DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2023/698 E. , 2024/1186 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/698
Karar No : 2024/1186
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sanayi AŞ
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : I-(DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ : Huk. Müş. …
II-(DAVALI YANINDA MÜDAHİL): … Ağaç San. ve Tic. AŞ
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kocaeli ili, Başiskele ilçesi sınırları içerisindeki … ve … paftalarını kapsayan alanda 19/06/2018 tarihince Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanan Liman Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ile anılan planlara yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden,
Dava konusu uygulama imar planında öngörülen liman kullanımına ilişkin tarama ile Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin Ekler kısmında uygulama imar planı gösterimlerinde yer alan liman taraması arasında bir farklılık bulunmadığı, ancak liman türünün (konteyner, kruvaziyer, Ro-Ro vs.) gösterimlerle belirtilmediği,
Plan sınırı içerisindeki kararların (imar yolu, girişler vs.), sınır dışındaki kararlar ile bütünleşecek biçimde alınmasının planların uygulanabilirliği açısından önemli olduğu, ancak plan kapsamında bu yönde bir değerlendirmenin yapılmayarak bu durumun plan notları ile sonraya bırakılmasının planın çevre planlarla bütünleşmesi açısından eksiklik oluşturduğu, plan açıklama raporunda belirtilen verilere göre yoğun kullanım öngörülen limanın, ulaşım talebini arttıracağı, mevcut olan yolların kavşak ile bağlantısındaki sıkıntıları arttıracağı ve bölgedeki diğer fonksiyonlardan faydalanmak isteyenlerin de trafik sorunları yaşamasına sebep olacağı,
Uyuşmazlık konusu bölgede Başiskele Belediye Başkanlığı tarafından yapılması planlanan kentsel ve bölgesel spor alanının, yerleşim yerine 200 metre mesafede olan caddenin trafiğinden olumsuz etkilenebileceği, ayrıca araç trafiğinden oluşacak egzoz emisyonları ve farklı boyutlardaki partikül maddelerin anlık rüzgar yönüne göre bu alana taşınma riski bulunduğu, alandan kaynaklanacak bir tozumanın kentsel ve bölgesel spor alanını ve mevcut iskele yapılarını olumsuz etkileyebileceği, özellikle yağışın az olduğu aylarda oluşabilecek ağaç tozlarının başka alanlara taşınması mümkün olduğundan ciddi riskler taşıdığı, davaya konu olan iskelenin tamamlanması ve faaliyete geçmesi sonucunda Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda belirlenen önlemlere uyulsa bile özellikle çevre halkının yararlanacağı kentsel ve bölgesel spor alanı noktasında insan sağlığı açısından risk oluşturabilecek sonuçların oluşabileceği,
Öte yandan planlama alanında yangın risk analizinin yapılmadığı, depolama şekli ve alınacak tedbirlerin planın bir eki olarak yangın ve patlamadan korunma dokümanı şeklinde hazırlanması gerektiği halde hazırlanmadığı,
Dava konusu planların üst ölçekli planlara, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Dava konusu planların üst ölçekli 1/25.000 ölçekli nazım imar planına uygun olduğu, yönlendirici plan niteliğindeki 1/50.000 ölçekli İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı (KY-BKAP)’nın 4.4.2. Plan Hükümleri D-22 maddesinde belirtilen "Ticari Kıyı Yapılarının “Toplulaştırması"na ilişkin hükümlerin zorunlu olmadığı, ihtiyari olduğu, dolayısıyla dava konusu planlar ile önerilen kıyı yapısının (liman alanı) Bütünleşik Kıyı Alanları Planına aykırı olmadığı,
Dava konusu planların yapılmasına ilişkin geçerli gerekçelerin bulunduğu, söz konusu planlarda liman gösteriminin yapıldığı, plan açıklama raporu ve plan teklifine göre dava konusu alanda ne tür faaliyet yapılacağının belli olduğu, bu nedenle dava konusu planların belirsizlik içermediği,
Ayrıca uyuşmazlık konusu plan değişikliği ile oluşacak trafiğin mevcut ulaşım sisteminin kapasitesi göz önüne alındığında önemli bir artış meydana getirmediği,
Öte yandan planlama alanında yapılmak istenen projeye ilişkin olarak verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararının iptali için dava açılmadığı, bununla birlikte doğal ve teknolojik risklere karşı ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin tedbirleri içeren nihai ÇED raporu ve eklerinde belirtilen taahhütlere uyulması zorunluluğuna 1/1000 ölçekli uygulama imar planının plan notlarında 'Özel Hükümler' başlığının 5. maddesinde yer verildiği, kurumların nihai görüşlerinin olumlu olduğu,
Bilirkişi raporundaki çevre kirliliği ve yangın analizine ilişkin tespitlerin planın uygulama aşamasını ilgilendiren hususlar olduğu, ayrıca planlama alanında benzer nitelikte tesisler bulunduğu,
Uyuşmazlık konu planların plan hiyerarşisine, Bütünleşik Kıyı Alanları Planı hükümlerine, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararı kaldırılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 25/10/2022 tarih ve E:2021/8690, K:2022/8946 sayılı kararıyla; Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan, 05/06/2015 tarih ve 9573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı D-12 sayılı plan notunda, "Plan kapsamında yer alan ve bu planın onay tarihinden önce onaylanmış olan dolgu ve kıyı yapılarına ait imar planları geçerlidir. Bu planın onay tarihinden önce Yetkili idarelere iletilen, meri mevzuata uygun olarak ilgili kurum ve/veya kuruluş görüşlerine sunulmuş olan ve/veya ilgili kurum ve kuruluşlarca uygun bulunan plan teklifleri ve planlama süreci başlatılmış tekliflere ilişkin iş ve işlemler bu planın ilkelerine aykırı olmamaları kaydıyla yetkili idarece değerlendirilerek ilgili mevzuat kapsamında sonuçlandırılır."; D-24 sayılı plan notunda, "Yetkili idarece, İl düzeyinde mevcut kıyı yapılarındaki Brüt Kıyı Yapıları Yük Miktarının en az % 60’ının veya Faal Kıyı Yapıları Yük Miktarının %80’inin kullanılmadığının Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından alınacak görüş doğrultusunda kesinleştirilmesi halinde veya yapılması talep edilen kıyı yapısı veya düzenlemesine ilişkin kıyı geri sahasında gerekli arazi kullanım düzenlemeleri ile ulaşım bağlantılarının üst ölçekli mekânsal planlara uygun olmadığı veya üst ölçekli mekânsal planlarda gerekli düzenlemenin yapılamadığına ilişkin ilgili idarece görüş verildiği durumlarda yeni bir kıyı yapısına, mevcut yapılarda kapasite artışlarına veya kullanım değişikliğine izin verilmez.
"; D.25 sayılı plan notunda, "Bu planda belirlenen öncelikli tesisler kapsamında gelen kapasite artışı ve yeni tesis yapılmasına dair talepler; Planlama bölgesinde yer alan mevcut kıyı yapılarında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca hedeflenen yük kapasiteleri çerçevesinde Faal Kıyı Yapıları Yük Miktarında %80 doluluğa ulaşılması ve taleplerin varsa bu plana dayanak oluşturan ulusal ve bölgesel düzeydeki strateji belgeleri, master planlar gibi temel dokümanlara (Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Planı, Turizm Kıyı Yapıları Master Planı, Yat Limanları Master Planı, Balıkçılık Kıyı Yapıları Durum ve İhtiyaç Analizi Raporu gibi), İlgili Bakanlığın mevcut verilerine ve tesisin niteliğine göre ilgili diğer kurumların ulusal ölçekteki sektörel raporlarına, stratejilerine ve master planlarına, planın onayından sonra yürürlüğe girecek olan bu tür nitelikteki strateji belgelerine veya master planlara uygun olmaları kaydıyla Yetkili İdarece değerlendirmeye alınır. Söz konusu tekliflerden; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ile talebin yer aldığı arazi kullanım türüne göre Yetkili İdarece belirlenecek diğer kurum ve kuruluşlardan uygun görüşü olmayanlar değerlendirmeye alınmaz." kuralının yer aldığı,
Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu Liman Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ile yapılması amaçlanan ticari amaçlı liman tesisinin, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığının yakınında olduğunun görüldüğü, bu kapsamda, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve plan notları uyarınca planlama sürecinde anılan kurum ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınması gerektiği,
Dosya içerisinde yer alan, Milli Savunma Bakanlığı İzmit İnşaat Emlak Bölge Başkanlığının 26/09/2014 tarihli yazısında, "...Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığınca bahse konu imar planının büyük miktarda dolgu içermesi nedeni ile liman kapasitesinin yüksek olacağı ve bu durumun da bölgede gemi trafiği artışına bağlı olarak Türk Deniz Kuvvetleri yüzer unsurlarının seyir emniyetini menfi yönde etkileyeceği; onaylanması durumunda emsal teşkil edeceği ve deniz trafiğinin artacak olmasının güvenlik hassasiyetini arttıracağı, genelge gereği önemli tesis kapsamına girmesi nedeni ile konu hakkında Genelkurmay Başkanlığından görüş alınması gerektiği..."; Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısında ise, "...teklif edilen liman inşası amaçlı imar planının, büyük miktarda dolgu alanı içermesi nedeniyle yapılacak limanın kapasitesinin yüksek olacağı, bu durumun da İzmit Körfezi'nin kuzey-güney yönünde en dar bölgesi olan Derince-Gölcük hattının doğusunda kalan bölgede gemi trafiği artışına bağlı olarak Türk Deniz Kuvvetleri yüzer unsurlarının seyir emniyetini menfi yönde etkileyeceği, bölgede emsal teşkil edeceği, müteakip dönemlerde daha da artacak olan deniz trafiğinin Gölcük Deniz Üssünde konuşlu unsurların güvenlik hassasiyetini arttıracağı ve asimetrik tehdide karşı üs ve liman savunmasında güvenlik zaafiyeti yaratabileceği mütalaa edilmektedir. Bu kapsamda, bahse konu plan teklifinin uygun olmadığı değerlendirilmektedir." şeklinde görüşlerin yer aldığı,
Her ne kadar, Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısında, dava konusu imar planlarının uygun olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de, dava konusu plan ve eklerinin incelenmesinden askeri güvenliğe ilişkin yukarıda belirtilen görüşlerin dikkate alınarak gerekli tedbirlerin alındığına dair bir bilgi bulunmadığından, sözü edilen eksikliklerin nasıl giderildiğinin anlaşılamadığı,
Ayrıca, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünün 15/04/2016 tarih ve 29001 sayılı yazısında, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yukarıdaki görüşlerine yer verildikten sonra, dava konusu planların, İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı plan hükümleri (D-12, D-24 ve D-25 sayılı plan hükümleri) çerçevesinde uygun bulunmadığının belirtildiği,
Planlara ilişkin yeniden görüş talep edilmesi üzerine, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünce verilen ... tarih ve ... sayılı görüşte, İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı plan hükümlerinin dikkate alınarak yetkili idaresince uygun bulunması ve aşağıda belirtilen hususların plan notlarına eklenerek gerekli düzenlemelerin yapılması kaydıyla plan teklifinin uygun olduğunun belirtildiği, buna göre, plan notlarına eklenmesi istenilen hususlara uygulama imar planı plan notları 'Genel Hükümler' başlığındaki 2., 4., 5. maddeleri ile 'Özel Hükümler' başlığındaki 1. ve 8. maddelerinde yer verildiği ancak, tehlikeli yük gemileri açısından liman kapasitesinin sınırlanmasına dair plan notunun eklenmediğinin ve İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planının ilgili plan hükümlerinin de dikkate alınmadığının görüldüğü,
Öte yandan, Plan Açıklama Raporuna göre, dava konusu planlar ile Ticari Gemilerin Yanaşacağı İskele (Liman) Projesi kapsamında, planlama alanında tutkal ve orman ürünleri üretim tesisinin ham maddelerinin elleçlenerek taşınmasının amaçlandığı, ancak planlarda odun yongasının elleçlenmesi sırasında geçici olarak nasıl depolanacağı düzenlenmediğinden gerek hava ve su kirliliği açısından gerekse yangın riski bakımından yürürlükteki mevzuat uyarınca gereken önlemlerin alındığına ilişkin bir değerlendirme yapma imkanının bulunmadığı, mevsimler faktörlerin de etkisiyle kontrol altına alınamayan büyük yangınların birçok defa gerçekleştiği dikkate alındığında, sözü edilen elleçleme esnasında oluşabilecek yangın veya toz kaynaklı patlamanın önlenememesinin, kolay tutuşabilir ve yanabilir maddelerin depolarının bulunduğu tesisler açısından önemli bir risk oluşturacağı ve bu risklerin değerlendirmeye alınmasının gerektiği,
Belirtilen hususların plan kararlarıyla ve plan notlarıyla düzenlenip açıklığa kavuşturulması gereken konular olduğu anlaşıldığından, planın uygulama aşamasına ilişkin olduğu kabulüne imkan bulunmadığı,
Açıklanan nedenlerle, dava konusu planların plan yapım yöntem ve tekniklerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığından, davanın reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmadığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Uyuşmazlıkta, dava konusu liman amaçlı planlama alanının, Kocaeli ili, Başiskele ilçesi, Yeniköy Bölgesinde sanayi alanı kullanımlı … ve … parsel sayılı taşınmazların uzantısında yer aldığı ve kıyı kenar çizgisinin deniz tarafını kapsadığı, plana esas jeolojik ve jeoteknik etüt raporlarının 25/12/2017 tarihinde onaylandığı, alana ait hidrografik ve oşinografik etüt raporunun Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca uygun görüldüğü, ayrıca plan teklifine konu alanda müdahil şirket tarafından yapılması planlanan "Ticari Amaçlı Gemilerin Yanaşacağı İskele Projesi" ile ilgili olarak 04/02/2014 tarihinde "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı verildiği ve dava konusu uygulama imar planına ait plan notlarının genel hükümler başlığı altında yer alan 5. maddesi ile nihai ÇED raporu ve eklerinde belirtilen tüm hususlara ve taahhütlere uyulmasının zorunlu olduğunun düzenlendiği, ÇED raporunda ise doğal ve teknolojik risklere ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin tedbirlerin yanı sıra limanda üçüncü şahıslara hizmet verilmeyeceği ve gemilere akaryakıt hizmeti sunulmayacağı hususlarının taahhüt altına alındığı, yük elleçleme sistemleri ve katı atık bertaraf yöntemleri ile depolama ve yangın riskine ilişkin önlemlere de nihai ÇED raporunda (yangın risk değerlendirme raporu) yer verildiği, dolayısıyla planlama alanında yürütülecek faaliyete yönelik çevresel etki değerlendirilmesi kapsamında gerekli asgari şartların sağlanmış olduğu ve belirtilen hususlarda plan hükümlerinde herhangi bir aykırılık bulunmadığının açık olduğu,
Diğer taraftan, planlama alanının yakın çevresinde çok sayıda benzer kullanım türlerinin (liman, iskele) öngörüldüğü, plan açıklama raporuna göre dava konusu planlarda önerilen yeni liman alanı ile ürün ve hammadde elleçlemesinin bölgede bulunan başka bir limandan alınarak uyuşmazlığa konu edilen kıyı yapısında gerçekleştirilmesi suretiyle akaryakıt ve LPG elleçlemesinin yoğun olarak yapıldığı diğer limanın bulunduğu bölgenin gemi yoğunluğu ve güvenlik risklerinin azaltılmasının amaçlandığı, bu sayede aynı zamanda ürün ve hammadde taşıma işinin TEM ve D-100 karayolları üzerinden alınarak trafik yoğunluğunda azalma sağlandığı, diğer liman alanları kullanılarak temin edilen metenolün karayolu yerine deniz yoluyla liman alanına taşınmasıyla da yerleşim alanları üzerindeki güvenlik riskinin ortadan kaldırılmasının hedeflendiği, böylelikle kamu yararı açısından kıyı kenar çizgisinin deniz tarafını kapsayacak şekilde liman amaçlı nazım ve uygulama imar planı yapılmasını gerekli kılan teknik ve nesnel gerekçelerin somut olarak ortaya konulmuş olduğu,
Ayrıca, uyuşmazlık konusu planlama alanının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafını kapsamakla birlikte kara tarafında yer alan kullanım türleri bakımından "liman alanı nazım ve uygulama imar planları"nın üst ölçekli planlar niteliğindeki 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli nazım imar plan kararları ile uyumlu olduğu, plan hükümleri ve önerilen fonksiyonlar itibariyle de "planların kademeli birlikteliği ilkesi"ne uygun şekilde hazırlandığı, alanda yapılacak kıyı yapısı ve yürütülecek faaliyete ilişkin herhangi bir belirsizlik ya da üst ölçekli plan kararlarına uyumsuzluk bulunmadığı, ayrıca planlama alanı dışında öngörülen ve 20 metre enkesitli bölünmüş karayolu bağlantısı içeren mevcut ulaşım sisteminin kapasitesi göz önüne alındığında trafik yoğunluğu açısından da önemli bir artışın söz konusu olmayacağı,
Öte yandan, dava konusu Liman Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ile yapılması amaçlanan ticari amaçlı liman tesisinin, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığının yakınında olduğu, bu kapsamda yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve plan notları uyarınca planlama sürecinde ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınması gerektiği açık olup, dava konusu nazım ve uygulama imar planı yapım sürecinde ilgili tüm kurum ve kuruluşların (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Başiskele Belediye Başkanlığı vd.) olumlu görüşlerinin alındığı, İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı D.25 sayılı plan notunda bahsi geçen kurumların (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü ile Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı) nihai görüşlerinin de olumlu olduğunun görüldüğü,nihai görüşlerinin de olumlu olduğunun görüldüğü,
Her ne kadar sözü edilen kurum görüşlerine ilişkin olarak Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 05/05/2015 tarih ve 50188 sayılı yazısı, "...teklif edilen liman inşası amaçlı imar planının, büyük miktarda dolgu alanı içermesi nedeniyle yapılacak limanın kapasitesinin yüksek olacağı, bu durumun da İzmit Körfezi'nin kuzey-güney yönünde en dar bölgesi olan Derince-Gölcük hattının doğusunda kalan bölgede gemi trafiği artışına bağlı olarak Türk Deniz Kuvvetleri yüzer unsurlarının seyir emniyetini menfi yönde etkileyeceği, bölgede emsal teşkil edeceği, müteakip dönemlerde daha da artacak olan deniz trafiğinin Gölcük Deniz Üssünde konuşlu unsurların güvenlik hassasiyetini arttıracağı ve asimetrik tehdide karşı üs ve liman savunmasında güvenlik zaafiyeti yaratabileceği mütalaa edilmektedir. Bu kapsamda, bahse konu plan teklifinin uygun olmadığı değerlendirilmektedir." şeklinde tespit ve görüşler içermekte ise de; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarih ve … sayılı yazısı ile plan teklifi hakkındaki nihai görüşün sorulması üzerine Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca tesis edilen … tarih ve … sayılı yazıda, "Liman inşası amaçlı uygulama imar planı teklifinin, bahse konu dilekçede belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden incelenmesi neticesinde uygun olduğu"nun değerlendirildiği, ayrıca Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca yapılan ilk değerlendirme sonucu teklifin uygun bulunmaması yönündeki görüş yazısının iletilmesi üzerine Genelkurmay Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısında, "yapılması planlanan tesislerin ülke ekonomisi ve kalkınmasına olan katkısı ve ulusal güvenlik ihtiyaçlarının bir denge içerisinde ele alınması gerektiği dikkate alınarak nihai kararın verilmesinin uygun olacağı" yönünde değerlendirme yapıldığı, dolayısıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca plan teklifi hakkında yeniden yapılan değerlendirmenin yüzer unsurların seyir emniyeti, güvenlik hassasiyeti ve zafiyeti konuları ile ülke ekonomisi ve kalkınması bir arasında denge sağlanmak suretiyle yapılacağının açık olduğu, bu nedenle de nihai görüş yazısında askeri güvenliğe ilişkin alınan tedbirlere dair bilgilere yer verilmemiş olmasının, İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı D-25 sayılı plan notunda yeni tesis yapımı için aranan "Genelkurmay Başkanlığı'nın uygun görüşü" koşulunun sağlanmadığı sonucunu doğurmayacağı, ayrıca Genelkurmay Başkanlığının sözü edilen değerlendirmesinin, plan açıklama raporunda yer alan "daha hızlı, etkin ve verimli bir şekilde hammadde ve ürün elleçlemesi yapılarak küresel rekabetçi ekonomik sistemde ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlanması" amacıyla da bağdaşır nitelikte olduğu,
Aynı şekilde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünün 15/04/2016 tarih ve 29001 sayılı yazısında, dava konusu planların İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı plan hükümleri çerçevesinde uygun bulunmadığı belirtilmiş ise de; dava konusu imar planlarına ilişkin yeniden görüş talep edilmesi üzerine, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında; "İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı plan hükümlerinin dikkate alınarak yetkili idaresince uygun bulunması ve aşağıda belirtilen hususların plan notlarına eklenerek gerekli düzenlemelerin yapılması kaydıyla plan teklifinin uygun olduğu"nun belirtildiği, bu kapsamda plan notlarına eklenmesi talep edilen hususların ise;
"- Kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında mevcut bulunan ve/veya yapılması planlanan kıyı yapılarına ait uygulama projeleri (gerekli etüt, hesap ve tüm teknik detaylarıyla birlikte) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğüne onaylanmak üzere verilecektir. Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce onaylı uygulama projesi bulunmayan deniz yapılarının inşaatına kesinlikle başlanılmayacaktır ve mevcut kısımlar gerekmesi halinde onaylanmış bulunan uygulama projesine uygun duruma getirilecektir.
- Yapımı planlanan alanların inşaatı ve kullanımında deniz kirliliği ve sığlaşmaya neden olunmaması, seyir emniyeti, can, mal ve deniz güvenliğinin sağlanması açısından gerekli tedbirlerin alınarak, gece ve gündüz uygun işaretlerle markalanacaktır.
- Mevcut Limaş Limanında tehlikeli sıvı yük gemilerinin diğer gemilerle (genel kargo, dökme yük, ro-ro, konteyner) aynı iskeleye yanaşmayacaktır. Tehlikeli sıvı yük gemilerinin yanaşma yerleri diğer gemilerin yanaşma yerlerinden ayrılacaktır.
- Yıldız Entegre tarafından yeni yapılacak iskelede 3.şahıslara ait yük elleçlemesi yapılmayacaktır." şeklinde maddeler halinde sıralandığı,
Bakılan davada, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca uyuşmazlık konusu plan notlarına eklenmesi istenilen tüm bu hususlara, 1/1.000 ölçekli uygulama imar planına ait plan notlarının 'Genel Hükümler' başlığındaki 2., 4., 5. maddeleri ile 'Özel Hükümler' başlığındaki 1. ve 8. maddelerinde yer verildiği, anılan görüş yazısında "tehlikeli yük gemileri açısından liman kapasitesinin sınırlanması" hususunda plan notu eklenmesi yönünde bir koşul bulunmadığı, tehlikeli sıvı yük gemilerinin diğer gemilerle aynı iskeleye yanaşmaması yönündeki talebin de planlama alanı kapsamında olmayan başka bir limana (Limaş) yönelik olduğu, ayrıca planlama alanındaki mevcut yapılarda münferit kapasite artışı ya da kullanım değişikliğinin söz konusu olmadığı, kaldı ki kapasite artışının sınırlandırılmasına ilişkin ölçüt ve hesaplama parametrelerinin görüşü talep edilen Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığınca belirlenebileceği,
Bu duruma göre, uyuşmazlık konusu uygulama imar planına "tehlikeli yük gemileri açısından liman kapasitesinin sınırlanmasına dair plan notu eklenmemiş" olmasının tek başına dava konusu imar planlarını kusurlandırıcı nitelikte olmadığı, yeni tesis yapılmasına dair taleplerde izlenecek prosedür bakımından da İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planının D-24 ve D-25 sayılı plan hükümlerinin dikkate alındığı, Bütünleşik Kıyı Alanları Planının onay tarihinden önce başlatılmış olan dava konusu planlama sürecinin yetkili idarece değerlendirilerek ilgili mevzuat hükümleri kapsamında sonuçlandırılmış olması karşısında, dava konusu işlemlerin D-12 sayılı plan hükmü yönünden de herhangi bir aykırılık içermediği,
Diğer taraftan, İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planının D-25 sayılı plan notu ile uygun görüşü alınması zorunlu tutulan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının … tarih ve … sayılı yazısında, "Dünya ticaretinin büyük bir kısmının deniz yolu ile yapıldığı günümüz şartlarında hizmet veren yeni nesil gemilerin boyutlarının da büyüdüğü ve Ülkemizdeki tesislerin bazılarının yeni nesil gemilere hizmet verebilmek için ilave yatırımlara ihtiyaç duyduğu, Limaş Limanının mevcut iskelelerinin bu haliyle yeni nesil büyük gemilere hizmet vermekte yetersiz kaldığı, teklif plan ile Limaş Limanında yapılacak değişiklik sonrasında mevcut konteyner kapasitesinde bir artış planlanmadığı, yapılan mevzuat değişikliği de dikkate alınarak daha büyük tonajlı gemilere hizmet verebilmek üzere bu düzenlemenin yapılacağı, Yıldız Entegre (müdahil şirket) tarafından yapılması planlanan iskelede üçüncü şahıslara hizmet verilmeyeceği, yalnızca firmaya ait fabrika için gerekli hammaddenin ve ürünlerin elleçlemesinin yapılacağı, Yıldız Entegrenin, ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla mevcut İGSAŞ Limanını kullandığı ve bu limanın konumu nedeniyle liman ile fabrika arasındaki yük transferi esnasında çok yoğun bir araç trafiği oluştuğu" hususlarının tespit edildiği belirtilmekle yukarıda aktarılan hususların uygulama imar planı notlarına eklendiği takdirde ilgili kurumun yeni tesis yapımına dair olumlu görüşlerinin somut tespit ve değerlendirmelere dayandırıldığının anlaşıldığı,
Öte yandan, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının plan notlarının "özel hükümler" bağlığı altındaki 5. maddesinde; "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında; projeye 04/02/2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 'Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir kararı' verildiği belirtilmiş olup esas nihai ÇED raporu ve eklerinde belirtilen tüm hususlara ve taahhütlere uyulması zorunludur." şeklinde düzenlemeye yer verildiği, proje kapsamında yürütülecek faaliyetlerden odun yongasının elleçlenmesi sırasında geçici olarak nasıl depolanacağı, hava ve su kirliliği ile yangın riski bakımından hangi önlemlerin alınacağı hususlarının anılan plan notunda sözü edilen nihai ÇED raporunda taahhüt altına alındığı gözönünde bulundurulduğunda, alandaki her türlü uygulamada Çevre Kanunu ve Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliğine uygun olarak hareket etme zorunluluğu olduğunda kuşku bulunmadığı, bu hususların plan notlarıyla düzenlenip açıklığa kavuşturulduğunun da kabulünün gerektiği,
Ayrıca, bilirkişi raporunda aykırılık olarak nitelendirilen diğer hususlar ile davacı iddialarının, "düzenleyici işlem niteliğinde olan imar planlarının uygulanma aşamasına yönelik tespitler" ve "çevresel etki değerlendirme sürecine ilişkin işlemlere karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek türden iddialar" olduğu, dava konusu nazım ve uygulama imar planlarında öngörülen liman alanına esas proje hakkında alınan "çevresel etki değerlendirmesi olumlu" kararının iptali istemiyle açılan bir davanın ise bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu tespit ve iddiaların dava konusu işlemleri kusurlandırıcı nitelikte görülmediği gerekçesi eklenerek, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ÇED Olumlu kararına karşı dava açılmamış olsa dahi imar planlarına karşı açılan davada ÇED Raporunda öngörülen tedbirlerin yeterli olup olmadığının da incelenmesinin mümkün olduğu, planlama sahasına bitişik vaziyetteki tesislerinde hijyen ürünleri üretildiği, üretimde ham madde olarak kullanılan kimyasalların ise depolama tanklarında muhafaza edildiği, dava konusu limanda yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı ürünler elleçleneceğinden alanda yangın çıkma riskinin bulunduğu, bu yangın ve patlamaların kimyasal madde depolama tanklarına sıçramasının kaçınılmaz olduğu, yangın risklerine karşı alınan önlemlerin belirsiz olduğu, bu konuda ÇED Raporunda da yeterli taahhüdün verilmediği, ÇED Raporunda yer verilen tedbirlerin yangının çıkmamasına ilişkin olmadığı, yangının çıkmasında sonraki aşamalara ilişkin olduğu, dava konusu limanda odun cipsi elleçlenmesi sırasında ortaya çıkacak tozumanın insan sağlığı açısından risk oluşturacağı, liman nedeniyle oluşacak kamyon yükünün alandaki trafiğe ek yük getireceği, ÇED Raporunun kendi içerisinde tutarsız ve çelişkili olduğu, planlama sahasında yürütülecek faaliyetin türünün planlar üzerinde gösterilmemesinin planların belirliliği ilkesine aykırı olduğu, dava konusu liman sahasının sanayi bölgesinde öngörülmesi nedeniyle dava konusu planlarda sağlık koruma bandı ayrılması gerektiği halde ayrılmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davalı tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı yanında müdahil tarafından, dava konusu liman alanı için çok büyük yatırım yapıldığı, liman için yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verildiği, limanın faaliyete geçtiği, kazanılmış hakkının bulunduğu, ÇED Olumlu Kararına karşı dava açılmadığı, dava konusu planlara yönelik olarak Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ve Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünün nihai görüşlerinin olumlu olduğu, kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 25/10/2022 tarih ve E:2021/8690, K:2022/8946 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan Mahkeme kararının kaldırılması, davanın reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 27/05/2024 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 25/10/2022 tarih ve E:2021/8690, K:2022/8946 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!