WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY İDARE DAVA DAIRELERI KURULU

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2023/978 E.  ,  2024/1095 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/978
Karar No : 2024/1095

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Beşinci Dairesinin 07/06/2022 tarih ve E:2017/3965, K:2022/4312 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 07/06/2022 tarih ve E:2017/3965, K:2022/4312 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin derdestlik dışındaki usule ilişkin itirazları ile davacının birleştirme talebi yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan beraat kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,

Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının 2014 yılı HSK üye seçimlerinde örgütün sözde "bağımsız" adaylarını desteklediğine, örgüt üyesi B.Y. isimli eski yargı mensubunu "adalet.org" isimli sosyal paylaşım sitesinde destekler nitelikte paylaşım yaptığına, davacıya maksatlı olarak olumlu sicil notu verildiğine ve diğer hususlara yönelik tanık ifadelerinin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Davacının sosyal medya paylaşımları yönünden, 2014 yılı HSK üye seçimlerinde örgütün sözde bağımsız aday adaylarından olan şahsın paylaşımını destekler mahiyette paylaşımları, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verilen, hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan adli işlem yapılan kişinin kendisini ve sosyal medya paylaşımlarını destekler mahiyette paylaşımları ile davacının bu tespite karşı beyanları ve kararın "a) Davacı Hakkındaki Tanık Beyanları" kısmında yer alan tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının örgütsel tavır ve destekleyici nitelikteki sosyal medya paylaşımlarının, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tanık beyanındaki B.Y.'nin şikayetini nöbetçi olmadığı halde alıp kaydettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, olayın geçekleştiği 7 Kasım 2014 tarihinde nöbetçi olup olmadığı hususunun Dairece Anamur Başsavcılığından sorulduğu ve gönderilen nöbet listesi ile o tarihte nöbetçi olduğunun ispatlandığı, tanık beyanındaki performansı düşük bir savcı olmasına ve Silifke Başsavcısının kendisini sürekli uyarmasına rağmen ihraç edilen müfettişlerce 2015 yılının nisan ayında yapılan teftişte kendisinden daha iyi olan savcılara 73 verilirken kendisine 80 not verildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, teftiş döneminde iş yüzdesinin %99,4 olduğu, o dönemde adliyedeki iş yüzdesi en yüksek savcının kendisi olduğu, iş cetvelini de bizzat tanık V.T.'nin imzaladığı, Silifke Başsavcısı tarafından düzenlenen aynı döneme ilişkin sicil fişinde de mesleğinde başarılı olduğu ve mümtazen yükselmeye layık olduğunun belirtildiği, 80 teftiş notunu veren müfettişlerden yalnızca Y.S.'nin ihraç edildiği, diğer müfettiş E.K.'nin ihraç edilmediği, tanık ifadesindeki diğer savcılara 73 verildiği iddiasının doğru olmadığı, S.Ç.'ye 76, E.D.'ye 77, eşi Ö.Ö.'ye 76 ve B.Y.'ye 71 verildiği, HSYK teftiş tarihi ile aynı dönemde ayrı bir teftiş yapan ve halen görevde olan Adalet Başmüfettişi A.S.'nin de kendisine 81 verdiği, tanık beyanındaki tanıktan habersiz olarak O.G., H.S. ve İ.Ç. için düzenlenen seçim yemeklerine katıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, O.G.'nin kendisinin görev yaptığı dönemde Anamur'a hiç gelmediği, bu hususun HTS baz bilgileri ile ortaya çıkarılabileceği, H.S.'nin HSYK üyesi sıfatıyla Anamur Adliyesini ziyaret ettiği ve onu tanık Başsavcının protokolde ağırladığı, istisnasız tüm hakim ve savcıların katıldığı iftar yemeği organize edildiği, bu hususun o dönemde görev yapan savcı E.T. ile eşi Ö.Ö.'nün ifadeleriyle sabit olduğu, İ.Ç. Anamur Adliyesine seçim çalışması için geldiğinde onu bizzat tanık Başsavcının ağırladığı ve Anamur'daki bir otelde akşam yemeği organize ettiği, bu yemeğe tanıkla birlikte tüm hakim ve savcıların katıldığı, bu konuda o dönemde görev yapan hakim ve savcıların ifadelerine başvurulabileceği, Yargıda Birlik Platformunun davetlerine aktif bir şekilde katıldığı, tanığın bu konuda eksik bilgi verdiği, bu konuda savcı E.T. ile eşi Ö.Ö.'nün ifadelerinin bulunduğu, tanık beyanındaki B.Y. ile samimi olduğu ve "adalet.org" isimli sosyal paylaşım sitesinde sürekli onu savunduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı, "adalet.org" isimli siteyi takip ettiği dokuz yıllık süre boyunca toplam 38 paylaşımının bulunduğu, bunlardan sadece 1 tanesinin B.Y. ile ilgili olduğu, H.S.'nin HSYK üyesi sıfatıyla Anamur Adliyesini ziyaret etmesi üzerine "adalet.org" isimli sitedeki paylaşımını görünce ulaşımı zor adliyelerinde kendilerini ziyaret ettiği için bu kişiye teşekkür ettiği, mesajın bu kişinin örgütsel kimliğine destek olmak için atılan bir mesaj olmadığı, adliyelerini ziyaret eden HSYK üyesine teşekkür mesajı olduğu, 2013-2015 yılları arasında Anamur Adliyesinde beraber çalışmaları nedeniyle B.Y.'yi tanıdığı, bu kişinin FETÖ'cü olduğunu bilmediği ve bu konuda şüphe duyacağı hiçbir gözleminin olmadığı, aksine konuşmaları sırasında bu kişinin kendisine FETÖ'cü olmadığını söylediği, kendisinin de meslektaşına insani olarak itimat ettiği, bu kişinin süresi dolmadığı halde 2015 yılında Kars'a tayin edildiği, bunun üzerine bu kişinin "adalet.org" isimli sitedeki sitemkar mesajını görünce onu teskin etmek için mesaj yazdığı, mesajında bu kişinin iyi özelliklerini sıraladığı ve cemaatçi olmadığını bildiğinden de bahsettiği, yani iyi özellikleri arasında cemaatçi olmamasını da saydığı, bu sitedeki diğer paylaşımlarının meslektaşlara geçmiş olsun veya hayırlı olsun şeklinde paylaşımlar olduğu, ayrıca, 11 Haziran 2015 tarihli paylaşımının FETÖ'ye karşı bakışını açıkça ortaya koyduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Daire kararında da belirtildiği üzere davacının ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği, söz konusu kararın temyiz edildiği ancak Yargıtayca henüz bir karar verilmediği görülmüştür.
667 sayılı KHK uyarınca, hâkimlerin ve savcıların terör örgütüne üyelik ve mensubiyeti bulunmasa da terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olmaları nedeniyle meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına yönelik işlem tesis edilebilmesi mümkündür. Nitekim dava konusu işlemler de davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu gerekçesiyle tesis edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamış, bu kavramların hukuki niteliği ve objektif anlamının yargı içtihatlarıyla belirlenebileceğini belirtmiştir. Bu kavramlar ile, kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda, kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hâl ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterlidir.
Bu itibarla, davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraatine karar verilmiş ise de, ceza muhakemesinde terör örgütüne üye olma suçu yönünden delil olarak değerlendirilemeyecek bir kısım fiil ve davranışlar ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler, üstün bir kamu gücü olan yargı yetkisini kullanan hâkim ve savcılar hakkında tesis edilen idari tedbir niteliğindeki işlemlerde terör örgütüne irtibat veya iltisakın sübut bulup bulmadığı yönünden örgüt üyeliğine göre farklı değerlendirilebilecektir.
Bu çerçevede, davacının terör örgütü ile iltisak veya irtibatının bulunup bulunmadığına yönelik yargısal denetime ilişkin işbu dava dosyasında yer verilen tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu sonucuna varıldığından bahisle verilen Danıştay Beşinci Dairesi kararı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 07/06/2022 tarih ve E:2017/3965, K:2022/4312 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 16/05/2024 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

UYAP Entegrasyonu