakılmasına ve karşılıklı olarak vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Daire kararıyla 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin 23. maddesinin bir bütün hâlinde toplu sözleşme ikramiyesinin sendika üye sayısına göre belirlenmesini amaçlar şekilde düzenlenmiş olduğu, bir kısmının iptal edilip diğer kısmının iptal edilmemiş olmasının ve aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu,
Davalı idare tarafından, 4688 sayılı Kanun'un 28. maddesinin 1. fıkrasında toplu sözleşme ikramiyesinin açıkça toplu sözleşme kapsamında olduğu, 2. fıkrasında ise toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ile sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağının belirtildiği, ancak sendika üyeleri arasında ayırım yapılıp yapılamayacağı konusunda kısıtlayıcı bir düzenlemeye gidilmediği, Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti arasında gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde dava konusu madde hükmünde mutabakat sağlanarak toplu sözleşme imzalandığı, dava konusu toplu sözleşme hükmünün; Anayasal ve/veya Kanuni hakkı engelleyici değil, sendikalaşmayı artırıcı, sendikaların aktif çalışmasını teşvik edici sendikaların kurumsallaşmasını sağlayacak bir düzenleme olarak sözleşme taraflarınca kabul edildiği, Kanun gereği üyelik ödentisi kesiliyorsa toplu sözleşme ikramiyesinin ödeneceği sadece toplu sözleşme kapsamında alınan kanuni miktarın hukuki bir kıstas baz alınarak arttırıldığı, Anayasa'nın 48. maddesi hükmüyle getirilen irade özgürlüğü esas alınarak, kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakkı kapsamında sözleşme özgürlüğü çerçevesinde düzenleme yapıldığı, 375 sayılı KHK'nın Ek 4. maddesinin dava tarihinden sonra yeniden düzenlenerek yürürlüğe girdiği, bu kapsamda Toplu Sözleşme hükmünün uygulanabilirliği ve dolayısıyla davaya konu düzenlemeye ilişkin davanın konusunun kalmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz başvurusunun reddi gerektiği savunulmuş; davalı idare ve müdahil tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi; davacının temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin; ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı ikinci kısmının ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı birinci bölümünde ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinde; "(1) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 4 üncü maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresi, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine” şeklinde, ‘’kırkbeş Türk Lirası’’ ibaresi, ‘’2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda’’ şeklinde uygulanır.
(2) Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de en son yayımlanan '4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ' esas alınır." hükmü yer almıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
Danıştay Onikinci Dairesi kararının temyize konu iptale ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu düzenlemede yollama yapılan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 4. maddesinde, 28/12/2022 tarih ve 32057 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7429 sayılı Kanun'un 11. maddesiyle, ''25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte 750 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda toplu sözleşme desteği yapılır.
Kamu görevlileri sendikasının kurulu olduğu hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az yüzde ikisini sendika üyesi kaydeden kamu görevlileri sendikalarına üye olup aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte toplu sözleşmeyle belirlenen tutarda toplu sözleşme ikramiyesi ödenir. Toplu sözleşme ikramiyesi ödenen kamu görevlilerine ayrıca toplu sözleşme desteği yapılmaz.
Bu madde uyarınca yapılan ödemeler, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.
İkinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla 4688 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi gereğince Resmî Gazete’de yayımlanan en son tebliğ esas alınır.'' şeklinde değişiklik yapılmış; ayrıca Kanun'un 12. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici 42. madde ile, "Ek 4 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre ödenecek toplu sözleşme ikramiyesi Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin yürürlük süresince 2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödenir." kuralına yer verilmişse de; anılan hükümlerin iptali istemiyle açılan davada, 05/03/2024 tarih ve 32480 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 18/01/2024 tarih ve E:2023/12, K:2024/12 sayılı kararı ile söz konusu Ek 4. maddenin 2. fıkrasının 1. cümlesi "53. Kuralla kamu görevlileri sendikasının kurulu olduğu hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az yüzde ikisini üye kaydeden kamu görevlileri sendikalarına üye olma zorunluluğu öngörülmemiş ise de toplu sözleşme ikramiyesinin sadece bu sendikalara üye olanlara ödeneceğinin öngörülmüş olmasının bu sendikalara üye olmaya zorlayıcı nitelik taşıdığı dolayısıyla yeni sendikaların kurulabilmesini ve çalışanların dilediği sendikayı seçebilmesini fiilen engelleyici nitelik taşıdığı açıktır. Dolayısıyla kuralın anayasal yönden nesnel ve makul bir temele dayandığı söylenemez. Bu itibarla kuralın sendika hakkı bağlamında eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
54. Öte yandan Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının negatif boyutu sendika üyesi olmayan çalışanları sendikaya üye olmaya doğrudan veya dolaylı olarak zorlayan düzenlemeler yapılmasını da yasaklamaktadır. Devlet tarafından sendika üyesi çalışanlara, katlandıkları sendika aidatı külfetini telafi edecek tutarda veya bu tutara yakın birtakım mali imkânlar sağlanmasının çalışanları sendika üyesi olmaya zorlayıcı bir yönü bulunmasa da sağlanan devlet yardımının sendika aidatı tutarını bariz bir biçimde aşması hâlinde bunun çalışanları sendikalara üye olmaya dolaylı olarak zorlayıcı bir boyuta ulaştığı söylenebilir. Zira yüksek devlet yardımı, gerçekte sendikaya üye olmaya istekli ve niyetli olmayan kamu görevlilerini, sırf bu yardımdan yararlanmak amacıyla sendikalara üye olmaya zorlayabilecektir. Dava konusu kuralda düzenlenen toplu sözleşme ikramiyesinin miktarı gözetildiğinde kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya dolaylı olarak zorlayıcı bir yönünün bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle kuralın negatif sendika özgürlüğünü de ihlal ettiği kanaatine varılmaktadır.
55. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 10. ve 51. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir." yolundaki gerekçeyle; Ek 4. maddenin 2. fıkrasının ikinci cümlesi ile 4. fıkrasının ve Geçici 42. maddenin ise "Ek 4. maddenin 2. fıkrasının 1. cümlesinin iptali nedeniyle uygulanma imkânı kalmadığından" bahisle iptaline karar verildiği görülmüştür.
Davacının temyiz istemi yönünden;
Dava konusu 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin ”Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek-4. maddesinde yer alan "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" ibaresinin, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" şeklinde, "kırkbeş Türk Lirası" ibaresinin, "2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda" şeklinde uygulanacağı belirtildikten sonra, 2. fıkrasında; 1. fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla Resmî Gazete’de en son yayımlanan ''4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ''in esas alınacağı düzenlenmiştir.
Dava konusu Toplu Sözleşme hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin 23. maddesinin 2. fıkrası; 1. fıkrada yer alan düzenlemedeki, "%1'lik oranın nasıl tespit edileceği"ni belirlemek amacıyla getirilmiş olup, 1. fıkradaki "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde'' ibaresinin iptal edilmesi karşısında uygulanma imkânı kalmamıştır.
Diğer taraftan; temyizen incelenen davada, 4688 sayılı Kanun'un 30. maddesine göre sendikalara kayıtlı kamu görevlisi sayısının tespitine ve bu konuda yayınlanan Tebliğe yönelik bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.
Bu durumda; Dairece, 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin 23. maddesinin 1. fıkrasındaki ilgili ibarenin iptaline karar verildiğinden, 1. fıkraya bağlı olup uygulanma imkânı kalmayan dava konusu 2. fıkranın, düzenlemenin sebep unsurunun iptal edilmiş olmasıyla ortadan kalkmış olması nedeniyle iptaline karar verilmesi gerekirken; "4688 sayılı Kanun'un 30. maddesi uyarınca davalı idarece yayınlanmış Tebliğin esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı" yolundaki gerekçeyle 23. maddenin 2. fıkrası yönünden davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmının davacının temyiz istemi kabul edilerek bozulması nedeniyle, Dairece yeniden bir karar verilirken, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden de yeniden hüküm kurulacağı açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine;
2. Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 22/11/2023 tarih ve E:2021/6347, K:2023/5955 sayılı kararının, 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde'' ibaresinin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
4. Anılan kararın, 23. maddenin 2. fıkrasının iptali istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
6. Kesin olarak, 30/05/2024 tarihinde, kararın, onamaya ilişkin kısmında oyçokluğu ile, bozmaya ilişkin kısmında oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin -6. Dönem Toplu Sözleşme'nin imzalandığı tarihte yürürlükte olan- Ek 4. maddesinde, "25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte kırk beş Türk Lirası toplu sözleşme ikramiyesi ödenir. Bu madde uyarınca yapılan ödeme, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmaz." hükmü bulunmakta idi.
25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin ”Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, “375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek-4. maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresi, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine” şeklinde, ‘’kırk beş Türk Lirası’’ ibaresi, ‘’2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda’’ şeklinde uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
4688 sayılı Kanun'un "Toplu Sözleşmenin Kapsamı’’ başlıklı 28. maddesinde, toplu sözleşmenin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsayacağı, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı, toplu sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin yapıldığı tarihi takip eden iki mali yıl için geçerli olacağı; ''Toplu Sözleşmenin Tarafları ve İmza Yetkisi’’ başlıklı 29. maddesinde, toplu sözleşme görüşmelerine kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyetinin, kamu görevlileri adına Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinin katılacağı, Kamu İşveren Heyetinin, Cumhurbaşkanının görevlendireceği Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın başkanlığında, Cumhurbaşkanınca belirlenen bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşacağı, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinin, bağlı sendikaların toplam üye sayısı itibarıyla en fazla üyesi bulunan konfederasyonun Heyet Başkanı olarak belirleyeceği bir temsilci ile her bir hizmet kolunda en fazla üyeye sahip kamu görevlileri sendikaları tarafından belirlenecek birer temsilci, bağlı sendikaların üye sayıları esas alınmak kaydıyla toplam üye sayıları itibarıyla birinci, ikinci ve üçüncü sırada bulunan konfederasyonlar tarafından belirlenecek birer temsilci olmak üzere on beş üyeden oluşacağı, toplu sözleşmeyi imzalamaya kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyeti Başkanının, kamu görevlileri adına sözleşmenin kamu görevlilerinin geneline yönelik bölümü için Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı ve hizmet kollarına yönelik bölümleri için ilgili sendika temsilcisinin yetkili olduğu; ''Toplu Sözleşme Görüşmeleri’’ başlıklı 31. maddesinde ise; son rakamı tek olan yıllarda yapılan toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili olarak izlenen sürece yer verilerek, toplu sözleşme görüşme sürecinin sonunda, kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin bölüm ile her bir hizmet koluna özgü mali ve sosyal haklara ilişkin bölümlerden ve tek metinden oluşan toplu sözleşme veya toplantı tutanağının imzalanacağı, toplu sözleşmeye kurumsal hiyerarşiyi bozacak ve aynı veya benzer unvanlı kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasında kurumlar arası dengesizliğe yol açacak hükümler konulamayacağı, en son aşamada imzalanan toplu sözleşme metinlerinin Resmî Gazete'de yayımlanacağı düzenlenmiştir.
Kamu görevlileri sendikalarına üye olan kamu görevlilerine yukarıda yer verilen Kanun Hükmünde Kararname hükmü ile kırk beş Türk Lirası olarak öngörülen toplu sözleşme ikramiye tutarının, dava konusu düzenleme ile üyesi bulundukları sendikanın kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine söz konusu tutarın "2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı" suretiyle artırıldığı dikkate alındığında, düzenlemenin, ilgili mevzuat hükmünü daraltmadığı ya da toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarını kısıtlamadığı gibi, Anayasa'nın 48. maddesinde yer alan sözleşme hürriyetinin esas olduğu kuralı göz önünde bulundurulduğunda; sözleşme özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile temyize konu Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!