WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY İDARE DAVA DAIRELERI KURULU

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/3553 E.  ,  2024/1214 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3553
Karar No : 2024/1214

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU:Danıştay Beşinci Dairesinin 18/05/2022 tarih ve E:2017/174, K:2022/3320 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 18/05/2022 tarih ve E:2017/174, K:2022/3320 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan açılan adli soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve Sor. No:…, K:… sayılı kararıyla kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ve anılan kararın 29/08/2018 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacıyı anılan örgütle ilişkilendirebilecek ve bu hususta aleyhine delil teşkil edebilecek mahiyette herhangi bir ifade içermeyen M.G. isimli tanığın beyanının davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmediği,
Davacının kendi beyanları yönünden, davacının, çocuğunun daha iyi bir eğitim alması için sonradan FETÖ ile iltisakı nedeniyle kapatılan bir okula gönderdiğine ilişkin kendi beyanının aksini ortaya koyabilecek, bir başka ifade ile davacının örgütsel saikle hareket ettiğine dair somut herhangi bir tespit, tanık beyanı ya da başkaca bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden, davacının anılan beyanlarının örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmediği,
Davacı ile ilgili 15/05/2018 tarihli tutanakta yer alan konaklama kayıt bilgileri yönünden, davalı idare tarafından dava dosyasına sunulan savunma dilekçesi eki bilgi ve belgelerde yer alan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ibraz edilen 14/05/2018 tarihli tutanağın incelenmesinden, davacının konakladığı tesis bilgilerine yer verildiğinin görüldüğü, davacı ile aynı tarih aralığında bu tesislerde konaklama yapan ve Polnet kayıtlarında FETÖ/PDY şerhi bulunan kişilerin bu tutanakta tablo halinde gösterildiği, ancak davacının konaklama kayıtlarına ilişkin 14/05/2018 tarihli tutanakta yer verilen tespitlerin, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmediği,
Davacının, hakkında FETÖ/PDY üyeliği suçlaması bulunan N.Ö. ve Y.B.Y. isimli şahıslarla irtibatı yönünden, davacının adına kayıtlı bulunan ancak uzun süredir eşi tarafından kullanıldığı iddia edilen GSM numarasıyla haklarında terör örgütü şüphesi olan iki kişiyle bizzat davacının örgütsel iletişim amacıyla görüştüğüne dair herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığından belirtilen hususun davacının örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmediği,
Davacıyla ilgili soruşturma bilgisi yönünden, Dairelerince, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantılı olarak yürütülen başkaca soruşturma bulunup bulunmadığı yönünde yapılan ara kararına davalı idare tarafından verilen 07/09/2021 tarihli cevapta davacı hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu … Dairesinin … esas sayılı (Hâkimler ve Savcılar Kurulu … Dairesinin … sayılı) disiplin dosyasının dışında FETÖ/PDY örgütü ile bağlantılı olarak yürütülen veya sonuçlandırılan başka idari soruşturma bulunmadığı belirtilmiş ise de, bu disiplin soruşturması kapsamında davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisakı ve irtibatına ilişkin elde edilen bilgi ve belgelerin neler olduğu ortaya konulmadığından, söz konusu soruşturmanın davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisakı ve irtibatı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde dikkate alınmadığı,
Diğer hususlar yönünden, davalı idare tarafından; davacı hakkındaki "sosyal çevre bilgilerinin" davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğunun ileri sürüldüğü, davacı hakkında somut bir tespiti içermeyen sosyal çevre bilgilerinin, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı idarece bakılmakta olan dosyada davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı, sunulan delillerin ise davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte olmadığı, ayrıca ilgili kamu kurumları ve özel kuruluşlarca Dairelerinin 26/05/2021 tarihli ara kararına verilen cevaplarda da davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyan herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığının anlaşıldığı,
Bu nedenle, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle tesis edilen dava konusu kararda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Dava konusu kararda hukuka uyarlık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin işlemin tesis edildiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesi gerektiği,
Öte yandan; davalı idarece, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyacak nitelikte delillerin tespit edilmesi halinde yeniden işlem tesis edilebileceğinin de açık olduğu gerekçesiyle,
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun .. tarih ve … sayılı kararının davacıya ilişkin kısmının iptaline ve davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının meslekten çıkarıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmeme gerekçesinin kararda yer almadığı, dava konusu işlemin bir disiplin işlemi olmadığı, bu nedenle hukuki denetimin disiplin işlemi kapsamında yapılamayacağı, dava dosyasına sunulan delillerin, idarelerince davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatını ortaya koymaya yeterli görüldüğü, davacı hakkında yürütülen ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dava konusu işlem "üyelik" isnadıyla değil "iltisak ve irtibat" isnadına dayandığından, söz konusu kararın davacının hukuki durumunu değiştirmeyeceği, meslekten çıkarılan ilgililer hakkında işlem tesis edildiği tarihte idarelerince yapılan değerlendirmeyi destekleyen ve idari/adli süreçte taraflarına gönderilen bilgi ve belgelerin yargı yeri ile paylaşılmasının, işlemin dayanağı delillerin sonradan tespit edildiği anlamına gelmeyeceği, bu şekildeki bir ifadenin hukuki dayanaktan yoksun olduğu; tanık M.G.'nin davacı hakkındaki beyanları, davacının çocuğunu FETÖ/PDY ile iltisakı nedeniyle kapatılan bir okula gönderdiğine ilişkin kendi beyanı, davacının FETÖ/PDY kapsamında soruşturma yürütülen kişilerle aynı tarihlerde otel konaklama bilgileri bulunduğuna dair tutanak, hakkında FETÖ/PDY üyeliği suçlaması nedeniyle soruşturma bulunan N.Ö. ve Y.B.Y. isimli şahıslarla irtibatına yönelik bilgilerin davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı veya irtibatlı olduğuna dair delil bulunduğunu ortaya koyduğu, 667 sayılı KHK ve 6749 sayılı Kanun uyarınca meslekten çıkarılan yargı mensuplarının 685 sayılı KHK kapsamında Danıştayda açtıkları davalardaki parasal-özlük hak, maddi/manevi tazminat ve faiz talepleri yasal dayanaktan yoksun olduğundan reddi gerektiği, söz konusu parasal/özlük hak ve faiz taleplerinin dava tarihinden itibaren dikkate alınabileceğine dair yerleşik Danıştay içtihatlarına aykırı taleplerin kabulünün mümkün olmadığı, dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından, parasal hak ve faiz talebinin de reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Kurulumuzun 20/12/2023 tarihli ara kararına cevap verilmesi üzerine, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline, davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının meslekten çıkarıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesi talebinin kabulüne ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 18/05/2022 tarih ve E:2017/174, K:2022/3320 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 29/05/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu