WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 6. DAIRE

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2024/3662 E.  ,  2024/3030 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2024/3662
Karar No : 2024/3030

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Genel Müdürlüğü

DAVANIN KONUSU : Dava dilekçesinin sonuç bölümünde; Edirne İli, Keşan İlçesi, … Köyü, … Mevkii, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların Saros Körfezi FSRU ve Kara Boru Hattı Projesi kapsamında yapılacak olan sabit tesisler, ulaşım yolları, enerji nakil hatları, katodik koruma hatları ve anot yataklarının yapımı amacıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması için alınan 04/08/2018 tarihli, 30499 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 02/08/2018 tarih ve 15 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının iptalinin istenildiği belirtilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakimi Büşra Çelebi ŞAHİN'İN açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2575 sayılı Danıştay Kanununun "İlk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalar" başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay'ın ilk derece mahkemesi olarak; Cumhurbaşkanı kararlarına ... karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarını karara bağlayacağı hüküm altına alınmıştır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasında, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki iptal ve tam yargı davaları ile idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakacağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari davaların açılması" başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, dava dilekçelerinde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, (c) bendinde, davaya konu idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddenin 1. fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerde 14. maddenin 3/(g) bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği, 5. fıkrasında ise, 1. fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği, hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasında ise, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği, 2. fıkrasında da, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinde, "1. İvedi yargılama usulü aşağıda sayılan işlemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır: ... b) Acele kamulaştırma işlemleri. ..." hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 34. maddesinin 1. fıkrasında ise; imar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkemenin taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesi olduğu hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden, acele kamulaştırma kararına ilişkin uyuşmazlıkların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay Altıncı Dairesinde; kamu yararı/kamulaştırma kararı vb. kararların iptali istemiyle ise ilk derece yargı yeri olan İdare Mahkemesinde dava açılması gerektiğinden, söz konusu işlemlere karşı aynı dilekçeyle dava açılmasına olanak bulunmadığı anlaşılmaktadır.
İdari yargılama usulünde geçerli olan re'sen araştırma ve yazılılık ilkeleri gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; dava dilekçesinin konu kısmında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun … tarih ve … sayılı "lüzum kararına" istinaden alınan BOTAŞ Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptalinin istenildiği, dilekçe içeriğinde acele kamulaştırma kararına dair açıklamalarda bulunulduğu, dilekçenin sonuç kısmında ise; acele kamulaştırma kararının alınmasına ilişkin 04/08/2018 tarihli, 30499 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 02/08/2018 tarih ve 15 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava dilekçesinden, BOTAŞ Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi mi yoksa acele kamulaştırma kararının alınmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının mı ya da her iki işlemin birlikte mi dava konusu edildiğinin anlaşılamadığı, dava dilekçesinin "Konu" ve "Sonuç" bölümlerinin birbiriyle örtüşmediği anlaşıldığından, dava dosyasının incelenebilmesi için istemler arasındaki çelişkinin giderilmesi ve hangi işlemin iptalinin istenildiğinin açık ve net bir şekilde ifade edilmesi, iptali istenen işlemin, dava dilekçesinin hem konu, hem açıklamalar, hem de sonuç kısmında açık, anlaşılır ve tereddüte yer bırakmayacak bir biçimde belirtilmesi, tarih, sayısının ve öğrenme tarihinin açık bir biçimde yazılması ve buna ilişkin belgelerin bir nüshasının dava dilekçesine eklenmesi suretiyle davanın açılması gerektiği, öte yandan, her iki işlemin ayrı yargı yerlerinde dava konusu edilecek işlemler olması hasebiyle ayrı yargı yerlerince değerlendirilerek sonuçlandırılması gereken söz konusu işlemlere karşı aynı dilekçeyle dava açılmasına da olanak bulunmadığı görüldüğünden, dava dilekçesinin bu haliyle 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddelerine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddesi hükümlerine uygun olmayan dava dilekçesinin aynı Kanun'un 15. maddesinin 1/d bendi gereğince, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde her işleme karşı görevli ve yetkili yargı merciinde usulüne uygun hazırlanacak dilekçelerle yeniden dava açılmakta serbest olunmak üzere reddine,
2. Yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacıya duyurulmasına,
3. Yeniden dava açılmaması halinde, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
4. Dava dilekçesi örneği ve eklerinin davacıya gönderilmesine,
5- Artan posta ücreti avansı ile kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının ise istemleri halinde davacıya iade edilmesine, 16/05/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu