WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY İDARE DAVA DAIRELERI KURULU

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2023/1801 E.  ,  2024/1070 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/1801
Karar No : 2024/1070

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret AŞ
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Huk. Müş. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 19/01/2023 tarih ve E:2019/502, K:2023/544 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 10/10/2018 tarihinde onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının İzmir ili, Çeşme ilçesi, … mahallesi, … mevkii, … ada, …,…,… ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 19/01/2023 tarih ve E:2019/502, K:2023/544 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlığa konu taşınmazın 10/10/2018 onay tarihli 1/100.000 ölçekli İzmir-Manisa Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planında doğal ve arkeolojik sit alanı sınırları içerisinde kaldığı,
Davaya konu çevre düzeni planının plan notlarının 7.1 sayılı maddesinde, bu çevre düzeni planının, plan hükümleri ve plan açıklama raporuyla bir bütün olduğu, 7.2 sayılı maddesinde, bu plandan ölçü alınarak uygulamaya geçilemeyeceği; 7.13 sayılı maddesinde bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış imar planlarının, 7.14 sayılı maddesinde de bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzi imar planlarının geçerli olduğu, mevzi imar planlarında değişiklik yapılması durumunda bu planın arazi kullanım kararları ve plan hükümlerine uyulacağı, bu planın onay tarihinden önce mevzii imar planları onaylanmış, ilgili idaresine başvurarak yapı ruhsatı, yapı kullanma izni ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı almış ve bu ruhsatlara uygun olarak faaliyetin sürdürüldüğü yapıların bulunduğu alanlarda faaliyetlere devam edileceği, ancak bu alanlarda bu plan kararlarına aykırı olarak yoğunluk artışı ve arazi kullanım türü değişikliği getirecek plan değişikliği/revizyonu ve tevsi yapılamayacağının belirtildiği, sit alanlarına ilişkin olarak plan notlarının 4.57 sayılı maddesinde, sit alanlarının, ilgili mevzuat uyarınca ilan edilmiş; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu, sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar olarak tanımlandığı, 8.17.7.2 sayılı maddesinde, "Bu planın onayından önce mevzuata uygun olarak onaylanmış imar planı, mevzi imar planı bulunan alanların sit alanı ilan edilmesi durumunda, 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve ilgili yönetmelikleri ile ilke kararları ve yeni koruma statüleri doğrultusunda, sit alanı ilanı öncesinde onaylanan imar planlarındaki kararların incelenerek ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri doğrultusunda, mevzuat gereği yapılması gerekli olan koruma amaçlı imar planları, bu planda değişikliğe gerek olmaksızın ilgili idaresince onaylanabilir.", 8.17.7.3 sayılı maddesinde, "Bu planın onayından önce mevzuatına uygun olarak onaylanmış imar planı, mevzii imar planı varken, sonrasında sit ilan edilen alanların koruma statüsünün kaldırılması durumunda, sit alanı ilanından önce onaylanan imar planlarındaki kararlar incelenerek mevzuat gereği zorunlu olan imar planına ilişkin düzenlemeler, bu planda değişikliğe gerek olmaksızın alt ölçekli planlar mekansal planlar yapım yönetmeliği çerçevesinde ilgili idaresince onaylanabilir.", 8.17.7.4 sayılı maddesinde, "Onaylı koruma amaçlı imar planı bulunan sit alanlarında, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve ilgili yönetmelikleri uyarınca hazırlanan bilimsel araştırma raporu sonucuna göre koruma statüsünde değişiklik olması durumunda, bu alanlara ilişkin koruma amaçlı imar planlarına ilişkin değişiklikler, belirlenen yeni statü dikkate alınarak bu planda değişikliğe gerek olmaksızın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, ilgili yönetmelikler ve ilke kararları gereğince onaylanabilir." düzenlemelerine yer verildiği,
Sit alanlarının, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile anılan Kanun uyarınca çıkarılan Yönetmelik'te öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri doğrultusunda tespit edilerek Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile tescil edildiği,
2863 sayılı Kanun'un 17. maddesinde öngörülen "Bir alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plân uygulamasını durdurur. Sit alanının etkileşim geçiş çevresine ilişkin varsa 1/25.000 ölçekli plân kararları ve notları alanın sit statüsü dikkate alınarak yeniden gözden geçirilerek ilgili idarelerce onaylanır..." hükmü uyarınca sit alanı ilan edilen bölgelere ilişkin varsa, mevcut 1/25.000 ölçekli plan kararlarının ve notlarının bu karar doğrultusunda gözden geçirilmesi ve ilgili idarelerce onaylanması, sit alanı ilan edilen bölgeye ilişkin 1/25.000 ölçekli planı yoksa yeni yapılacak planlarda da sit alanlarına ilişkin koruma bölge kurulu kararlarının esas alınması gerektiği,
Dava konusu planın ölçeği (1/100.000) göz önünde bulundurulduğunda parsel bazında kararların üretilmesinin mümkün olamayacağı, genel arazi kullanım kararlarının değerlendirildiği, planın bölge ve havza bazında ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği, planlama bölgesinde, koruma kullanma dengesinin gözetilmesi gerektiği alanlarda yapılaşmalarda keyfiliğin önlenmesi ve azami ölçüde korumanın sağlanması için alt ölçekli plan kararlarına esas olacak yapılaşma şartlarını ortaya koyan genel arazi kullanım kararlarının üretildiği, yukarıda belirtilen plan hükümleri uyarınca sit alanı belirlemesinin Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından alınan kararlar uyarınca yapıldığı, öte yandan, dava konusu planın 7.13 ve 7.14 sayılı maddelerinde, bu planın onay tarihinden önce mevzuata uygun onaylanmış imar planları ile mevzii imar planlarının geçerli olduğunun kabul edildiği, bu planlarda yapılacak değişikliklerin koşula bağlandığı ve bu planlar uyarınca yapı ruhsatı, yapı kullanma izni ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı alan ve bu ruhsatlara uygun olarak faaliyetlerin sürdürüldüğü yapıların bulunduğu alanlarda bu kullanımların devamına da olanak sağlandığı dikkate alındığında, uyuşmazlığa konu çevre düzeni planında taşınmazlar bakımından şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, İl İdare Kurulunca 29/11/1984 tarih ve 5-3112 sayılı kararı ile onaylanan 1/1.000 ölçekli Mevzii İmar Planı sonucu alanda yapılaşmanın tamamlandığı ve "deniz ürünleri üretimi" işi ile iştigal edildiği, Bakanlığın uygunluk yazıları ve onaylı projeye dayalı olarak faaliyet sürdürüldüğü, imar planı yapılırken Müzeler Müdürlüğünün görüşünün alındığı ve Müdürlük tarafından alanda arkeolojik bir bulguya rastlanmadığının belirtildiği, Çeşme Müze Müdürlüğü tarafından taşınmazlar üzerinde gerçekleştirilen çalışma sonunda Kültür ve Turizm Bakanlığınca 11/07/1984 tarihinde, söz konusu alanın sit alanları dışında olduğunun tespit edildiği, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Mal Müdürlüğünden alınan ön izinler ile deniz alanı kiralamasıyla ilgili onay verilip kiralama işlemi gerçekleştirildiği, gerekli yasal süreçleri tamamlanarak alan üzerinde gerçekleştirilen inşai faaliyet sonucunda amaca uygun olarak kurulan tesise yapı kullanma izni de verildiği, planın mevzuata uygun olarak tesis edilmediği, zira idari işlemin plan raporunda ve açıklama raporunda bu planın; vizyonunun, amacının, hedeflerinin, stratejilerinin, ilkelerinin ve politikalarının ne olduğu açıklanmadığı ve bunlar doğrultusunda projeksiyon nüfusuna, sektörel yapıya, alan büyüklüklerine, plan kararlarına, plan uygulama araçlarına, kurumsal yapıya ve denetime ilişkin gerekçeli açıklamaların yer almadığı, planın hazırlanması sırasında hali hazır durumun dikkate alınmadığı, çevreye, mevcut kullanımlara ve iktisadi faaliyetlere ilişkin herhangi bir belirleme yapılmaksızın, sadece İzmir-Manisa illerine dayalı yapılan yüzeysel tespitler ile planın oluşturulduğu ileri sürmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 19/01/2023 tarih ve E:2019/502, K:2023/544 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 15/05/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu