DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2023/376 E. , 2024/1177 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/376
Karar No : 2024/1177
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1-...
2-...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Küçük Menderes Beydağ Projesi Ödemiş Beydağ Sulaması Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi kapsamında yapılan toplulaştırma sonucu oluşan yeni mülkiyet haritasına göre davacılara verilen İzmir ili, Ödemiş ilçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel ile ... ada ... parsel arasında yol bırakılmasına yönelik tesis edilen arazi toplulaştırma işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla; keşif ve bilirkişi incelemesi sonrası hazırlanan bilirkişi raporunun değerlendirilmesinden; bilirkişi raporunda Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 4. maddesinde yer alan ailenin; karı, koca ve varsa birlikte oturan reşit olmayan çocuklardan meydana gelen müessese şeklindeki tanımından ve arazi toplulaştırılmasının genel amacından hareketle davacılara ait ... ada ... parsel ile ... ada ... parseli sayılı taşınmazların dava konusu edilen toplulaştırma işlemiyle aile işletmesi olarak değerlendirilerek arada yol ve sınır olmaksızın tek bir parsel olması gerektiğinden bahsedilmiş ise de, bilirkişi raporunda ve Yönetmelik hükmünde belirtilmiş olan aile kavramı içerisine davacıların dahil edilemeyeceği, davacılar anne oğul olsa da, oğul olan davacının evli olduğu ve toplulaştırma işlemi sonucunda ... ada ... parsel sayılı taşınmazın eşi ile birlikte kendisine tahsis edildiği, Yönetmelik'te ise reşit olmayan çocuklardan bahsedildiği dikkate alındığında, yapılan toplulaştırma işlemi neticesinde davacılara ayrı parsellerin tahsis edilmesinin toplulaştırma işleminin amacına uygun olduğu görülmekle birlikte, davacılara tahsis edilen parseller arasından geçen yolun gerekli olmadığı, her iki parselin başında ve sonunda kanala uzanan yolların olduğu, davalı idarece kanalla ilgili teknik hizmetlerin bu yollar üzerinden de gerçekleştirilebileceği, bu haliyle davacılara tahsis edilen parseller arasında yol bırakılmasının toplulaştırma işleminin amacına uygun olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 25/04/2022 tarih ve E:2021/6780, K:2022/2345 sayılı kararıyla; dava dosyasındaki tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlenmesinden; davacılara tahsis edilen iki parsel arasında bırakılan uyuşmazlık konusu yolun Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kesintisi kapsamında olduğu, projede DOP kesintisi oranının tüm parsellerde %3,2254 olmak üzere azami DOP kesinti oranı olan %10'dan daha az olduğu, daha önce ayrı olarak kullanılan parsellerin birlikte bütün olarak hisseli verilmesine yönelik davacıların herhangi bir tercihinin bulunmadığı,
Arazi toplulaştırmasında her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması gerektiğine dair yasal düzenleme göz önünde tutulduğunda, anılan taşınmazların iki ayrı parsel olarak planlanıp tahsis edilmesinin ve söz konusu parseller arasına yol bırakılmasının arazi toplulaştırma ilke ve esaslarına uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla; arazi toplulaştırma işlemi sonucu davacılara tahsis edilen parsellerin kuzey, güney ve batısının tarla içi yollara cepheli olduğu, doğu cephesinin tamamından sulama kanalı geçtiği görülmekte olup, davacılara tahsis edilen parseller arasında bulunan yolun davacılar dışında aynı blok içinde bulunan diğer parsel maliklerince kullanılmasının mümkün olmadığı, zira yol sulama kanalı ile son bulduğundan devamlılığı olmayan yol mahiyetinde olduğu, davacılara tahsis edilen parsellerin üç tarafı yola cepheli olduğundan bu yolun davacıların taşınmazlarına ulaşımı sağlayan bir yol olarak tanımlanmasına da olanak bulunmadığı, arazi toplulaştırma işlemlerinde amacın, tarım arazilerinin en verimli şekilde işletilmesini sağlamak olduğu dikkate alındığında, uygulamayla 3 metre genişliğinde ve 67 metre uzunluğundaki verimli bir alanın kullanılamaz hale getirileceği, bu durumun da arazi toplulaştırmanın amaç ve ilkelerine aykırı olduğu; davalı idare her ne kadar temyiz dilekçesinde, söz konusu yolun parsellere ulaşım amacıyla kullanılabileceği gibi davacılara ait parsellerin doğusundan geçen tahliye kanalına gerekecek bir bakım ve onarım işi için de kullanılabileceğini ileri sürmekte ise de, servis yollarının amacı dışında kullanılamayacağı kuralı karşısında, bu yolun hem servis yolu hem de ulaşım yolu olarak birlikte kullanılmasının da mevzuat gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ilgili Yönetmelik hükmü uyarınca davacıların ayrı birer aile işletmesi olarak değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, iki taşınmaz arasında bırakılan yolun işletme bütünlüğünü bozduğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, davacıların birbirlerine mirasçılık durumlarının projede dikkate alınması yolunda yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, yapılan tahsis işleminin mevzuata uygun olduğu, yolun ortadan kaldırılmasının, DOP kesintisi düşünüldüğünde davacıların lehine, diğer parsel sahiplerinin ise aleyhine bir durum yaratacağı, yolun iptali nedeniyle projede yapılacak revizyonun diğer parsel sahiplerinin mağduriyetine neden olacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacılar tarafından, Küçük Menderes Beydağ Projesi Ödemiş Beydağ Sulaması Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi kapsamında yapılan toplulaştırma sonucunda kadastral parsellerine karşılık tahsis olunan İzmir ili, Ödemiş ilçesi, ... (... ) Mahallesinde bulunan ... ada ... parsel ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar arasında yol bırakılması şeklinde tesis edilen arazi toplulaştırma işlemine karşı, anılan iki parselin yan yana birlikte kullanıldığı ve iki parsel arasında bırakılan yolun gereksiz olduğu iddiasıyla anılan yolun mülkiyet haritasından çıkarılarak iki parsele eşit miktarda paylaştırılması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulmuş, yapılan başvurunun idare tarafından reddi üzerine parseller arasında yol bırakılmasına yönelik tesis edilen arazi toplulaştırma işleminin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir." hükmüne, dava konusu toplulaştırma işlemi tarihinde yürürlükte bulunan "Arazi Toplulaştırması ve dağıtımı" başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında, "Arazinin rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde oluşması için, arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı, Bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe bağlı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahası belirlenir ve uygulanır." hükmüne; 7. fıkrasında, "Toplulaştırma sonucu oluşturulan parsellerin alanı ve arazi özellikleri birlikte değerlendirilir ve gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk tüzel kişilere ait toplulaştırmaya konu arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla yüzde onu kadar ortak tesislere katılım payı düşülür. Katılım payı için bedel ödenmez. Katılım payı dışında kesilen arazi öncelikle varsa eş değer tahsisli arazilerden karşılanır, yoksa kamulaştırılır. Ortak kullanım alanları olarak planlanan alanlarda toplulaştırma çalışmaları süresince tarımsal faaliyette bulunmak özel arazi toplulaştırmasını yapan ilgili kuruluşun iznine tabidir. Arazi toplulaştırması yapılan veya yaptırılan sahalardaki kanal, yol ve benzeri kamunun ortak kullanacağı alanlar olarak planlanan yerlerdeki taşınmazların mütemmim cüzlerinin karşılığı ile taşınmaz sahiplerine yeni parseller teslim edilene kadar doğabilecek gelir kayıpları uygulayıcı kuruluş tarafından karşılanır." hükmüne; 11. fıkrasında ise, "Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Tarımsal arazilerin toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetlerine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanıp yürürlüğe konulan Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Parsellerin yeniden düzenlenmesi" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasında, "Proje idaresi tarafından proje alanının yeniden düzenlenmesi aşağıda belirtilen hususlara uygun olarak yapılır veya yaptırılır.
a) Maliklerin istekleri de dikkate alınarak parsel değer sayılarından azami yüzde on ortak tesislere katılım payı düşüldükten sonra kalan miktarın toplamına eşit değerdeki alan, mümkünse tek parsel olarak tercih sırasına göre verilmeye çalışılır..." kuralı bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu olayda, arazi toplulaştırması projesi kapsamında davacılardan ...'ya ait olan ve ... sayılı parselde bulunan taşınmaza karşılık ... ada ... parsel sayılı taşınmazın; diğer davacı ...'ya ait olan ve ... sayılı parselde bulunan taşınmazdaki hisseye karşılık dava dışı eşi ... ile birlikte hisseli olarak ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tahsis edildiği; söz konusu bu taşınmazlar arasında 3 metre genişliğinde ve yaklaşık 67 metre uzunluğunda yol bırakıldığı; davacılar tarafından, anne ve oğul olduklarından, aile işletmesi olarak birlikte tarımsal faaliyette bulundukları, bırakılan yolun amaçsız olduğu, söz konusu tarım arazilerinin birlikte kullanılmasına engel teşkil edeceği ve ekonomik verimliliği azaltacağı, arazi toplulaştırmasının amacına aykırı olduğu, ileride davacılardan ...'nın muhtemel ölümü neticesinde diğer davacı ...'ya veraseten intikal edeceği, bu haliyle taşınmazların ileride birleştirilme imkanının kalmayacağı, bu nedenlerle iki taşınmaz arasında bulunan yolun kaldırılarak, her iki taşınmaza ilave edilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davalı idare tarafından ise, arazi toplulaştırma işleminin tamamlandığı, davacıların bu yönde istek ve itirazlarının bulunmadığı, bulunulmuş olsa bile iki parsel arasına yol bırakılması işleminin arazi toplulaştırma projelerinde her parsele ulaşım sağlamak amacıyla yapıldığı, davacıların eski ... , ... ve ... sayılı parsellerdeki taşınmazlarının, davacılardan ...'nın eski ... sayılı parseldeki taşınmazı ile dava dışı eşi ...'nın eski ... sayılı parseldeki taşınmazının birleştirilerek yeni ... ada ... parsel olarak hisseli taşınmaz yapıldığı, diğer davacı ...'nın eski ... sayılı parseldeki taşınmazının ... ada ... parsel olarak planlandığı, daha önceden de bu parsellerin bir bütün olmadığı ve tek parça olarak kullanılmadığı, ortada iki ayrı aile işletmesi olduğu için birlikte verilmediği, arazi toplulaştırma işleminin mevzuata ve arazi toplulaştırma amaçlarına uygun yapıldığı yönünde savunmada bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacılara ait olan ... ada ... parsel ve ... ada ... parselin anne ve oğula ait olduğu, parsellerin aile işletmesi şeklinde yürütüldüğünün anlaşıldığı, ileride bu parsellerin yasal varis olan oğul ...'ya devredileceği, davacıların talebi yönünde hareket edildiği takdirde bu parsellerin ileride de bölünmesinin önüne geçilebileceği, aile işletmesinin karlılığı bakımından tarımsal arazinin tek parça şeklinde kullanılmasının yerinde olacağı, söz konusu parsellerin ekonomik olarak işlenebilmesi için bölünmemiş olması gerektiği, ortadan bölünme ile söz konusu her iki parselde de traktör dönüşleri, yol sınırları, kanal sınırları ve ortadan geçirilmiş olan yol nedeniyle metrekare kayıplarının ve dolayısıyla tarımsal üretim kayıplarının yaşanacağı, öte yandan her iki parselin başında da sonunda da kanala uzanan yolların olduğu, dolayısıyla bir yol ihtiyacı duyuluyorsa ise, bu yolun kanala paralel şekilde "araç, kepçe, alet ve ekipmanlar için servis yolu" şeklinde planlanması gerektiği yolunda görüş bildirilmişse de, Mahkemece, toplulaştırma işlemi neticesinde davacılara ayrı parsellerin tahsis edilmesinin toplulaştırma işleminin amacına uygun olduğu görülmekle birlikte, davacılara tahsis edilen parseller arasından geçen yolun gerekli olmadığı, her iki parselin başında ve sonunda kanala uzanan yolların olduğu, davalı idarece kanalla ilgili teknik hizmetlerin bu yollar üzerinden de gerçekleştirilebileceği, bu haliyle davacılara tahsis edilen parseller arasında yol bırakılmasının toplulaştırma işleminin amacına uygun olmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, toplulaştırma işlemi neticesinde davacılara ayrı parsellerin tahsis edilmesinin toplulaştırma işleminin amacına uygun olduğu hususunda yargı mercileri arasında herhangi bir ihtilaf bulunmayıp, ısrar hususu davacılara tahsis edilen parseller arasından geçen yolun toplulaştırma işleminin amacına uygun olup olmadığına ilişkindir.
Arazi toplulaştırması; toprağın verimli şekilde işletilmesini sağlama, ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi, tarım arazilerinin parçalanmasının ve küçülmesinin önlemesi amacına yönelik olup, temel hedef; her parselin yol, sulamadan yararlanmasına imkân vererek ve en yüksek düzeyde toplulaştırma oranını sağlamaktır. Bu amaç çerçevesinde yapılacak uygulamaların ne şekilde olacağına yönelik Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Genel Teknik Şartnamesi'nde de, her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması, küçük işletmelere ait parsellerin, yol ve sudan faydalanabilmesi için, gerektiğinde hisselendirilmesi, parsellere ulaşımın kolaylıkla sağlanması için, her parselin yola cephesinin bulunmasının esas alınması gerektiği, tarım arazisindeki kırsal yolların da; yerleşim birimlerini, dağınık işletme guruplarını, tarımsal alanları birbirine bağlayan bağlantı yolları ile parsel guruplarına ulaşımı sağlayan ana ve tali tarla yollarından oluşacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, dava dosyasındaki tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlenmesinden; davacılara tahsis edilen iki parsel arasında bırakılan uyuşmazlık konusu yolun Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kesintisi kapsamında olduğu, projede DOP kesintisi oranının tüm parsellerde %3,2254 olmak üzere azami DOP kesinti oranı olan %10'dan daha az olduğu görülmektedir.
Bu durumda, arazi toplulaştırmasında her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması gerekliliğine dair düzenlemeler göz önünde tutulduğunda, iki ayrı parsel olarak planlanıp tahsis edilen uyuşmazlık konusu parseller arasına azami DOP kesinti oranına uyulmak suretiyle yol bırakılmasının arazi toplulaştırma ilke ve esasları ile hukuka uygun olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, temyize konu Bölge Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:... , K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 27/05/2024 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile temyize konu ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!